Amerika'da, bir yılda kişi başı ortalama olarak 33 kg şeker tüketiliyor. Bu şekilde bu kadar çok basit şeker tüketimi ise panik ve anksiyeteye sebep olabilir. Çalışabilmek için beyninizin ihtiyaç duyduğu yakıt, doğal kaynaklı bir şeker olan Glikoz'dur. Bu şekerin büyük bir kısmı, tahıl, ekmek, patates, sebzeler, meyveler (özl. greyfurt ve elma), makarna ve kahverengi(dövülmemiş) pirinç gibi karbonhidrat içerikli gıdalardan sağlanır. Kek, pasta, şekerleme-bonbon ve diğer tatlı türleri gibi basit şekerler çok hızlı sindirilebildiğinden bunlar, vücudunuz için zararlıdır. Pankreasınızdan aşırı insülin salınımına sebep olup vücudunuzda stres yaratır ve şeker metabolizma dengesini bozar.
Tam bu noktada, kan şekeri düzeyi oldukça düşer ve kendinizi halsiz, sersemlemiş ve huzursuz hissedersiniz. Kan şekeri bu düzeye düşer düşmez, böbreküstü bezleri hemen; paniklemenize ve sizi “savaş yada kaç” emrine hazırlanmanızı sağlayan kortizol hormonunu salgılayarak ek yardım ve katkıda bulunur.
Aşırı şeker alımı yoksunluk belirtilerine sebep olabilir. Bu dengesizlik durumunun belirtileri; anksiyete (endişe), titreme, güçsüzlük, kararsızlık, sersemlik, sinirlilik, çarpıntı ve benzerleridir. Bunlar tam olarak panik atak belirtileridir. Bu belirtileri (semptomları) önlemek için yeme alışkanlıklarınızı değiştirin:
Şeker yerine meyve tüketin.(kurutulmuş meyveler ve meyve şekerlemeleri değil )
Hazır meyve sularından kaçının veya hiç olmazsa 1’e 1 oranında su ilave edin, seyreltin.
Beslenme düzeninizden şekerleme-bonbon, dondurma, dondurulmuş yoğurt ve bazı sıradan yoğurtlar (markasına bakınız), tatlılar, kola, gazoz ve diğer şeker içerikli gazlı içecekler: mısır pekmezi, mısırlı tatlandırıcılar, fruktoz ve bal gibi basit şekerleri çıkartın.
Beslenme düzeninizdeki basit (adi) nişastalı gıdaları da azaltın veya çıkarın. Bunların yerine sindirimi daha uzun süren tam tahıllı veya mısır ekmeği ile birlikte sebze gibi bileşik karbonhidratlar tüketin.
Ana yemek aralarında tam tahıllı bir dilim ekmek ve peynir, bir avuç fındık, muz veya elma ile birlikte fıstık ezmesi gibi bileşik karbon ve protein içeren gıdalar atıştırın. Kendinizi “iyi hissetmek” için gereken serotonin seviyenizi yükseltmek isterseniz, tam tahıllı ekmek ile hazırlayacağınız bir hindi sandviçi iyi bir birleşimdir. Hindi eti, uyku düzeninize de yardımcı olur. Ayrıca, gün içinde yapacağınız 5-6 küçük öğün sizi dengeli tutacak ve endişe hissinizi en aza indirecektir. Çünkü bu, kan şekerinizi dengede tutacaktır.
--
basit şeker:Monosakkaritler, su ile daha küçük birimlere parçalanamadıklarından basit şeker olarak adlandırılır. yoksunluk:bir ilaca ya da maddeye olan fizyolojik adaptasyon demektir, yokluğunda, şiddetli krizlere neden olabilir.
Yemeklerden sonra bir huzursuzluk hissi oluyordu bende. Şimdi anlıyorum ki sorun: şekere-tatlıya biraz fazla düşkün olmam...
"Eskisiden depresyon mu vardı" sözü aslında çok doğru. Bundan belki 100 yıl önce insanlık bu kadar bolluk içinde olmadığından bu derecede yapay ve şekerli-tuzlu-yağlı beslenmiyordu. Çünkü bunları bulmak çok zordu. Ama bugün, anamızı ağlatan şeylerin belkide ana nedenlerinden biri bu düzensiz beslenme ve yaşam biçimimiz.
Hastalıkların %90'nı sindirim sistemiyle alakalı. Yenen şeylere dikkat etmeli. Yiyecekler hakikatta bedeni beslemek içindir. Bunun yanında ağızdan geçerken insana bir lezzet veriyor. Bu lezzet için dikkat etmeden yeyip içersek mideyi karıştırırız. Mesela peynir ile baklava belki de vücudu besleme noktasında birbirine eşittir. Ancak ağızdan geçtiği anda bir lezzet farklılığı var.
Bu dünya, bir misafirhanedir. Ebedi hayatı isteyenler, misafirhanedeki vazifelerine dikkat gösterdikleri nisbette memnun edilirler.
tatlı tüketmiyorum fakat çay ve kahvede şekerden vazgeçemiyorum. bir ara çay kahveyi kestim bitki çaylarını denedim iyi gidiyordu.sonra başımda büyük bir ağırlık hissetmeye başladım kahve ve çaya yeniden başlayınca geçti. gündüzleri gelen bunaltı geceleri kayboluyor bu yüzden ilaç saatlerimi tersine ayarladım gece ve gündüzlerim böylece yer değiştirdi. asosyalliğime de çok katkısı olacak.
triyandafilis yazdı:...sonra başımda büyük bir ağırlık hissetmeye başladım kahve ve çaya yeniden başlayınca geçti. gündüzleri gelen bunaltı geceleri kayboluyor..
genel tansiyonun düşük olabilir. Çay ve kahve uyarıcı etkiyle bir miktar fayda ediyor olabilir.
gündüzki bunaltına benzer bir durumu ben de farkettim kendimde...
Sanki gecem ve gündüzümü yer değiştirsem sorun kalmayacak.
Aslında geç ve düzensiz uykudur belki de bunun sebebi..
Bitki çaylarını şekersiz, normal çayı da yarım şekerli veya şekersiz olarak içebiliyorum artık.
İsteyince oluyor, inanın şekeri de aramıyorum pek, insan alışıyor.
Tek sıkıntı, şu yaz günlerinde içtiğimiz içecekler şekerli ve tabi bir de dondurma...
Dikkat edin tükettikten birkaç saat sonra insan bir huzursuz oluyor. Aman diyeyim ŞEKER'e DİKKAT! Sağlıcakla...
bende de şeker çıktı. çok yükseklerde. ilk zamanlar 350 400 dü şimdi 200 lerde.
Henüz bir bilgim yok şekerle ilgili. ne yesem yükseltiyor. düşük çıkınca bir meyve yenir. bir ufak şeker ağza atılır da yükselince kalakalıyorum. Titreme, anormal açlık . Dünyayı yimek istegi.... ne olsa silip süpürcem.
Bi antidepresanın reçetesinde düşük oranda şeker i tetikler yazıyor. !!
geçmiş olsun. SF ve panik sorun yaşayanların çoğunda bence beslenmeye bağlı veya genetik şeker sorunu var. Vakit, beslenme alışkanlığını değiştirme vakti...
Bugün pekmezi fazla kaçırdım misal. 3 saat sonra ankisyete krizi gelecek gibi oldu hemen. Yok yok doğru beslenme şart. Basit şekerli ürünleri ilk aşamada yarı yarıya azaltarak tüketmeye karar verdim. Bisküvi, çikolata, dondurma, reçel, pekmez, (bal), künefe, baklava vs...