Bye Bye Türkçe - Bir Nev-York Rüyası

Beğendiğiniz ya da okumayı düşündüğünüz kitaplar hakkındaki düşünceleriniz..
Cevapla
oTTo
Mesajlar: 152
Kayıt: 17 Mar 2005, 19:45

Bye Bye Türkçe - Bir Nev-York Rüyası

Mesaj gönderen oTTo »

1930’lardan 1980’e kadar dilin sadeleştirilmesi, devletin, aydın kesimin dilinin halk diliyle daha da bütünleşmesi hareketi yaygınlaşmıştı. Ama son 5-10 yılda halk diline kadar geçmiş, iyice yerleşmeye başlamış Türkçe terimlerin yerine, garip ‘’Anglomanlıca’’ sözlerin kullanılması adet oluveriyor. Şu örneklerde olduğu gibi:

vekiller heyeti>bakanlar kurulu>kabine
mebus>milletvekili>parlamenter
matbuat>basın-yayın>media
muhaberat>iletişim>komünikasyon
içtimai>toplumsal>sosyal
kanuni>hukuki>yasal>legal…
meclis>parlamento
mesele>sorun>problem
usul>yöntem>metot
asgari>en az>minimum
azami>en çok>maksimum
seçenek>alternatif
faaliyet>etkinlik>aktivite
karmaşa>kaos
müstemleke>sömürge>koloni
mutabakat>konsensus, consensus
eşgüdüm>koordinasyon
encümen>kurul>komite>komisyon
kurultay>kongre
müdür>yönetmen>direktör
teşkilat>örgüt>organizasyon

Bazı ‘’Anglomanlıca’’ dediğim laflara da şaşıp kalıyorum: Ne İngilizce’ ye anlamı tam benzer, ne Fransızca’ ya. Şimdi bir de düpedüz İngilizce laflar moda oldu. Az evvel hiç olmazsa imlalarını, söylenişlerini Türkçe’ ye uyarlıyorduk. Şimdi aynen İngilizce yazılış ve telaffuzu kullanmakla kendilerine böbürlenme fırsatı çıkaranların sayısı artıyor. İşte bizim yabancı dille eğitim bu işe yarar, başka bir şeye değil. Bu gidişle bir-iki nesile kalmaz resmi dil (zaten fiilen İngilizce ve Türkçe olmuşa benziyor) İngiliz sömürgelerindeki gibi İngilizce oluverir. Tabii uyanır engel olmazsak. Kuvvetle inanıyorum ki bu İngiliz oyunu mutlaka bozulacaktır. Çünkü Türkçe son birkaç bin yılda birkaç kez böyle saldırılara maruz kalmış, ama kendini kurtarabilmiştir. Şimdi de Türkiye Türkçe’si İngiliz; Kazak, Kırgız, Tatar Türkçeleri Rus; Güney Azerbaycan Türkçesi İran dil kültür soykırımı taarruzundan kendini kurtaracaktır.

Yeniden Kurtuluş Savaşı: Nereden Başlayalım?

Dilimize olan son saldırının altında yabancı dille eğitim temel silah olarak yatar. Yapılacak çok şey var. Hemen yapılabilecekler:

1) Kamuoyu yabancı dil yalnız böyle öğretilir diye aldatılmıştır. Konunun vahametini kavrayanlar çevrelerindeki herkese, velilere, eğitimcilere, halka gerçeği anlatsınlar. Hazırlık sınıfı diye bir uygulamanın başka ülkelerde olmadığını, bunun büyük bir israf olduğunu duyursunlar.
2) Hangi yabancı dillerin hangi mesleklerde faydalı olduğu, ne tarz öğretilmesi gerektiği tespit edilsin. Mesela, gezim (‘’Turizm’’) rehberliği, konukevi (‘’Otel’’) yöneticiliği yapacak kişilerin İngilizce fizik, matematik terimleri bilmeleri gerekmediği gibi, bilimcinin de sokak İngilizcesini bülbül gibi bilmesi değil, kendi mesleğini takip edecek kadar yabancı bilim dilini bilmesi yeterlidir. Asıl bilmesi gereken matematiktir.
3) İnsanlar, yeni seçilen bakanlar, vb. yalnız yabancı dil bilmeleriyle methedilmemeli, matematik, bilgisayar yazılım dilleri, iktisat, felsefe, Türk lehçeleri, mühendislik, vb. bilgi ve yetenekleri için övülmeli.
4) Hukukçularımız yabancı dille eğitimin anayasaya aykırı olduğu açısından (eğitim resmi dilden olur) gereken mercileri uyarmalı, hatta toplu davalar açmalıdırlar.
5) Orta ve yüksek öğretimin tümünde yabancı dille eğitim devlet tarafından yasaklanmalıdır. Hatta yabancı misyoner okullarında bile (Robert Kolej, Sen Joseph vb.) eğitim dili tümüyle Türkçe olmalı, yabancılar bu okullarında ayrı yabancı dil dersinde takviyeli, yeni ve hızlı yabancı dil öğrenme yöntemleri ile faydalı olmalıdırlar. Eğer bu değişikliğe yanaşmazlarsa gerçek gayeleri daha da açığa çıkacaktır. Özel veya devletin tüm okullarında yabancı diller ayrıca yeni verimli yöntemlerle öğretilmeli, yaz kursları açılmalı, kamuoyu düzeltilmeli, hazırlık sınıfı uygulaması kesinlikle kaldırılmalıdır. Eğer devletin fazladan bir-iki yıl eğitim yapmak gibi imkanı bolsa(!) ve illa da her ülkede bir-iki yıl daha çok okunacak deniyorsa, hazırlık yılında, her öğrenci, seçeceği meslek ne olursa olsun, matematik, bilgisayar kullanım ve yazılımı öğrenmelidir. İşte o zaman her ülkenin gerisinde değil önünde oluruz. Çünkü öğretilen İngilizce sadece züppelik, ‘’rock and roll’’culuk dilidir. Gerçek bilim dili matematiktir.
6) Partisinin sağ veya sol edebiyatı ne olursa olsun iktidardakiler ve hükümetleri gerçekten Türkiye, Türk dünyası ve Türk halkının beka ve çıkarını ön plana almalıdır. Bu anlamda milli olmalıdır. Peki öyle oldukları nereden belli olacak? Anlamanın kolayı var. Türkiye ve Türk dünyasının baş sorunu eğitim ve eğitim dili sorunudur. Bu konuya eğilmeye, kesin önlemler almaya yanaşmayan bir iktidar milli olamaz; lafları ve giysileri ne olursa olsun.
7) Konuşurken İngilizce laflar katmak övünülecek bir şey değil, ayıplanacak bir şey olmalıdır. Böylelerine bu kibarca hissettirilmelidir.
8.) Belediyeler, sorumlu kuruluşlar, işyeri ya da dükkanları güzel Türkçe isimler koymaya teşvik etmeli, yarışmalar açmalı, törenlerle ödüller dağıtmalıdırlar. Buna rağmen aşağılık duygusu hastalığından veya Türk diline gizli düşmanlıktan kurtulamayanların ruhsatları verilmemeli veya yenilenmemeli, yabancı dilden adlarla manen her gün yara bere içinde bırakılmamız önlenmelidir.
9) Keza milli iktidarın yetkili mercileri basın-yayında dergi, gazete, TV, radyo, isimlerinin Türkçe olmasını Madde 8’deki gibi önlemlerle sağlamalıdır.
10) Dergilere abone olanlar yayımcılara toplu, çok imzalı mektuplar yazmalı, isim Türkçeleşmediği takdirde abone olmayacaklarını bildirmelidirler. Keza, ilan verenler de TV olsun, gazete olsun önce ricada bulunmalı, olmazsa ilan yoluyla olan parasal kaynağı keseceklerini belirtmelidirler.
11) Anglolaştırma yolunda dış kaynakların 1970’lerde başlattığı masum görünüşlü, sessiz fakat son derece etkili bir yöntem de ‘’T-shirt’’ dedikleri mintan seferberliğidir. Gençlerin üzerindeki üstleri İngilizce yazılı çoğu da açık-saçık anlamlı (hatta Amerikan bayraklı!) bu gömlekler önemli birer beyin yıkama aracıdırlar. Şimdi bu silahı tersine çevirmeliyiz. Esnaf, küçük imalatçı kuruluşlar bu konuda toplantılar yapmalı, önce bu yazı ve resimlerin kimlerce sokuşturulduğu saptanmalıdır. İngilizce bile bilmeyen bazı imalatçı ve esnafa bu yazıları kim veriyor? Dış ülkelerde aynılarına rastlamıyorum. Şimdi yetenekli çizimcilerimize esnaf güzel Türkçe yazılı resimler çizdirsinler, bunlar da başarıyla, milli kültüre, Türk okul ve evrenkentlerine (üniversite) özendirecek sunuşlar olsun. Para kazanılırken milli bilince, dile zararı değil, faydası dokunsun.
12) Türk dünyasının bekasını isteyen, Türk dilini seven herkes, diğer siyasi, ülküsel görüşleri ne olursa olsun, dilimizin, eğitimimizin kurtarılmasını en önemli, birinci milli dava olarak görmeli, önce bu davayı hep birlikte halletmek için birleşmelidirler. Bu arada, şimdiki Türk Dil Kurumu’nun ‘’Osmanlıca’’yı unutulmaktan kurtarmış olan değerli dil ve edebiyat şahsiyetleri, yıllarca uzak Türk lehçelerinin sözcüklerini hazırlamış, Türk bilim ve teknik diline gerçek Türkçe’den güzel terimler türetmiş, bu sefer de ‘’sağcı’’ veya ‘’solcu’’ya kızıp ‘’Anglomanlıca’’yı körüklememiş eski Türk Dil Kurumu uzmanlarıyla barışmalı, hep birlikte gerçek Türkçe bilim dilinin geliştirilmesi ve de Türk Dünyası’nın ortak yazı dilinin, ortak Türkçe bilim dilinin bir an önce sağlanması için çalışmalıdırlar. Yoksa Türk dili, lehçeleriyle beraber, Anglo-Sakson, Rus ve İran’ın ‘’böl ve fethet’’ siyasetine kurban gidebilir. Osmanlıca-Öz Türkçe diye anlamsız kavgalar, aslında gene anlamsız ‘’sağ-sol’’ dış kaynaklı kavgaları ile dilseverlerimiz bölünürken, İngiliz atını alan sessizce Üsküdar’ı geçiyordu. Ama şimdi, halkımız dahi bu, gece yarısı ilerleyen düşman atlısını ay ışığında gördü, fark etti. Onun için, on bin yıldır nice badireler atlatmış olan Türk dili ailesi gene muhakkak kurtarılacaktır. Bu en büyük ve en şerefli kurtuluş savaşı Türk dünyasının her köşesinden başlamıştır. Türk dili yalnız kurtulmayacak, o nadir matematiksel yapısıyla dünyanın da bilim dili olacaktır.
oTTo
Mesajlar: 152
Kayıt: 17 Mar 2005, 19:45

Mesaj gönderen oTTo »

yazarı belirtmeyi unutmuşum: oktay sinanoğlu
Lonely heart

Mesaj gönderen Lonely heart »

Merhaba Otto,

Gerçekten de çok yaşamsal bir konuya değinmişsin.Bu yüzden seni kutlamak istiyorum.Ülke sorunlarına hepimizin duyarlı olması gerekiyor aslında.Anadilimiz örneğin.Türkçe'mizin yabancı diller boyunduruğundan kurtulup dünyadaki eski saygın yerini yeniden almasını sağlamak için hepimize büyük görevler düşüyor.Ama biz ne yapıyoruz?Örovizyon şarkı yarışması'na İngilizce şarkıyla katılıyoruz!Ve daha burada sayamayacağım pek çok trajikomik örnek.Anlamak olanaklı değil.Bu kadar duyarsızlığa,bu kadar özensizliğe,bu kadar tembelliğe pes doğrusu!...

Emrah
_L_N_

Mesaj gönderen _L_N_ »

Türkçemiz elden gitmiş..kimin umurunda?

evlerdeki akşam diyaloglarından bir kesit:

baba tv yi açar..haberlere şöyle bir bakmak ister..

anne: amann ne anlıyorsun şu şeylerden..içimiz kararıyor görünce...bak *** kanalda *** dizisi varmış...aç da onu izleyelim..

çocuklar: evett baba yaa biz sıkılıyoruz...biz haber izlemek istemiyoruz...


sonuç?

gündemden bi haber bilinçsiz bir toplum...

bir yandan avrupa özentisi...kültürü yozlaştırma çabaları..son hızla devam eden asimilasyon....



yitip giden gençlik.

kimin umurunda??

hadi açın şurdan televoleyi de onu izleyelim (!)
takmakafana
Mesajlar: 5
Kayıt: 08 Ağu 2007, 16:09

Mesaj gönderen takmakafana »

aaa :) bende bu kitabı okuyorum daha kitabın 150. sayfasında olmama rağmen ingilizlere amerikalılara böyle bi kin nefret oluşmaya başladı bende.gerçekten çoook güzel bi kitap ya .muhteşem bence .her türk insanının okuması gereken bir kitap.ingilizceye , ingilizlere bu kitabı okumadan önce bir yüksek bir yüksek bakardım ki sormayın .onların saçmalıklarına tarihi 200-300 yıllık bile olmayan 5 dilin kırması dilleri ingilizceye (miş) nasıl da özenirdim tabi bu kitabı okumadan önce. bence sizde bir an önce bu kitabı bulup okuyun gözünüz açılacak.:)))
Kullanıcı avatarı
birsenhoca
Mesajlar: 76
Kayıt: 07 Kas 2006, 13:45

Mesaj gönderen birsenhoca »

bu kitabi ben de okudum
yazari farkli bir konu da da kutlamak isterim
ayni şeyleri evirip çevirip nasilda kalin bir kitap haline getirmiş??
ben de bu kısmini bir basari olarak görüyorum

ayni yazilar okuyorum okuyorum hep ayni şeyler
ve sayfalarca yazi
owen05
Mesajlar: 155
Kayıt: 04 Tem 2007, 22:59

Mesaj gönderen owen05 »

birsenhoca
evet bu kitabi bende okudum genellikle hep aynı şeyler üzerinde durulmuş
Kullanıcı avatarı
Ricardus
Mesajlar: 605
Kayıt: 09 Mar 2007, 20:23

Mesaj gönderen Ricardus »

ben en çok ingilizce nick alanlara kızıyorum :x . Mesela Love me direk banlenmeli.
kendimi seviyorum , kendimi seviyorum , kendimi seviyorum , kendimi seviyorum , kendimi seviyorum , kendimi seviyorum , kendimi seviyorum...
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

Twilight yazdı:ben en çok ingilizce nick alanlara kızıyorum :x . Mesela Love me direk banlenmeli.

twilight türkçemi :))
mrptkd
Mesajlar: 994
Kayıt: 21 Haz 2007, 03:51
Konum: Kayseri

Mesaj gönderen mrptkd »

gururla türkçe olan kullanıcı adımı sergileyeyim bari bu başlığın altında :P ben de çok kızıyorum mesela plan çiziyoruz, tuvaletler hep 'wc' diye geçiyor.. yok mu sanki bunun türkçesi? hela de, tuvalet de, banyo de.. tabi bunlar da tükçe kökenli değil ama en azından 'w' diye hilkat garibesi bir tuhaf harf yok içinde :evil: her meslekte bu dayatma malesef var arkadaşlar..

tdk'ye düşen en önemli görev de bilgisayar diline türkçe karşılıklar getirmeleri hem de acilen :!: hayatımıza giriyor çünkü bunlar bütün gün iş yerinde ingilizce kelimeler araya karışmış garip bir türkçe kullanıyoruz...
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

bende ingilizce ile ilgili bir yeni sayfa açacaktımki arama yaptırdım sağolsun "otto" arkadaşımız zaten açmış bende bir katkıda bulunayım dedim.

ben avrupada portekizden tutun yunanistana kadar,afrikada fas-tunusdan tutun mısıra kadar,orta doğuda ise israil-ürdüne gittim bazı yerlerde 1hafta bazı yerlerde 1 ay kadar kaldım.

gördümki eski sömürge ülkeleri fas-tunus-cezayir v.b ülkelerde(şu an kağıt üzerinde hür olarak gözükselerde) şu an kültür ve dil sömürüsü yapılmaktadır.

sokakta gördüğümüz çoğu insan bizi ya fransız sanıyordu,yada italyan.bizimle gezip dolaşmak istiyorlardı.bize özeniyorlardı.fransaya ve italyaya gitmek istediklerini orada evlenip yaşamak istediklerini (yab.dil bilen arkadaşların vasıtası ile)öğrendim.

prof.dr.Oktay SİNANOĞLU bir programda "sömürge ülkesinin en büyük özelliği insanlarının sömüren ülkeye olan özentileri ve orada yaşamak istemeleridir" demişti.

bizim insanımıza bakıyoruz aynı durum.herkes avrupa veya amerikada yaşamak veya ülkemizin oralar gibi olmasını istiyoruz.

bunun en güzel örneği herkesde bir ingilizce merakı.neden çünkü ingilizce dünya diliymiş.herkes ing.konuşuyormuş.biz bu yüzden geri kalmışız v.s v.s yalanlar.

ben onlara yine prof.dr.Oktay SİNANOĞLU'nun bir sözüyle cevap vereyim. "İLMİN DİLİ OLMAZ"

inanın hiç bir avrupa şakır şakır ing.konuşulmuyor.peki niye bize okullarda ve kurslarda dünya dili ing.diye öğretiyorlar.çünkü malesef biz dini kültürü dili sömürülen bir ülkeyiz.onun için.

fransada bir yeri arıyoruz.adamın birine ing.biliyormusun diyoruz.adam "hayır peki sen fransızca biliyormusun" diye tokat gibi cevap veriyor.

italyada ise yine aynı.birisine ing.adres sorsak ben sadece italyanca biliyorum istersen tarif edeyim diyor.veya turist danışma bürolarını gösteriyor.ing bilmediği için bizim gibi kendinde bir eziklik hissetmiyor.çünkü ona ing.gerekliliği ile ilgili yalan yanlış şeyler aşılamamış.sadece adalarında biraz ing.merakı var.oda turizmden olsa gerek.

yani diyeceğim şu bu sitede ing.imzalar ve yazı yazanlar var.onların bunlarıda bilmelerini istedim.

madem yazıyorsunuz bari türkçe anlamınıda yazıverin bizahmet.herkes ing.bilmek zorunda değilki.hem bu site bir türkçe sitedir.değilmi?

ing.bilmiyorum.bilmeninde bir avantaj olduğuda düşünmüyorum.bunun örnekleri çok ülkemizde.

işi için gerekli olanları bundan muaf tutuyorum.

hayırlı akşamlar.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
Kullanıcı avatarı
ice_tea
Mesajlar: 503
Kayıt: 24 Haz 2007, 18:05

Mesaj gönderen ice_tea »

Twilight yazdı:ben en çok ingilizce nick alanlara kızıyorum :x . Mesela Love me direk banlenmeli.
a bende oleee bizm nie ingilizce yawww

daha havalımı duruyo acep soğuk çay çok soğuk beeee
Cevapla