Bir Doktorun Anıları

Cevapla
werther
Mesajlar: 280
Kayıt: 07 Tem 2006, 18:58

Bir Doktorun Anıları

Mesaj gönderen werther »

Hikaye- 1 (Kürşat Dede' den alıntıdır)

Bir gece nöbeti yine ve hasta çok,ambulanslar peş peşe geliyorlar.112 ambulansı genç bir çocuk getirdi. Sedyeye bağlı vaziyette,hemen hasta hakkında bilgi vermeye başladılar:
-Hocam,bu delikanlı intihar etmek için çok miktarda ilaç içmiş.
Bir taraftan hastayı bizim sedyeye naklediyoruz diğer yandan konuşmaya devam ediyoruz.Çocuğun bilek kısımları sargı bezleriyle sarılı dirseğe kadar.
-Bileklerine ne olmuş?
-Bu sabah buradaymış hocam,sabah intihar etmek için bileklerini kesmiş.
Sabah çalışan hemşirelerden biri de tanıdı hastayı ve doğruladı,yüzeyel kesileri varmış.Bu arada aktarma işlemi tamamlandı,çocuğun şuuru kapalı gibi,fena halde alkol kokusu var,bir iki arkadaşı da geldi o ara. Onlara sordum.
-Ne ilacı aldığını biliyor musunuz?
Çocuklar panik haldeler,arkadaşları için üzülüyorlar,biri söz aldı:
-Hocam, sabah bileklerini kesti bu,buraya getirdik yine,diktiler,şimdide önce çok miktarda alkol aldı ölecem diye,baktı bir şey olmuyor,sonra da iki-üç kutu hap yutmuş,hapların kutusu evde getireyim mi?
-Getirirseniz çok iyi olur çocuklar.
Çocuklardan biri fırlayıp gitti,biz de muayeneye devam ediyoruz. Hastanın üzerini çıkarırken işin mizahi bölümünü yakaladık tabii. Baktım çocuğun montunun iç cebinden bir şey sarkıyor,tutup çektiğimde ne göreyim,ucu ilmiklenmiş bir ip,oracıkta tutamadım kendimi gülmeye başladım.(Sessiz tabii)
İntiharı öylesine kafasına koymuş ki hastamız,önce bileklerini kesmiş hafiften başaramamış,sonra ölene dek alkol almış bakmış yine olmuyor,sonra iki-üç kutu ilaç alıp denemiş,ve son olarak cebinde ipi de hazırlamış.
Hasta ilaç alımından dolayı ölmedi tabii,hastaneye yatırdık,hala hayatta,bazen bana uğrar olanları hatırlayıp gülüşürüz. Psikiyatrik destek alıyor,şimdilik intiharı düşünmüyor,inşallah bir daha yapmaz.

Hikaye 2 (Kürşat Dede' den alıntıdır)

Yine kalabalık bir nöbet günündeyiz,yaralılar,kazalar ardı arkası kesilmiyor,ambulans sirenleri neredeyse hiç susmuyor. Bu yoğun tempo içinde beraber çalıştığımız ve mesleğe nispeten yakın zamanlarda başlamış bir bayan hekim arkadaşım arkasında ordu gibi kalabalık bir hasta yakını gurubuyla yanıma geldi,elinde kabarık bir dosya tutmakta ve gözleri ağlamaklı:
-Abi ne olursun bana yardım et.
Arkasında sessiz sessiz bekleyen neredeyse 8-10 kişi hep beraber bize bakmakta.
-Sakin ol,anlat bakalım ne oldu?
-Abi bu şahısların hastasıyla neredeyse iki saatir uğraşıyorum, tetkiklerini yaptım,tanısını koydum,hastanede boş yatak bile ayarladım,şimdi de yatırmak istemiyorlar.
Doktor hanımın elindeki dosyayı aldım,hep beraber hastanın başına gittik. Hasta şuuru kapalı,85 yaşında bir bayan,genel durumu oldukça kritik.Hastayı kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra hasta yaklınlarına dönüp :
-Daha ne istiyorsunuz,ne güzel hastanızla ilgilenilmiş,tanısı konmuş yatırılacak işte,neden yatırmak istemiyorsunuz?
-...........(sessizlik)
-Söylesenize,ne yapmak istiyorsunuz?
-............(sessizlik)
Hasta yakınları sessiz olmakla bearber aynı zamanda anlayamadığım şekilde sıkıntılı da gözüküyorlardı. Bayanların kafaları önlerine eğik erkekler zaman zaman birbilerine bakıp susuyorlar.
-Beyler hadi ama,bakın çok işimiz var.
-..........(sessizlik)
Doktor hanımın bunaldığı kadar vardı,hasta yakınları gerçekten de zor insanlardı.Durumu emri vaki yapıp elime bir yatış dosyası aldım,numaradan doldurur gibi yaparak:
-Ben bu hastayı yatırıyorum,sizin keyfinizi mi bekleyeceğim.
Bu sözüm hasta yakınları arasında kısa bir panik yarattı ve içlerinden biri iki adım öne çıkıp:
-Yapma gözünü seveyim doktor bey,biz bunun helvasını bile yedik vallahi.
Bu söz kanımı dondurmaya yetti,meğer hasta günlerce ölsün diye beklenmiş,komşular ayıpladığı için hastaneye getirmek zorunda kalmışlar.Artık imza karşılığı hastalarını götürmelerine müsade ettik mecburen.

Hikaye 3 (Kürşat Dede' den alıntıdır)

Bir kaç ay önceydi,servisteki doktor odasında arkadaşlarla oturuyorduk,içeri 25-30 yaşlarında bir bey girdi,oldukça sinirli görünüyordu:
-doktor bey şikayetçiyim,dedi
-Sorun nedir beyfendi?
-Doktor bey bana durup dururken iğne yaptılar hemşireler
-Ne demek durup dururken,nasıl olur.
-Ben hasta falan değilim,iğne yaptılar az evvel.
-Yahu durup dururken iğne mi yapılır,üstelik hasta değilim diyorsun
-Evet doktor bey hasta değilim,sadece eşimin sevk işlemi ,için gelmiştim
-Ee ne diye iğne yaptılar?
-Bilmiyorum hocam yatırıp iğne yaptılar.
Ne olduğunu anlayamadım doğrusu,kalkıp muayene odasına gittim.Kısa bir soruşturma sonucu olay netleşmişti.
Muayene odası ana baba günü,kalabalık,bu şahıs gerçekten de eşinin sevkini kapattırmak için gelmiş,iprotokol defterinden eski kayıtları aranıyormuş,bu arada tabii muayeneler devam ediyor ve seri bir şeklilde doktorlar hemşirelere tedavileri söylüyorlar. Bu beyin önünde durduğu muayene sedyesinde muayene olan bir hasta için doktor bir enjeksiyon yapılması direktifini vermiş,hemşire de sedyenin önünde duran bu beye sanıp hemen yanda ki boş sedyeye yatmasını ve hazırlanmasını söylemiş,o da sedyeye uzanıp kalçasını açmış,hemşirede gelip iğnesini yapıvermiş,sonra da bunu bana niye yaptınız diye çıkışmaya başlamış.Buarada enjeksiyon bekleyen gerçek hasta hala beklemekte.
Yapılan iş yanlış belki ama adamın yaptığı da iş mi şimdi,sağlam adamsın ben hasta değilim diyemedin mi,niye göz göre göre iğne yaptırırsın değil mi? Ama olmuş işte,daha neler oluyor neler.

Hikaye 4 (Kürşat Dede' den alıntıdır)

Bir gün akşam saatleriydi acil bir hasta aldık içeriye,karın kısmından bıçakla yaralanmış,bıçak batına nafiz ve muhtemel iç organ yaralanması da var. Hasta ilk müdahalenin ardından hemen ameliyata alındı ve ardından da cerrahi yoğun bakıma.
Yaklaşık bir saat kadar sonra yatan hastanın arkadaşları olduklarını söyleyen üç genç alkollü vaziyette durumu haber alır almaz hastaneye koşmuşlar ve arkadaşlarını görmek istiyorlar,ilgili personel hastanın yoğun bakımda olduğunu ve oraya kimsenin ziyaretçi olarak alınamayacağını uzun uzun anlatmış ama bunlar kankalar ya illa ki girecekler.
Neyse uzatmayalım yaklaşık 10-15 dakika kadar ortadan kayboldular,sonra içlerinden en ateşli olanı kan revan içinde acilden içeri girmez mi,hızlı adımlarla ardından kan izi bırakarak yürüyor,durdurduk tabii hemen,bu arada karnından kanlar akıyor,üstü başı kan içinde."Sana ne oldu " demeye kalmadı "çıkarın benide ya,arkadaşımı görecem ..len"diye naralar atmaya başladı.
Meğer kendini akıllı sanan bu kankalar ,"eğer bizde bıçaklanırsak bizi de onun çıktığı yere götürürler,o zaman görürüz arkadaşımızı" deyip sallamışlar bıçağı kendilerine. Arkadaşını bu kadar seven birini daha görmedim bu güne kadar,neyse, gerçekten de o da aynı yollardan geçip yaklaşık 1-1,5 saat sonra cerrahi yoğun bakımda arkadaşının yanında yerini aldı,tabii karnında kocaman bir yara ile.

Hikaye 5
Yanlış aramalardan sıkılıp zaman zaman 112 telefon çağrısına verdiğimiz bazı cevaplar:




Dııttttt.
-Alo
-Abi fayansları yollayayım mı,kamyon gidecek te?
-Yolla yolla
-Pembe olanlardan değil mi abi?
-Yok kardeşim gri dedik ya
-Tamam abi,yenge kızmasın sonra
-ya gönder sen kardeşim sana ne.
-tamam abi,yolluyorum hemen.


Dııııttt.
-Alo
-Abi ben İsmet
-Söyle İsmet hayırdır
-Ne hayırı abi gelince ara dedin ya
-Ha tamam ismet,yarın görüşsek
-Kapılar açık mı abi,ben biraz çalışsam
-Ne yapacan ki ismet
-Abi evi boyayacaz ya
-İsmet ya ben evi başkasına boyatacam boş ver
-Ne başkasına abi,bir sürü boya aldım,parasını ver o zaman,ne biçim adamsın.....


Dııııt
-Alo
-Alo baba ,okuldan çıktım da arkadaşlarla top oynayacaz biraz
-Çabuk eve len,
-Tamam baba.

Hikaye 6
Yıllar önceydi.Özel bir hastanede yine nöbetteyim.Ufak bir hastane ama o yıllardaki şehrin tek özel hastanesi.Fazla hastada yok hani,nöbetler güllük gülüstanlık geçmekte,geceleri yatıp uyuyoruz.Neyse uzatmayalım,gece saat 3 civarı telefonla hasta olduğunu haber verdiler.Uyku mahmuru gözlerle gittim polikliniğe,aynı yaşlarda iki genç bayan beklemekte.Pek hastaya da benzemiyorlar.Masaya geçtim kimin muayene olacağını sordum doğal olarak,hemşiremde yanımda .Bayanlar önce birbirlerine bakıştılar,biraz sıkıntılı gibiydiler,bir süre sessiz kaldılar:
-Evet kim hasta,nedir problem?
Bayanlardan biri hemşireyi işaret edip:
-Hocam özel görüşebilirmiyiz,dedi.
Saat gecenin üçü,iki bayanla yalnız kalmak pek doğru iş değil,"hemşire hanım yabancımız değil,bütün mayenelerde yanımızda olur" falan dedimse de ikna edemedim bayanları,ısrarla yalnız görüşmek istiyorlardı.Baktım olmayacak mecburen hemşireyi dışarı çıkardım artık.Yalnız kalınca sıkıntıları bir kat daha arttı.
-Evet buyrun bakalım,nedir probleminiz?
Bayanlarda tık tok,birbirlerine bakışıp duruyorlar.Neredeyse 10 dakika geçti,ne istediklerini anlayamadım.Birazda sinirlenmeye başlamadım da değil.Sonunda bayanlardan biri bombayı patlattı:
-Doktor bey,biz sizden bir cenin istemeye geldik.
"Cenin istemeye geldik "cümlesini ilk etapta algılayamadım,kendimi rüyada falan gibi hissettim,bayanların ikisi de gözlerini dikmiş bana baıyorlardı.Ben de sesim kısılmış halde bir birine bir ötekine bakındım boş boş,ne biçim istekti bu böyle.
-Doktor bey,bize bir cenin verseniz.
-Bayan ne dediğinizin farkındamısınız siz,nereden bulup vereceğim ben size cenini?
-Siz de vardır doktor bey,kırmayın bizi.
-Yahu cenin diyorsunuz,enjektör,pamuk değil.Ben de cenin nereden olsun.Hem hangi hastanede cenin olur öyle isteyene verilecek.
O an aklıma hastanenin daha çok kadın doğum ağırlıklı çalıştığı geldi,tabii sık sık küretaj yapılırdı hastanede.Sonra aklıma başka bir şey daha geldi,o tarihlerde gizli kameralarla çekilen "arena" gibi programlar revaçtaydı.Eyvah dedim,bunlarda gizli kamerayla bir program yapıyor olmasınlar. Hemen saniyeler içinde çantalarının durduğu yerlere bakıp kamera olablecek ufak detaylar aradım çaktırmadan ama bulamadım.Daha dikkatli olmam gerektiğini düşünüp:
-Bayanlar,kendinize gelin lütfen,bizde cenin falan yok,rahatsızlığınız varsa ona bakabilirim ancak
-Doktor bey ne olur en azından bir tane veseniz.
-Ya bakın bayan cenini nereden bulayım da vereyim,saçmalamayın.
-Siz de vardır.
-Bende nereden olsun bayan
-Hocam parası neyse vereceğiz,muayene için zaten parayıda yatırdık girmeden.
-Allah Allah!!!
-Lütfen doktor bey kırmayın bizi.
-Yahu cenin yok bende,olmaz da zaten.
-Ne olur doktor bey
-Yok kardeşim,yok bende cenin menin yok.
Bayanlarla gecenin bir yarısı tartıştığım konuya şaşırdıkça şaşırıyordum.Ömrümde böyle bir konuyu bırakın tartışmayı konuşmayı bile düşünmezdim,ama kadınlar ısrarlı,sülük gibi yapıştılar yakama,cenin de cenin diye.Kızıyorum olmuyor,kestirip atıyorum olmuyor,ne yapacağımı şaşırdım.
Bir de gizli kamera olabileceğini düşünüyorum ya,aslında çokta merak ediyorum cenini ne yapacaklarını ama sanki üzerine düşsem,gerekirse cenin bulabilecekmişim gibi bir imajda yaratmak istemediğimden hiç sormuyorum.Yok diyorum o kadar ama anlamak istemiyorlar.
-Arkadaşlar,ben de cenin yok bu kadar,elimden bir şey gelmez.
-Doktor bey neden vermek istemiyorsunuz.
-Yok hanımefendi yok,nereden bulayım da vereyim size cenini.
Derken aklıma bu sefer başka bir şey takıldı.Bunlar cenin diye başka bir istekte bulunuyor olmasınlar.İkisi de genç hoş bayanlar,Allah Allah!! Ne yapmaya çalışıyor bu kadınlar.
-Bayan bi dakika cenin menin diye siz ne yapmaya çalışıyorsunuz,açık açık söyleyin bakayım.Açın şunu biraz.
-Baya bildiğin cenin hocam,bebek yani.
-Nasıl bebek?
-Ölü bebek doktor bey
Neyseki gerçekten de bahsettikleri ceninmiş rahatladım ama cenin yok.
-Bayanlar sıktınız ama kalkın gidin hadi canım,sizinle mi uğraşacağım gece gece.
-Hocam yarın gelsek cenin olur mu?
-Allah Allah,kardeşim ne cenini ya,neren olacak ecnin,kasaba ciğer sorar gibi.
-Doktor bey kızmayın,kürtaj yapılanlardan birini veriverseniz ne olacak
-Yahu ablacığım küretajda bebek öyle yumurtanın kabuğu soyulur gibi çıkmaz,zaten ona daha bebek bile denmez.
-Doktor bey küçücük bebek gibi olmaz mı,televizyonda görüyoruz bazen.
-Bayanlar yapmayın yahu,ne yapacaksınız bilmiyorum ama aklınızı başınıza toplayın.Minyatür oyuncak bebek gibi bir şey arıyosunu siz,küretaj materyali öyle olmaz.
-İşte ondan doktor bey
-Ne olacak bulunca?
-Kocamı kandıracağım küretaj oldum diye.
Allah Allah,tam film ha.
-Hamileyim diye yalan söylemiştim,aldırdım deyip kurtulmak istiyorum şimdi.
-Gece gece korku filmi gibisiniz vallahi,bakın hanımefendi,biz insanların hastalıkları ile uğraşıyoruz,özel hayatları ile değil.Siz onu başka yollarla halledin,olur mu?
-Yardımcı oluverseydiniz keşke.
Artık ayağa kalkıp bayanları da ayağa kaldırdım,kapıyı açıp dışarıyı işaret ettim ve bende çıktım,peşimden dışarı çıktılar,suratları bir karış,
Uzatmayalım kadınları güç bela ikna edip yolladım,cenin diye diye çıkıp gittiler.Gülsem mi hallerine ağlasam mı bilemedim,insanımzın cahilliğini düşünerek te üzüldümedim değil hani.Bir daha da böyle bir olayla karşılaşmadım bugüne kadar,bakalım yıllar bize dahaneler göstere...
Cevapla