beyaban85 ne güzel birşeylere faydası olmuş işte.
böle sinirle ve inat olsun gibi söylenmiş okunamalı, gidilmemeli gibi yargılar da neyin nesi oluyor. toptan kötü, toptan iyi diyemeyiz. her önüne geleni okuyalım demiyorum ama bir sosyal fobili olarak çoğu kitabı tam tersi okumamız gerektiğini düünüyorum. sadece kitap okumak değil, dışarı da gezmek, dolaşmak sohbet etmek de. bence önemli kişilerin bilgi birikimlerinden yararanmak gerek. günün biriinde bize faydası olacağını düşünüyorum. en azından insanları, karşımızdakini anlamamıza bi katkısı olabilir.
benim hiçbirşeye ihtiyacım yok, okunmmalı, gidilmemeli gibi kesin yargılarla hiçbir yere varılmaz.
Kişisel gelişim kitapları neden okunmamalıdır?
.-
morlavanta
Bakın, hoşunuza gitmiş de olabilir, gitmemiş de benim açtığım konu.Hoşunuza gitmeyen konuları böyle eleştirmek yorum yapmanın haricinde sizin hakkınız değil.sessizfırtına yazdı:beyaban85 ne güzel birşeylere faydası olmuş işte.
böle sinirle ve inat olsun gibi söylenmiş okunamalı, gidilmemeli gibi yargılar da neyin nesi oluyor. toptan kötü, toptan iyi diyemeyiz. her önüne geleni okuyalım demiyorum ama bir sosyal fobili olarak çoğu kitabı tam tersi okumamız gerektiğini düünüyorum. sadece kitap okumak değil, dışarı da gezmek, dolaşmak sohbet etmek de. bence önemli kişilerin bilgi birikimlerinden yararanmak gerek. günün biriinde bize faydası olacağını düşünüyorum. en azından insanları, karşımızdakini anlamamıza bi katkısı olabilir.
benim hiçbirşeye ihtiyacım yok, okunmmalı, gidilmemeli gibi kesin yargılarla hiçbir yere varılmaz.
VE LÜTFEN ARTIK BENİM KONULARIMA YORUM YAPMAYIN, İLGİLENMİYORUM SİZİN FİKİRLERİNİZLE...DEĞERLİ ZAMANINIZI SİZE GÖRE BOŞ, SAÇMA KONULARLA HARCAMAYIN...
-
sessizfırtına
-
morlavanta
-
sessizfırtına
Başlığı okuyunca bende "neden okunmamalıyı" garipsedim açıkcası fakat tüm mesajları okuyunca daha net bir değerlendirme yapılabiliyor.Hayatın içinden gerçekci örnekler veren kişisel gelişime faydalı kitaplarda var,evet dediğiniz gibi kısa süreli okuduktan sonraki dönem daha yoğun hissettiğiniz olumlu etkileri oluyor belki bir kısmını daha sonralarıda hatırlıyorsunuz ama asla bizim kişiliğimize,insan ilişkilerimiz katkısı olacak ekstra bir bilgi edinmenin kitaplar aracılığı ile bir zaman öldürme olduğuna katılmıyorum.Morlavantanın kişisel gelişim kitapları okunmamalı başlığını bir başka başlığındaki kitaplarla ilgili şu tespiti ile ilişkilendirerek değerlendirincede kitapların içine fazla gömülmenin,çok zaman ayırmanın gerçek hayattan kopardığını kitaplardaki o mükemmel dünyada ama aslında olmayan o dünyada fazla hayallere kaptırdığınıda söyleyebiliriz bu açıdan doğru o yüzden kitaba ayrılan zaman önemli ama asla okunmamalı sözüne katılmıyorum morlavantanında sanırım 11 yıl kitap okuyan birisi olarak bunu kastetmediğini düşünüyorum.
insanlar hayal ettiği müddetce yaşar...
-
morlavanta
Teşekkür ederim, en azından çoğunluğun beni anlamasına sevindim, asıl yaptığımız hata sadece kitaplara umut bağlayarak iyileşmek istememiz....Evet yıllarca kitap okudum ama artık okumuyorum, yani aslında bağımlılık seviyesinde kitap okuyan biriydim...Şu an çok ince eleyip sık dokuyarak kitap alıyorum...athena yazdı:Başlığı okuyunca bende "neden okunmamalıyı" garipsedim açıkcası fakat tüm mesajları okuyunca daha net bir değerlendirme yapılabiliyor.Hayatın içinden gerçekci örnekler veren kişisel gelişime faydalı kitaplarda var,evet dediğiniz gibi kısa süreli okuduktan sonraki dönem daha yoğun hissettiğiniz olumlu etkileri oluyor belki bir kısmını daha sonralarıda hatırlıyorsunuz ama asla bizim kişiliğimize,insan ilişkilerimiz katkısı olacak ekstra bir bilgi edinmenin kitaplar aracılığı ile bir zaman öldürme olduğuna katılmıyorum.Morlavantanın kişisel gelişim kitapları okunmamalı başlığını bir başka başlığındaki kitaplarla ilgili şu tespiti ile ilişkilendirerek değerlendirincede kitapların içine fazla gömülmenin,çok zaman ayırmanın gerçek hayattan kopardığını kitaplardaki o mükemmel dünyada ama aslında olmayan o dünyada fazla hayallere kaptırdığınıda söyleyebiliriz bu açıdan doğru o yüzden kitaba ayrılan zaman önemli ama asla okunmamalı sözüne katılmıyorum morlavantanında sanırım 11 yıl kitap okuyan birisi olarak bunu kastetmediğini düşünüyorum.
İyi kitapları seviyorum ama sf'yi iyileştiren bir kitap henüz bulunamadı...
Re: Kişisel gelişim kitapları neden okunmamalıdır?
Eski dostum Turgay Yalanız ile Samsun'da Acem Tekkesi isimli kafeteryada sohbet ediyoruz. Çok ilginç bir soru sordu: "Kişisel gelişim seminerleri ya da kitapları geçici bir motivasyon mu sağlar, yoksa kalıcı bir etkisi var mıdır?"
Bu soruyu sorduğunda Etkili İletişim ve Beden Dili başlıklı bir seminerden çıkmıştım. Katılımcılardan biri, seminerden sonra kendisinin enerji dolduğunu; ama bir hafta sonra aynı duyguları yaşayacağından emin olmadığını söylemiş.
Gerçekten bizi motive eden bir kitap okuduktan ya da seminer aldıktan sonra enerjimiz biter mi? Günlük konuşma dilinden bir deyimle sorarsak, "kişisel gelişim kitap ve seminerleri sadece geçici bir gaz mı verir?" Elbette ki kitaptan kitaba, seminerden seminere bu durum değişir. Bununla birlikte bir değişken de seminer alan kişidir. Öyle insan vardır ki, bir tetiklemeyle harekete geçer ve sonsuz bir hareket başlar. Öyle insan vardır ki, ne yaparsanız yapın tetikleyemezsiniz. Öyle insan da vardır ki, saman alevi gibidir; önce bir parlar ama hemen söner. Bunlar kişisel gelişimle ilgili başımıza gelebilecek durumlardır; ama bu durumların arasından birini ayıracağım: Bir tetiklemeyle harekete geçmeyi ve hiç durmamayı.
Diyet yapan insanların sorunu bir gün diyetlerini bitirmeleridir. Diyet kelimesi, Latince "diaeta" kökünden geliyor ve "yaşam yolu" demek. Dolayısıyla insan bir yaşam yoluna başlar ve geriye dönerse eskiden aldığı sonuçları alır. Yani rejimi ya da diyeti bırakmak diye bir şey olmamalı. Bıraktığınız anda eski halinizi alırsınız.
Aynı mantıkla diyet ya da rejim kitaplarını hiç uygulama yapmaksızın okumanın bir anlamı yok. Sadece kitap okuyarak kilo verebilmek mümkün olamaz. Aynı şekilde sadece kişisel gelişim kitabı okuyarak ya da kişisel gelişim seminerlerine katılarak da kendini geliştirebilmek pek muhtemel görünmüyor.
Dolayısıyla kişisel gelişim, bir tetikleme ile başlayan sürekli bir uygulama yolculuğu. 2006 yılında yaptığım seminerlerde yıldızlaşan bir katılımcım vardı. Başak, inanılmaz bir şekilde seminerin içeriğini uyguluyordu. Her hafta sıra dışı tecrübelerini paylaşıyordu. O kadar zengin açılımları olan tecrübelerdi ki bunlar, ben dahil diğer tüm katılımcılar takdir ve hayranlıkla Başak'ı dinliyorduk. Bir gün kendisine, kendini geliştirmek ile ilgili bu kadar çok uygulama yapabilmesinin sırrını sordum. Şöyle cevap verdi: "Bundan önce bir sürü kişisel gelişim kursuna gittim; çok azından yararlanabildim. Sizin seminerinize geldiğimde başarının sırrının uygulama olduğunu anlamıştım. Siz zaten 'bu seminer, bir seminer değil, bir uygulama programı' diyordunuz. Ben de ne kadar ödev ve proje varsa hepsini en iyi şekilde yapmaya odaklandım." Gerçekten Başak'ın belirttiği gibi mesele okumak ya da kurs almakta değil, uygulamakta.
Zaten uygulayarak sonuç aldığımız zaman, yaptığımıza ve onun arkasındaki fikre daha çok inanıyoruz. Onun işe yaradığını gördükçe uygulamaya devam ediyoruz. Bir süre sonra bu, bir alışkanlığa ve yaşam tarzına dönüşüyor. Dolayısıyla kişisel gelişim etkinliği yaşamımıza bir uygulama olarak girdiğinde geçici bir motivasyon olarak girmekten çıkıyor. Bir kişisel gelişim etkinliği ya da kitabıyla ufak bir şey yapıp arkasını getiremeyenler, temel kişisel gelişim çabasını kafalarında tam idrak edememiş ya da içselleştirememiş olabilirler. Dolayısıyla öncelikli mesele, yaşamımızda bir şeyleri değiştirebileceğimize inanmakta. İstanbul'daki asistanlarımdan bir tanesi, İzmir'den bir başka asistanıma sabahları erken kalkamadığından şikayet ediyordu. Diğeri de ona; "Sen kendini böyle söyleyerek programlıyorsun. Erken kalkabileceğini söylersen kalkabilirsin." Mesele önce kendinizi yapabileceğinize inandırmakta.
MELİH ARAT
Bu soruyu sorduğunda Etkili İletişim ve Beden Dili başlıklı bir seminerden çıkmıştım. Katılımcılardan biri, seminerden sonra kendisinin enerji dolduğunu; ama bir hafta sonra aynı duyguları yaşayacağından emin olmadığını söylemiş.
Gerçekten bizi motive eden bir kitap okuduktan ya da seminer aldıktan sonra enerjimiz biter mi? Günlük konuşma dilinden bir deyimle sorarsak, "kişisel gelişim kitap ve seminerleri sadece geçici bir gaz mı verir?" Elbette ki kitaptan kitaba, seminerden seminere bu durum değişir. Bununla birlikte bir değişken de seminer alan kişidir. Öyle insan vardır ki, bir tetiklemeyle harekete geçer ve sonsuz bir hareket başlar. Öyle insan vardır ki, ne yaparsanız yapın tetikleyemezsiniz. Öyle insan da vardır ki, saman alevi gibidir; önce bir parlar ama hemen söner. Bunlar kişisel gelişimle ilgili başımıza gelebilecek durumlardır; ama bu durumların arasından birini ayıracağım: Bir tetiklemeyle harekete geçmeyi ve hiç durmamayı.
Diyet yapan insanların sorunu bir gün diyetlerini bitirmeleridir. Diyet kelimesi, Latince "diaeta" kökünden geliyor ve "yaşam yolu" demek. Dolayısıyla insan bir yaşam yoluna başlar ve geriye dönerse eskiden aldığı sonuçları alır. Yani rejimi ya da diyeti bırakmak diye bir şey olmamalı. Bıraktığınız anda eski halinizi alırsınız.
Aynı mantıkla diyet ya da rejim kitaplarını hiç uygulama yapmaksızın okumanın bir anlamı yok. Sadece kitap okuyarak kilo verebilmek mümkün olamaz. Aynı şekilde sadece kişisel gelişim kitabı okuyarak ya da kişisel gelişim seminerlerine katılarak da kendini geliştirebilmek pek muhtemel görünmüyor.
Dolayısıyla kişisel gelişim, bir tetikleme ile başlayan sürekli bir uygulama yolculuğu. 2006 yılında yaptığım seminerlerde yıldızlaşan bir katılımcım vardı. Başak, inanılmaz bir şekilde seminerin içeriğini uyguluyordu. Her hafta sıra dışı tecrübelerini paylaşıyordu. O kadar zengin açılımları olan tecrübelerdi ki bunlar, ben dahil diğer tüm katılımcılar takdir ve hayranlıkla Başak'ı dinliyorduk. Bir gün kendisine, kendini geliştirmek ile ilgili bu kadar çok uygulama yapabilmesinin sırrını sordum. Şöyle cevap verdi: "Bundan önce bir sürü kişisel gelişim kursuna gittim; çok azından yararlanabildim. Sizin seminerinize geldiğimde başarının sırrının uygulama olduğunu anlamıştım. Siz zaten 'bu seminer, bir seminer değil, bir uygulama programı' diyordunuz. Ben de ne kadar ödev ve proje varsa hepsini en iyi şekilde yapmaya odaklandım." Gerçekten Başak'ın belirttiği gibi mesele okumak ya da kurs almakta değil, uygulamakta.
Zaten uygulayarak sonuç aldığımız zaman, yaptığımıza ve onun arkasındaki fikre daha çok inanıyoruz. Onun işe yaradığını gördükçe uygulamaya devam ediyoruz. Bir süre sonra bu, bir alışkanlığa ve yaşam tarzına dönüşüyor. Dolayısıyla kişisel gelişim etkinliği yaşamımıza bir uygulama olarak girdiğinde geçici bir motivasyon olarak girmekten çıkıyor. Bir kişisel gelişim etkinliği ya da kitabıyla ufak bir şey yapıp arkasını getiremeyenler, temel kişisel gelişim çabasını kafalarında tam idrak edememiş ya da içselleştirememiş olabilirler. Dolayısıyla öncelikli mesele, yaşamımızda bir şeyleri değiştirebileceğimize inanmakta. İstanbul'daki asistanlarımdan bir tanesi, İzmir'den bir başka asistanıma sabahları erken kalkamadığından şikayet ediyordu. Diğeri de ona; "Sen kendini böyle söyleyerek programlıyorsun. Erken kalkabileceğini söylersen kalkabilirsin." Mesele önce kendinizi yapabileceğinize inandırmakta.
MELİH ARAT
Re:
ben yazıyorum şimdi on adımda sf'yi yenmenin yolları diye yakında çıkar kesin çözüm...morlavanta yazdı:Teşekkür ederim, en azından çoğunluğun beni anlamasına sevindim, asıl yaptığımız hata sadece kitaplara umut bağlayarak iyileşmek istememiz....Evet yıllarca kitap okudum ama artık okumuyorum, yani aslında bağımlılık seviyesinde kitap okuyan biriydim...Şu an çok ince eleyip sık dokuyarak kitap alıyorum...athena yazdı:Başlığı okuyunca bende "neden okunmamalıyı" garipsedim açıkcası fakat tüm mesajları okuyunca daha net bir değerlendirme yapılabiliyor.Hayatın içinden gerçekci örnekler veren kişisel gelişime faydalı kitaplarda var,evet dediğiniz gibi kısa süreli okuduktan sonraki dönem daha yoğun hissettiğiniz olumlu etkileri oluyor belki bir kısmını daha sonralarıda hatırlıyorsunuz ama asla bizim kişiliğimize,insan ilişkilerimiz katkısı olacak ekstra bir bilgi edinmenin kitaplar aracılığı ile bir zaman öldürme olduğuna katılmıyorum.Morlavantanın kişisel gelişim kitapları okunmamalı başlığını bir başka başlığındaki kitaplarla ilgili şu tespiti ile ilişkilendirerek değerlendirincede kitapların içine fazla gömülmenin,çok zaman ayırmanın gerçek hayattan kopardığını kitaplardaki o mükemmel dünyada ama aslında olmayan o dünyada fazla hayallere kaptırdığınıda söyleyebiliriz bu açıdan doğru o yüzden kitaba ayrılan zaman önemli ama asla okunmamalı sözüne katılmıyorum morlavantanında sanırım 11 yıl kitap okuyan birisi olarak bunu kastetmediğini düşünüyorum.
İyi kitapları seviyorum ama sf'yi iyileştiren bir kitap henüz bulunamadı...
![[smilie=derisive.gif]](./images/smilies/derisive.gif "derisive"){kind=small}
Acıyı , acımasızlığı ve mecburiyeti sevmezdi insan...Ve sadece gerçeğe inanırdı...Fakat sadece iki gerçek vardı hayat ve ölüm...Hayat acımasız , ölümse acıydı...Ve insan sevmeye mecburdu..!
...
...
Re: Kişisel gelişim kitapları neden okunmamalıdır?
Kişisel gelişim kitapları beni çok sıkıyor. Üst üste 7-8 kişisel gelişim kitabı okudum sadece farkındalık düzeyini artırmak için faydalı olduklarına inanıyorum. Yoksa bir kitap okuyup hayatımızı değiştirmesini beklemek çok saçma olur. Şu anda ise Stephenie Meyer'in Göçebe kitabını okuyorum. Fantastik romanları severim. 
Gerçi sonlara doğru aşk romanına dönmeye başladı ama yine de kişisel gelişim kitaplarından daha fazla zevk aldığım kesin.
Gerçi sonlara doğru aşk romanına dönmeye başladı ama yine de kişisel gelişim kitaplarından daha fazla zevk aldığım kesin.İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır: kendisi.
''Aldous Huxley''
''Aldous Huxley''
-
proton
Re: Kişisel gelişim kitapları neden okunmamalıdır?
bahsedilen kitaplardan hiç okumadım, okumayı da dusunmuyorum.
-
marvelgirl
Re:
katılıyorumßilqe88 yazdı:kendi hayatınıza kendiniz yön verin, söz hakkınızı kullanın vb önerilerde bulunan, ama nasıl yapıcağımızı asla açıklamayan saçma bir yöntem ya da yöntemler topluluğu. bilimsel yönü yok.morlavanta yazdı:bir de arkadaşlar isimleri çok iddialı, hafıza için doğru olabilir; ben bir tv kanalında izlemiştim;; 10 günde değil 10 dakikada hafızamı geliştirecek mükemmel bir teknik öğrendim.
Ama diğerleri için katılmıyorum, NLP nedir hala da anlayabilmiş değilim...