Sosyal Fobinin Nedeni Çocukluk Dönemi

Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
troya2
Mesajlar: 209
Kayıt: 20 Şub 2008, 23:19

Sosyal Fobinin Nedeni Çocukluk Dönemi

Mesaj gönderen troya2 »

Sosyal Fobinin Nedeni Çocukluk Dönemi
Utangaçlık çoğu zaman bir problem halinde algılanmayabilir. Ancak bu kişiler, sosyal ortamlardaki sıkıntıları nedeniyle bu ortamdan kaçmaya başlayabilirler ki bu durum "sosyal fobi"nin oluşmasına zemin hazırlar.
Tedavi edilebilir
Sosyal fobi psikiyatride tedavi gerektiren önemli sorunlardan biridir. Yarattığı anksiyete (sıkıntı) nedeniyle birçok psikolojik rahatsızlığa yol açabilir. (Depresyon, panik atak, agorafobi, alkol ve uyuşturucuya yönelim ve hatta intihar.)
Sosyal fobi her toplumda görülüyor
Genel nüfus içinde % 4 ile % 6 arasında değişik derecelerde "sosyal fobi " ye rastlanmaktadır. Ancak hastalığın ortaya çıkmasında ve tanınmasında kültürel farklılıklar, toplumsal değerler ve tedavi beklentilerindeki farklılıklar ile açıklanabilir. Örneğin doğu toplumlarında sosyal fobiye sık rastlanmakta ancak tedavi edilebilir bir bozukluktan çok kişilik özelliği olarak ele alınmaktadır. Japonya' da aşırı utangaç birinin "Shinka Shitsu" kişilik yapısında olduğu söylenir. Bu şekilde tanımlanan pekçok kişi aslında sosyal fobik olabilir. Türk toplumunda ve doğu toplumlarında bu belirtileri birçok insanda görebiliriz. Çünkü doğu toplumları insanın bireyselleşmesine tepki gösterir. İnsanların hep biz demesini, toplumun isteklerini kendi çıkarlarının her zaman üstünde tutması gerektiğini vurgular. Kişilerin bağımsızlık ve bireysellik duyguları bastırılarak kontrol altına alınmaya çalışılır. Bu da kişilerin utandırılarak büyümelerine, girişimcilik duygusunun elinden alınmasına, pasif ve utangaç insanlar haline gelmelerine neden olur.
Yeni bir ortama girrmekte ve o ortama uymakta zorlanır
Sosyal fobikler yeni bir ortama girmekte ve o ortama ayak uydurmakta zorlanırlar . Sosyal ilişkiler geliştirme konusunda başarılı değildirler. Çünkü temelde bir güven eksikliği içindedirler. Kendilerini birçok konuda yetersiz hisseden bu kişilerin kendi akranlarıyla kıyaslama yapıldığında, kendisini sürekli suçlayan, eleştiren ve değersizlik duyguları yaşayan insanlar oldukları görülür. Başkalarıyla konuşmak, rekabet etmek veya tartışmak istemezler. Bunun sebebi ise, herkesin kendisini yenebileceği korkusudur. Kendi haklarına saldırıda bulunulsa dahi seslerini çıkarmazlar. Sosyal fobik insanların içlerinde sanki dış dünyadan herkesin kendisini izlediği ve değerlendirdiği inanışı hakimdir. Bunun için topluluk önünde konuşmaları gerektiğinde, yeni insanlarla tanıştırıldıklarında, bir işle uğraşırken başkaları tarafından seyredildiklerinde tedirgin olurlar.
Sosyal fobi çocukluk yıllarına dayanıyor
Sosyal fobinin temeli çocukluk yıllarında atılmaktadır ve toplum içinde de geliştirilmektedir.Çocukluk döneminin 1-3 yaşları arası "özerklik evresi " olarak bilinir. Bu evre çocuğun anne bağımlılığından uzaklaşıp kendi ayakları üzerinde durabildiğinde başlar. Bu dönemde çocuklar bağımsızlık gereksinimi duyarlar ve bu ihtiyacın karşılanabilmesi için de bağımsız olmak isterler. Eğer bu dönemde sürekli cezalandırılır, aşırı korunur ya da anneye bağımlı biçimde yetiştirilirse çocuk bu baskı sonucu oluşan ezikliğin kızgınlığını ve utancını yaşamaya başlar. Utanç duygusu kişiye yerleştikten sonra artık yaptığı seçimlerin doğruluğu konusunda suçluluğa kapılır ve haklarını savunamaz. Utangaç çocuklardaki suçluluk duygusu, çocuğun hareketlerini kısıtlar. Çevresinde huzursuzluk doğuracağı ve cezalandırılacağı endişesiyle sadece kendisine verilenlerle yetinir. Yeni bir işe girişmekte ve başlamakta zorluk çeker. Yeteneklerini geliştirmekten, hakkı olan şeyleri istemekten kaçınır. Böyle bir çocukluk yaşayan kişinin girişimcilik ya da bağımsızlık duygusunun geliştiği söylenemez. Bu koşullarda büyüyen çocuklar büyük ihtimalle pasif, çekingen ve utangaç yetişkinler olurlar. ]Sosyal fobinin tedavisinde bilişsel-davranışsal psikoterapilerden yararlanılır. Ayrıca tedavinin ilaçla desteklenmesi etkiyi arttırır.
Kullanıcı avatarı
troya2
Mesajlar: 209
Kayıt: 20 Şub 2008, 23:19

Mesaj gönderen troya2 »

Yanlış aile tutumları sosyal fobiye zemin hazırlar

Yapılan bir araştırmada sosyal fobili kişiler ailelerini fazla koruyucu-kollayıcı, eleştirel otoriter ve mükemmeliyetçi olarak tanımlamışlardır. Yine aynı araştırmada sosyal fobili kişilerin birinci derece yakınlarında toplum ortalamasına göre 3 kat daha çok sosyal fobiye ve depresyona rastlanmıştır.

Araştırmayı yorumlayan Civelekoğlu “Kişiliğimiz büyük ölçüde çocukluk dönemi yaşantılarının ve izlenimlerinin etkisiyle oluşur. Ebeveynde yersiz ve anlamsız korkular varsa ve bu duygular kaçınma davranışına yol açmış ise çocukta da onlardan edindiği izlenime bağlı olarak kaçınma davranışı ortaya çıkabilir.Bunun yanı sıra aşırı müdahaleci ve baskıcı ailede içinde endişeyle büyüyen çocuk topluma çıktığında bu tedirginliği oradaki ilişkilerine de taşımaktadır” dedi.

“Gül düşünürsen gülistan olursun, diken düşünürsen dikenlik olursun”

Sosyal fobi ile mücadelede yapıcı ve pozitif düşüncenin önemine dikkat çeken psikolog Berrin Göncü Işıkoğlu “İyimser ve olumlu düşünen insanların işte, okulda ve ilişkilerinde daha başarılı olduğunun, daha sağlıklı bir yaşam sürdürdüklerinin”gözlemlendiği Dr. Martin Sealment'in yaptığı araştırma sonuçlarını vurgulayarak devam etti “Sosyal fobisi olan kişiler ise bir ortama girdiklerinde çevredeki insanların olumlu ya da olumsuz yaklaşımlarından çok iç dünyalarında var olan endişe kaygı duygularına odaklanırlar” dedi.

Psikoterapi tedavide en etkili yöntem

Zürih Üniversitesinde sosyal fobi üzerine yapılan geniş çaplı araştırmalar” Psikoterapinin etkili bir yöntem olduğunu, ilaçların psikoterapiden elde edilen sonuçlardan daha fazla olumlu bir etki sağlamadığı, özellikle genç insanlarda ilaca bağımlılık oluşabildiği gibi, ilaçların davranış biçimlerini değiştirmediği, bırakıldığında ise belirtilerin yeniden ortaya çıkabildiğini” göstermiştir
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

genetik olabilirmi

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

duygusal zeka yazarı danıel golemana göre ise her doğan beş çocuktan biri çekingen doğar diye bir açıklama yapmış, birde bu eklenince soyal fobi diyorum.aca biz sosyal fobililer çekingen doğan sonra çevre şartları ile fobili olanlardanmıyız?
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
sevsek
Mesajlar: 50
Kayıt: 27 Eki 2007, 13:39

Mesaj gönderen sevsek »

ya bi insan nasıl çekingen doğar olamaz öle bi şey . o adam yanlış sölemiş :D
bi insanın kişiliği doğuştan oluşmazki. bizi sf yapan aile ve çevre bu kadar basit .ben çocukken balkona çıkıp mahhalleye konser verdiğimi hatırlıyorum yapmadığım şey yoktu o zmanlar ne günlerdi ya keşke hep çocuk kalsaydım . ama işte zaman ilerledikçe her şeyden utanmaya başladım ve ergenlikten sonra da sf oldum lanet olsun yaaa. gittikçe daha da sfleşiyorum yakın da ecimde ki pc yi kırıp atıcam interneti de kapatıcam :D belki ufak bi yararı olur.
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

merhaba:)

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

ben anlamam adam koskocaman psikoloji araştırmacısı inanmazsan duygusal zeka isimli kitabı okuyabilirsin:)

çarkın dönmesi makina dişlerinin hesaplanması gerek bunun daniel amca bence iyi yapıyor:)

saygılar,
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Cevapla