Fikirlerinizi bekliyorum.

Tedavi yöntemleri hakkında merak ettikleriniz..Hastane ya da doktorlar hakkındaki tavsiyeleriniz..
Cevapla
misafir-
Mesajlar: 117
Kayıt: 16 Şub 2006, 16:17

Fikirlerinizi bekliyorum.

Mesaj gönderen misafir- »

Ben tam anlamıyla çekingen bir insanım.Sorunuma hep çare bulmaya çalıştım ama biraz düzelebildim o kadar.Sorun şu ki ben bir öğrenciyim ama toplum içerisinde hep bir çekingenlik taşıyorum.Tahtaya kalkıp bir şeyler anlatacağım zaman ellerim titriyor.Kalbim hızlı hızlı atmaya başlıyor.Normalde evde çok rahat bir yapım vardır.Dans ederim, şarkı söylerim, bağırım.Ama bütün bunları toplum içerisinde pek yapamıyorum.Kendim gibi olmayı bir başarabilsem ama olmuyor işte.Birileri çıkıp moralimi bozuveriyor.Beni seven arkadaşlarım çoktur.Sevmeyenler ise tersledikleri zaman ben ben olmaktan çıkıyorum.Terslemek derken suçunuz yokken sizi bozmaya çalışmalarını kastediyorum.Böyle oluncada sizde pek kendiniz gibi olamıyorsunuz tabii!!!Sizce onları hiç kafama takmamalımıyım.Ben takmıycam diyorum ama yinede canım çok sıkılıyor işte.Bir ara sigaraya bile başladım..Çareyi sanki onda bulacakmışım gibisine..Şu duruma bir çözüm getirirseniz beni çok mutlu edebilirsiniz.Özellikle hayat tecrübesi olan insanlar fikirlerini belirtebilir mi?
perfectionist
Mesajlar: 142
Kayıt: 29 Eyl 2005, 16:35

Mesaj gönderen perfectionist »

Bizler hep insanların düşüncelerine önem verdiğimiz için bu çökkünlük duygusu içine giriyoruz zaten yaptığımız hata burada. Yapmamız gereken bu hatayı düzeltmek. Peki bu hatayı nasıl düzelteceğiz? Düşünce yapımızı değiştirerek? Bunlar kendi düşüncelerimiz. Kafamızda ellerimizi titreten, bizi üzen, kalbimizi deli gibi çarptıran tüm düşünceleri kendimiz yapıyoruz zaten yani bu demek oluyor ki kontrol bizim elimizde!

Çevrendeki insalar seninle dalga geçiyorsa, yaptığın şeyler için seni yargılıyorsa o zaman onlarla arana bir çizgi çekmen gerekir. Onlar sana yardımı dokunacak kişiler değildir. Senin korkularını yenmen için onları senin çizdiği çizginin dışında tutman gerekir. Bu çizgiyi de onların sana söyledikleri yargılamaların vb. sözlerin seni incitmesine izin vermeyecek kadar kalın çizmelisin! Burada önemli olan kişi sensin! Çizdiğin çizgiden bir çember oluşturduğunu varsayarsan, o çemberin merkezinde sen varsın. Ve o çemberin içine sana değer veren, seni sen olduğun için sevip sayan, seni yargılamayan, sana yardım eden insanların girmesine izin ver. Ama çember çiz demek kendini dış hayattan soyutla demek değil kesinlikle! Bir çeşit savunma diyelim...

İnsanların ne düşündüğü önemli değil, önemli olan senin ne düşündüğün. Sen komik duruma düştüğünü düşünüyorsan bile bırak öyle olsun. Tebessüm et ve geç, diğer insanlar ne düşünürse düşünsün. Onlar seni yargıladıkları için ne kadar küçük ve saygısız duruma düştükleri için utanmayı düşünsün öncelikle!

Sen "Onları kafama takmayacağım!" demene rağmen yine de canın sıkılıyorsa o zaman bu cümleyi gerçekten inanarak söylememişsin ve gerçekten harekete geçememişsin demektir. Onları bir kez olsun takma, "Bana ne!" demeyi dene... Seni yaptıkların için yargılayacak kadar küçük insanlar sence bu kadar düşünülmeyi ve kafaya takılmayı hak ediyorlar mı? Üzerine düşünmen gereken insanlar çemberin içine aldığın insanlardır ki zaten onları düşünürken yüzünden bir çaresizlik ifadesi değil, bir tebessüm olacaktır, çünkü mutlusundur!

Harekete geçmen gerekli diye düşünüyorum. Bu sorun başka türlü aşılamaz. Başkalarının fikirlerini bu derece önemsemeyi, başkalarının bizim hayatımıza müdahale etmesine göz yummayı sonlandırmamız gerekir. Bunun için de kesin olarak harekete geçmemiz gerekiyor. Önce yapabileceğine inan, "Başaracağım!" diye defalarca tekrar et içinden ve sonra harekete geç... Başarısız olsan dahi bu seni yıldırmasın bir daha dene! O da başarısız olursa, yine üzülürsen bir daha dene! Bir daha bir daha ve bir daha! Sonuç alana kadar denemekten vazgeçme! Başarısızlık yaşamak da senin hayatına bir deneyim katmış olur. Sen yeter ki başarısızlıklarla yılma, yapabileceğine inan, kendine değer ver. Bunları yaptıktan sonra başarmamak için hiçbir nedenin kalmayacak!!!
tonyukuk

Mesaj gönderen tonyukuk »

:) perfectionist

Bu enerjiyi nereden buluyorsun ya ? Gerçekten bravo yani dikkat ediyorum da forumdaki hemen herkese fikir desteği yapıyorsun mantıklı öneriler getiriyorsun ve okuyunca insanı etkiliyor kıskandım seni ya biraz mola ver artık yani moralim bozuluyor yazılarını okudukça çekememezlik başladı birden falan filan ama iyi yapıyorsun ya hayata pozitif bakabilmek güzel birşey ve ben de dahil çoğu kişi bunu sürekli başaramıyor eskiye göre daha esnek ve akışında düşünebiliyorum ve burada abarttığım kadar da megaloman veya karamsar biri değilim ama günümüz şartlarında bencillik mecburi birşey gibi lanse ediliyor hatta birçok arkadaş bunu vurgulayan şeyler yazmış valla ben deniyorum ama bir sonra zor adamı oynamaktan sıkılıyorum yani istesem de olmuyor Sfobiden mi miras artık bilmiyorum fakat şöyle bir inanç geliştirdim bu aralar: gerçekten mutlu ve huzurlu bir insan olsam da içimde birşeyler hep SFden bir parça taşıyacak karamsarlık değil bu yani bir şekilde uzun yıllarımı bu hastalığa feda ettim evet gerçek adı buydu yaşadıklarımın çünkü abartılı hedeflerim olmadı hiçbir zaman sadece arkadaş çevresi olan yalnızlıktan kurtulmuş anlayan ve anlaşılan biri olmaktı derdim hemen hepimiz aynı şey için dua etmiyor muyuz ama olmadı işte ve ben bu boşluk hep devam edeceğini düşünmeye başladım yani ben böyle bir insanım demek ki iyi de SFli olsam da bende insanım yani bana özel hiçbirşey olamaz mı hayatımda her davranışımın sebebi illaki SF mi olacak o zaman gerçekte ben kimim yani hep derinlerde kalan bir varlık mı oldum bugüne kadar galiba biraz öyle oldu çünkü onunla bağlantı kurmadan yaşamanın ve düşünmenin doğal sonucu bu yapaylık belki de bu yüzden hazmedemiyorum yaşadıklarımı ve uzaklaşıyorum insanlardan onlara demek istediğim şu mu yoksa "bakın kardeşim bu gördüğünüz çekingen ve sessiz adam gerçekte ben değilim,haketmiyorum zaten bunları yaşamayı" o yüzden beni bu halimle tanımanızı istemiyorum ve bu şekilde algılanmamdan nefret ediyorum o yüzden geçmişimi telafi edecek bir hale gelene kadar aranızda olmayacağım fakat dönüşüm muhteşem olacak tanıyamayacaksınız beni vay be diyeceksiniz bu adam ne kadar değişmiş be...iyi güzel de hiçbir zaman söze dökemedim ben bu hissettiklerimi nasıl olacak bu iş? tambunları düşünürken birisi niye sustun diye sorunca bütün bu kumdan kalelerim yıkılıveriyor onların aynasından bakıyorum kendime "sen bir halta yaramazsın oğlum,şunu yapamazsın bunu edemezsin,yeryüzünde fazlalıksın" bu nasıl bir tezat yani daha demin ne düşünüyordum aslında bu gidişten sıkıldım artık ve içimde birşeyler denetimim dışında düzelmeye başladı adını koyamadığım bir his var içimde ilk defa hayata farklı bir kanaldan bağlandım sanki sınırlarımın farkındayım herşeyin malum bir sonu var ama yaşamı hissedebiliyorum artık kalabalıktan ürkmemeye başladım onun içinde bir parça olduğumu hissediyorum sadece hayal etmiyorum herkesle birlikte fakat kendi başına ayrı bir varlık olmanın bilinciyle düşünmeye başladım ve bu birden nasıl oldu anlamıyorum bilmek istemiyorum zaten akışına bıraktım denetimim dışında olsa da iyi bir his bu birşeyler beni hayatın içine çekiyor sanki her zaman var olan bir gerçeğe yöneldiğimi hissediyorum sanki hep yanı başımdaymış ta yeni farkedebilmişim gibi hayat gerçekten güzel böyle yoğunlaştığım anlarda sadece susmayı tercih ediyorum
misafir-
Mesajlar: 117
Kayıt: 16 Şub 2006, 16:17

Mesaj gönderen misafir- »

Karamsarlıkla bence hiç bir şeyi düzeltemeyiz.En kötü anlarımızda bile umutlu olmak gerek!!!!!Ben daha çok gencim.Değiştirdiğim hiç bir şeyide kötümserlikle değiştirmedim. :lol:
tonyukuk

Mesaj gönderen tonyukuk »

yagmurdatufan yazdı:Karamsarlıkla bence hiç bir şeyi düzeltemeyiz.En kötü anlarımızda bile umutlu olmak gerek!!!!!Ben daha çok gencim.Değiştirdiğim hiç bir şeyide kötümserlikle değiştirmedim. :lol:
En güzelini yapmışsın dikkatli okursan ben de benzer şeyler vurgulamaya çalıştım arada karamsarlık gibi görünen ifadelerim geçmişte yaşadığım durumları anlatmak içindi şu an farklı düşünsem de bir zamanlar böyle hissediyordum inkar edemem...ortak dertleri olsa da herkesin SFyi yaşayış biçimi farklı çünkü herkesin hikayesi farklı
serdar
Mesajlar: 32
Kayıt: 06 Şub 2006, 15:43

çok yorucu

Mesaj gönderen serdar »

abiler ablalar lütfen ya bu ne canınız mı sıkılıyor da bu kadar yazıyorsunuz kısa ve öz cümleler daha cazip bence. bizler yorgun bünyeleriz rica ediyorum.
tonyukuk

Re: çok yorucu

Mesaj gönderen tonyukuk »

serdar yazdı:abiler ablalar lütfen ya bu ne canınız mı sıkılıyor da bu kadar yazıyorsunuz kısa ve öz cümleler daha cazip bence
:)
İşin o kısmı yazanı ilgilendirir---tercih meselesidir---hakaret vb.içermedikten sonra herkes istediği şekilde yazar...
perfectionist
Mesajlar: 142
Kayıt: 29 Eyl 2005, 16:35

Re: çok yorucu

Mesaj gönderen perfectionist »

serdar yazdı:abiler ablalar lütfen ya bu ne canınız mı sıkılıyor da bu kadar yazıyorsunuz kısa ve öz cümleler daha cazip bence. bizler yorgun bünyeleriz rica ediyorum.
1) Yazarak deşarj oluyoruz
2) Yazdıklarımızla zaman zaman başka arladaşlara umut aşılamaya, onları motive etmeye çalışıyoruz ki bunlar kısa cümlelerle mümkün olmuyor...

Sanıyorum ki bu nedenlerle uzun yazıyoruz arkadaşım...
Cevapla