sf ile ilgili okuduğum kitaplar
-
marvelgirl
sf ile ilgili okuduğum kitaplar
merhabalar ben 'Çekingen ve Sıkılganlar İçin El Kitabı' mavi yayınlarından çıkmış onu okudum.Unutmadan Dr Doris Wolf'un 'KORKULAR' adlı kitabını tavsiye ederim.Özellikle ilk bahsettiğim kitapta düzenli nefes alıp verme tekniğinden bahsediyor.Düzenli nefes,diyaframdan alınan nefestir,bu nefes stres altındayken kaygının kontrolünü sağlar.Bu tekniği öğrenmek gerekli,nasıl öğrenileceğini ise anlatayım:Sakin bir ortamda yatağa ya da rahat bir zemine uzanın.Karnınıza kitap gibi eşyalar koyun,göğsünüzden çok kitap hareket ediyorsa bu tekniği öğrenmeye başlarsınız.Gözünüz kapalı bir şekilde de bu tekniği yapabilirsiniz ama bence gözlerinizi açarak yapın.Çünkü bunu toplum içinde uygulayacaksınız.Nefeste karın nefesinin dörtte bir yeri var bunu kendi lehinize değiştirmeye çalışın.
-
marvelgirl
-
marvelgirl
Utangaçlığı Yenmek'(Çekingenler ve Sıkılganlar İçin El Kitabı)adlı kitabı herkese tavsiye ederim.B.G Markway,C.N Carmin yazarları ve Mavi yayınlarından çıkmış.SF yi yenme yollarını basamak basamak anlatıyor.Kitap 5 kısımdan oluşuyor,kısımlar da kendi aralarında bölümlere ayrılmış:1.KISIM:Sosyal Fobileri anlamak,2.KISIM:İyileşmeye adım atmak,3.KISIM:Onaylanmama korkusunu kontrol etme becerisini öğrenmek,4.KISIM:Onaylanmamayı cesaretle karşılamak ve 5.KISIM:Göz önüne alınacak diğer noktalar.Dikkatimi çeken ve yararlı bulduğum noktaları anlatmak istiyorum.
2.kısmın ilk bölümünde bedenin korku karşısındaki tepkisinin kontrol altına alınması anlatılmış.Burada 'Düzenli Nefes Alıp Verme Tekniği'nden bahsediliyor.
İlk önce düzenli nefes nedir onu açıklayalım:Daha yavaş,daha belirgin aralıklarla solumaktır.Düzenli nefes alırken,üst göğsünüzden değil,diyaframdan
nefes alırsınız(Diyafram,göğüs boşluğunu,karın boşluğundan ayıran çok büyük ve kuvvetli kastır.Aynı zamanda soluk alıp verebilmemizi de sağlar) Peki bu niçin önemlidir:Sığ,göğüs seviyesinde nefes almak sorun yaratır.Farkında olmadan,kronik sık ve kesik nefes alma tehlikesi doğar. Bu da bedenin kimyasal dengesini az da olsa değişikliğe uğratır,sizi kaygıya daha duyarlı hale getirir.Peki bu teknik nasıl öğrenilir:
1.Yavaş nefes al ve ver:İdeal olarak soluk alma hızınızı 8-10a indirebilmelisiniz.Ancak saymak zorunda değilsiniz.
2.Burundan nefes alıp ver:Burundan nefes almak,sık ve kesik nefes almayı önler.Burundan nefes alındığında hava yutmak da mümkün olmaz.Ağzınızı kapatın ve burnunuzdan nefes alın.
3.Düzenli ve normal nefes alıp vermeyi sırayla yap:Göğüsten ve diyaframdan nefes alma arasında bir denge vardır.Her nefesinizin diaframdan geleceğini sanmayın.Diyafram nefesinizin göğüs nefesine oranı dörtte birdir.Kendi oranınızı,karın nefesi lehine olacak şekilde değiştirmeye çalışın.Alıştırmalarınızı boş kaldığınız 10-15 dk da yapın.
Diğer önemli bulduğum nokta 4.kısmın ilk bölümü teşhir yani korkularınızı cesaretle karşılama yöntemi.Teşhir basitçe,korkularınızı doğuran ortamlardan kaçmak yerine,korkularınızla cesaretle karşılaşmak demek.Teşhir temel olarak 3 şekilde etki eder:
1.Belirli hareketlerin onaylanmamaya yol açmadığını veya onaylanmamanın felaket getirmediğini öğrenmemizi sağlar.
2.Tekrarlanan,aşamalı teşhir kaygıya yol açan etkileşimlere alışmanızı sağlar.
3.Uygun şekilde planlayıp gerçekleştirilen teşhirler,bir sonraki adımınızı atmanız için gereken güveni sağlar.
Şimdi teşhirlerimizi bir sıraya koyalım
Az güçlükte teşhir:kaygı düzeyi 0-3
Orta güçlükte teşhir:kaygı düzeyi:4-7
Yüksek güçlükte teşhir:kaygı düzeyi:8-10
ÖRNEK:Tom,topluluk önünde konuşmaktan çekinen bir polis memurudur.Sıralamasına bakalım.
AZ GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Beşinci sınıf öğrencilerine suçun önlenmesi konusunda 30dk konuşma yap
2.Cuma günü yakın aile yemeğinde dua okumak
3.Northwest Plaza'daki çocuklara bir cumartesi öğleden sonrası trafik güvenliği konusunda konuşma yapmak
4.Departman toplantısında sorular sormak
5.Departman toplantısında görüş bildirmek
ORTA GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Lisedeki 10.sınıflara bir saatlik sunum yapmak
2.Yaklaşık on akrabanın bulunacağı aile toplantısında dua okumak
3.Kilisenin 10:30 duasında kısa bir bildiri okumak
4.Bir departman toplantısında kısa bir görüş bildirmek
YÜKSEK GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Bir tv haber programında suçlardaki artış konulu konuşma yapmak
2.Tüm ülkedeki akrabaların bir araya geldiği aile tplantısında dua okumak
4.Kilisedeki 10:30 duasında kitaptan bir parça okumak
5.Polis meslektaşlarıma kriz yönetimi konusunda bir sunum yapmak
gibi...
kendi teşhirinizi uygulamadan önce hayalinizde canlandırın.
Teşhirde size en az kaygı verenden başlayın
Teşhir seanslarınızın kaydını tutun.Teşhirleriniz sırasındaki uyumsuz
düşüncelerinizi gözlemlemeye ve alternatif düşünme şekilleri yaratmaya özellikle dikkat edin
Teşhirlerinizi başarıyla gerçekleştirdiyseniz kendinize küçük ödüller verin(çikolata yemek,kısa bir yürüyüş ya da sevdiğiniz hobiyle uğraşmak..)
Diğer okuduğum kitapsa DR Doris Wolf'un yazdığı 'Korkular'.SF ile ilgili bölümde ilgimi çeken kısmı anlatacağım:
SFnin abc analizini yapmak.
a)Durum:Neden korkuyorum?Durumu sadece düşünmek veya hayal etmek bile korkuyu tetiklemeye yetiyor mu?
b)Değerlendirme:Durumu nasıl değerlendiriyorum?Duru hakkında ne düşündüm?Bütün endişelerinizi ve felaket senaryolarınızı yazın.
c)Duygular,fiziksel reaksiyonlar ve davranış biçimi:Kendimi nasıl hissediyorum ve vücudum nasıl tepki veriyor?Nasıl davranıyorum?
Bunları yaptıktan sonra değerlndirmenizi gözden geçirin ve alternatif bakış açısı geliştirin ve aşağıdaki soruları yanıtlayın:
1.Tehlikeli olduğunu düşündüğüm durum gerçekten de tehlikeli mi?Hayati tehlike taşıdığına inandığım bir durum gerçekten de beni bu anlamda tehdit ediyor mu?
2.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durum gerçekten de can sıkıcıysa,gerçekleşebilme ihtimali nedir?Başıma gelmesi olasılığı düşük mü?
3.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durumu engelleme olanağım var mı?
4.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durum gerçekten başıma gelse ne yapardım?Bunu nasıl atlatırdım?Böyle bir olayın hayatıma etkisi ne olurdu?
5.B u durum herkesi korkutuyor mu?
6.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durumla karşılaşırsam iş ve özel hayatımda ne kaybederim?Peki üstüne gitmeye cesaret edersem;iş ve özel hayatımda ne kazanırım.
Eğer bunu da örneklememi isterseniz örneklerim daha sonra.Biraz olsun anlatabilmeye çalıştım elimden geldiği kadar.Umarım becerebilmişimdir..
Bütün bunları yaptıktan sonra 'TEY TEY HAYAT GÜZEL' diyebiliriss:D:D
2.kısmın ilk bölümünde bedenin korku karşısındaki tepkisinin kontrol altına alınması anlatılmış.Burada 'Düzenli Nefes Alıp Verme Tekniği'nden bahsediliyor.
İlk önce düzenli nefes nedir onu açıklayalım:Daha yavaş,daha belirgin aralıklarla solumaktır.Düzenli nefes alırken,üst göğsünüzden değil,diyaframdan
nefes alırsınız(Diyafram,göğüs boşluğunu,karın boşluğundan ayıran çok büyük ve kuvvetli kastır.Aynı zamanda soluk alıp verebilmemizi de sağlar) Peki bu niçin önemlidir:Sığ,göğüs seviyesinde nefes almak sorun yaratır.Farkında olmadan,kronik sık ve kesik nefes alma tehlikesi doğar. Bu da bedenin kimyasal dengesini az da olsa değişikliğe uğratır,sizi kaygıya daha duyarlı hale getirir.Peki bu teknik nasıl öğrenilir:
1.Yavaş nefes al ve ver:İdeal olarak soluk alma hızınızı 8-10a indirebilmelisiniz.Ancak saymak zorunda değilsiniz.
2.Burundan nefes alıp ver:Burundan nefes almak,sık ve kesik nefes almayı önler.Burundan nefes alındığında hava yutmak da mümkün olmaz.Ağzınızı kapatın ve burnunuzdan nefes alın.
3.Düzenli ve normal nefes alıp vermeyi sırayla yap:Göğüsten ve diyaframdan nefes alma arasında bir denge vardır.Her nefesinizin diaframdan geleceğini sanmayın.Diyafram nefesinizin göğüs nefesine oranı dörtte birdir.Kendi oranınızı,karın nefesi lehine olacak şekilde değiştirmeye çalışın.Alıştırmalarınızı boş kaldığınız 10-15 dk da yapın.
Diğer önemli bulduğum nokta 4.kısmın ilk bölümü teşhir yani korkularınızı cesaretle karşılama yöntemi.Teşhir basitçe,korkularınızı doğuran ortamlardan kaçmak yerine,korkularınızla cesaretle karşılaşmak demek.Teşhir temel olarak 3 şekilde etki eder:
1.Belirli hareketlerin onaylanmamaya yol açmadığını veya onaylanmamanın felaket getirmediğini öğrenmemizi sağlar.
2.Tekrarlanan,aşamalı teşhir kaygıya yol açan etkileşimlere alışmanızı sağlar.
3.Uygun şekilde planlayıp gerçekleştirilen teşhirler,bir sonraki adımınızı atmanız için gereken güveni sağlar.
Şimdi teşhirlerimizi bir sıraya koyalım
Az güçlükte teşhir:kaygı düzeyi 0-3
Orta güçlükte teşhir:kaygı düzeyi:4-7
Yüksek güçlükte teşhir:kaygı düzeyi:8-10
ÖRNEK:Tom,topluluk önünde konuşmaktan çekinen bir polis memurudur.Sıralamasına bakalım.
AZ GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Beşinci sınıf öğrencilerine suçun önlenmesi konusunda 30dk konuşma yap
2.Cuma günü yakın aile yemeğinde dua okumak
3.Northwest Plaza'daki çocuklara bir cumartesi öğleden sonrası trafik güvenliği konusunda konuşma yapmak
4.Departman toplantısında sorular sormak
5.Departman toplantısında görüş bildirmek
ORTA GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Lisedeki 10.sınıflara bir saatlik sunum yapmak
2.Yaklaşık on akrabanın bulunacağı aile toplantısında dua okumak
3.Kilisenin 10:30 duasında kısa bir bildiri okumak
4.Bir departman toplantısında kısa bir görüş bildirmek
YÜKSEK GÜÇLÜKTE TEŞHİR
1.Bir tv haber programında suçlardaki artış konulu konuşma yapmak
2.Tüm ülkedeki akrabaların bir araya geldiği aile tplantısında dua okumak
4.Kilisedeki 10:30 duasında kitaptan bir parça okumak
5.Polis meslektaşlarıma kriz yönetimi konusunda bir sunum yapmak
gibi...
kendi teşhirinizi uygulamadan önce hayalinizde canlandırın.
Teşhirde size en az kaygı verenden başlayın
Teşhir seanslarınızın kaydını tutun.Teşhirleriniz sırasındaki uyumsuz
düşüncelerinizi gözlemlemeye ve alternatif düşünme şekilleri yaratmaya özellikle dikkat edin
Teşhirlerinizi başarıyla gerçekleştirdiyseniz kendinize küçük ödüller verin(çikolata yemek,kısa bir yürüyüş ya da sevdiğiniz hobiyle uğraşmak..)
Diğer okuduğum kitapsa DR Doris Wolf'un yazdığı 'Korkular'.SF ile ilgili bölümde ilgimi çeken kısmı anlatacağım:
SFnin abc analizini yapmak.
a)Durum:Neden korkuyorum?Durumu sadece düşünmek veya hayal etmek bile korkuyu tetiklemeye yetiyor mu?
b)Değerlendirme:Durumu nasıl değerlendiriyorum?Duru hakkında ne düşündüm?Bütün endişelerinizi ve felaket senaryolarınızı yazın.
c)Duygular,fiziksel reaksiyonlar ve davranış biçimi:Kendimi nasıl hissediyorum ve vücudum nasıl tepki veriyor?Nasıl davranıyorum?
Bunları yaptıktan sonra değerlndirmenizi gözden geçirin ve alternatif bakış açısı geliştirin ve aşağıdaki soruları yanıtlayın:
1.Tehlikeli olduğunu düşündüğüm durum gerçekten de tehlikeli mi?Hayati tehlike taşıdığına inandığım bir durum gerçekten de beni bu anlamda tehdit ediyor mu?
2.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durum gerçekten de can sıkıcıysa,gerçekleşebilme ihtimali nedir?Başıma gelmesi olasılığı düşük mü?
3.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durumu engelleme olanağım var mı?
4.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durum gerçekten başıma gelse ne yapardım?Bunu nasıl atlatırdım?Böyle bir olayın hayatıma etkisi ne olurdu?
5.B u durum herkesi korkutuyor mu?
6.Hayati tehlikesi olduğuna inandığım durumla karşılaşırsam iş ve özel hayatımda ne kaybederim?Peki üstüne gitmeye cesaret edersem;iş ve özel hayatımda ne kazanırım.
Eğer bunu da örneklememi isterseniz örneklerim daha sonra.Biraz olsun anlatabilmeye çalıştım elimden geldiği kadar.Umarım becerebilmişimdir..
Bütün bunları yaptıktan sonra 'TEY TEY HAYAT GÜZEL' diyebiliriss:D:D
-
marvelgirl
-
sessiz gemi
Ben de sizin de yakından bildiğiniz Yıldız Burkovik hanımın "sosyal fobi" isimli kitabını yeni aldım ve okumaktayım. Benim yaşadıklarımın aynısını yaşamış. Ruh ikizi diye bişey varsa olabilir yani. 
Kitap güzele benziyor. İnşallah iyileşmeme de katkı sağlar.
Kitap güzele benziyor. İnşallah iyileşmeme de katkı sağlar.*Toplumun %10 unda SF görülüyormuş ama ben göremiyorum ve sadece birkaç talihsiz insandan biri olduğumdan korkuyorum.
-
marvelgirl
inşallah sunlight.
sana da iltifatların için teşekkürler sessiz gemi :roll:bu benim buraya üye olduğumda ilk yazdığım yazıydı.bak şimdi iştaha geldim,devam ediyorum:
Örnek vaka:Bayan A.35 yaşında bekar.
''Hatırlıyorum da,küçük bir kızken de aslında oldukça çekingen bir yapıya sahiptim.Odak noktası olmak çocukluğumda da benim için tam bir işkenceydi.Hatırlayabildiğim en vahim olaylardan biri,büyükbabamın 60. doğum gününde-ben o zamanlar 9 yaşımdaydım-herkesin önünde şiir okumam gerektiği andır.Ağzımı bile açamamıştım,üstelik şiirin başını bir türlü hatırlayamıyordum.Israrlar artınca da ağlamaya başlamıştım.Herkes bana gülmüştü.Annemin beni teselli etmek için kucağına alması,kendimi daha da berbat hissettirmişti.O günden beri doğum günlerinden önce,hele bir de konuşma yapacaksam,resmen hastalanıyorum.Herhangi bir kutlamanın düşüncesi bile,kilitlenmeme neden oluyor.Uyku bozukluğu ve konsantrasyon zorluğu yaşıyorum.Sigortacılık yapıyorum ve korkumun mesleğime de olumsuz etkileri oldu.Ekip toplantılarında çok sessizim,zorlu konularda fikir yürütemiyorum;işimin olumlu bir yönünden ise hiç bahsedemiyorum.Bu yüzden şimdiye kadar hiç terfi de almadım.En iyisi beni hep rahat bırakmaları,ama bekar biri olarak hesabımda biraz daha fazla para olması hiç fena olmazdı tabii.Yalnız olmamın sebebi de işte yine bu korkularım zaten.Dans kursuna katılamazdım,çünkü sınıf arkadaşlarım da oradaydı.İş yerimdeki erkek arkadaşlarımdan birisi itifat etse,boynuma kadar kızarıyorum,sonra da olay bir daha toparlanamıyor.Benim için öylesine büyük bir utanç haline geliyor ki,o kişiye bir daha mümkün olduğunca karşılaşmamaya çalışıyorum.Böyle yapınca da benim hakkımda ne düşünmesini bekleyebilirim ki?Yaşlı bir bekar olarak öleceğimi artık zaten iyice kabullenmiş durumdayım.''
Bayan A. nın durumu,sosyo-fobi için tipik bir örnek teşkil etmektedir.Kendi fikrine göre aşağılayıcı,utanç verici,mahçup edici olaak bir durumla karşılaşmaktan;dışlanmaktan veya değersiz görülmekten korkuyor.Kendi bakış açısına göre 'tehlikeli' olabilecek durumlardan kaçınmayı tercih ediyor.Diğer bütün korkularda olduğu gibi sosyal fobide de titreme,terleme,gerilim,yüksek tansiyon,soluğun hızlanması gibi fiziksel tepkiler görülmektedir.Genellikle kişinin daha önce yaşadığı ve kötü olarak hatırladığı bir olaydan kaynaklanır.Kişi,bu kötü tecrübeyi bir daa yaşamak istemez ve benzer durumlardan kaçınmaya başlar.Bunun sonucunda da kaygısı giderek yayılır.Felaket senaryoları hep kişinin kendi davranışları ve başkalarının tepkileri üzerine kuruludur:
''Başarısız olacağım''
''Kekelemeye ve titremeye başlayacağım,kızaracağım,ipin ucunu iyice kaçıracağım ve kontrolü yitireceğim''
''Midem bulanacak''
''Beni reddedecektir''
''Beni beceriksiz görecektir''
''Bana gülecek ve benimle dalga geçecektir''
Diğer birçok korkuda olduğu gibi,sosyal fobide de,korkunun nedeni kaygı duyulan durumun kendisi değil,kendimize durum veya olay haline getirdiğimiz belli başlı olumsuz değerlendirmelerdir.Sosyal Fobini odak noktasında,sevilen bir kişi olup olunmadığı,kabul görüp görülmediği ya da başkalarında hayranlık mı uyandırdığı yoksa alay konusu mu olunduğu gibi sorular yer alır.Kişi,sahip olduğu aşağılık kompleksi nedeniyle,aptal,beceriksiz ve zayıf görünmekten korkuyor ve başkalarından alacağı kötü tepkilerden çekiniyordur.
BAŞKALARININ KORKTUĞUMU,TİTREDİĞİMİ YA DA KIZARDIĞIMI FARK ETMELERİNDEN KORKUYORUM
Bazı insanlar,başkalarının korkularını ve beraberindeki fiziksel reaksiyonlarını başkalarının farketmesinden ve bundan dolayı olumsuz tepkiyle karşılaşmaktan öylesine çekinirler ki,korkularının mide ve bağırsak larına etki etmesini,kızarmaya ve titremeye tercih ederler.Bunun da nedeni,bu semptomların dışarıdan da açıkça görülebiliyor olmasıdır.Kendileriyle ilgili,''Normal bir insan olsaydım,...durumunda bu kadar gerilmezdim.'',''Korktuğumu başkaları da görüyor.Korkuyor olmam da beceriksiz ve korkak biri olduğumu gösterir'', ya da ''Korkmak,kızarmak,terlemek,titremek,kekelemek,...zayıflığın göstergeleridir.'' benzeri yargılara sahiptirler.Bu tür yargıların oluşmasında yetiştirilme tarzımız büyük ölçüde etken olmakla beraber,bazı durumlarda da bu tür kuralları kendimiz oluşturabiliyoruz.Kendi kendimize,korktuğumuz için aptal,çocuksu,beceriksiz ve değersiz olduğumuzu telkin ediyoruz.Korktuğumuz zaman gelişen,kızrmak,terlemek,titremek gibi fiziksel reaksiyonların bütün insanlar tarafından fark edilebildiğini ve böylece korktuğumuzun anlaşıldığını;korkumuzun da zayıflık olarak nitelendirildiğini ve bu yüzden de dışlandığımızı düşünüyoruz.Korkumuz nedeniyle kendi kendimizi dışladığımız gibi,başkalarının da korkumuzu fark edip bizi dışlamalarından korkuyoruz.
devamı gelecek.
sana da iltifatların için teşekkürler sessiz gemi :roll:bu benim buraya üye olduğumda ilk yazdığım yazıydı.bak şimdi iştaha geldim,devam ediyorum:
Örnek vaka:Bayan A.35 yaşında bekar.
''Hatırlıyorum da,küçük bir kızken de aslında oldukça çekingen bir yapıya sahiptim.Odak noktası olmak çocukluğumda da benim için tam bir işkenceydi.Hatırlayabildiğim en vahim olaylardan biri,büyükbabamın 60. doğum gününde-ben o zamanlar 9 yaşımdaydım-herkesin önünde şiir okumam gerektiği andır.Ağzımı bile açamamıştım,üstelik şiirin başını bir türlü hatırlayamıyordum.Israrlar artınca da ağlamaya başlamıştım.Herkes bana gülmüştü.Annemin beni teselli etmek için kucağına alması,kendimi daha da berbat hissettirmişti.O günden beri doğum günlerinden önce,hele bir de konuşma yapacaksam,resmen hastalanıyorum.Herhangi bir kutlamanın düşüncesi bile,kilitlenmeme neden oluyor.Uyku bozukluğu ve konsantrasyon zorluğu yaşıyorum.Sigortacılık yapıyorum ve korkumun mesleğime de olumsuz etkileri oldu.Ekip toplantılarında çok sessizim,zorlu konularda fikir yürütemiyorum;işimin olumlu bir yönünden ise hiç bahsedemiyorum.Bu yüzden şimdiye kadar hiç terfi de almadım.En iyisi beni hep rahat bırakmaları,ama bekar biri olarak hesabımda biraz daha fazla para olması hiç fena olmazdı tabii.Yalnız olmamın sebebi de işte yine bu korkularım zaten.Dans kursuna katılamazdım,çünkü sınıf arkadaşlarım da oradaydı.İş yerimdeki erkek arkadaşlarımdan birisi itifat etse,boynuma kadar kızarıyorum,sonra da olay bir daha toparlanamıyor.Benim için öylesine büyük bir utanç haline geliyor ki,o kişiye bir daha mümkün olduğunca karşılaşmamaya çalışıyorum.Böyle yapınca da benim hakkımda ne düşünmesini bekleyebilirim ki?Yaşlı bir bekar olarak öleceğimi artık zaten iyice kabullenmiş durumdayım.''
Bayan A. nın durumu,sosyo-fobi için tipik bir örnek teşkil etmektedir.Kendi fikrine göre aşağılayıcı,utanç verici,mahçup edici olaak bir durumla karşılaşmaktan;dışlanmaktan veya değersiz görülmekten korkuyor.Kendi bakış açısına göre 'tehlikeli' olabilecek durumlardan kaçınmayı tercih ediyor.Diğer bütün korkularda olduğu gibi sosyal fobide de titreme,terleme,gerilim,yüksek tansiyon,soluğun hızlanması gibi fiziksel tepkiler görülmektedir.Genellikle kişinin daha önce yaşadığı ve kötü olarak hatırladığı bir olaydan kaynaklanır.Kişi,bu kötü tecrübeyi bir daa yaşamak istemez ve benzer durumlardan kaçınmaya başlar.Bunun sonucunda da kaygısı giderek yayılır.Felaket senaryoları hep kişinin kendi davranışları ve başkalarının tepkileri üzerine kuruludur:
''Başarısız olacağım''
''Kekelemeye ve titremeye başlayacağım,kızaracağım,ipin ucunu iyice kaçıracağım ve kontrolü yitireceğim''
''Midem bulanacak''
''Beni reddedecektir''
''Beni beceriksiz görecektir''
''Bana gülecek ve benimle dalga geçecektir''
Diğer birçok korkuda olduğu gibi,sosyal fobide de,korkunun nedeni kaygı duyulan durumun kendisi değil,kendimize durum veya olay haline getirdiğimiz belli başlı olumsuz değerlendirmelerdir.Sosyal Fobini odak noktasında,sevilen bir kişi olup olunmadığı,kabul görüp görülmediği ya da başkalarında hayranlık mı uyandırdığı yoksa alay konusu mu olunduğu gibi sorular yer alır.Kişi,sahip olduğu aşağılık kompleksi nedeniyle,aptal,beceriksiz ve zayıf görünmekten korkuyor ve başkalarından alacağı kötü tepkilerden çekiniyordur.
BAŞKALARININ KORKTUĞUMU,TİTREDİĞİMİ YA DA KIZARDIĞIMI FARK ETMELERİNDEN KORKUYORUM
Bazı insanlar,başkalarının korkularını ve beraberindeki fiziksel reaksiyonlarını başkalarının farketmesinden ve bundan dolayı olumsuz tepkiyle karşılaşmaktan öylesine çekinirler ki,korkularının mide ve bağırsak larına etki etmesini,kızarmaya ve titremeye tercih ederler.Bunun da nedeni,bu semptomların dışarıdan da açıkça görülebiliyor olmasıdır.Kendileriyle ilgili,''Normal bir insan olsaydım,...durumunda bu kadar gerilmezdim.'',''Korktuğumu başkaları da görüyor.Korkuyor olmam da beceriksiz ve korkak biri olduğumu gösterir'', ya da ''Korkmak,kızarmak,terlemek,titremek,kekelemek,...zayıflığın göstergeleridir.'' benzeri yargılara sahiptirler.Bu tür yargıların oluşmasında yetiştirilme tarzımız büyük ölçüde etken olmakla beraber,bazı durumlarda da bu tür kuralları kendimiz oluşturabiliyoruz.Kendi kendimize,korktuğumuz için aptal,çocuksu,beceriksiz ve değersiz olduğumuzu telkin ediyoruz.Korktuğumuz zaman gelişen,kızrmak,terlemek,titremek gibi fiziksel reaksiyonların bütün insanlar tarafından fark edilebildiğini ve böylece korktuğumuzun anlaşıldığını;korkumuzun da zayıflık olarak nitelendirildiğini ve bu yüzden de dışlandığımızı düşünüyoruz.Korkumuz nedeniyle kendi kendimizi dışladığımız gibi,başkalarının da korkumuzu fark edip bizi dışlamalarından korkuyoruz.
devamı gelecek.
sf yi antlatmış biriyimdüşünceli yazdı:sfyi yenmek için kitaba gerek yok bence.içinizde var herşey.ne yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz.illa ki birilerinin size böyle böyle yapın demesine gerek yok.Uygulamaya geçmek lazım.Oyalanmanın zamanı değil.dikkat ettim de hep bu şekide birşeylerle kendimizi oyalıyoruz...
ne güzel...tarkan yazdı:sf yi antlatmış biriyimdüşünceli yazdı:sfyi yenmek için kitaba gerek yok bence.içinizde var herşey.ne yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz.illa ki birilerinin size böyle böyle yapın demesine gerek yok.Uygulamaya geçmek lazım.Oyalanmanın zamanı değil.dikkat ettim de hep bu şekide birşeylerle kendimizi oyalıyoruz...
darısı başımıza...-
sessiz gemi
=D> =D> =D> düşünceli , forumdaki en yapıcı ve pozitif fikir üreten beyinlerden birisin.düşünceli yazdı:sfyi yenmek için kitaba gerek yok bence.içinizde var herşey.ne yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz.illa ki birilerinin size böyle böyle yapın demesine gerek yok.Uygulamaya geçmek lazım.Oyalanmanın zamanı değil.dikkat ettim de hep bu şekide birşeylerle kendimizi oyalıyoruz...