islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
devrim_
Mesajlar: 983
Kayıt: 29 Kas 2007, 22:46
Konum: uz bu değil.

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen devrim_ »

caferali yazdı:
otto_rino yazdı:bir hocamız dünya üzerinde neler döndüğünü gerçek anlamda anlamak istiyorsanız 3 kitabı da okumanız gerekir demişti...bana da çok mantıklı gelmişti, izin verirseniz ona katılmak istiyorum...şimdi 2. maddede belirttiğin 'haçlı seferi yapmak' ifadesi ile 5. maddedeki 'toplumsal düzeyde dinin etkisi sıfır' ifadesi arasında uçurum var...dindar bir lider haçlı seferi yapıyor, hem de toplumu tarafından 2. kez seçilmiş bir lider bu...ancak demek ki bunda dinin etkisi sıfır olmalı...öyleyse israil filistin çekişmesinde, türkiyenin avrupa birliği macerasında, meşhur karikatür krizinde ya da belgesel yönetmeni cinayetinde, ya da ne biliyim çin-tibet meselesinde de dinler arası çatışmayla ilgili deliller aranmamalıdır...aklıma ilk gelen basit örnekler bunlar...lütfen...

dini çıkarlar çoğunluk için bahane değil gerekliliktir...emperyalist emeller ön plandadır ya da değildir, bu şu an için bizim sorunumuz değil...din bir şekilde aracı olarak kullanılır...tıpkı peygamberlerin zamanında kullandıkları gibi...bize okulda din savaşları olarak öğretilen savaşlar da gerçekte ekonomik nedenlere dayanır...buradan ilk söylediğimiz şeylere dönüyoruz...din, halkı uyutmanın en etkin bir yoludur...kitleleri bir araya toplar ve dizginler...inançlı bir toplum, egemen unsurların isteyebileceği en uygun hükmetme zeminini oluşturur, ki dinlerin ortaya çıkış maceralarının başlangıç noktası da bu gerçeğe dayanır...
Chavez ile Ahmed-i Nejat'ı yanyana getiren din değil ortak düşmana karşı ortak çıkarlardır. Tarihte aynı dinden ve aynı ideolojiden olan toplulukların birbirleri ile savaştıkları da vakidir.
Kapitalizmin ideolojisi (ideoloji yanlış bilinç demektir) dinden, ulusalcılığa çevrilmiştir. Çünkü kapitalizmin şekillendiği kalıp ulus devlettir. Kapitalizm altında toplumlar genellikle din ile değil ulusalcılık ile yönlendirilir. Din, 'ulus' için bir unsur olduğu sürece kullanılır. ABD'deki durum biraz farklı.. Çünkü özünde farklı ulusların birleşmesi ile yeni bir ulus oluşmuş. Avrupa'daki gibi klasik ulusalcılığın olmaması normal.
Kapitalizm tahliline katılmıyorum,dediğin tarzdaki Kapitalizm 'tarifinin' vadesi doldu çünkü. artık Neo-Liberal dönemde olan bu sistem 'tekelleşmeye' son hızla devam etmekte. önceki dönemlerdeki 'ulusal sınırlara' sıkıştırılmış sermaye artık küresel boyutta ve bu sefer 'ulus' yerine 'globalizm','küreselleşme' gibi kavramları kullanmakta. konuyla direkt olarak ilgisi olmasa da belirtmek istedim bu ayrıntıyı.
Bush gerçekte bir haçlı seferi yapmadı. Emperyalist çıkarlar için emperyalist bir savaş verdi. Eğer Hristiyan olmasaydı bu savaş yine olacaktı. Dolayısıyla din yüzünden savaş çıkmıştır demek doğru olmaz. Irak müslüman olmasaydı, hristiyan olsaydı savaş yine olacaktı. Bu yüzden insanların kafasındaki dini silmek gerçek durumu değiştirmek anlamına gelmez.
2 dünya savaşında da savaşan insanların bir çoğu aynı dindendi. Ama bu savaşı engellemedi. Çünkü söz konusu olan din farkı, inanç farkı ya da düşünce farkı değil emperyalist paylaşımdaki çıkar farkıdır.
Buraya aynen katılıyorum.
Dinlerin çıkış noktası hakkındaki söylediklerine de katılmıyorum. Toplumda ortaya çıkan yeni bir din demek, eski dine karşı olmak demektir. Yeni din, başlangıçta, toplumdan dışlanmış, ezilmiş kitlelerce savunulur. Çünkü yeni din egemenlerin çarkına çomak sokan bir ideolojidir. (ideolojinin yanlış bilinç olduğunu tekrar hatırlatırım)
Musevilik,firavunun baskısına karşı bir başkaldırmadır. Eski insan-tanrıyı redderder, yeni bir yüce-tek tanrı önerir. Toplumun yerleşik değerlerine karşıdır.
Hristiyanlık köleci Roma'nın putlarını yıkar. Yerleşik düzene karşıdır, muhafazakar değildir.
Müslümanlık da arap tüccarların ve köle sahiplerinin iktidarını sarsar. İnsanların kendi elleriyle yapıp taptığı putları reddeder. Klasik, muhafazakar anlayışa terstir. Egemen dini anlayıştan kurtulamayanlar için ilk müslümanlar din karşıtı, düzen karşıtıdır.

İdeoloji bir aynadır. Ama tümsek ayna gibi farklı bir ayna.. Gerçekliğin farklı bir suretini yansıtır. Bazen ters gösterir, bazen eğik gösterir..

Aynayı kırmaya çalışmak gerçekliğin değiştirilmesine katkı sağlamaz.

Bush, emperyalist çıkarları, kendi ideoloji aynasında (muhafazakar-radikal hristiyanlık) haçlı seferi olarak göstermiştir.

Aynası, daha farklı gösteren bir şey de olabilirdi. Nitekim Irak halkının aynası, emperyalist işgale karşı savaşımı cihat olarak gösterdi.

İdeolojiler gerçeği farklı yansıtır, bilim ise gerçekliği olduğu gibi gösterir.
Aynalarla değil gerçeklerle uğraşmalı...

Burada dinlerle ilgili söylemek istediklerim var. Hıristiyanlık sapkın yahudi tarikatlarının ve romanın paganist kültürünün ortasında doğmuştu. ancak tam anlamıyla iki tarafı da inkar etmemişti,karşı olmamıştı. uzlaşma ve taraftar toplama adına,adeta inanç sistematiği sentezlendi. mesela Hıristiyanlıktaki bir çok kişi,olay ve sembolün aynısının ve benzerlerinin paganist inanç sistematiğinde olduğunu da görüyoruz. aynı şekilde,tevrat ve zebur eski ahid,incil ise yeni ahid olarak tanımlanmıştır.. bu da yahudiliğe bir göndermedir.

Müslümanlık ise,arap tüccarları ve köle sahiplerinin iktidarını sarsmamıştır çünkü hiçbir zaman bunları karşısına almamıştır. Müslümanların karşılarına aldıkları kitleler,diğer dinlere inanan kesimler ve özellikle putperest kesimdi. islam ne arap tüccarların ticaretini değiştirmeye ve dönüştürmeye çalışmış ne de köleliği kaldırmaya çalışmıştır. aksine köleliğin normal bir şey olduğu kanısını o dönem tarihine ve kaynaklara bakarsak görebiliriz. ayrıca Muhammed'in üyesi olduğu kureyş kabilesi genelde tüccarlıkla uğraşan bir kabileydi,Muhammedde ticaretin gerekli olduğunu şu sözlerle dile getirmiştir; "ticaret yapın,rızkın onda dokuzu ticarettedir" demiştir.

Evet dediğin gibi bu dinler bir anlamda düzen ve muhafazakarlık karşıtıydılar ancak diğer dinlerin hegemonyasını yıkıp kendi dinlerinin düzenini ve muhafazakarlıklarını filizlendirdiler. tek tanrılı dinler putları yıkmışlardır ancak beyinlerde ve toplumsal hayatta yeni 'putlar' yaratmışlardır. değişen bir şey yok. ha kasap hasan,ha hasan kasap.
Karanlıktan korkan bir çocuğu elbet hoşgörebiliriz. yaşamdaki asıl trajedi, yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.
Kullanıcı avatarı
mahsunkul
Mesajlar: 6009
Kayıt: 22 Nis 2008, 21:04
Konum: _İStAnBuL_

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen mahsunkul »

yazmazsam çatlarım alanına dönmüş bura. bence din ve felsefe bölümü açalım forumda orda içimizi dökelim ve rahatlıyalım...havadan sudanı sollar eminim..
..............Resim.................~~Resim
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen caferali »

Müslümanlık ise,arap tüccarları ve köle sahiplerinin iktidarını sarsmamıştır çünkü hiçbir zaman bunları karşısına almamıştır. Müslümanların karşılarına aldıkları kitleler,diğer dinlere inanan kesimler ve özellikle putperest kesimdi.
Arap toplumunda putperestler ve diğer dindekiler, toplumun %100'ünü oluşturuyordu. Böyle bir ortamda bir kısım yoksul ve kölenin toplaşıp hadi putperestleri ve diğer dinlerdekileri karşımıza alalım demesi bilimsel bir açıklama değil.

Her dönemdeki devrimci hareket toplumun ve üretici güçlerin gelişiminden daha ileri bir karakterde olamaz.. ve biliyorsun 'bir saraydaki ile bir kulubedeki farklı şekilde düşünür'
İnsanların kendi elleri ile yaptıklarına taptıkları bir dönemdeki devrimci haraket için İslam normları uygundur.
Faizin kaldırılması tefeci tüccarlar için yıkımdır, her fırsatta köle azat edilmesini emretmesi de köle sahipleri için kabul edilmesi zor bir şey. sonra peygamber'in "emriniz altında çalışanlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin" demesi zenginlerin işine pek gelmez. zenginler için, malının %2.5'uğu fakir-fukaraya zekat adı altında vermek de pek akıl kârı değil. köleler eskiden efendilerinin malıydılar, şimdi tanrının eşit kulları...
"insan için yalnızca emeğinin karşılığı vardır" yazar kutsal kitapta. Kısaca ilk islam, mevcut düzene karşı devrimci bir harekettir.

Burjuvazinin feodalizme karşı savaşımındaki ilerici rol ile burjuvazinin daha sonraki konumundaki gerici konumu nasıl çelişmiyorsa, ilk müslümanlık ile sonraki dönemler arasındaki fark da çelişmez.

İlk Hıristiyanlık da tamamen devrimci bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. Marx'ın Fransa'da Sınıf Savaşları isimli kitabının, Engels'in yazdığı önsözünden kısa kısa cümleler alıntılıyorum:
...
Bundan hemen hemen tam 1.600 yıl önce Roma İmparatorluğunda da tehlikeli bir devrimci parti ortalığı kasıp kavuruyordu. Bu parti, dini ve devletin bütün temellerini baltalıyordu. İmparatorun iradesinin en yüce yasa olduğunu açıkça reddediyordu. Vatansızdı, enternasyonaldi...
...
Hıristiyan adı altında tanınan bu devrimci parti orduda da güçlü bir biçimde temsil ediliyordu. Koskoca lejyonlar hıristiyandı. Putatapıcı ulusal dinin resmi törenlerine katılmaları emredildiğinde, devrimci askerler küstahlıklarını, zırhlı başlıklarına protesto ettiklerini belirten özel işaretler —haçlar— takmaya kadar vardırıyorlardı.
...
...imparator Dioelétien artık daha fazla kendini tutamadı. Enerjik bir biçimde işe el koydu. Çünkü henüz vakit vardı. Sosyalistlere karşı bir yasa çıkardı, yani hıristiyanlara karşı bir yasa demek istiyorum. Devrimcilerin toplantıları yasaklandı. Lokalleri kapatıldı ya da yıkıldı, hıristiyan işaretleri, haç, vb., Saksonya'da kırmızı mendillerin yasaklandığı gibi yasaklandı.
...
...
İlk hıristiyanlığın burada vurgulanan temel özellikleri müslümanlıkta da var.

dixi et salvavi animem meam. (söyledim ve ruhumu kurtardım)
de te fabula narratur
Misanthrope

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen Misanthrope »

anlaşılan "fikrini karşısındakine empoze etme" işini gerçek hayatta yapmak yerine burda yapıyor insanlar yine.
yazıları okumadım, okumuyorum. işim mi yok. herkesin eee.. inandığı kendine
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen caferali »

Misanthrope yazdı:anlaşılan "fikrini karşısındakine empoze etme" işini gerçek hayatta yapmak yerine burda yapıyor insanlar yine.
yazıları okumadım, okumuyorum. işim mi yok. herkesin eee.. inandığı kendine
yazıları okumadan insanların ne yapmak istediklerini nasıl anlayabildin?
de te fabula narratur
Rainbow
Mesajlar: 590
Kayıt: 29 Mar 2009, 21:04

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen Rainbow »

Benim de metalci yaşamla bitti.. Hergün Judas'ın sololarını dinleyip kafa sallayın bakın sf diye bişey kalıyo mu..
We may have losed the battle, but not the war
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen r_ozurlu »

Arkadaslar öncelikle tebrik etmeliyim kavga etmeden güzelce bilgi alip veriyorsunuz bildklerinizi sunuyorsunuz ve zorla fikirlerinizi kabul ettirmeye calismiyorsunuz. Bu dinci olani de ateisti icin de gecerli.

Ilerleme kaydediyorsunuz.

Sanirim burada bazi konular gevsetilebilir eger suyunu cikartmazsaniz.

Din, toplum ve siyasi görüslerinizi ama baska yerde yazin bence konuyu cok dagitmayin derim hem konuyu acan sevinir hem bu konuda basliga girenler.
sonsuzluk
Mesajlar: 64
Kayıt: 01 Tem 2008, 22:54

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen sonsuzluk »

admine katılmamak ne mümkün:)
Kullanıcı avatarı
kaşif
Mesajlar: 2064
Kayıt: 03 Oca 2006, 00:00

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen kaşif »

Rainbow yazdı:Benim de metalci yaşamla bitti.. Hergün Judas'ın sololarını dinleyip kafa sallayın bakın sf diye bişey kalıyo mu..
peki kafa kalıyomu?:)) yalnız o husuta aczimendileri geçemessin adamlar işin hakkını veriyorlar valla..yorulma da yok..biz bi denesek görüntü kararır..adamlar dikiş makinesi gibi..nan stop , full otomatik..bunlardan birini sakın tutup sahneye filan çıkartmayın, metalcilerde karizma kalmaz, boydan boya çizdirirsiniz valla..ne diyoduk:)
Kullanıcı avatarı
AYTUTKUNU
Mesajlar: 203
Kayıt: 07 Ara 2008, 02:40

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen AYTUTKUNU »

bu başlıklar beni sevindirio.siyaset hakkında olanlarda,din hakkında olanlarda.bu sorgulayan,düşünen duyarlı insanların hala var olduğunu gösteriyor.ve bu gece çok ilgimi çekti hemen hepsini okudum.biçok kazanımlarım oldu.bittiğinde gördümki,hassas bi başlık altında olayın cılkını çıkarmadan tartışmışınız.hepinizi tebrik ederim arkadaşlar. [smilie=hi.gif] [smilie=hi.gif]
O zaman bu zamandır dostlar ne ister neyi özleriz
Denizini arıyan akarsulara benzeriz
Pencereler bırak açık kalsın geceleri yağmurlar yağsın
Günebakan düşlerimiz yağmur sesiyle çoğalsın
Fecrr
Mesajlar: 1
Kayıt: 29 Eki 2009, 18:39

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen Fecrr »

Nette sf hakkında araştırma yapmak artık benim için alışkanlık haline dönüşmeye başladı. Kendimi bildim bileli sf'nin sıkıntılarını yaşıyorum. Ama burada şunu söyleyeyim ki eski halime göre çok iyiyim. ASLA ümitsiz değilim. Bunun bir sebebi de herhalde ibadetlerimi düzenli olarak yapmaya önem vermemdir. Burada kimse beni tanımadığı için herhalde bunu söylemem riya ya da süm'a olmaz. Ama emin olun ki ibadetlerin özellikle de namaz kılmanın, Allah'ı zikretmenin düşüncelerimizin pozitif olması konusunda çok etkisi var. Kur'an'da sabır ve namazla yardım istememiz tavsiye edildiğine göre insanın bu tür fobilerden kurtulmasında çok etkili bir çare. Herhalde inancımız zayıfken bu rahatsızlıktan kurtulmak daha zordur. Zaten her olumsuz düşünce vesvese ve vehim değil midir?
Korkularımızın altında Allah'a tevekkül konusunda eksikliğimiz yatıyor. Kadere teslimiyetsizliğimizden ve her şeyin dizgininin bir ve tek Allah'ın kudretinde olduğunu idrak edemeyişimizden ve bunu tam içselleştiremememizden kaynaklanıyor fobilerimiz...
Bir de doğru bir kader inancı bu tür sıkıntılardan kurtulmada çok etkili. Bu hastalık durup dururken beni bulmadı ve şer zannettiklerimizde hayır olabileceği unutulmamalı. Hastalık da aslında görevli ve bizdeki görevini bitirince bizden ayrılacak. Yeter ki Allah'ın bize olan merhametinden şüphe etmeyelim...
secret-man
Mesajlar: 144
Kayıt: 29 Eki 2008, 01:53

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen secret-man »

insan sürekli değişken piskolojide olduğu için,kimi zaman manivi yönü çok ağır basabilir.Bu durumlarda ben de aynını hissediyorum ancak,en ufak bir şekilde rencide olduğumda yada özendiğim bir olayı gördüğümde,aynen geri geliyor,ve öbür tarafım ağır basıyor.
Kullanıcı avatarı
antonio_montana
Mesajlar: 234
Kayıt: 13 Ara 2009, 19:28

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen antonio_montana »

sf bilinçaltıyla alakalı islam huzur verir, ama tek basına islami yaşamla bu sorunlar çözlmez. tek basına bilimle insan sorunlarını çözsede islamsız tam anlamıyla huzur bulamaz.
mahsunkull
Mesajlar: 55
Kayıt: 12 Kas 2009, 08:42

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen mahsunkull »

vaay be, güzel bi tespit...
ben mahsun, gönlüm mahzun ..................................Resim
Kullanıcı avatarı
bumerang
Mesajlar: 162
Kayıt: 29 Eyl 2009, 17:53
Konum: Balıkesir

Re: islami yaşamla depresyon ve takıntılarım bitti

Mesaj gönderen bumerang »

depresyona girmeyen insan yok gibi yeryüzünde..bu dünya geçici ve rüya gibi adeta..hani gece uykumuzdan aniden uyanırız ve sonrasında yaşadığımız şeyler gerçek mi, yakınlarımız ve bu eşyalar sahiden de var mı, akşam konuştuğumuz kişiler hala yaşıyo mu? gibi ordan burdan düşünceler beynimizde dolaşırken, o ana kadar yaşadıklarımız bir bir hızlıca aklımızdan geçerkenki bizi saran ruh hali, kendimizi ve hayatımızı sorgulamaya itiyo..ben böle yaşıyo ve hissediyorum..kendimi kısa bi an yalnız ve boşlukta hissediyorum gecenin o sessizliğinde..sessizlik ve karanlık bu tür düşüncelerin aklımıza gelmesinde çok etkili..hele bi de manevi yönümüz kuvvetliyse, ibadet etme isteği ve tefekkür de geliveriyo ardından..ben son günlerde, duanın büyülü gücüne kaptırmış vaziyetteyim..müthiş deşarj imkanı sunuyo..Yaradandan bi kaç istekte bulunmak dudaklarımızı ve dilimizi aşındırmaz ki..O'nunla konuşmak, yardım istemek ve O'nu düşünmek çok çok huzur verici ve motive edici bişi hayattan kopmamak adına..İnşallah tüm dua edenlerin ve benim dualarım da kabul olunur..O çok seviyo bizi ki bi çok insanın uyuduğu bi saatte O'nu ve nimetlerini düşünüyoruz, düşündürtüyo..şükür hem de sonsuz şükür..
ben bir gün giderim ki neyim kalır?
eksik bıraktığım her şeyim kalır.
Kilitli