Kişilik nedir ? nasıl oluşur?

Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Bronzat
Mesajlar: 63
Kayıt: 29 Mar 2009, 17:04

Kişilik nedir ? nasıl oluşur?

Mesaj gönderen Bronzat »

Kişilik nedir ? nasıl oluşur?
Kişilik, kelime kökeni itibariyle Türkçemizin sadeleştirilme çalışmaları sırasında "kişi" kökünden türetilmiş bir kelimedir. Eski dilde bunun karşılığı "şahıs" kökünden gelen "şahsiyet"tir. Kişilik, bireyin sahip olduğu ve tüm hayatı boyunca kullanageldiği, yaşamın bütün alanlarına hâkim olan temel düşünce, duygulanım ve davranış kalıplarını tanımlar. Her insanın zorluklar karşısında takındığı bazı tutumlar ve sergilediği savunma mekanizmaları vardır. İşte bu savunma mekanizmalarından hangisini ya da hangilerini kullanıyor olduğu ise kişilik yapısının özelliklerini ortaya koyar. Dışarıdan bakınca davranışlar ve düşünce biçimleri görülür. Ama dışa yansıyan her bir davranış ya da düşünce kalıbının içsel (derunî) dinamik bir temeli vardır.
Kişilik, muhtemelen anne karnında şekillenmeye başlamaktadır. Çünkü kişiliğin gelişiminde genetik (irsî, Allah vergisi) özellikler önemli rol oynar. Buna ilişkin kanıtlar ve gözlemler vardır. Çocukluk döneminin ilk 5-6 yılında pek çok özellik yerli yerine oturur. Buluğ çağı olarak halk arasında ifade edilen ergenlik döneminden geçerken kişilik özellikleri bir kez daha gözden geçirilir. Bu dönemin hormonal etkileri ile kişilik özelliklerinin biyolojik temeli üzerinde rötuşlar yapılır. Kısaca bu döneme dikkat demek isterim. Ebeveynler uyanık olmalıdırlar. Ve tabii doğru da davranmalıdırlar bu dönemde..
Kişiliğin Ortaya çıkış biçimindeki sayısız etken göz önüne alındığında her insanın "biricik" olduğu düşünülebilir. Dilimizde bilirsiniz "nevi şahsına münhasır" şeklinde bir tanım vardır. Burada tanımlanan durum aslında her birimiz için geçerlidir. Yani her insan kendine özgüdür yani orijinaldir. Fakat fiziksel özelliklerimizin olduğu gibi kişilik özelliklerimizin de benzeşen tarafları vardır. Bilim bu özellikler çerçevesinde bir takım sınıflamalar yaptı. Kişilikleri bazı kümeler içinde incelemeye yönelik çabaları oldu. Bütün bu çabalara rağmen kişiliklerin ayrışan taraflarını düşünecek olursak sorduğunuz kişiliğin bir nevi kimlik kartı olduğundan bahsetmek mümkündür.

Kişiliğin oluşmasında genetik mirasın rolü ne kadardır? Genetik mirasın rolü tartışılmaz bir gerçektir. Henüz hangi gende şifrelendiği ve nasıl aktarıldığı bilinmiyor. Sayısız bilimsel araştırma genetik geçişin varlığını göstermektedir. Kişilik gelişiminde genetik ve genetik olmayan bileşenlerin ne oranda rol oynadığı net bilinmiyor. Bununla beraber yapılan çalışmalar gösteriyor ki kişiliğin oluşmasında genetik mirasın oldukça belirleyici bir rolü var.
Öğrenilmiş davranış ile kişilik bağlantısı ne kadardır?
Bir bebeğin kişilik çekirdeğinin yapıtaşlarına baktığımızda genetik olmayan etmenler arasında öğrenilmiş davranışlar önemli yer tutmaktadır. Çocuklar olumlu ve olumsuz modelleme yolu ile anne ve babalarından pek çok özelliği kendi kişilik hamurlarına katarlar. Kimi özelikleri olduğu gibi aktarırlar. Bazı özellikleri de ebeveyn tutumlarına zıt yönde tepki olarak benimserler.



"Huy" olarak tanımlanan şey de aslında kişiliktir. Kişilik kavramını karşılayan diğer bir kelime ise "mizaç"tır. Yabancı kaynaklarda bazı küçük nüanslar taşır ama dilimizde huy ve mizaç aynı kavramı tanımlayan ve birbiri yerine

kullanılabilen iki kelimedir.

Özellikle büyüklerimizin çokça kullandığı "Can çıkar huy çıkmaz" atasözü vardır. Çok derin anlamlar taşır bu söz. Kişiliğin değişmez nitelikteki özellikleri ile ilgili kitaplar dolusu ifadeyi içinde barındırır. Ancak çok eski zamanlarda söylenmiş bu sözün ihtiva ettiği bilginin ötesinde bazı bilgiler de vardır. Eskiden kişilik, değişmez olarak bilinirdi.

Son yüzyılda psikiyatri ve psikoloji alanında baş döndürücü atılım ve gelişmeler var. Kişilik yapısının kısmen de olsa değişikliğe uğrayabileceği anlaşılmıştır. Kişilik özelliklerini değiştirmenin önündeki en büyük engel nedir? Bu özelliklerin "benliğe uygun (egosintonik)" yapıda olmasıdır. Yani, bireyler genellikle kendi sahip olduğu özelliklerin, daha derinlerdeki dinamiklerin ve savunma mekanizmalarının farkında değildir. Divan şairi Hayalî'nin çok bilinen önemli bir sözü vardır. Bu söz "Ol mahiler ki derya içredir, deryayı bilmezler" şeklindedir. O nedenle kişilik yapılarının olumsuz özelliklerinden şikâyetçi olmazlar. Değişmek istemezler. Hekime çoğu zaman kendi istekleriyle gitmezler. Yakın çevresinin zorlaması ve önerileriyle gelirler. Sürecin takibi de bir o kadar zordur.


Kişinin kendi kişilik tipini bilmesinin ne gibi yararları vardır? Var mıdır veya?


Vardır elbette. Kişilik özellikleri yapısal niteliktedir. O sebeple değiştirilmesi oldukça güç özelliklerdir. Kişilik bozukluklarında ilaç tedavisinin katkısı vardır ama bu sadece şikâyet alanlarının yumuşatılması ile sınırlıdır. Ancak terapi uygulamaları önemlidir. Psikoterapi ile kayda değer gelişmeler katedilebilmektedir. Terapi programlarının temelinde kişilik yapısının arka planında işleyen savunma mekanizmaları çözümlenir. Dinamik güçlerin tanımlanması yapılır. Temelinde kişinin kendini tanıması yatmaktadır. Aslında bireyin kendini tanıması için bozuk bir kişilik yapısına sahip olması gerekmez ve çok yararlıdır. Bu gerçek Yunus Emre'nin dilinde ifadesini; "ilim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır." şeklinde bulur. Bizim kültürümüzde kişinin kendisini bilmesi öğütlenir. Kendini bilen kişiden korkulmaz.




Konuşma üslubu ile kişilik ilişkisi nedir? Buradan bir tahmine varmak mümkün müdür?

Elbette mümkündür. Obsesif kişilik yapısındaki bireylerin ayrıntıcı anlatım tarzları onları hemen ele verir. Bir konuyu anlatırken aslında temel amaç ile doğrudan ilgisi olmayan birçok ayrıntıyı da aktarma ihtiyacı içine girerler. Mesela; "teyzemin kızı tavsiye etti sizi. Kendisi yurt dışında yaşıyor. Öğretmen. 25 yaşında. O bir TV programında izlemiş sizi." derler. Burada söylenen sözler içinde teyze kızı ile ilgili bilgiler aslında ayrıntıdır. Ama konuşan kişi karşısındaki kişinin zihninde eksik bir şey kalmaması çabası içinde her detayı aktarmaya çalışmaktadır. Tabiî ki bu tarz bir konuşma biçimi amaca ulaşmayı güçleştirir. Dinleyeni sıkabilir. Ayrıca obsesif kişilerin çok düzgün, imlâ kurallarına saygılı, kibar bir üslup kullandıklarını da eklemeliyim. Antisosyal kişilik yapısındaki bireyler tam aksine daha kaba saba bir tarz içindedirler. Zaman zaman tehditkar tutum sergileyebilirler. Çekingen kişilik yapısında olanların ses tonları alçaktır. Konuşmaları güçlükle duyulur. Histironik yapıda olanlar dikkat çekici davranırlar. Abartılı vurgular yaparlar. Kahkahalar, mimik ve jestler konuşmaya eşlik eder.




Psikiyatri uzm.ı Alper EVRENSEL
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Re: Kişilik nedir ? nasıl oluşur?

Mesaj gönderen caferali »

Kişiliğin oluşmasında genetik mirasın rolü ne kadardır? Genetik mirasın rolü tartışılmaz bir gerçektir. Henüz hangi gende şifrelendiği ve nasıl aktarıldığı bilinmiyor. Sayısız bilimsel araştırma genetik geçişin varlığını göstermektedir. Kişilik gelişiminde genetik ve genetik olmayan bileşenlerin ne oranda rol oynadığı net bilinmiyor. Bununla beraber yapılan çalışmalar gösteriyor ki kişiliğin oluşmasında genetik mirasın oldukça belirleyici bir rolü var.
kişiliğin oluşumunda genetiğin önemli rolü var. ama kişilik, molekül molekül genetik şifremizde kopyalanmış demek değil bu.

kişilik adım adım, deneyimlerle oluşan bir şey. bebeklik ve çocukluk döneminde büyük kısmı tamamlanıyor.
dış etkenlere göre oluşuyor. fakat sistem içeride, yani genetik.
aynı koşullarda büyüyen iki çocuktan biri öyle olurken diğeri böyle olabiliyor. bu da "girdilere nasıl çıktı üretileceğini belirleyen" genetik "sistem" tarafından belirleniyor.
de te fabula narratur
thealone
Mesajlar: 170
Kayıt: 27 Ara 2010, 16:57

Re: Kişilik nedir ? nasıl oluşur?

Mesaj gönderen thealone »

bi de bazı insanlara kişiliksiz derler. niçin derler acaba :))
Cevapla