sosyal fobiyi yendim.kesinlikle!

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
erkan7
Mesajlar: 66
Kayıt: 22 Tem 2008, 10:28

Mesaj gönderen erkan7 »

arkadaşlar bende arı sütü tavsiye ediyorum.hatta arı sütü-polen-bal karışımı satılıyor onu da alabilirsiniz.
AlleinMann yazdı:Ben de arı poleni hakkında bişey söyleyim. Kesinlikle metalle temas ettirmeyin. Tüm faydası gider.
saf arı sütünü daha kesinlikle :D metalle temas ettirmeyin, zehirlenirsiniz.ve günde 2 gramdan fazlasıda zehirliyor.

Arı sütü; işci arıların gırtlak bezelerinden salgılanan bir bal emülsiyonudur. Kraliçe arının besini olup, besin değeri son derece yüksektir. Tüm yaşamı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arının ömrünün uzunluğuna da en önemli işarettir. Diğer arılar sadece 2 ay yaşarken, kraliçe arının ömrü 6 yıldır. Bu besinde, kraliçe arının niçin inanılmaz büyük (iri), uzun ömürlü, verimli ve diğer arılarla mukayese edildiğinde neden daha fazla enerjiye sahip olduğunun sırrı saklıdır. Kraliçe arı, sadece arı sütü ile beslenerek günde 3.000 yumurta üretir ve bu emülsiyon kraliçe arıyı sağlıklı ve güçlü tutmak için gerekli besinleri de sağlar. Hayatlarının ilk 2 günü bebek arılar (lavra), işci arılar tarafından yapılan özel bir karışımla beslenirler. İşci arıların yutmaksızın çiğnedikleri, çiçek tozlarından yaptıkları ve başlarının üstündeki bir bezede sakladıkları özel bir madde ile karıştırdıkları bu maddeye arı sütü denilir. İlk 2 günde, bu kuvvetli protein gıdası bebek arıları (larvaları) küçük bir arıya dönüştürür. Bu işlem gerçekleştikten sonra, işci arılar arı sütü üretimini azaltırlar ve sadece mevcut kraliçe arı ve bir sonraki sefer kraliçe arı olarak seçilen arı için üretime devam ederler. Hem kraliçe arı hem de prenses arı bu gıda ile beslenmeye devam eder.

Araştırmalar, arı sütünün insan vücuduna da, en az kraliçe arıya sağladığı yayar kadar yarar sağladığını ortaya koymaktadır. Arı sütü, bir çok çeşit etken madde; enzimler, amino asitler, vitamin ve mineraller içermekle kalmayıp, metabolizma için çok önemli olan panteik asit (pantheic acid), asetilkolin (acetylcholine), protein, bağışıklık sistemini güçlendiren ve ruhsal-fiziksel dayanıklılığı artırıcı bir yağ asidi olan 10-HDA (10-Hydroxy-2 Decenoic Acid), sepanin asit (sepanine acid), hastalıkların iyileşme döneminden sonra sindirimi düzenlemek ve iştahı açmak için çok ideal olan oleik asit (oleic acid) içerir.

Doğal hormon ve enzimleriyle beraber içerdiği vitaminler arasında tüm B vitaminleri (B-Complex vitamins), A, C ve E vitaminleri vardır. Ayrıca 10 temel amino asitten (esansiyel) sekizini de (lizin, metionin, lösin, fenil-alanin, treonin, triptofan, valin, izolösin) doğal hormon ve enzimleriyle içermektedir. Tüm bunlara ilave olarak; kalsiyum, potasyum, fosfor, demir, sülfür, bakır ve silisyum minerallerini de içerir.

Bu faydalı maddeleri yüksek oranda içerdiği için, vücudu strese ve dış etkenlere karşı güçlü kılmakta ve onun anti-bakteriyel ve antibiyotik özelliği ise soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı korunmamıza yardımcı olmaktadır.

Arı sütü bir doğa harikası olarak; aşağıdaki durumları önlemede veya iyileştirmede yardımcı olmaktadır :

· Bronşiyal Astım

· Akciğer Hastalıkları

· Uykusuzluk

· Mide Ülseri

· Böbrek Hastalıkları

· Kırıkların daha hızlı iyileştirilmesi

· Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi

· Saç, cilt ve tırnakların beslenmesi ve güçlendirilmesi

· Sindirim sistemini sağlıklı tutmak

· Üreme ve boşaltım sistemini korumak

· Ruhsal ve zihinsel (mental) dayanıklılığı artırmak

· Düşük Tansiyon

· Metabolizmayı canlandırmak, enerji vermek

· Yorgunluk

· Soğuk algınlığı ve grip

· Strese ve dış etkenlere karşı dayanıklılık

· Sinirsel ve ruhsal dengenin kurulması



Yıllardır, arı sütünün olağanüstü gençleştirme gücü ve sağlığa faydaları araştırılmaktadır. Nispeten Amerika’da pek fazla bilinmemesine rağmen, Avrupa ve Asya’da çok uzun bir süreden beri bilinmekte ve kullanılmaktadır. Arı sütü’ nün ünü 1950’li yıllarda Avrupa’da onun hakkında yayınlanan yazı ve raporlardan sonra dünyaya yayılmıştır. Gerçekte arı sütü hakkında en fazla araştırma ve tıbbi yayın Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, Çin ve Japonya’da yapılmıştır. Şu an için Japonya dünyada en fazla arı sütü tüketen ülke durumundadır.

Arı sütü, hem erkek hem de kadınların kullanabilecekleri bir doğal ürün olup, ruhsal ve fiziksel vücudunu dengede tutmak isteyen herkes, özellikle orta yaş ve üzerinde olanlar, menopoz dönemindeki kadınlar, en yüksek fiziksel dayanıklılığı arzu eden sporcu veya vücut geliştiriciler onu kullanabilir.

UYARILAR: Arı sütü bazı kişilerde allerjik reaksiyonlara neden olabilir.
asa
Mesajlar: 270
Kayıt: 27 Ağu 2008, 14:14

Mesaj gönderen asa »

arkadalar tartışma yapmaya gerek yok birçok bitki insana şifa dağıtabiliyor ,mesela biberiye bitkisi insanı rahatlatıyor, hatta antideprasan etkisi bile var, bir için deneyin içer içmez antidepresan etkisi yapmış gibi oluyor, ben hiç sf ilacı kullanmadım ,ancak bir ara eczaneden serdep adında bir ilaç almıştım, biraz kullanıp çöpe atmıştım, onu içtiğimdeki etki biberiyede var ama panik atak yaptığını düşünüyorum bir ara bu sitede yazmıştım bir iki gün kullanınca iyi geldi ama sonradan bünyeye göre farklı etkileri ortaya çıkabiliyor mesela tanıdığım biri hergün içiyor zararı olmadı ama bana bir iki gün iyi geldi sonraları terleme yüzde yanma panik atak gibi etkileri oldu, yani polen etkili olmayacak diye bişeyde yok ,olacak diye bişeyde yok, hepimiz bir öneri olduğunda ümitleniyoruz ama gerçek çare dışarı çıkmakta, ama yinede tam geçmiyor, çünkü ben iki yıldır geziyorum, tozuyorum içimdeki dışarı çıkma isteksizliğini yenemedim, sosyal ortamlara çok girdiğimde alışıyorum, rahat konuşmaya başlıyorum, bir iki gün o ortama girmeyim veya sosyal aktivite yapmayım yine titrek kırmızılaşan insana dönüyorum, ya sürekli girecen, yada hiç girmeyecen, asıl sorun bu sürekli dışarıda olmamız gerekiyor bence vitamin takviyeside iyi olur ama o kadar büyük değişimde beklememek gerekiyor keza o değişimi ilaçlarda veremiyor ne yazıkki,bide hiçbişeyi düşünmeyecen arkadaş heyecan veren hüzün veren hiçbişeyi oda çok rahatlatıyor bunlarıda deneyin bence ama komple bir çözüm yok yani tamamen sokak çocuğu olursanız düzelir başka çare yok "ya içerde olacan , ya dışarıda" işte bütün mesele bu
mutlu sayılır

mutlu sayılmaz

ama hangisi karar ver artık canım aaaaaaaaa

olmazki.................
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

arkadaşlar uzun zamandır cevap yazmaya zaman bulamıyordum kusura bakmayın.en son yazdığım yazıdan itbaran biraz geçde olsa merak edilen konulara cevap vermeye çalışacağım.bilimsel olmayan eleştirilere daha öncede söylediğim gibi cevap yazmaya dahi lüzum görmüyorum.

belirttiğim yerlerdeki yazılarımın tamamını okumadan yazıldığı açıkça belli olan soru ve görüşlere ise tekrar tekrar detaylı açıklama yapmayacağım.sadece yönlendireceğim.

"dhunter" ve "umut ışığı" arkadaşlarımıza cevaplar;
poleni metalle temas ettirmek zararlımıdır? bu zararlı diyen arkadaşın elinde bir araştırma veye tecrübesi varmı bilmiyorum ama benim bu konuda söyleyeceğim şu;Ecz.Nimet ÖZATA'nın bendeki kitabında tıbbi bitkilerin kaynatılmasında cam yada emaye kullanılmasını tavsiye ediyor ve aliminyum kabların drog ile etkileşime girebileceğini söylüyor.eyer poleni yumuşatmak için sıcak birşeyle karıştırırsanız(ki bu tavsiye edilmez zaten) aynı durum olabilir.ayrıca polen zaten cam kavonozlarda ağzı kapalı ve serin yerlerde,buz dolaplarında muhafaza ediliyor.

defalarca söyledim yine söyliyeyim bari;poleni aç-tok,belirli bir zaman diliminde,şu kadar,bu şekilde alacaksınız diye bir şart yok çünkü polen bir ilaç değildir.reçeteyede yazılmaz eczanedende alınmaz.benim şahsi fikrimi sorarsanız sabah aç karına 1,öğleden sonra 1tatlı kaşığı yeter.bu dediğimide uygulamak zorunda değilsiniz.ancak sadece poleni sıçak şeylerle eritip o şekilde almayın yeter.çünkü bildiğim kadarıyla bal +40 dereceden sonra toksit etkisi yapmakta.

birde poleni 6 ay kullanma meselesi için bu yazının başında mutlaka okuyun diye yönlendirdiğim diğer konu başlıklı yazımda zaten var idi.

ortaya söylüyorum; ben hiçbir zaman polen sadece sf'ye iyi geliyor ve sf'den kurtulmanın tek yolu polendir demediiiiiiiiiiiiiim.
bir tane bilimsel eleştiri yapan bir üye bulursam polenle ilgili bu sitede.söz ona bir hediye alacağım.

"beyaban85" arkadaşım sende diğer konu başlıklı yazımı okumadığın belli oluyor.tekrar veriyorum linki;
http://www.sosyal-fobi.net/forum/viewtopic.php?t=6876

"eren27" ve "blackpine" arkadaşlar düşüncenize katılıyorum "hayat terapisi" diye yazılarımda bahsettiğim konuda aynı şeyden bahsettim.

"erkan7" arkadaşım araştırmalar ve katkıların için sağol.fakat polen+arısütü bu yazdıklarına ilaveten söylüyorum;erkeklerde afrodizyak etkisi yapıyor.yani testosteron hormonunu yükseltiyor.buna ilk etepda "iyi ne zararı olurki,hem daha iyi olur" denilebilir.fakat durum hiçte öyle değil malesef.çünkü testosteron hormonu yükselince buna paralel olarak kişinin irrabalitesi yükseliyor ve kişi küçük bir olayda hemen sinirleniveriyor.tabiki bu durum bizim gibi sf hastaları için başka şeyleride tetikleyebilir.

kadınlar içinde olumsuz bir durum sözkonusumu bilemem araştırmak lazım.ancak şunu söyleyebilirimki;arada bir arı sütü+polen veya arı sütü almak belki okadar bu durumu ortaya çıkarmaz ama sürekli kullanmak kesinlikle normal bir erkeği bile asabi biri yapabilir.bunları sadece araştırmalarımla değil yaşadığım tecrübelere görede söylüyorum.bana sorarsan eski bir sf'li olarak uzun vadede kullanılmaması gereken karışımlar.

peki polen bunu yapmazmı?evet testosteronu oda arttırır fakat afrodizyak olacak seviyede değil.

"asa" arkadaşım eyer bir kişiye sf tanısı kondu ise anlattığım şartlar içerisinde olmak koşulu ile(bu şartlar yazılarımda var oradan oku) polen kesinlikle çözüm olur.daha öncede iddia etmiştim şimdide ediyorum.buyrun hodri meydan.seni tanımıyorum diğer yazılarınıda okumadım ama bence bu yazında biraz karamsarsın gibi geldi bana.inşaallah öyle değildir diye ümit ediyorum.

insan öyle üstün bir varlıktırki aslında ALLAH(c.c)'ın bize verdiği gücün yarısını bile kullanabilsek yapamayacağımız şey kalmaz.hem o yarattığı bütün varlıkların içinde insanı en üstün olarak yarattı.örneğin herşeyi,emekliliği dahi devlet tarafından garanti altına alınan bir cumhurbaşkanının kendi asli görevini unutup iş bulma kaygısına düşmesi ne kadar anlamsız olur ise,işte insanoğlunun böyle bir durumda ümitsizliğe düşmesi o kadar anlamsız olur.

hepinize hayırlı akşamlar diliyorum.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
Kullanıcı avatarı
tuğbiş
Mesajlar: 10
Kayıt: 01 Kas 2008, 05:56

Mesaj gönderen tuğbiş »

ya ben bu poleni kullanmaya başladım ama aşırı derecede mide bulantısı yapıyor dayanılkacak gibi değil
farklı yerlerden alıp denedim hep aynı sonuç
asa
Mesajlar: 270
Kayıt: 27 Ağu 2008, 14:14

Mesaj gönderen asa »

ben şu anda kantaron kullanıyorum polenide alacam bu günlerde
mutlu sayılır

mutlu sayılmaz

ama hangisi karar ver artık canım aaaaaaaaa

olmazki.................
<daisy>
Mesajlar: 20
Kayıt: 08 Ağu 2006, 01:14
Konum: BOLU

Mesaj gönderen <daisy> »

Bende dün poleni kullanmaya başladım,şimdilik bişey yok :( bakalım bi değişiklik olacakmı?
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

tuğbiş yazdı:ya ben bu poleni kullanmaya başladım ama aşırı derecede mide bulantısı yapıyor dayanılkacak gibi değil
farklı yerlerden alıp denedim hep aynı sonuç
kullandığın polen bayat başka biryerden tadına bakta al.tatlı olacak ayrıca baş ve işaret parmaklarının arasında sıkıştır hemen ezilmeyecek.ince kum tanesi gibi sert olacak.kolay gelsin.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

<daisy> yazdı:Bende dün poleni kullanmaya başladım,şimdilik bişey yok :( bakalım bi değişiklik olacakmı?
en az 6 ay unutma.biraz sabır.sanada kolay gelsin.acil şifalar dilerim.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
erkan7
Mesajlar: 66
Kayıt: 22 Tem 2008, 10:28

Mesaj gönderen erkan7 »

muratokato yazdı:"erkan7" arkadaşım araştırmalar ve katkıların için sağol.fakat polen+arısütü bu yazdıklarına ilaveten söylüyorum;erkeklerde afrodizyak etkisi yapıyor.yani testosteron hormonunu yükseltiyor.buna ilk etepda "iyi ne zararı olurki,hem daha iyi olur" denilebilir.fakat durum hiçte öyle değil malesef.çünkü testosteron hormonu yükselince buna paralel olarak kişinin irrabalitesi yükseliyor ve kişi küçük bir olayda hemen sinirleniveriyor.tabiki bu durum bizim gibi sf hastaları için başka şeyleride tetikleyebilir
ben arı sütünü zaten enerji vermesi ve testesteron seviyesini yükseltmesi için kullanmıştım. spor yaparken verimliliği arttırmak için. sonra bu konuyu okuduğumda arı sütünün ruhsal ve sinirsel faydaları aklıma geldi.
· Ruhsal ve zihinsel (mental) dayanıklılığı artırmak
· Strese ve dış etkenlere karşı dayanıklılık
· Sinirsel ve ruhsal dengenin kurulması
gibi faydaları olduğu için sf ye iyi geleceğini düşündüm ve paylaştım.
sürekli olarak kullanılmasına bende karşıyım. çeşitli kürler halinde uygulayıp aralarda vücudu bir süre dinlendirmek lazım. hem bu arada yükselen testesteron seviyesi de normale döner. bu şekilde uygulandığında sf ye iyi geleceğini düşünüyorum.
devrim_
Mesajlar: 983
Kayıt: 29 Kas 2007, 22:46
Konum: uz bu değil.

Mesaj gönderen devrim_ »

Bu konu 2006'da açılmış arkadaşlar.. o günden bu yana Muratkato arkadaş dışında sürekli kullanıp SF'yi yenen oldu mu ? yada kullanıdığında sizi nasıl etkiledi ?

Diğer sorum ise, arı polenini nasıl temin edebilirim şekli şemali nasıl bal gibi mi, kapsül şeklinde mi, toz mu ? 10 sayfayıda okudum ancak bulamadım sorumun cevabını belkide dikkat etmemişimdir.
Karanlıktan korkan bir çocuğu elbet hoşgörebiliriz. yaşamdaki asıl trajedi, yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır.
erkan7
Mesajlar: 66
Kayıt: 22 Tem 2008, 10:28

Mesaj gönderen erkan7 »

arı poleni toz şeklindedir.kapsül olarakta satılıyor.bal polen arı sütü karışımı olarakta satılıyor.
Sonuçta, önemli olan, yaşamınızdaki yıllar değildir.
Yıllar içindeki yaşamınızdır.
Abraham Lincoln
sigmund

Mesaj gönderen sigmund »

muratokato arı poleniyle şifa bulmuş. yalnız araştırdım ve doktorlara da sordum: arı poleni tek başına sos.fob.u iyileştirir gibi bilimsel bir deney&dayanak vs. yokmuş. Yalnız arı poleninin beyin hücrelerinin (nöron,sinaps,akson vs.) yenilenmesinde ve biyokimyasal düzeninde bariz katkıları varmış. Aynı şekilde balık yağı,magnezyum omega3 yağ asiti gibi maddelerin de depresyon,anksiyete vs. rahatsızlıklara iyileştirici etkilleri varmış. EEG denilen beyin röntgeni çekimlerinde görülen renkler hormonların yayılımını temsil ediyormuş.
devrim_ yazdı:Bu konu 2006'da açılmış arkadaşlar.. o günden bu yana Muratkato arkadaş dışında sürekli kullanıp SF'yi yenen oldu mu ? yada kullanıdığında sizi nasıl etkiledi ?

Diğer sorum ise, arı polenini nasıl temin edebilirim şekli şemali nasıl bal gibi mi, kapsül şeklinde mi, toz mu ? 10 sayfayıda okudum ancak bulamadım sorumun cevabını belkide dikkat etmemişimdir.
divid
Mesajlar: 100
Kayıt: 29 Oca 2006, 01:28
Konum: istanbul

Mesaj gönderen divid »

ben şuan sarı kantaron kullanıyorum.strese karşı olumlu etkilerini bizzat görüyorum.merak ettiğim sarı kantaron+polen kullansam nasıl olur.yani bu iki gıdanın birlikte kullanımı dahamı iyi olur.yoksa birbirlerinin etkilerini iptal edebilirlermi ?bu konuyla alakalı bilimsel veya tecrübeyle sabit bilgileri olanlar paylaşırlarsa sevinirim.
morlavanta

Re: sosyal fobiyi yendim.kesinlikle!

Mesaj gönderen morlavanta »

muratokato yazdı:arkadaşlar ben yaklaşık 3yıldır aurorix adlı ilacı kullanarak sf tedavisi gördüm.detaya girmek istemiyorum.şikayetlerim sizinkilerle aynı idi.ilaç tedavisi başarılı fakat uzun süre ilaç kullanmak vücudun kas kemik oluşmasını engelliyor.çünkü hipotalamusu bloke ediyor.depresif ilaçların hemen hepsi böyle.araştırın sizde anlayacaksınız.kullanmadığım zaman ise tekrar şikayetlerim aynen başlıyordu.ben aurorix ilacını yavaş yavaş dozunu azaltarak bıraktım ve bir herbalistin tavsiyesi ile arı poleni poleni kullanmaya başladım.6ay sonra sonuç mükemmel.kendime güvenim tam.ne yapmak istediğimi biliyorum.kendimle barıştım diyebilirim.çünkü arı poleni merkezi sinir sistemini düzenliyor.araştırın deneyin beni anlayacaksınız.kullandığı halde çözüm bulamıyan bir sf hastası olacağını sanmıyorum.bu kadar iddia ediyorum.ben şuan hiç bir ilaç kullanmıyorum ve çok rahatım.tabiki hiç bir sorunum yok diyemem.diyen varsa zaten yalan söylemiş olur.ama bir sf hastası değilim artık diyebilirim.birde ne yapmak istediğini bilmek önemli.yani toplum sizi yönlendirmesin.bir şeyi gerçektenyapmak istiyorsanız yapın.toplum beni dışlamasın diye kendinizi zorlamayın.bu normal sağlıklı bir kişide bile olumsuz etkiler yapar.türk toplumunun paradigması sf hastalarını gerçekten olumsuz etkiliyor.doğan cüceloğlunun"iyi düşün doğru karar ver"adlı kitabını okuyun.sonuç olarak arı polenini (tanei olanı) 6ay kullanın.ilk 1ayda etkisini hissedeceksiniz.cevaplarınızı veya sorularınızı bekliyorum.ALLAH kolaylık versin.acil şifalar.
İlaç tedavisini kendi kendine mi gördün?Psikiyatra gitmeden?
sevim
Mesajlar: 130
Kayıt: 12 Mar 2008, 19:30

Mesaj gönderen sevim »

zaten arkadaş 3 yıl ilaç tedavisi görmüş en az 6 ay kullanmak gerekmiyormu yani neticede fazlasıyla ilaç takviyesinin üstüne arı polenini keşfetmiş .bence sadece arı poleni yetmez ilk tedaviler için
Cevapla