Sosyal fobikle ilk hipnoz uygulAmasında geçen Konuşmalar..

Tedavi yöntemleri hakkında merak ettikleriniz..Hastane ya da doktorlar hakkındaki tavsiyeleriniz..
Cevapla
casablanka

Sosyal fobikle ilk hipnoz uygulAmasında geçen Konuşmalar..

Mesaj gönderen casablanka »

T.Ö: Tuncay Özer

S.N: Danışanın adı ve soyadının kısaltması

T.Ö- Hazırlık seansımızdan sonra kendi içsel zihninize ne sormak istiyorsunuz? Sorularınızı çıkardınız mı? (Tüm danışanlarım hazırlık seansından sonra kendi içsel zihinlerine sormak istedikleri soruların listesini getirirler. Bu sorular genellikle sorunların nedenini anlamak içindir)

S.N- İnsanları olumsuz yanlarını neden çok çabuk kendime modelliyorum? Neden bu kadar hassas ve duygusalım. Neden yüzüm kızarıyor? Neden insanların saygısını kaybetmekten korkuyorum? Ben son derece rahat bir insandım. Yüzü kızaran bir kız gördükten sonra neden hayatım birden bire değişti öğrenmek istiyorum? Ailemden herhangi bir baskı da görmedim.

T.Ö- Evet gerçekten de daha önce gördüğüm sosyal fobiklere benzemiyorsunuz? Sosyal fobikler genellikle ben aslında önceden beri utangaç ve çekingen biriydim derler. Oysa siz çok aktif bir çocuktunuz. Sosyal fobikler genellikle otoriteden, eleştirilmek ve küçük düşmekten korkarlar. Sizde bunlara benzer bir korku yok. Özge3çmişiniz hiç te sosyal fobiklerin özgeçmişine benzemiyor. Ama nasıl oluyor da sosyal fobiklerin semptomlarına sahipsiniz bunu çok merak ediyorum doğrusu. Kahvenizi içtiyseniz yavaş yavaş hipnozumuza başlayalım.

Hipnoz oluşturulduktan sonra danışana kendi içsel zihni ile iletişim kurma teknikleri öğretildi. Sonra “Ortaokulda sınıfın önünde kızaran bu kızı neden model aldım.” Sorusunu içsel zihne (bilinçdışı zihne) sorduk. Soruyu sorduktan sonra aramızda geçen konuşmaların bir özeti aşağıdaki gibidir.

S.N- Boşluğun içinde dönen parlayan bir güneş. Başımı ağrıtan bir güneş. Güneş döndükçe her şey karmakarışık oluyor.

T.Ö- Karmaşıklık ve baş dönmesi gibi duygular yüzünüzün kızarmaya başladığı dönemle ilgili olarak size neler hatırlatıyor. O dönemde bu duyguları yaşadınız mı? Yaşadınız ise neden?

S.N- Bu duyguları yaşadım. Çünkü her şeyden o dönemde (yüz kızarması sorunu oluşmadan önceki dönemde) her zaman kendini ıspatlama kaygısı yaşardım. Çünkü beni sınıfımdakiler ve ailem yüzümden dolayı çocuksu görülerdi. Baby face biri olduğum için.

T.Ö- Başka neler geliyor aklınıza.

S.N- O dönemde çok hırslıydım. Basit bir oyunu kazanamadığım için bile çok sinirlenirdim. Kazanmak için her şeyi yapardım. Sanırım tüm bunlar çocuk olmadığımı ıspatlama kaygısından kaynaklanıyordu.

T.Ö- Peki yüzünüz kızarmaya başladıktan sonra hayatınızda neler değişti.

S.N- Kimseye kendimi ıspatlama kaygısı duymamaya başladım. Çünkü böyle bir sorunu olan biri iddialı olamıyor. Yüzüm kızarmaya başladıktan sonra artık çok hırslı biri değildim. İnsanların yetersizliklerini doğal karşılıyordum. İnsanlara hoş görülü davranmaya başladım. Bu sorun beni insanlara yaklaştırdı. Daha önce sadece kendimi beğenirdim.

T.Ö- Gördüğüm kadarı ile yüz kızarması sorunu bir çok negatif özelliğinizi adeta silip süpürmüş. Bu sorundan sonra kişiliğiniz olumlu yönde önemli değişiklikler göstermiş.

S.N- Evet aynen öyle. İyi de ben daha önce neden bunların farkına varamadım. Ben daha önce bu yüz kızarmasından kurtulamasam intihar etmeyi düşünüyordum.Ben bu sorunun olumlu hiçbir yanını görememiştim.

T.Ö- İçsel zihniniz size gösterdi. Hatta kişiliğinizde revizyon gerektiği için sizin yüzünüzü kızarttı.

S.N- Evet öyle olmuşa benziyor. Bu sorundan sonra daha sevecen oldum. Ben bu sorundan önce bir dersim 4 gelse sinirden ağlayabilirdim. Hatta sınıfta kızaran o kızı gördüğümde onu aşağılamıştım. Bu sorundan sonra olaylara olgun yaklaşmaya başladım.

T.Ö- İçsel zihniniz size iyi bir ders vermiş. Ancak artık dersinizi aldınız. Artık yaşım itibari ile de olgunlaştım. Şu an hırsım yok. Ancak her insan gibi hak ettiğim şeyleri istiyorum diyebilirsiniz. Siz kendinizi yönetirseniz içsel zihninizin sizi yönetmesine gerek kalmaz. Ama siz kendinizi yönetemez iseniz içsel zihniniz bir aşırılığı yok etmek için size başka bir aşırılık verebilir.

S.N- Evet şu anda yüz kızarması dışında hiçbir aşırılığım yok.

T.Ö- Şimdi içsel zihninize ne sormak istersiniz?

S.N- Ne yapmamı istersin diye sormak isterim.

T.Ö- Evet. Bakalım yanıt olarak içsel zihniniz size neler gösterecek.

S.N- At üzerinde bir komutan. Miğferi var. Savaşa gidiyor. Büyük bir kararlılık var. En önde ve lider havasında. Kendine fazla güveniyor.

T-Ö İçsel zihniniz size bu imge ile ne demek istiyor olabilir.

S.N- Sanırım bir zamanlar bu komutan gibi olmak isterdim. Aslında şimdi de olmak isterim.

T.Ö- İçsel zihninizin bir komutan olmaya izin vereceğini sanmıyorum. Zaten bu komutan gibi olmayasınız diye yüz kızarması sorunu var.

S.N- Ama bu komutan sadece inandığı şeyler için savaşan bir komutan.

T.Ö- İçsel zihniniz savaş değil huzur ister. Şimdi içsel zihninize nasıl biri olmak istersin diye soralım.

S.N- Kılık kıyafeti düzgün bir centilmen görüyorum.

T.Ö- Evet içiniz centilmen olmayı istiyor. Ama bir tarafınız komutan gibi olmayı istiyor. Bu çatışmanın da sonucu yüz kızarması. Peki bilinçli zihniniz bu duruma ne diyor?

S.N- İnsanlara yumuşak görünürsem suistimal edebilirler.

T.Ö- Sanırım siz kendi kişiliğinizi başkalarına göre şekillendirme eğilimindesiniz. Ve içsel zihniniz bundan hoşlanmıyor. İnsanlar üzerinde etki uyandırmak için kendi özünü değiştirmeye çalışmak güçlülük olmuyor, zayıflık oluyor. Asıl güçlülük yeri geldiğinde etrafı ve insanları umursamadan kendi yolumuzda ilerleyebilmektir.

Aradan biraz zaman geçtikten sonra

T.Ö- Kendi gerçeğinizi bulmak için şimdi ne sormak istersiniz?

S.N- Başkalarını modelleme ben de ne zamandan beri var?

Aradan kısa bir süre geçtikten sonra yanıtlar gelmeye başlar.

S.N- Köydeki evin balkonunda dayımın oğlu ile oturuyorum. Gözümün önüne iskambil kağıtları geliyor. Kağıtlardan vale gözlerime takıldı. Birde dikkatim dayımın oğlunda.

T.Ö- Bana Vale'nin özelliklerini sayabilir misiniz?

S.N- Vale kral (baba) ve kraliçe (anne) dışındaki tüm kağıtları pişti oyununda alır.

T.Ö- İskambil kağıtları size neler hatırlatır?

S.N- Bir şeylerin başka şeylerden üstün olması. Bir şeyin bir başka şeyden daha değerli ve önemli olması.

S.N- İlkokul birinci sınıfta dayımın oğlu ile aynı sınıftaydık. İkimizde başarılıydık. Ancak o benden daha başarılıydı. Ben de kendime onu model alırdım.

T.Ö- Şimdi sorumuzu hatırlayalım. Sorumuz şuydu: “Başkalarını modelleme ben de ne zamandan beri var?” Yanıt şu olabilir mi? “Dayımın oğlunu modellemeye başladığım günden beri var.”

S.N- Çok büyük olasılıkla.

T-Ö- İskambil kağıtlarında bir de as denilen bir kağıt var. As diğer hiçbir kağıda benzemez. Diğer kağıtları as modellememiştir. Ama hepsini alır. Peki ya hayat oyununun ası nedir? Hayat oyununun ası kendin olmak olabilir mi?

S.N- Evet. Kendin olmaktır.

T.Ö- Sizin yerinizde olsam bundan sonra kendimi başkaları ile kıyaslamam. Kendimdeki asları keşfetmeye çalışırım. Bu seans öğrendiğimiz gibi yüz kızarması içsel zihninizin bir becerisi. Bu becerili zihin şimdi isterse sizi iyileştirebilir.

Yer darlığı nedeni ile ancak bu kadar bilgi verebiliyorum. Bu seansımızdan sonra asıl düşmanın yüz kızarması değil başkalarını model almak olduğu ortaya çıktı. Artık danışan neyi değiştirirse kolayca sonuç alabileceğini biliyor. Kendisini olduğu gibi kabul ettikten sonra başkalarını iyi yönde de olsa modellememeli. Çünkü başkalarını modellemeyi abarttığında kendisi olamıyor. Kendisi olamadığında da psikolojik sorunlar semptomlar ortaya çıkmaya başlıyor.

Bilinçdışı zihin hiç bir problemi (semptomu) boşu boşuna üretmez. bilinçdışı zihin insana zarar vermeye programlanmış değildir. Bilinçdışı zihin bilinçli zihne mesajlar vermeye çalışır. Bu mesajlar bir klavuz kaptanın kaptana iletmeye çalıştığı mesajlara benzer. Bilinçli zihin (kaptan) mesajı algılayamasa bilinçdışı zihin sesini duyurabilmek dikkati çekebilmek amacıyla rahatsızlıkları ve semptomları üretmeye başlar. Bu bakımdan hemen hemen her hastalığın vermek istediği bir mesaj vardır. Hastalıklar aslında bilinçdışı zihnin imdat çağrısıdır. Bu bakımdan ilk seanslarımın en önemli amacı rahatsızlığın vermek istediği mesajı çözmektir. Danışanlar alınan bu mesajlar doğrultusunda hayatlarını, tutumlarını, davranışlarını ve tercihlerini gözden geçirirlerse çok hızlı gelişmeler gösterebilirler.

hipnoterapi.com
nereyekadar

Mesaj gönderen nereyekadar »

=================
" O dönemde çok hırslıydım. Basit bir oyunu kazanamadığım için bile çok sinirlenirdim. Kazanmak için her şeyi yapardım. Sanırım tüm bunlar çocuk olmadığımı ıspatlama kaygısından kaynaklanıyordu. "
=================

Aklıma Knight Online oynayarak psikolojisini bozan eski bir dostum geldi.. Bu oyunda da sizin hipnoz seansındaki gibi bazı şeyler var. Atlar, miğferler, kendini ispatlamaya çalışan insanlar, başarıya ve liderliğe ulaştığınıza rağmak kaldığını sanırsınız ancak asla oyunda en iyi olamazsınız..

Konuyla belki çok alakalı değil ama yazmak istedim...
tarkanat
Mesajlar: 10
Kayıt: 19 Ara 2007, 00:19
Konum: bankacı

Mesaj gönderen tarkanat »

benim doktorum hipnozun sosyal fobi tedavisinde hiç bir etkisinin olmadığını söyledi.. sosyal fobide boş ilacın etkisi bile hipnozdan fazlaymış.
zamanında ben de hipnoza gittim.. hiç bir işe yaramadı.. bana kendini çok kasıyorsun dediler.

yani.. ? :?:
heyecanlı, kimi an durgun
hcib1
Mesajlar: 12
Kayıt: 27 Şub 2008, 12:24

Mesaj gönderen hcib1 »

arkadaslar zihnimizi ,beynimizi kontrol etmeye basladıktan sora sf dıye bı sey ztn kalmıcak onemli olan kendımıze guvenmemız ve kendımızı kımseyle kıyaslamamamızdır.hıpnozun da ilaçın da tabiki olumlu etkilerı var ama once biz isticez ben bu sf yı yenerım dıcez veee mutlu son hep olumlu dusunce her zaman
zehir
Mesajlar: 29
Kayıt: 01 Mar 2008, 18:52
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen zehir »

selam arkadaşlar ben aranıza yeni katıldım siteyi harika buldum.sanırım sf nin en kötü dönemlerini atlattım,özellikle ergenlik döneminde çok yoğun ve ağır yaşandığına inanıyorum.şimdi öğretmenim,korkulu rüyalarımn pek çoğunu aştım,mesleğimi rahatlıkla yapabiliyorum ama hala günlük yaşantımın sonunda içinde birsürü -meliydm -malıydm larla,kendime yönelttiğim dikiz aynasıyla,obez yorgunluğumun besini huzursuzluğumla,ilişkilerimdeki dengesizliklerle yaşıyorum.terapi gördüm ilaç kullandım olumlu sonuçarını aldım ama, onlar biryerde tıkanıyor aynı yerde sayıp ilerleme kaydedemiyorsunuz.bu noktada hipnozun yarar sağlayabileceğini düşünüyorum ama güvenemiyorum ve bu işin ehli insanlar kimdir bilmiyorum, .bu konuda bana görüşlerinizi ve bilgilerinizi aktarırsanız ço sevinirim
Bir Düşünce Ekersin, Bir Eylem Biçersin...
Bir Eylem Ekersin, Alışkanlık Biçersin...
Bir Alışkanlık Ekersin, karakter Biçersin...
Bir Karakter Ekersin, Kaderini Biçersin
Cevapla