Belki bir zamanlar bendede SF vardı..

[misafir]

Herkeze merhabalar siteyi web de gezerken tesadüf gördüm. Epeycede mesaj okudum ve benimde yaşadıklarımı yazayım dedim. Aslında geçmiş yıllarda yaşadıklarımın SF ile ilgisi olup olmadığını, yada o zamanlar SF diye bir kavram olduğunu bilmiyordum bile,
lise yıllarında bir işe başlamıştım, bir kağıda el yazısı yazarken patron geldi ve başımda durarak yazıma bakıyordu. O zamana kadar yaşamadığım kalp çarpıntısı, el titremesi , kramplar hissettim. Patronum bunun farkına vardığında hiç bir şey söylemeden başımdan ayrıldı, uzun yıllar çalıştım. başarılı oldum ama o anı hiç unutamıyordum. bunun etkisi bence uzun süre devam etti, çeşitli görüşmelere gittiğimde çay içerken biri gayet normal olarak bana baksa elim titremeye başlıyor iki elimle dahi bardağı zor tutuyordum. Çünkü kafama bir kere yer etmişti, heyecanlandığım, ellerim titremesi.. bu olay beni dahada kötü etkiledi. Hep zincirleme geliyordu sanki.
Yaşadıklarımı bir ağabeyime danıştım, kendisi doktor falan değildi. Birgün beni evine etti. 3 küçük çocuğu vardı. Çay doldurdu ve ben şimdi geliyorum sen çayını iç dedi.. Salonda çocukları bana bakıyor ben onlara bakıp sorular soruyordum küçüklere..
15-20 dakika sonra ababey geldi, çocukları salondan çıkarttı. Nasıl heyecenlandın mı ? çay içerken ellerin titredimi dedi... O an kıpkırmızı oldum heyecenlanmaya , çarpıntılarım olmaya başladı.. Gül dü bak dedi.. hiç biraz evvel heyecenlanacağın , ellerinin titreyeceğini aklına bile getirmedin. Ama karşındakiler büyük birer kişi olsaydın eminim o çayı içemeyecektin. Nedir seni böyle yapan... göz, kulak, el , ayak hepsi çocuklarda da var, hem onlar büyüklerden daha dikkatlice seni izlemişlerdir. Seni heyecenlandıran büyüklerin senin hakkında düşündüklerimi, büyük cüsselerimi. gözlerinin iriliğimi..... ve bunun gibi yaklaşık 2 saat bana tavsiyelerde bulundu.
üzerimden atmak 2-3 olay sonrasında geçti diyebilirim. Bugün bakın radyo dinleyin, televizyon seyredin. Spiker yada sunucu sorar, heyecanlımısınız ... Bir çoğu evet der...
Heyecan herkezde olan bir olaydır. Ama bunu kafamızda hep var ederek, herkez bizi izliyor gibi düşünerek yenemezsiniz... Forumlarınızda okudum %100 iyileşmek mümkün değil deniyor. Kesinlikle mümkün.. Öncelikle gıdanıza çok dikkat edin, sigara içki gibi bünyeyi olumsuz etkileyen alışkanlıklarınızdan vazgeçin.. ve karşınızdakini kendiniz gibi görün.
Selam ve saygılar.

[elifmavi1985]

Herkeze merhabalar siteyi web de gezerken tesadüf gördüm. Epeycede mesaj okudum ve benimde yaşadıklarımı yazayım dedim. Aslında geçmiş yıllarda yaşadıklarımın SF ile ilgisi olup olmadığını, yada o zamanlar SF diye bir kavram olduğunu bilmiyordum bile,
lise yıllarında bir işe başlamıştım, bir kağıda el yazısı yazarken patron geldi ve başımda durarak yazıma bakıyordu. O zamana kadar yaşamadığım kalp çarpıntısı, el titremesi , kramplar hissettim. Patronum bunun farkına vardığında hiç bir şey söylemeden başımdan ayrıldı, uzun yıllar çalıştım. başarılı oldum ama o anı hiç unutamıyordum. bunun etkisi bence uzun süre devam etti, çeşitli görüşmelere gittiğimde çay içerken biri gayet normal olarak bana baksa elim titremeye başlıyor iki elimle dahi bardağı zor tutuyordum. Çünkü kafama bir kere yer etmişti, heyecanlandığım, ellerim titremesi.. bu olay beni dahada kötü etkiledi. Hep zincirleme geliyordu sanki.
Yaşadıklarımı bir ağabeyime danıştım, kendisi doktor falan değildi. Birgün beni evine etti. 3 küçük çocuğu vardı. Çay doldurdu ve ben şimdi geliyorum sen çayını iç dedi.. Salonda çocukları bana bakıyor ben onlara bakıp sorular soruyordum küçüklere..
15-20 dakika sonra ababey geldi, çocukları salondan çıkarttı. Nasıl heyecenlandın mı ? çay içerken ellerin titredimi dedi... O an kıpkırmızı oldum heyecenlanmaya , çarpıntılarım olmaya başladı.. Gül dü bak dedi.. hiç biraz evvel heyecenlanacağın , ellerinin titreyeceğini aklına bile getirmedin. Ama karşındakiler büyük birer kişi olsaydın eminim o çayı içemeyecektin. Nedir seni böyle yapan... göz, kulak, el , ayak hepsi çocuklarda da var, hem onlar büyüklerden daha dikkatlice seni izlemişlerdir. Seni heyecenlandıran büyüklerin senin hakkında düşündüklerimi, büyük cüsselerimi. gözlerinin iriliğimi..... ve bunun gibi yaklaşık 2 saat bana tavsiyelerde bulundu.
üzerimden atmak 2-3 olay sonrasında geçti diyebilirim. Bugün bakın radyo dinleyin, televizyon seyredin. Spiker yada sunucu sorar, heyecanlımısınız ... Bir çoğu evet der...
Heyecan herkezde olan bir olaydır. Ama bunu kafamızda hep var ederek, herkez bizi izliyor gibi düşünerek yenemezsiniz... Forumlarınızda okudum %100 iyileşmek mümkün değil deniyor. Kesinlikle mümkün.. Öncelikle gıdanıza çok dikkat edin, sigara içki gibi bünyeyi olumsuz etkileyen alışkanlıklarınızdan vazgeçin.. ve karşınızdakini kendiniz gibi görün.
Selam ve saygılar.

bunu deniyorum yani karşımdaki insanlarıda ben gibi görmeye çalışıyorum ama olmıyor malesefkiiiiiiiii bunun için kısa bir zaman içinde doktora gitmeyi düşünüyorummmmm

[epsilon]

evet bu gecebiliyor
benim yüzde yüzlük bi hayalıinde yok esassında bana yetecek kadar gecmesini istiyorum
bu fikir belki cou kişinin kafasında belitriyor ama daha souk kanlı davranınca atlatabiliyorlar
ama bazı kişilerde kaygı bozukıluğu daha fazla var söyleki;
yolda bi kaza gördüğümüzü varsayalım kimisi bakar , kimisi ağlar kimisi ....herkes farkılı tepki gösterir
bizimde bu eleştilme düşüncesine gösterdiğimiz tepki farklı bazılarının daha youn
ama hayata mutlu olmak için gelmiş olmalıyız huzur için
kendimi gecen sene ye kıyasla daha iyi hissediyorum esasen
ve tüm arklarımında öyle hissetmesini cok istiyorum
ii günler

[fetret]

Öncelikle gıdanıza çok dikkat edin, sigara içki gibi bünyeyi olumsuz etkileyen alışkanlıklarınızdan vazgeçin.. ve karşınızdakini kendiniz gibi görün.

yediğimiz içtiğimiz nasıl hissettiğimizi etkileyebilir ama gıdasına çok dikkat etmeyen, sigara ve içki içen milyonlarca sf'siz insan vardır dünyada. ben beslenmeme dikkat etmeye daha yeni başladım ve sf'yi yenme sürecimde buna hiç dikkat etmemiştim. yine de kimileri için en azından çözümün bir parçası belki gıdadadır.