belki de olur baksana,azimli ünlü biri olup tv'ye çıkmayı düşünmeye başlamış bile:)Misanthrope yazdı:belki bir gün aramızdan birinin adı olur bu listede
SF'li ünlüler ?
Her insan bazı durumlarda sf'li gibi davranabilir. Herşeyde iyidir. Ama canlı yayına çıkınca heyecanlanır. Agora fobili denebilir belki ama bu onu sosyal fobili yapmaz. Neyse ünlülerin sosyal fobili olma ihtimalini düşünmek saçma geliyor bana. Benim de arada sırada düşündüğüm olur. Bir şarkısını dinlerim, bir söyleşisini izlerim, o anda "acaba..." derim ama. Bir sf'linin ünlü olabileceğini düşünemiyorum. Eğerki tek özelliği bu değilse.
Ama her insan heyecanlanır, üzülür, kaygılanır, bunalır. Bu durumlar onları sf'li yapmaz. Sf'li olunmaz doğulur.
Ama her insan heyecanlanır, üzülür, kaygılanır, bunalır. Bu durumlar onları sf'li yapmaz. Sf'li olunmaz doğulur.
- beyazbulut
- Mesajlar: 848
- Kayıt: 26 Eyl 2006, 10:12
- Konum: Kayseri
ceza da açıklamıştı ben asosyalim die,evde ps oynarım fazla dışarı çıkmayı sevmiyorum demişti,aslında çıktıkları programlarda kendi bildikleri işleri yapınca anlaşılmıyor fobili oldukları,mesela sagopanın konserlerinde şahikanın yaptığı rollerde ama birebir eiltişimde çok heyecanlı ve asosyol oldukları gözleniyor,gerçi sf li kişi nasıl ünlü ve medyada bulunur orası da tartışılır bir durum..
evet bu 'Kendim İçin'in klibinde de çok net hissediliyor. Göz temasına hiç girmiyor, ürkek bakıyor. Çekingen olunca daha tatlımışbeyaban85 yazdı:SAGOPA KAJMER
videoyu izle kendin karar ver...
http://tr.netlog.com/go/explore/videos/videoid=6118
sagopayı bilmem ama ceza kesinlikle sfli değil.ben de ntvdeki programı dinlemiştim toplumsal mesaj verme moduna girmiş yok gençlere örnek olcakmış falan bi tek lisedeyken kızlarla(o bayanlarla dedi)konuşamazdım dedi zamanında hafif çekingenliği varmış yani.
binnur kaya var ciddi anlamda sfli.o da işinin yaparken yeniyor sfyi.hem sfli hem ünlü olan çok çok nadir bulunur.bu da binnur kayayla yapılmış röportajı o konuda.
Bu çekingenliğiniz, utangaçlığınız sadece gazetecilere mi özgü, genel bir durum mu?
- Yoo, tanımadığım herkes için geçerli. Tanıyor da olabilirim ama eğer çok uzun zamandır görüşmemişsek yine aynı şeyi yaşıyorum. Mesela ortaokul arkadaşımla, lise arkadaşımla konuşamam bir zaman geçmeden, alışmam gerekiyor.
- Telefonu kaldırıp marketi, tamirciyi aramak zorunda kaldığınızda?
- Onda da oluyor...
- Nasıl hallediyorsunuz?
- Halledemiyorum! Tiyatro bölümünde okurken arkadaşımı aramıştım bir şey sormak için... Annesi çıktı, sadece adımı verebildim, arkadaşıma 'kekeme bir arkadaşın aradı' demiş!
- Bu ne zaman ortaya çıktı?
- Pek hatırlamıyorum ama babamın, "Kızım akıcı konuş" dediğini hatırlıyorum. Muhtemelen küçüklükten beri böyleydi.
- Çok merak ediyorum; kamera karşısında kendisinden geçen biri nasıl bu kadar heyecanlı, utangaç olabiliyor?
- Vallahi bilmiyorum. Sadece yaptığım şeyi, yaptığım işi çok seviyorum ve oynayasım geliyor.
Hani hayal kuruyorum sanki...
- Hiç bununla ilgili bir çözüm aradınız mı, tedavi yolu?
- Tabii, böyle girişimlerim oldu ama bu tür denemeler uzun süreçler gerektiriyor ya, ben hiçbir zaman o süreçleri tamamlamadım, sonunu getiremedim. Öyle bir sabrım yok çünkü.
Kolay iletişim kuramadığınız için üzülüyor musunuz peki?
- Evet, böyle yaşamak yorucu oluyor, karşımdakini yorduğum kadar kendim de yoruluyorum.
Karşımdakine daha çok üzülüyorum üstelik; 'şimdi benim dediğimden ne anladı, şu an sıkıldı, eyvah gidecek' diyorum...
Mesela marketi arıyorum, 'iki yumurta, bir yoğurt' demeye çalışırken karşı taraf diyor ki, 'Binnur Hanım siz misiniz?'
- Kamera açıldığında bir anda nasıl değiştiğinizin cevabı yok?
- Ben zaten sete bunu yapmaya gidiyorum, yönetmen bana 'oyna' dediği an, ona teslim oluyorum.
- Demek ki 'Konuş Binnur' diye komut vermek lazım size!
- Bazen etkili oluyor tabii bu.
binnur kaya var ciddi anlamda sfli.o da işinin yaparken yeniyor sfyi.hem sfli hem ünlü olan çok çok nadir bulunur.bu da binnur kayayla yapılmış röportajı o konuda.
Bu çekingenliğiniz, utangaçlığınız sadece gazetecilere mi özgü, genel bir durum mu?
- Yoo, tanımadığım herkes için geçerli. Tanıyor da olabilirim ama eğer çok uzun zamandır görüşmemişsek yine aynı şeyi yaşıyorum. Mesela ortaokul arkadaşımla, lise arkadaşımla konuşamam bir zaman geçmeden, alışmam gerekiyor.
- Telefonu kaldırıp marketi, tamirciyi aramak zorunda kaldığınızda?
- Onda da oluyor...
- Nasıl hallediyorsunuz?
- Halledemiyorum! Tiyatro bölümünde okurken arkadaşımı aramıştım bir şey sormak için... Annesi çıktı, sadece adımı verebildim, arkadaşıma 'kekeme bir arkadaşın aradı' demiş!
- Bu ne zaman ortaya çıktı?
- Pek hatırlamıyorum ama babamın, "Kızım akıcı konuş" dediğini hatırlıyorum. Muhtemelen küçüklükten beri böyleydi.
- Çok merak ediyorum; kamera karşısında kendisinden geçen biri nasıl bu kadar heyecanlı, utangaç olabiliyor?
- Vallahi bilmiyorum. Sadece yaptığım şeyi, yaptığım işi çok seviyorum ve oynayasım geliyor.
Hani hayal kuruyorum sanki...
- Hiç bununla ilgili bir çözüm aradınız mı, tedavi yolu?
- Tabii, böyle girişimlerim oldu ama bu tür denemeler uzun süreçler gerektiriyor ya, ben hiçbir zaman o süreçleri tamamlamadım, sonunu getiremedim. Öyle bir sabrım yok çünkü.
Kolay iletişim kuramadığınız için üzülüyor musunuz peki?
- Evet, böyle yaşamak yorucu oluyor, karşımdakini yorduğum kadar kendim de yoruluyorum.
Karşımdakine daha çok üzülüyorum üstelik; 'şimdi benim dediğimden ne anladı, şu an sıkıldı, eyvah gidecek' diyorum...
Mesela marketi arıyorum, 'iki yumurta, bir yoğurt' demeye çalışırken karşı taraf diyor ki, 'Binnur Hanım siz misiniz?'
- Kamera açıldığında bir anda nasıl değiştiğinizin cevabı yok?
- Ben zaten sete bunu yapmaya gidiyorum, yönetmen bana 'oyna' dediği an, ona teslim oluyorum.
- Demek ki 'Konuş Binnur' diye komut vermek lazım size!
- Bazen etkili oluyor tabii bu.
hepimiz tedavi sürecinde bu sorunu yaşıyoruz galiba, öle bi sabrımız yok, sonunu getirmek zor geliyor.- Hiç bununla ilgili bir çözüm aradınız mı, tedavi yolu?
- Tabii, böyle girişimlerim oldu ama bu tür denemeler uzun süreçler gerektiriyor ya, ben hiçbir zaman o süreçleri tamamlamadım, sonunu getiremedim. Öyle bir sabrım yok çünkü.
kim üzülmez iletişim kuramadığına? iletişim demek kendini anlatabimek demek, sölemek istediğini anlatmak demek. karşımızdaki için benden çok sıkıldı düşüncesi hepimizn aklından geçiyo galiba.Kolay iletişim kuramadığınız için üzülüyor musunuz peki?
- Evet, böyle yaşamak yorucu oluyor, karşımdakini yorduğum kadar kendim de yoruluyorum.
Karşımdakine daha çok üzülüyorum üstelik; 'şimdi benim dediğimden ne anladı, şu an sıkıldı, eyvah gidecek' diyorum...
doktorum da şahikaya kesin sfli demişti.
beyazda biraz izlemiştim, belki şöle 10 saniye kadar zaping yaparken. sıkılırken çok çocuksu, şeker duruyordu. belki de işi çocukluğa vurmak gerekiyor..