İFRAT VE TEFRİT

Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

İFRAT VE TEFRİT

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

İFRAT VE TEFRİT


İfrat ve tefritin ikisi de kötüdür. Hak, ortadadır. İfrat ve tefriti anlatan Türkçe bir kelime yok. Tarifle anlaşılır. Aşırılık denebilir. Tefrit de ifratın zıddıdır. İfrat normalden fazla, tefrit de normalden az demektir.
Her işte ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan uzak olmak ve vasat yani orta yolu tutmak gerekir. Dinimiz, aşırılıklardan uzak, orta yolda olmayı emretmektedir.



Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İfrat ve tefritten uzak durun.) [Buharî], (Aşırı giden helak olur.) [Müslim], (İşlerin en iyisi vasat olanıdır.) [Deylemî, Beyhekî] (Din kolaylıktır. Vasattan ayrılıp aşırı gideni din mağlup eder.) [Nesâî]
Demek ki vasat, ifrat ve tefritten yani aşırılıklardan uzak olmak demektir. İslamiyet vasat bir dindir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki: (Sizi vasat bir ümmet kıldık.) [Bekara 143]


İyilik, tam orta yol demektir. Vasattan ileri veya az olmak veya ortanın sağında, solunda olmak, iyilikten ayrılmak olur. Ortadan uzaklığı kadar, iyiliği azalır. Hak yol birdir. Sapık, bozuk yollar ise, çoktur. Orta yol deyince, iki şey anlaşılır: Bir şeyin tam ortasıdır. İkincisi, izafi, takdiri orta olmaktır. Yani belli bir şeyin ortasıdır. O şeyin ortası olduğu için, her şeyin ortası olmak lazım gelmez. Ahlak bilgisinde kullanılan, bu ikinci ortadır. Bunun için, iyi huy, herkese göre farklı olur. Hatta, zamana ve yere göre de değişir. Birinde güzel olan bir huy, başkasında iyi olmayabilir. Bir zamanda iyi denilen bir huy, başka zamanda iyi olmayabilir. O halde iyi huy, tam ortada olmak değil, ortalamada olmaktır. Kötü huy da, bu ortalamanın iki tarafına ayrılmaktır. İyi huyların hepsi vasati [ortalama] miktarlardır. Her birinin ifrat ve tefriti birer kötü huy olur. (Ahlak-ı alai)


İfrat, tefrit ve vasata birkaç örnek verelim:


1- Cimrilik tefrit, israf ise ifrattır. Cömertlik ise vasattır. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Harcarken, ne israf, ne de cimrilik ederler; ikisi arasında bir yol tutarlar.) [Furkan 67]


2- Tembellik tefrittir, acele ise ifrattır. Tembellik, şimdi yapılması gereken bir işi geciktirmek, daha sonraya bırakmak demektir. Hadis-i şerifte, (Tesvif eden [hayırlı iş yapmayı sonraya bırakan] helak olur) buyuruldu. Acele edip düşünmeden o işi yapmak ise ifrattır. Acele edende gevşeklik ve bezginlik hasıl olur. Hayırlı bir işin olması için acele eden, gecikince, bezginliğe, ümitsizliğe düşer. Duâ eder, hemen duâsının kabul olmasını ister. Duâsı gecikince duâyı bırakır, maksudundan mahrum kalır. Acele edenin ihlası, takvası bozulabilir. Şüpheli şeylere, hatta haramlara dalabilir. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Acele şeytandandır.) [Tirmizî], (Acele eden hata eder.) [Beyhekî]


3- İnsan bir şeye kızabilir. Bunun da ifratı ve tefriti vardır. Öfkenin aşırı olmasına saldırganlık denir. Saldırgan kimse, hiddetli olur, kendine ve başkasına zarar verir, bu hâl, küfre götürebilir. Hadis-i şerifte, (Öfkenin ifratı imanı bozar) buyuruldu. Öfkenin lüzumlu olanına şecaat [kahramanlık, yiğitlik], lüzumundan az olmasına da korkaklık denir. Şecaat orta yoldur. Şecaat halindeki öfke iyidir. İmam-ı Şafiî, (Şecaat gereken yerde, korkan kimse, eşeğe benzer) buyurdu. Kur’an-ı kerimde buyuruldu ki: (Kâfirlere ve münafıklara sert davran.) [Tevbe 73], ([Eshab-ı kiram] kâfirlere karşı çetindir.) [Fetih 29]
Düşmanlara karşı korkaklık caiz değildir. Korkarak kaçmak, Allahın takdirini değiştirmez. Korkak kimse, karısına, kızına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir, onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer, hainlik yapanı görünce susar.
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Kullanıcı avatarı
pinokyo
Mesajlar: 208
Kayıt: 19 Tem 2008, 00:31
Konum: odasında

Mesaj gönderen pinokyo »

''iki aşırı tutum vardır, birincisi kendini isteklere,
tutkulara hiç direnç göstermeden kapıp koyuvermek, yalnızca nefis
hazlarının peşinde koşmak; ikincisi kendine gereksiz yere acı vermek,
çilelere katlanmak, boşu boşuna nefsini körletmektir.''
Körün isteğine karşılık verilen lensti hayat...
Misanthrope

Re: İFRAT VE TEFRİT

Mesaj gönderen Misanthrope »

SILVERHORSE yazdı:Öfkenin aşırı olmasına saldırganlık denir. Saldırgan kimse, hiddetli olur, kendine ve başkasına zarar verir, bu hâl, küfre götürebilir. Hadis-i şerifte, (Öfkenin ifratı imanı bozar) buyuruldu.
çooooook doğru
SILVERHORSE yazdı:Korkak kimse, karısına, kızına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir, onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer, hainlik yapanı görünce susar.
bu konsept tanıdık dimi :roll:
Kullanıcı avatarı
BiR UMUT VAR
Mesajlar: 2312
Kayıt: 23 Ara 2006, 15:08
Konum: kendini unuttuğu yerden

Mesaj gönderen BiR UMUT VAR »

yazı güzel... :!:
BİR UMUTLA BAŞLAR HERŞEY...
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

güzel yazı sağol...
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Mesaj gönderen caferali »

Bu makalenin sosyal fobi forumunda ne işi var :roll:
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

selam

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

caferali yazdı:Bu makalenin sosyal fobi forumunda ne işi var

niyekine hayat sadece sosyal fobiden ibaret değil bu forumdakiler sf dışındaki düşüncelerini tabiyki yazabilir senin yazdığın gibi ;) ;) ;)
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
burali

Mesaj gönderen burali »

Ohhho forumda bir sürü sf yle alakalı başlık var.
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Mesaj gönderen caferali »

Bu başlığın altında

"Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)"

şeklinde bir yazı var onun için sf ile alakası nedir diye sormuştum
:roll:

havadan sudan
ya da sadece yazmak istedim gibi başlıklar da var bu yazı oraya konabilirdi. neyse amacım gereksiz polemik çıkarmak değil...
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Re: İFRAT VE TEFRİT

Mesaj gönderen jack nicholson »

Misanthrope yazdı:
SILVERHORSE yazdı:Korkak kimse, karısına, kızına karşı gayretsizlik ve hamiyetsizlik gösterir, onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer, hainlik yapanı görünce susar.
bu konsept tanıdık dimi :roll:
tanıdık hocam, çoğumuzun aklından geçen 8)
Aryık yalnız değilim :)
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

selam:)

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

caferali yazdı:Bu başlığın altında

"Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)"

şeklinde bir yazı var onun için sf ile alakası nedir diye sormuştum
:roll:

havadan sudan
ya da sadece yazmak istedim gibi başlıklar da var bu yazı oraya konabilirdi. neyse amacım gereksiz polemik çıkarmak değil...
çok incesin ama din içerikli bir makaleyi havadan sudan bölümüne yazmak biraz abes kaçmazmıydı sence,eleştrin için teşekkür ederim arakadaşım ;)
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Kullanıcı avatarı
SILVERHORSE
Mesajlar: 224
Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
Konum: İZMİR

İslamiyet orta yoldur

Mesaj gönderen SILVERHORSE »

İslamiyet orta yoldur


İslamiyet her işte orta yolu tutmaktır. Birkaç örnek verelim:


1- Çok yemek ifrattır, gerekenden az yemek tefrittir. İhtiyaç kadar yemek vasattır. Hadis-i şerifte, (Çok yiyip içmek hastalıkların başıdır) buyuruldu. Dayanamayan kimsenin açlık çekmesi de caiz değildir. Açlık çekmenin tahrimen mekruh olması, buna dayanamayanlar, bedenine ve aklına zarar verecek olanlar içindir. Çünkü, kendini tehlikeye düşürmek haramdır. Açlığın da tokluğun da zararı bulunduğu için, yiyip içmekte, aşırılıktan kaçmak, orta yolu tutmak gerekir.


2- Havf, Allahtan korkmak, reca da Allahın rahmetini ümit etmek demektir. Allahın rahmetinden ümit kesmek ifrattır. Allahın rahmetinden ancak sapıklar, kâfirler ümit keser. (Hicr 56)
Allahtan korkmayıp rahmetini garanti bilmek de tefrittir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her istediğini yapıp, rahmete kavuşacağını ümit eden ahmaktır.) [Tirmizî]
Vasat yol ise ikisi arasında olmaktır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Havf ve reca [korku ile ümit] arasında bulunan mümin, umduğuna kavuşur, korktuğundan emin olur.) [Tirmizî]


3- Çok uyumak ifrattır, gerekenden az uyumak tefrittir. İhtiyaç kadar uyumak vasattır.


4- İbadet yapmakta da ifrat tefrit olur. Az ibadet etmek tefrittir. Gece gündüz hep ibadet etmek de ifrattır. Gücünün yetmediği şekilde ibâdet etmeye çalışmak, mesela geceleri hiç uyumadan namaz kılmak, gündüzleri hep oruç tutmak, hanımından uzak kalmak, et, süt, tatlı gibi şeyleri hiç yememek, ifrattır, aşırı gitmektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Din kolaylıktır. Dinde aşırı gideni, din mağlup eder.) [Nesâî],
(Dinimizde ruhbanlık yoktur. Et yiyin, hanımlarınızla mübaşeret edin! [Nafile] oruç da tutun! Tutmadığınız günler de olsun! [Nafile] namaz da kılın! Uyuyun da. Ben bunlarla emrolundum.) [Taberânî]
Her işin bir Azimet [güç] tarafı ve Ruhsat, [kolay] tarafı vardır. Azimetleri yapamayanın, ruhsatla, kolay olan, izin verilen işi yapması, azimeti yapmak gibi sevap olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın size verdiği kolaylık ve ruhsatlardan istifade edin!) [Buharî]
(Allahü teâlâ, emrettiği şeyler gibi, ruhsat, izin verdiği şeyleri yapmanızı da sever.) [Beyhekî]
(Ruhsatlardan istifade etmeyen, Arafat dağı kadar günah işlemiş olur.) [Taberânî]
Bu hadis-i şeriflere bakarak, mutlaka ruhsatla amel etmek lazım geldiği anlaşılmamalıdır. Çünkü (Vera üzere olan, insanların en abidi olur) hadis-i şerifi gösteriyor ki, orta yol diye her zaman yalnız ruhsatlarla amel edilmez. Yapabilenin azimetle de hareket etmesi gerekir..
Peygamber efendimiz, mübarek ayakları şişinceye kadar geceleri çok namaz kılmıştır. Fakat, ümmetine çok merhamet ettiği için, onların böyle sıkıntı çekmelerini istemezdi. Ümmetine ruhsat ile de emrederdi. Kendisi azimet ile ibâdet yapardı. (Allahın helal ettiklerini kendinize haram etmeyiniz) âyeti, (Ruhsat, izin verilen, günah olmayan şeyleri haram saymadan, terk eder, çekinirseniz iyi olur) demektir. (Sünnetime uymayan benden değildir) hadis-i şerifi, ruhsat, izin verdiğim şeyleri yapmayan, kendine sıkıntı vermiş, sünnetime uymamış olur demektir. Günah olmayan, caiz olan işleri yapmaya, ruhsatla hareket etmek denir. İhtiyaç olmadıkça, ruhsatla amel etmemelidir.
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Cevapla