Sevdigimiz Kitaplardan Alintilar

Beğendiğiniz ya da okumayı düşündüğünüz kitaplar hakkındaki düşünceleriniz..
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

Yeniumut harika yazilar bunlar
_L_N_

Re: DİLİMDEKİ KESİK

Mesaj gönderen _L_N_ »

YENİumut yazdı:CEZMİ ERSÖZ'ün "Hiçbir Şey Senden Eski Değil" kitabından bir alıntı;

Kutuplarda ayı avcıları buzların içine jilet kadar keskin bir baltayı yerleştirir,keskin tarafın üzerine biraz kan sürerlermiş.Bunu bilmeyen ayı gelip kanı yalarken dili kesilirmiş.Ama kanın tadından dilinin acısını fark edemez,kendi kanını yalamaya başlarmış. Damarlarındaki kan tükenince, olduğu yere yığılırmış.Avcı da gelip derisini yüzermiş.Avcılar ayıları kurşunlarla vururlarsa, ayının postu delineceği ve çok para etmeyeceği için bu yolu denerlermiş.
...........Dilimi kesen o keskin bıçağın ne olduğunu anlamaya kalkışmadı ğım için, varoluşumun o arka bahçesine hep gözlerimi kapattım. Küçük bir inanç yeterdi yaşamam için, ihtiyacım olan kendimi aldatma inancı..Bu küçük ve zavallı inanç, kendi kanımı emerken kendimi unutmama yeterdi.Böyle yaptım....
cezmi ersöz ün yazılarını çok seviyorum!

Derinliğine Kimse SEvgili Olamadı dan birkaç satır..

"Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı. Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim. Beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyidim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek bir isteğim olurdu. ''Ne olur, bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay unutamıyorum. Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. Çocukluğumun o güzel bahçesini.'' Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni... Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim... O, yedek sevgili!..."
Kullanıcı avatarı
juste
Mesajlar: 116
Kayıt: 12 Oca 2007, 23:25
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen juste »

Kalbinde çözülmeden kalan herşey için sabırlı ol. Soruların kendisini sevmeye çalış, kilitli odalar ve yabancı lisanda yazılmış kitaplar gibi. Cevapları şimdi arama. Şu anda cevaplar sana verilemez, çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın. Bu, herşeyi yaşama meselesidir. Şu anda senin soruyu yaşaman gerekiyor. Belki daha ileride farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabını yaşarken bulacaksın.

Sen Ölünce Kim Ağlar - Robin Sharma
Yarın başka bir insan olacağım diyorsun.Niye bugunden başlamıyorsun?
YENİumut
Mesajlar: 72
Kayıt: 28 Ara 2006, 00:18

Mesaj gönderen YENİumut »

Susanna Tamaro'nun [color=blue]"Dünyanın Ruhu"[/color] adlı kitabından;

.........Böylece belli bir yaşa kadar,ben kendimi annemin koruyucusu ve tesellisi saydım.Hatta bir kez -artık bisiklete binmeyi öğrenmiştim-, birlikte kaçmayı önerdim ona. "Ben sabahları evlere süt dağıtırım," dedim,"ve sonsuza dek mutlu yaşarız.Obizi asla bulamaz,bulsa bile ona kapıyı açmayız." Buna açık seçik bir yanıt alabileceğimi sandığım saf bir yaştaydım.Henüz radyo oyunu kuralını öğrenmemiştim ve annemin bir kurban olduğunu düşünüyor,onun da bir kurban olarak,mutlaka "Tamam,birlikte kaçalım," diyeceğini sanıyordum.
Annemin de suçortağı olduğunu anlamam çok sonraydı, artık iyice ergin olmuştum.Annem artık beni korumaktansa,bana saldırmaya başlamıştı.İşte o zaman,ne denli anlaşılamaz,çılgınca ve mantıkdışı da olsa,en önemli şeyin onların ilişkisi olduğunu kavradım: Radyo oyununun konusu nefretti.Ben yıllarca fon sesini oluşturmuştum.Ben açılıp kapanan kapılar,yatak gıcırtısı,öksürük,hapşırık sesiydim.Ben yalnızca buydum,bu kalmalıydım.....
Kullanıcı avatarı
crvena_zvezda
Mesajlar: 4035
Kayıt: 20 Ara 2006, 20:02

Mesaj gönderen crvena_zvezda »

juste yazdı:Kalbinde çözülmeden kalan herşey için sabırlı ol. Soruların kendisini sevmeye çalış, kilitli odalar ve yabancı lisanda yazılmış kitaplar gibi. Cevapları şimdi arama. Şu anda cevaplar sana verilemez, çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın. Bu, herşeyi yaşama meselesidir. Şu anda senin soruyu yaşaman gerekiyor. Belki daha ileride farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabını yaşarken bulacaksın.

Sen Ölünce Kim Ağlar - Robin Sharma
Güzel...
DCC
YENİumut
Mesajlar: 72
Kayıt: 28 Ara 2006, 00:18

..her şeye yeniden başlayabilmek..

Mesaj gönderen YENİumut »

CAN DÜNDAR'ın "Yarim Haziran" adlı kitabından...

Her şeye yeniden başlayabilmek ne güzel olurdu kimbilir?
Öyle geçen yıldan, geçen yüzyıldan, bir başka tarih kesitinden değil ama..En baştan..yaradılıştan..
...Saklı bir mabedin kapısını açar gibi..Görmüş geçirmiş bir kadının gizli günlüğünü okur gibi..Hem cazip hem ürkütücü bir serüvene girişmek ve sonunda inandığımız, doğru bildiğimiz, bağlandığımız, savunduğumuz ne varsa her şeyi sıfırlayıp her şeye yeniden, en baştan başlamak ne güzel olurdu.
Ne güzel olurdu hayalleri yeni baştan kurmak...
...dünyayı yeni baştan...
YENİumut
Mesajlar: 72
Kayıt: 28 Ara 2006, 00:18

bilimsel..

Mesaj gönderen YENİumut »

IRVIN D. YALOM'un "Nietzsche Ağladığında" adlı kitabından..

"Evet gördük ki semptomuna kaynak oluşturan o noktaya kadar geri giderek bütün olanları olduğu gibi bana anlatınca, o sempton kendiliğinden kayboluyordu-hem de hipnoz uygulamaya hiç gerek kalmadan-"

"Kaynak mı?" diye sordu Freud bu anda o kadar büyülenmişti ki kültablasına bıraktığı puroyu kendi kendine tütmeye terk etmişti. "Semptomun kaynağı demekle ne demek istiyorsun,Josef?"

"Asıl tahrik, onun ortaya çıkmasına sebep olan yaşadığı deneyim."

"Lütfen!" diye ricw etti Freud. "Bir örnek ver!"

"Onun hidrofobisinden söz edeyim sana.Bertha haftalar boyunca su içmemişti. Müthiş susuzluk hissediyordu, ama eline ne zaman bir bardak su alsa bir türlü ağzına götüremiyor, susuzluğunu kavun ya da diğer meyvelerle gidermeye çalışıyordu. Bir trans halindeyken-kendi kendine hipnoza geçen bir kadındı, her seansımızda otomatik bir halde transa geçiyordu- haftalar önce bir gün, bakıcısının odasına girdiğini ve kendi su bardağını bir köpeğin yaladığına nasıl tanık olduğunu hatırladı. Çok geçmeden bu anısını bana da anlattı ve içinde duyduğu öfke ve iğrenme duygusunu boşalttı,ardından benden bir bardak su rica etti ve hiçbir güçlük çekmeden içti.O semptom asla geri dönmedi."

"Çok ilginç,çok ilginç diye bağırdı Freud. "Ya sonra?"

"Çok geçmeden aynı sistemi diğer semptomların için de uygulamaya başladık.Bazı semptomların,örneğin kol felci ile kafatası ve yılanlar gördüğü halüsinasyonlarının köklerinin babasının ölümü sonucu başladığı ortaya çıktı..bu semptomlar bir anda kayboluyordu."

"Bu çok güzel!" Freud ayağa kalktı,heyecandan yerinde duramıyordu.."beyinde ki elektrik yükü fazlası duygusal katharsis yoluyla boşaltıldığında semptomlar olduğu gibi anında yok oluyor.Bu büyük bir keşif.."
Kullanıcı avatarı
düşünceli
Mesajlar: 268
Kayıt: 10 Nis 2007, 18:51

Mesaj gönderen düşünceli »

:arrow: belki de bir yetişkin olup yetişkinlerden beklenen biçimde davranmaya başladığımda düşlerimi kaybettim

:arrow: binlerce millik bir yolculuk tek bir adımla başlar.(sfyi yenmek için önce ilk adımıatıp sürekli devam etmeliyiz?elbet onun da bir sonu vardır)

:arrow: düş gücü bilgilerden daha önemlidir...
(FERRARİSİNİ SATAN BİLGE)
Kullanıcı avatarı
düşünceli
Mesajlar: 268
Kayıt: 10 Nis 2007, 18:51

Mesaj gönderen düşünceli »

:arrow: YÜREĞİNE ACI KORKUSUNUN,ACININ KENDİSİNDEN DE KÖTÜ OLDUĞUNU SÖYLE.DÜŞLERİNİN PEŞİNDE OLDUĞU SÜRECE HİÇBİR YÜREK KESİNLİKLE ACI ÇEKMEZ.
Kullanıcı avatarı
sülfürik
Mesajlar: 65
Kayıt: 01 Nis 2007, 23:14

Mesaj gönderen sülfürik »

"Ailem hiçbir zaman bir yastığın üstüne işlemek isteyeceğiniz türden sözler sarfetmedi."

"Hergün artan umutsuzluğum alışılmış ve beklendik bir durum gibi geliyor."

"Her uçağa bindiğimde uçağın düşmesini istiyordum. Kanserden ölen insanları kıskanıyordum. Hayatımdan nefret ediyordum. İşimden, mobilyalarımdan ve hiç kullanmadığım arabamdan sıkılmış ve yorulmuştum ve bu gidişatı değiştirebileceğimi sanmıyordum. Sadece son verebileceğimi düşünüyordum.

Minik hayatımdan bir çıkış arıyordum."

"Her gece yatağa daha erken girip ertesi sabah daha geç kalktığımda, aslında tamamen ölüyordum."

"Anlaman gereken şey şu, baban senin için bir Tanrı modeliydi. Eğer babanı hiç tanımadıysan, öldüyse ya da hiç eve uğramadıysa Tanrı ile ilgili neye inanabilirsin ki?

Ve bütün hayatın boyunca yapacağın şey şu olur, bütün hayatını bir baba ve Tanrı aramakla geçirirsin."

"Kültürümüz hepimizi tekdüzeleştirmiştir. Artık hiçkimse gerçekten siyah, beyaz veya zengin değil. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Ama tek başımıza kaldığımızda hiçbir halt değiliz."

"Birçok genç insan dünyayı etkilemek için birsürü şey satın alıyor. Ve birçok genç insan ne istediğini bilmiyor."

"Yapmak için eğitilmiş olduğun küçük görevi yapıyorsun."

Dövüş Kulübü-Chuck Palahniuk
Kullanıcı avatarı
illegal
Mesajlar: 63
Kayıt: 20 Şub 2007, 14:23
Konum: sığınaktan
İletişim:

Mesaj gönderen illegal »

''Sadece iki günümüz var yaşamak için. Bu günleri de aşağılık heriflerin önünde diz çökerek geçirmeye değmez.''

Voltaire


''Farklılıklar yalnızca dış görünüştedir. İç dünyada böyle bir görünüşün çekirdeğinde, herkeste aynı şey yatar: Eza ve cefa içinde yoksul bir komedyen''

Schopenhauer


''Aptal birinin sersem bilincinde yansıyan tüm görkem ve hazlar, rahatsız bir hapishanede Don Kişot'u yazan Cervantes'in bilinci karşısında çok yoksuldurlar.''

Schopenhauer

ALINTI: YAŞAM BİLGELİĞİ ÜZERİNE AFORİZMALAR - ARTHUR SCHOPENHAUER


''Kısa boylu, dar omuzlu, geniş kalçalı ve kısa bacaklı bu kadın cinsine 'güzeldir' demek, ancak cinsel dürtüleri ile hareket eden bir erkek beyninin ürünü olabilir. Kadını 'güzel olan'' yerine 'estetik olmayan' olarak tanımlamak daha haklı bir betimleme olur.

Schopenhauer

ALINTI: 90 DAKİKADA SCHOPENHAUER - PAUL STRATHERN
hayat, keşke bu kadar etobur olmasaydı.
YENİumut
Mesajlar: 72
Kayıt: 28 Ara 2006, 00:18

Mesaj gönderen YENİumut »

Fügen ÜNAL ŞEN'İN "Sonbahar Yakın..." kitabından,

Çok başka bir şey. Sevginin ortasında,derin acılar hisseder mi insan?
Aydınlık gülümsemelerin içine,hüzün yerleştirirmi durup dururken? Gözlerine buğu,diline sitem,yüreğine burukluk,çöreklenir kalır mı asırlarca?Gelmeyeceğini bildiği mektup için,posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı?
Dedim ya başka bir şey bu.
Kullanıcı avatarı
RIP
Mesajlar: 420
Kayıt: 05 Şub 2007, 23:43

Mesaj gönderen RIP »

IRVIN D. YALOM "Nietzsche Ağladığında"

:arrow: Bende eksik olan neydi? iyi bir yaşamım yokmuydu? yaşamımım giderek geri dönülmez bir biçimde daralan bir dehlize dönüşmekte olduğunu kime anlatabilirim? para, dostlar, aile, güzel ve çekici bir eş, saygınlık. Beni kim rahatlatabilir? O apaçık soruyu sormaktan kim alıkoyabilir:"Daha ne istiyorsun?"

:arrow: Yüzeyden bakınca göremezsiniz.Dışarıdan bakınca çok iyi bir yaşam sürüyor gibi görünüyorum.Ama biraz derinlere inerseniz içimde koskoca bir ümitsizliğin hüküm sürdüğünü görürsünüz.Ne tür bi ümitsizlik diyemi soruyorsunuz? Şöyle diyelim: Zihnime sahip olamıyorum; yabancı ve sefil düşünceler saldırıp zihnimi işgal ediyor.Sonuç olarakkendimi küçük görüyor, dürüstlüğümden kuşku duyuyorum.Cesaretimde yok: Yaşamımı deiştirmeye ya da bu şekilde sürdürmeye yetecek cesarete de sahip değilim. Yaşama nedenimi artıkbilemiyorum, bir amacım kalmadı. Yaşlanmakta olduğumu aklıma taktım.

:arrow: Ümitsizlik özfarkındalık uğruna ödenen bir bedeldir. Yaşama derinlere inerek bakacak olursunuz, ümitsizlikle her zaman karşılaşırsınız

:arrow: Anlatılınca açılabileceğine, konuşarakbazı yüklerin atılabileceğine inanıyorum. Katoliklere bir bak. Papazlar yüzyıllardır günah cıkararakinsanları rahatlatabiliyorlar

:arrow: Kendinden hoşnut olmayan bir çok insan gördüm; bunlar önce başkalarının kendileri hakkında iyi düşünmelerini sağlamaya çalışırlar. Bunu başarınca da bu sefer kendileri de kendileri hakkında iyi düşünmeye başlarlar. Ama bu sahta bir çözümdür; bu başkalarının otoritesi altına girmeyi kabullenmektir. Size düşen ödev kendinizi kabullenmenizdir, benim sizi kabullenmemin yollarını aramak değil

:arrow: 'Aşık', 'seven' kişi değildir; aslında o, sevdiği kişinin mutlak sahibi olmayı amaçlar

:arrow: Şimdiki anı yaşamıyorum. Ya geçmişte ya da asla olmayacak bir gelecekte yaşıyorum

:arrow: Açıkça hissettiğim bir şey varsa o da, yaşamının seni yaşamasına izin vermemenin çok önemli olduğu. Aksi halde, gerçekten yaşamadığın bir kırk yıl çıkı verir karşına. Ne mi öğrendim? İçinde bulunduğum an'ı yaşamayı öğrendim belki de, böylece elli yaşıma geldiğimde kırklı yıllarıma bakıp pişmanlık duymayacağım. Bu senin içinde önemli. Seni iyi tanıyan herkes, olağanüstü yeteneklerin olduğunu bilir. Bunun sana getirdiği bir yük var: Toprak ne kadar zengin olursa, orada bir şey yetiştirememen de o kadar affedilmez olur
ezgi qyou
Mesajlar: 16
Kayıt: 26 Haz 2007, 18:42

Mesaj gönderen ezgi qyou »

başka psikolojk vya sfyi ilgilendren ktaplar önerirsenz çk ii olur arkadaşlar...en azından kitapçıda ne arıycamızı bilirz :lol:
ezgi qyou
Mesajlar: 16
Kayıt: 26 Haz 2007, 18:42

Mesaj gönderen ezgi qyou »

psikolojik diil ama macera ktabı arayan varsa JEAN CHRISTOPHE GRANGE'yi önerebilirim bütün ktaplarını okumaya çalışın.zaten topu topu 5 tane filan kitabı var :D
Cevapla