??? <<<harika degiLmi

Cevapla
savasci-kiz

??? <<<harika degiLmi

Mesaj gönderen savasci-kiz »

Bir sinir saniyede 2500 haber götürür. Yani sinir sistemindeki, beyindeki zerre, bir saniyede 2500 haber alır ve mükemmel bir şekilde hiç şaşırmayarak değer-lendirir, cevabını da ilgili yere hemen gönderir.

Beyinde 14 milyar hücre ve iki hücre arasında da 3000 bağlantı vardır. Eğer bu kadar bağlantı P.T.T santrallerinde olmuş olsaydı, bütün P.T.T’ciler ne yapa-caklarını şaşırırlardı. Halbuki beyin şaşırmıyor !..

İnsan beyninde bir hücre, 200 elektronik beyine denktir. Yani insan beyin kabuğu 2.8 trilyon elektronik beyne denktir. Beynin bu kadar dar bir sahaya yerleş-tirilmesi, tasavvurların üzerinde harika bir teknik ve sanat şaheseri olduğunu ispatlar...

Karaciğer küçük bir organ olmasına rağmen 500 ün üzerinde değişik iş yapar. Bu 500 işin her birinin ayrı ayrı uzmanı da yine karaciğerdir. Biz akıllı insanlar olarak kaç sahada uzman olabiliyoruz?

Bir gözün vazifesini yapabilmesi için TBMM büyüklüğünde bir fabrikanın çalışması lazımdır.

Kalp, bir günlük çalışması ile iki tankeri dol-durup boşaltır. Dolu bir vagonu 10 metre yukarı kaldırır.

İnsandaki sinirler uç uca eklense, 480.000 km. damarlar uç uca eklense 200.000 km. eder. Bu kadar dar bir sahaya, böyle geniş bir yer kaplayacak organlar nasıl sığdırılabiliyor?

Kesintisiz Elektrik: Vücut Elektriği

Etrafımızda gördüğümüz ve dokunduğumuz her şeyin temelinde atom var. Atomun içinde ise proton, nötron ve elektron. Proton ve nötron çekirdekte bulunuyor. Elektronlar ise çekirdeğin etrafında sürekli dönerek hareket ediyorlar. Protonlar pozitif, elektronlar negatif elektrik yüklü, nötron ise yüksüz. Atomdaki elektron ve proton miktarı birbirine eşit. Bu da atomun nötr durumda olmasına neden oluyor. Atom fazladan bir elektron kazandığında bu onu negatif hale getiriyor ve denge bozuluyor. Atom bir elektron kaybettiğinde ise bu kez de pozitif yüklü oluyor. Bu dengesizlik bir elektron akımı başlamasına yol açıyor ve işte bu elektron akımı da ‘elektrik’ olarak tanımlanıyor.

Trilyonlarca atomdan meydana gelen insan vücudu elektronların hareketiyle ortaya çıkan bu enerjiyle çalışıyor. Nefes almak, yürüyüp koşmak, yemek yemek, konuşmak, hareket etmek, kısacası yaşamımızı devam ettirebilmek için bu enerjiye ihtiyaç duyuyoruz. Bu enerji olmadan vücudun yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesi söz konusu bile değil. İnsanın yaşamı boyunca vücudunda gerçekleşen sayısız hücre faaliyetinin temelinde hep elektrik var. Bir başka deyişle, vücuttaki tüm kimyasal işlemler elektrikle olup bitiyor.

Peki insan vücudunda elektrik nasıl üretiliyor?

Bu sorunun cevabı oldukça şaşırtıcı: Vücut, elektrik üretimini kendisi gerçekleştiriyor. Bu görevi vücudumuzdaki trilyonlarca hücre hep beraber yerine getiriyorlar. Küçük birer ‘pil’e benzetebileceğimiz hücrelerin çevresi potasyum, iç kısmı ise sodyum sıvısı ile dolu. Sodyum ve potasyum karıştırıldığında bu iki mineral birbirleriyle etkileşime giriyor. Bunun üzerine bir çeşit akım meydana geliyor ve yan ürün olarak da elektrik açığa çıkıyor.

Vücudun kullandığı bu elektrik ‘biyoelektrik’ kavramıyla ifade ediliyor. Doğal olarak sahip olduğumuz bu mekanizmanın pek çok avantajı var. Bunların başında da, sistemin kendi kendini tamir edebilmesi geliyor. Yaşamımız boyunca hepimiz vücudun bu özelliğinden sık sık yararlanmaktayız. Elimizde bir kesik oluştuğunda yaranın kısa sürede kendini tamir etmesi bunun bir örneği. Hiç kuşku yok, vücudun bu özelliği insanın yaşamını kolaylaştıran büyük bir nimet. Nitekim en yüksek teknoloji ile çalışan makinelerde dahi böyle bir avantaj söz konusu değil. Bu gerçek düşünüldüğünde, insan vücudunun yaratılışındaki mükemmellik bir kez daha anlaşılıyor.

Vücuttaki elektrik sisteminin bir başka üstün özelliği ise, çok yönlü kullanılabilmesi. Dolaşım, savunma ya da sinir sistemi gibi tüm sistemler vücuttaki elektrik düzeninden istisnasız olarak faydalanabiliyor. Halbuki insan üretimi olan elektrikli aletlerin pek çoğu, sadece tek bir fonksiyonu, bazıları ise en fazla birkaç benzer fonksiyonu yerine getirecek şekilde çalışıyor. Ki, ona rağmen yine de çok fazla enerji harcıyorlar. Vücut ise çok çeşitli yaşam fonksiyonlarına rağmen çok az elektrik enerjisi kullanıyor.

Vücuttaki elektrik sisteminin diğer bir özelliği ise şu: Bilindiği gibi, elektrikli aletlerde kullanılan elektriğin voltaj gücünün belli bir oranda olması gerekir. Bu oran, yine bir başka alet aracılığıyla sabitlenir. Ayarın bozulma ihtimali olabileceği göz önünde bulundurularak alınan bu yeni tedbir, akımı dengeleyen adaptörler ve regülatörler sayesinde hayata geçirilir. İnsan vücudunda ise tüm bu ayarlar hayat boyu sessiz bir düzen içinde işler. Öyle ki, insanın bundan haberi dahi olmaz.

Yine bir başka özellik ya da üstünlük, vücuttaki elektrik kullanımının kesintisiz olmasıdır. Yaşamın devamlılığını sağlayan ve neredeyse saniyenin binde birinde üretilen elektrik sinyallerinin akımı her an kesintisizce devam eder. Elektrikli aletlerin ise ortalama 10-20 senelik ömürleri vardır. Hatta çoğunlukla bu süre daha da az olabilmektedir.

Doğadaki canlıların vücutlarında bulunan elektriğin önemi geçtiğimiz yüzyıldan beri yoğun bir şekilde incelenmekte, bu konunun araştırılması amacıyla üniversitelerde kürsüler kurulmaktadır. Yapılan tüm araştırmalardaki ortak tespit, bilinen en kompleks biyolojik yapının insanın merkezi sinir sistemi olduğu yönündedir. Sinir sistemi 100 milyardan fazla sinir hücresi ve bunların aralarındaki trilyonlarca ince bağlantıdan meydana gelmektedir. Bunların yanı sıra, sinir hücrelerinin yaklaşık on katı yardımcı hücre de sistemde hazır bulunmaktadır.

Bilgiler ‘sinir’ olarak adlandırılan elektriksel kablolarda neredeyse ışık hızına yakın bir hızla taşınmaktadır. Muazzam yoğunlukta bir hareket olmasına rağmen, hiçbir noktada karmaşa yaşanmaması ve mesajların gitmeleri gereken yerlere eksiksizce iletilmeleri de hayranlık uyandıran bir başka ince yaratılış örneğidir. Mesajlar vücudun kumanda merkezi olan beyinden çıkar ve duyu organları, kaslar, kemikler dahil olmak üzere vücudun her yerine büyük bir düzen içinde ulaşırlar. Öte yandan sinirler emir ve bilgileri sadece ulaştırmakla kalmaz, aynı zamanda vücudu koruyucu bir ağ gibi kaplayarak birbirinden farklı pek çok vücut sistemini kontrol ederler.
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Re: ??? <<<harika degiLmi

Mesaj gönderen jack nicholson »

okudum, bilgilendirici bir yazı
paylaşım için sağol savaçıkız
Aryık yalnız değilim :)
Kullanıcı avatarı
mahsunkul
Mesajlar: 6009
Kayıt: 22 Nis 2008, 21:04
Konum: _İStAnBuL_

Re: ??? <<<harika degiLmi

Mesaj gönderen mahsunkul »

okuyamadım çok uzun ama paylaşımın için sağol yinede:):)
..............Resim.................~~Resim
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Re: ??? <<<harika degiLmi

Mesaj gönderen caferali »

bilimsel olmayan bir dille yazılmış. anlamsız ve hatalı cümleler de var.
de te fabula narratur
Cevapla