bitkisel ilaçla çözüm. mutlaka okuyun

Çözüm önerileriniz..
s_f_19_82
Mesajlar: 23
Kayıt: 29 Oca 2006, 11:39
Konum: istanbul
İletişim:

sarı kantaron

Mesaj gönderen s_f_19_82 »

ruhsal açıdan rahatım. Ama kantaron kullanmasaydım yine rahat olurmuydum bilmiyorum. Ben kullnamaya devem edeceğim şimdilik.
sun_shine
Mesajlar: 2
Kayıt: 29 Nis 2006, 13:45

Mesaj gönderen sun_shine »

Bende internette buldugum bazı seyleri sizinle paylasmak istedim:
•sinir toniği.
endişe, kayıtsızlık, anoreksi, değersizlik hissi, uykusuzluk, fazla uyuma, uyuşukluk gibi semptomların tedavisinde çok fazla etkili olan aynı zamanda yanıklarda ve kas ağrılarında da kullanılabilen doğal bir ilaç.

•doğal olan bi şey nedense daha çok güven verir insana, yan etkisi yok denecek kadar az. ki piyasadaki antideprasan diğer ilaçların yanına konduğunda yan etki diye bir şeyden söz edilemez.

•antidepresan ve gevşetici etkisi olan bu bitkisel desteği belirtilen ilaçlarla almanız tehlikelidir: (Osman MÜFTÜOĞLU )
antidepresanlar hiv proteaz inhibitörleri -hiv/aids tedavisinde kullanılır- non-nükleozit geri çevirici transkriptaz inhibitörleri -hiv/aids tedavisinde kullanılır- digoxin (lanoxicaps, lanoxin) -kalp ilacı- theophlline (elixophyllin, uniphyl) ve zafirlukast (accolate) -astım ilaçları- cyclosporine (neoral, sandimmune) -bağışıklık baskılayıcı- kemoterapi

doğum kontrol ilaçları

nifedipine ve diltiazem -kan basıncını düşürmek ve kalp hastalığının tedavisinde kullanılır-

warfarin -kan inceltici bir ilaç-

alkol tamoxifen -kanser tedavisi veya önlenmesinde kullanılan bir ilaç-

tüm bu ilaçlarla etkileşime girerek metabolizmanızı olumsuz etkileyebilir. ayrıca st. john’s wort’ün seçici seratonin geri emilimi inhibitörleri gibi antidepresanlarla birlikte kullanılması aşırı seratonin üretimine neden olabilir (seratonin sendromu). bu sendromun başlıca belirtileri baş ağrısı, mide ağrıları ve huzursuzluktur.

st. john’s wort bazı doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltabilir. bu nedenle doğum kontrol ilacı ve bu desteği kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

•yan etkisi yok dense de açık ten rengine sahip olan insanların dikkatli bir şekilde kullanması gereken bir bitkidir. kendisi güneşe karşı olan duyarlılığı artırmakta ve de güneşle direkt temas halinde hassas ciltlerde cilt kanserine varabilecek lezyonlar yaratmaktadır.

•acik tenli kisilerde yaz aylarinda ilk gunesle temasta ufak toplu igne buyuklugunde leke seklinde beliren alerjik reaksiyon veya lezyonlara sebeb oldugu tecrubeyle sabitlenmistir.

•çok gergin bünyelerde bir türlü durmayan o kalp çarpıntısını,olur olmaz ağlama isteğini bastıran,umursamaz olmanızı kolaylaştıran doğal ilaç.insidon türevi ilaçlar gibi sürekli uyuma isteğine sebep olmuyor,sadece yavaşlatıyor sizi,biraz olsun rahatlatıyor.

•herhangi bir olumsuz etkisi olup olmadığını hala araştırdığım bitkidir. çünkü; iki aylık kullanım sonunda gördüğüm etki mucizevidir neredeyse. antidepresanların hayatı felç eden yan etkilerinden tümüyle kurtulmakla kalmayıp, çare bulunamayan fibro miyalji ağrılarını sona erdirmiş, uyku sorunlarına son vermiş, kaygı ve korkuyu önemli ölçüde azaltmış, belleğimin üzerindeki sis perdesini kaldırmış, güneşi fark etmeme neden olmuştur.
antidepresan ilaçlarda görülen yan etkilerin de hiçbiri görülmemektedir. araştırdığım kaynakların hiçbirinde şimdiye dek olumsuz bir veriye rastlamamış olmakla birlikte, uzun kullanım sürelerinde bir sakınca doğurup doğurmayacağını bilmiyorum.
yalnız yıllarını antidepresan kullanarak geçirmiş olanlara kesinlikle iyi bir alternatif olduğunu söyleyebilirim.

•bazı bünyelerde göz kaslarının zayıflamasına neden olan bitki. ancak bu oran çok düşüktür. eğer bu bitkiyi kullanmaya başladıktan sonra yoğun göz takibi isteyen işlerde (kitap okuma, ders çalışma, bilgisayar, vs...) baş ağrıları boy gösteriyorsa kullanmayı derhal kesmek yerinde bir davranış olacaktır. kullanmayı kestikten iki - üç gün sonra gözler eski performansına kavuşur. bunun dışında oldukça faydalı bir bitkidir.

•ticari* sekilleri bulunan, antidepresan etkisi kanitlanmis, hypericin iceren bitki. etkisinin gorulebilmesi icin gunde, %0.3 hypericin iceren tabletlerden toplam 1 mg alinmasi tavsiye edilmektedir.
http://www.lifeplusnutrition.com/tranquil.html
http://www.sjwinfo.org/
http://www.hurriyetim.com.tr/...-m@nvid~476464,00.asp
sun_shine
Mesajlar: 2
Kayıt: 29 Nis 2006, 13:45

Mesaj gönderen sun_shine »

Özge ilk iki hafta cok kotu geciyor demişsin.İlk iki haftada ne gibi olumsuzluklar yaşadıgını anlatabilir misin?
Kullanıcı avatarı
empty
Mesajlar: 206
Kayıt: 06 Kas 2006, 12:06

Mesaj gönderen empty »

kullanmayı bıraktım ben bunu çünkü en ufak bir değişiklik bile hissetmedim ne kötü yönde nede iyi yönde..
onlara göre ben, bana göre onlar deli...
alev
Mesajlar: 51
Kayıt: 14 Ara 2006, 18:18

Mesaj gönderen alev »

özgecim ilk iki hafta neler yaşadın bendede az da olsa sf belirtileri var ve hiç ilaç kullanmadım sanırım bitkisel ilaç en iisi ilk başta bide onu dneyeyim ne gibi yan etkileri var
Kullanıcı avatarı
candy
Mesajlar: 1192
Kayıt: 02 Eki 2006, 21:53
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen candy »

Ben de daha önce hiç ilaç kullanmadım, biraz araştırma yaptıktan sonra bunu kullanmaya karar verdim. Üzerinde günde 1 veya 2 kere kullanın yazıyordu. Ben günde 1 kere kullanıyorum, 2 hafta oldu olumlu veya olumsuz herhangi bir etkisini görmedim şimdiye kadar. İçinde 60 tane var, sonuna kadar kullanıp olumlu bir gelişme olursa yazarım.
ozge
Mesajlar: 17
Kayıt: 05 Nis 2007, 13:49

Mesaj gönderen ozge »

arkadaslar günde en az 300 mg olan tabletlerden 3 tane(900 mg) almalısınız. yoksa işe yaramaz. benim yasadığım sıkıntılar depresyon şeklindeydi. aşırı derecede iç sıkılması yaptı sonra yavaş yavaş geçti. sunukesinlikle söyleyebilirim titremeye ve heyecana bire bir. ama sabırlı olmaklazım.antidepresanlar gibi hemen fayda etmiyor. 2-3 haftada hissettirmeye baslıyor. 1-2 ay da da iyi olduğunuzu hissediyorsunuz.
fade to black
Mesajlar: 2747
Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49

Mesaj gönderen fade to black »

kahverengi yazdı:
..LaViNYa.. yazdı:gastrit benzeri birşey olabilir mi kahverengi?

bende var da o yüzden çok hassaslaştı midem..artık her şeyi kabul etmiyor..ağrı yapıyor..
bilemiyorum lavinya.Belkide ama midemde yanma şeklinde değilde sanki hafiften yumruk yemiş gibi bir ağrı :) sürekli değil ara ara kendini ortaya çıkarıyor ..eh artık birde bu şekilde sıkıntılar eklenecek değil mi yetmezmiş gibi..Benim hala umudum var tarzında yaklaşmak lazım???
midende yumruk gibi bir agri oluyor ve bazen mide suyun tasacakmis gibi geliyor degil mi? asit reflü olusmus... gecmis olsun
fade to black
Mesajlar: 2747
Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49

Mesaj gönderen fade to black »

ben de dusunuyorum bu sarı kantaron tabletlerinden almayı. umarım bir faydası olur. zedprex de kullanmıyorum bu aralar.
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

Ben de 3-4 gündür kullanmaya başladım ve bugün kendimi inanaılmaz şekilde dingin hissediyorum ve biryerde geçtiği gibi beynimdeki sis perdesi kalktı sanki sade arada seroxsatı bırakmanın vermiş olduğunu bildiğim bir iki başdönmesi oluyor o da zaten bir kaç güne kadar geçer diye düşünüyorum.Bugün kendimi çok iyi hissettim sadece gündüz çöpünü sokağın ortasına bırakan bir kadınla tartışmaya girmek dışında :P Ama akşama doğru daha sakidim.Hatta ne zamandır sıkıntıdan kitap okuyamıyorum diye düşünüyodum.Akşam üstü yeni aldığım ve ne zamandır elime alamadığım kitabımı aldım ve birkaç sayfa okudum.Ben kendimi iyi hissetmeye başladım.Sanırım bu sarı kantoronun bana iyi geliceğini düşünüyorum.Ben zaten olduym olası doğal tedavi yöntemlerinden yanayım.Bir de yan etki durumu olmadığı için içim de rahat bir şekilde kullanıyorum.Özgecim dediğin gibi bir kötü 1-2 hafta geçiriceğime de inanamıyorum.İnşallah yanılmıyorumdur. :roll: Şimdi iyiyim ama dediğim gibi.İlaçların bitkisel veya değil her bünyede fsarklı etki yaptığına şimdi daha çok inanamaya başladım.Çünkü buraya herkes farklı bişey yazmış benim ki ise bambaşka.Gerçi bende çok açık tenliyim ama güneşe direk maruz kalmamaya çalışıcam artık.Sanırım kayda değer yazılan tek yan etkisi bu, bu bitkiciğin.Zaten bunun için de normalde sokağa çıkarken bile güneş kremi kullanıyodum ben.Fark yapmaz yani.Yani kısaca ben bu bitkiden memnun kaldım.Bence kullanmayı düşünenler için denemeye değer diye düşünüyorum.Ama özgenin dediği gibi solgarın john's wort'unu aldım.Yani bu ilaç olduğu için eczaneden belli bir marka almak da önemli bence.Her ne kadar yabancı markalara karşı olsam da yapıcak bişey yok.Hepsinde nerdeyse bütün ilaçlarda dışa bağımlıyız zaten maalesef.Neyse ilaçla ilgili bendeki değişimleri yazmaya devam edicem.
Suya yazı yazmak gibi birşey zaman ve tutamazsın ömür bir nehir gibi akıp gider avuçlarından...
Naribeyza
s_f_19_82
Mesajlar: 23
Kayıt: 29 Oca 2006, 11:39
Konum: istanbul
İletişim:

Mesaj gönderen s_f_19_82 »

İlacın üzerinde %0.3 hypericin yazması gerekiyor ve günde 900 mg alıyorsunuz. Bazı markalarda yazmıyor.
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

s_f_19_82 yazdı:İlacın üzerinde %0.3 hypericin yazması gerekiyor ve günde 900 mg alıyorsunuz. Bazı markalarda yazmıyor.
Bu %0.3 hypericin de ne demek :| E bu solgarın şişesine baktım şimdi bunda da yazmıyoo :roll: Bu ne anlama geliyomusun açıklar mısın biraz arkadaşım?
Suya yazı yazmak gibi birşey zaman ve tutamazsın ömür bir nehir gibi akıp gider avuçlarından...
Naribeyza
enlas13

Mesaj gönderen enlas13 »

hyper kantaronun latice adı kullanan arkadaşlar güneşe gözlerinize dikkat kanamayı da artırabilirmş. kanı sulandırıyor.yani

Dr. Oya Kaçar, literatürdeki adı “Hypericum perforacum”olan ve halk arasında “yara otu”, “binbirdelik”, “kan otu”, “mayasıl otu”, “kuzukıran” ve “kılıç otu” gibi adlarla anılan, doğada bol miktarda bulunan kantaron otunun halk sağlığındaki yeriyle ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi.

ANTİDEPRESAN ÖZELLİĞE SAHİP
Eski çağlardan beri şeker, kronik romatizma, mide-bağırsak, bronşit hastalıkları ve soğuk algınlıklarının tedavisinde kullanılan otun, “parazit düşürücü”, antiseptik ve yara iyileştirici etkisinin bulunduğunu anlatan Dr. Kaçar, bu özellikleri nedeniyle yanık tedavisinde de etkili olan otun içeriğindeki “Hypericin” adlı maddenin, antidepresan özelliğinin bulunduğunu anlattı. Dr. Kaçar, şunları kaydetti: “Klinik ve hayvan deneylerinde antidepresan etkinliği kanıtlanan ve (doğal prozac) olarak anılan ot, yan etkisi olmadığı için Avrupa’da son yıllarda hafif ve orta şiddetli depresyonların, stres, uykusuzluk, anksiyete gibi günlük yaşamı olumsuz etkileyen rahatsızlıkların tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Antidepresan olarak kullanılan sentetik ilaçların kullanımında karşılaşılan uykusuzluk, kilo kaybı, seksüel bozukluklar gibi ciddi yan etkilere de, kantaron otu kullanımında rastlanmamaktadır.”

BİLİNÇSİZCE TÜKETİLMESİ SAĞLIK AÇISINDAN RİSKLİ
Dr. Kaçar, bitkinin mutluluk hormonu olarak adlandırılan “seratonin”in yanı sıra vücudun kendini iyi hissetmesi için gerekli olan “dopamin” ve “norepineprin” hormonlarının salgılanmasını da yan etkisiz olarak teşvik ettiğine dikkati çekti. “Hypericin”in uyku esnasında kişide “derin düşünce, meditasyon, memnuniyet verici ve yaratıcı düşüncelerin çoğalmasını sağladığını” ifade eden Dr. Kaçar, bu maddenin bazı bakterilere karşı da antibakteriyel etkiye sahip olduğunun belirlendiğine değindi. Bitkinin, Avrupa ve ABD’de preparat haline getirilerek birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanıldığını dile getiren Dr. Kaçar, Türkiye’de 9 çeşidi bulunan ottan henüz ilaç olarak yararlanılmadığını, halk arasında genelde çay olarak tüketildiğini vurguladı.
Dr. Kaçar, şöyle konuştu: “Bu bitkinin rastgele toplanması ve bilinçsizce tüketilmesi, sağlık açısından risklidir. Çünkü ağır metaller arasında ilk sıralarda yer alan kadmiyum, yol kenarlarında yetişen kantaronun bünyesinde yoğun olarak bulunmaktadır. Buralardan toplanacak kantaronun, şifadan çok kanserojen etkisi vardır. Bu nedenle kantaron temiz bölgelerden toplanmalıdır. Bu bitki, ülkemizde genel olarak çay olarak tüketiliyor. Bu tüketimde de, belirli bir dozajın aşılmaması gerekiyor. Yani, günde en fazla 1 fincan içilebilir. Aşırı içilmesi, özellikle açık tenli kişilerde ışığa duyarlılık, ciltte kızarıklık, döküntü gibi yan etkilere neden olabilir.”

bazı bünyelerde göz kaslarının zayıflamasına neden olan bitki. ancak bu oran çok düşüktür. eğer bu bitkiyi kullanmaya başladıktan sonra yoğun göz takibi isteyen işlerde (kitap okuma, ders çalışma, bilgisayar, vs...) baş ağrıları boy gösteriyorsa kullanmayı derhal kesmek yerinde bir davranış olacaktır. kullanmayı kestikten iki - üç gün sonra gözler eski performansına kavuşur. bunun dışında oldukça faydalı bir bitkidir.

yan etkisi yok dense de açık ten rengine sahip olan insanların dikkatli bir şekilde kullanması gereken bir bitkidir. kendisi güneşe karşı olan duyarlılığı artırmakta ve de güneşle direkt temas halinde hassas ciltlerde cilt kanserine varabilecek lezyonlar yaratmaktadır. :!:
alev
Mesajlar: 51
Kayıt: 14 Ara 2006, 18:18

Mesaj gönderen alev »

ben açık tenliyim nasıl olacak şimdi ? birde bu ürünün tedavi edici özelliği var mıdır acaba..ömrümüzün sonuna kadar kullanacak diliz sanırım
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

alev yazdı:ben açık tenliyim nasıl olacak şimdi ? birde bu ürünün tedavi edici özelliği var mıdır acaba..ömrümüzün sonuna kadar kullanacak diliz sanırım
Ben de açık tenliyim.Ben de güneş kremleri kullanarak,açık renk giysiler ve kollu kıyafetler tercih edip önlemler alarak bu ilacı kullanmaya devam ediyorum.Şu ana kadar beni rahatsız ewdecek ölçüde bir yan etksini görmedim.İnşallah da görmem.Ayrıca kendimi dingin ve güvenli hissediyorum.Bir de daha rahat hareket etmeye başladığımı farkettim.Bir de alevin dediği gibi ne kadar süre kullanılması gerektiği hakkında bi bilgiye ulaşamadım henüz.Bunun hakkında eline bilgi geçen arkadaşlar varsa paylaşırlarsa sevinirim.
Suya yazı yazmak gibi birşey zaman ve tutamazsın ömür bir nehir gibi akıp gider avuçlarından...
Naribeyza
Kilitli