Göz teması

Çözüm önerileriniz..
rugz
Mesajlar: 96
Kayıt: 25 Eyl 2006, 12:52
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen rugz »

farklı başlıkta şunlar yazmışım konuyla alakalı
Sürekli ve kesintisiz göz teması sözsüz iletişimde bir nevi meydan okuma, ben senden üstünüm anlamına gelir. Özellikle dövüş müsabakalarında (boks) selamlaşmada sporcular, karşındakini baskı altına almak için, birbirleriyle kesintisiz göz temasında bulunurlar. Bir iş görüşmesinde de mülakatı yapan sürekli bir göz temasıyla karşındakini psikolojik baskı altına alarak zor şartlardaki cevap verebilme yeteneğine bakar. Bu nedenlerden ötürü kesintisiz
göz teması karşındakini rahatsız eder.

Peki ne yapmalı? Ben şöyle yaparım: Karşımdaki veya ben söze başlarken kısa süreli bir göz teması kurarım. Bu hem kendime güven duymamı hem de onu dikkate aldığımı gösterir. Eğer bir vurgu veya bütün dikkatini bana vermesini istediğimde göz temasını tekrar kurarım.
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

global yazdı:Dinlerken göz teması bana da daha zor gelir. Aslında bir konuşmaya başlasam karşıdakilerin bana bakıyor olmasının, kaç kişinin baktığının hiç bir önemi kalmıyor. Tamamen konuşmaya adapte oluyorum. Onları farkındalığım iyice azalıyor. Konuşmadan önceki o tedirginlik, kaygı kötü. Gittikçe de artar bu kaygı...
Aynı fikirdeyim.Ben de bu yüzden çok konuştuğumu düşünüyorum bazen hatta rahat olduğumda daha az konuşuyorum. :roll: Burda arkadaşlar hep suskunluklarından şikayet ederken ben kendimi düşünürdüm.Susmak,dinlemek daha zor aslında diye düşünürdüm kendime göre.Hatta sustuğumda ve karşıdaki insanlar da sustuğunda dünyanın en rahatsız insanı oluyorum ben.Çünkü susunca birbirine bakmaya başlıyor herkes ve doğal olarak insanın kendisinin de daha çok incelenme fırsatı bulunuyor.İşte ordan sonra global,bende de senin dediğin gibi sorular başlar.Bunu yaşamamak için ortamda bir suskunluk anı olcak da herkes birbirine bakmaya başlayacak diye ödüm kopar ve ben de her ne kadar sıkılarak da konuşsam sürekli birşeyler konuşma ihtiyacı duyarım,bazen çok konuşup saçmaladığımı düşünüp mutsuz olsam bile :| Eğer ortamda sessizlik varsa o insan(lar)la göz temasını keserim.Sürekli gözlerimi kaçırmaya başlarım. :? Kendisini her ortamda konuşmak zorunda hissetmeyen insanlara da özenirim ve hatta artık burda herkes daha çok konuşabilme provaları yaparken ben de kendimi böyle konuşmadığımda rahatsız hissetmeme ve susma alıştırmaları yapıyorum. :? Ne ilginç değil mi?İşte sf herkesde farklı seyreder diye boşuna söylemiyorlar. :roll: :|
global

Mesaj gönderen global »

Konuşan insan sadece söylediklerine konsantre oluyor. Karşıdakinin yüz ifadesine bile fazla dikkat etmiyor. Bunu kendimden biliyorum. Biriyle konuşurken karşıdakinin yüz idafesini hatırlamaya çalışın. Ben hatırlayamıyorum. Ama birini dinlerken yüz ifadesini hatırlıyorum. Daha çok kendi içime dönüyorum. O takıntılı düşüncelere yer kalıyor. Acaba nasıl dinliyorum. Dİnliyor gibi miyim? Ne düşünüyor hakkımda? Sözü bitince mantıklı bişeyler diyebilecek miyim? vs vs vs.
Konuşmak daha kolay :)
DÜn iftara gitmiştik. Baya kalabalıktı. Özellikle alışayım, alıştırma olsun diye göz teması yapmaya çalıştım. Bİlinçli olarak, bir adım attığının bilincinde olarak göz teması kurduğumda daha dirençli oldum. Dün titrek baktığımı sanmıyorum. İyiydim dün :D
Kullanıcı avatarı
RIP
Mesajlar: 420
Kayıt: 05 Şub 2007, 23:43

Mesaj gönderen RIP »

ben bi insanla konusmak zorunda kalırsam direk gözlerine bakarım bazen neden öyle dövecekmişim gibi baktığımı sorarlar...
Kullanıcı avatarı
rezonans
Mesajlar: 137
Kayıt: 11 Nis 2007, 18:50
Konum: istanbul-esenler

Mesaj gönderen rezonans »

direk gozlerinin içine bakmaktansa yuzune bakmakta yeterli olabiliyor bunu farkettim.
başkalarının birbirleriyle konuşmalarını inceediğimde hep gozlerinin içine bakmadıklarını gordum.mutlaka yuzundeki farklı noktalarda geziyorlar.
ama en azından yuzune bakmak şart bence.onu yapabilmemiz gerekiyor.

en kotusu de sıkılarak karşımızdaki konuştuğu bir sırada kafamızı dondurup başka bişeye bakmak.kesinlikle karşıdakini(konuşanı)rahatsız ediyor ve dikkat dağıtıyor.

benim soyle bir tecrubem oldu:
birisiyle gunlerce yuz yuze goruşmem gerekti.ve ben farkında olmadan devamlı yuzune bakıyordum.ama aktif olarak ortak bişeylerden bahsediyorduk.yani konu ve konuşulan yerden rahtsızlık duymuyordum o konuşmalarda.

bana "ya sen devamlı gozlerime bakıyorsun.nasıl yapabiliyorsun bunu"dedi. şaşırdım ben oyle bişey yapamazdım ki!!!
sonra dikkat ettiğimde farkettim ki ben onun dudaklarına bakıyordum devamlı.çunku bişeyler soyluyordu ve ağzına bakmak acayip bişeymiş gibi gelmemişti bana.o konuştukca ben onun soylediklerine bakıyordum yani :)
"yaa ben gozlerime bakıyorsun sanıyordum dedi.bende o anda gozlerine baktım.aaa gerçekten bakmıyomuşsun.ben oyle sanmışım"dedi.gozlerine bakmadığımı farkedememesi ilginç.ya yuzune bakıyor olmak gozlerine bakıyor olmaya eşdeger.yada o benden de sf'li :)
bu arada gozlerine bakmaktan da çekinmedim.sonralarında bazen dudaklarına bazende gozlerine bakmaya başladım ve hiçde sıkılınacak bişey olmadığını farkettim.ama bunu sebebi yanında kendmi rahat hissetmem de olabilir.ama bunu tecrube etmekte iyi geldi bana daha cesur olabilirim bu konuda.herkese başarılar diliyorum.
herkes sf linin mevcut dunyaya uymasını istiyor.fakat o direniyor.üstüne birde sorunlu damgası yiyor...
sosyal ortam bozuk bence... ondan kaynaklanıyor butun bunlar.
mehmet23
Mesajlar: 56
Kayıt: 19 Eyl 2007, 20:06

Mesaj gönderen mehmet23 »

merhaba arkadaşlar herkes yazılabilecek en güzel örnekleri yazmış.en güzel cümlelerle ifade edilmiş göz teması ile ilgili yaşadığımız sorunlar.fakat çözüm olarak yine pek bişey yazamamışız.
ben göz teması kurmamak için arkadaşlar bilseniz neler vermezdim neler.mesela ampül ü bulan o alçak adamın adı neydi edison mu.olmasaydı da bulmasaydı bari akşamları kimsenin gözünün içine bakmadan istediğimiz gibi takılsaydık olmazmıydı diye bile düşünmüşümdür.
düşünüyorum göz teması kurmadan ne iş yapılır diye.mesela şöförlük iş için süper hele de aksam sa.hem içeri karanlık hemde gözünü yoldan ayırmaman gerekiyor
Yani son dönemlerde ailemden biri ile konuşurken bile gözlerine bakamıyorum.bilgisayar başındayken biri gelip bişey sorduğunda hani gözümü ekrandan alamayıp bakmıyomuşum gibi geçiştiriyorum ama elbetteki çözüm değil
Ya arkadaşlar sizin de akraba takıntınız varmı.ben neden böyleyim ya neden ailemden akrabalarımdan çok çekiniyorum.arkadaşlarımın ailelerine gittiğimi hatırlıyorum üniversitede iken.kendi ailemden daha rahat ettim açıkcası.
artık akrabalarla aynı şehirde yaşamıyoruz ama bize gelecekleri haberini bile duymak hayatımı karartmaya yetiyor.
az önce gittim namaz kıldım dua ettim Allah a kendim ve tüm Sf li kardeşlerimiz için.

arkadaşlar ben aslında çekingen değilim de insanları sürekli kendimle kıyaslıyorum eğer benden daha rahatsa ortamlarda falan onun gözlerine bakınca sıkıntı yaşarım ama benden dah sosyal değilse hiç bir şekilde o insanın yanında heyecanlanmam veya gözlerine bakmakdan sıkıntı duymam.

yani kendimi o kişi ile kıyaslıyorum.kendimi daha iyi bulduğumda bir sorun olmuyor öte türlü ise çok zorlanıyorum.
Çözüm olarak söyle bişeyler tavsiye edeceğim.uygulamaya çalışıyorum.insanlarla kendimizi kıyaslamamaya çalışalım.herkesten iyi olmaya çalışmayalım.
Yani şu mükemmelliyetçiliğimizden vazgeçmeliyiz.çünkü bizi kötü yapan bence budur.az önce dediğim gibi kendimi X kişisi ile kıyasladım.ondan daha etkili buldum ve gözlerine rahatça bakabiliyordum.fakat Y kişisine bakarken zorlanıyorum.
çünkü ben kıyaslıyorum.oysa X kişisi Y kişisine bakarken gayet rahattı.yani biraz saçmalamış olabilirim ama umarım anlamaya çalışıyosunuzdur kader arkadaşlarım.insanlarla kendimizi kıyaslamakdan ne zaman vazgeçersek kendimizi biraz daha olduğumuz gibi kabul etmeye başlarsak birde ilaç la destekliyosak kendimizi Allah ın izni ile düzeleceğiz.
selam ve sevgilerimi sunarım hepinize
Kullanıcı avatarı
düşünceli
Mesajlar: 268
Kayıt: 10 Nis 2007, 18:51

Mesaj gönderen düşünceli »

göz teması tam bir işkence.eğer birileri bana işkence etmek istiyorsa yapacağı en etkili işkence kızlarla uzun süreli göz teması kurdurmak olur.
marvelgirl

Mesaj gönderen marvelgirl »

benim için de göz teması kurmak eziyet.hele benim bir psikiatristim var kadın tip midir nedir.bayık bayık bakıyor sürekli.bana baktığını biliyorum ve çok tedirgin oluyorum belli etmemeye çalışıyorum ama ne derece.masada jenga var kadına bakmamak için jenga oynuyorum.hatta söyledim de 'bu jenga iyi ki var 'diye.doktorum değişecekmiş,inşallah yeni doktor mıymıy ve bu kadar dik dik bakan biri olmaz.
nereyekadar

Mesaj gönderen nereyekadar »

Bir bakın bakalım iki kişi konuşması boyunca göz göze bakıyorlar mı ? Kendinizi boşuna kasıyorsunuz.. İllaki birinin gözüne bakmak zorunda değilsiniz. Mühim olan arada sırada bakabilmeniz.
Kullanıcı avatarı
başagrısı
Mesajlar: 64
Kayıt: 26 Kas 2007, 21:35

Mesaj gönderen başagrısı »

ama deneye deneye geçiyo bence ben bu aralar baya bi düzeldim diyebilirim.ama beni düzelten bodyye başlamam oldu kendime bi güvenim geldi gerçekten hiç bu kadar etki edecegini tahmin etmezdim. biraz konudan saptık ama idare edin artık. bide biraz dea güçlendimmi birisinden hırsımı almayı bekliyorum patlicam birine sf mf kalmicak. şaka bi yana şiddetle tavsiye ederim
iyiler mutlaka kazanır
ırmak

baktığında

Mesaj gönderen ırmak »

eğer pztf enerji alıyosan bak ngtse kendini zorlama
Kullanıcı avatarı
rezonans
Mesajlar: 137
Kayıt: 11 Nis 2007, 18:50
Konum: istanbul-esenler

Mesaj gönderen rezonans »

farkında olmak beni tedirgin etmeye yetiyor...
biliyorum herkes konuşma boyunca surekli gozlerine bakmak zorunda değil.
oyle yapmak herkeste acayip durur ve bizimde oyle olmamamız gerektiğinin farkındayım.sadece gerektiği kadar baksak sorun kalmayacak.biz neredeyse hiç bakmadan kouşuyoruz...
konuşurken gozlerine bakmam gerektiğini de sıkca hatırlıyorum ama...
ama olmuyor işte baktığım anda farklı birşey yaptığım duşuncesi kafamdan çıkmıyor. "şimdi gözlerine bakıyorum" "acaba rahatsız ediyormuyum" "fazla mı uzun baktım yoksa" "ökuzz gibi mi bakıyorum acaba" gibi duşunceler surekli aklımda dolaşıyor. belkide bu korktuklarımın hiçbirini yapmıyorum yada başkaları bu korkularımı yapıyor olabilir ama bunları aklıdan geçirmediği için gayet rahat olbiliyor.
bu sorular surekli kafamda dolaşıyor
buda beni tedirgin etmeye yetiyor....
(yine çözum onermedik ama rahatlıyoruz anlattıkca :) )
herkes sf linin mevcut dunyaya uymasını istiyor.fakat o direniyor.üstüne birde sorunlu damgası yiyor...
sosyal ortam bozuk bence... ondan kaynaklanıyor butun bunlar.
MyDReAmS
Mesajlar: 9
Kayıt: 06 Tem 2007, 14:48

Mesaj gönderen MyDReAmS »

Rezonans; "öküz gibi mi bakıyorum" benzetmen beni bitirdi. :))) hem komik buldum hem de kendi ruh halimi gördüm.

göz teması çoğu zaman bir üstünlük savaşıdır. ben yıllardır biriktirdiğim sevgimi aktarmak için bir köpek almak niyetindeydim ve köpek eğitimi için edinidiğim bilgilerde de köpekle göz temasına girip, köpek gözlerini kaçırana kadar bu teması bozmamamız gerektiği beliritliyordu itaat sağlamak adına üstünlük savaşını kazanmamız için.

bu savaş diğer insanlar için çok belirgin olmasa da bizim ezik hissetmemizden diyeyim artık, savaş mevzu bahis değilken bile beyaz bayrağı sallamamıza neden oluyor. bir de göze bakarken fazla derin bakıyoruz sanırım. göz göz değil sanki kuyu. parlak bişey içinde siyah geniş bir nokta etrafı renkli en dışı beyaz, kımıldıyor bir de kabus gibi :) mesafeden bahseden arkadaşlar da olmuş ki bence de çok etkili, yüze değil de yalnızca tek göze odaklanabildiğim mesafede rahatsız edicilik seviyesi katlanıyor.

sanırım göz kadar soyut anlam (ruh, karakter vs) ifade eden başka bir nesne yok. bir sf li için göz teması sıkıntısı da normaldir herhalde.
burçak5

Mesaj gönderen burçak5 »

Karşımdaki insanlarla nedense konuşurken gözlerine bakamıyorum gözlerimi sağa sola aşağı çeviriyorum offf SF defol :cry:
Kullanıcı avatarı
pesimistt
Mesajlar: 41
Kayıt: 15 May 2008, 17:31

Mesaj gönderen pesimistt »

burçak5 yazdı:Karşımdaki insanlarla nedense konuşurken gözlerine bakamıyorum gözlerimi sağa sola aşağı çeviriyorum offf SF defol :cry:

aynı bende böyleyim ve bunu yapmakta kotu oluyor daha da rezil oldugumu dusunuyorum :(
Yaşamıyorum ama hayattayım...
Ve o kadar güçlü ki isteğim, ölmemekten ölüyorum...
Cevapla