lei'den felaketin timsali

Cevapla
Kullanıcı avatarı
leisen
Mesajlar: 964
Kayıt: 31 Eki 2008, 22:03

lei'den felaketin timsali

Mesaj gönderen leisen »

keskin bir bıçak kokusu aldım düş kırıklıklarımda
içime işlemiş kan lekesi misali
gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali

her acıyı birer birer saklar gömer de kalbim
bir tek seni saklayamaz yalnız seni gömemez
her acıyı birer birer görür anlar da kalbin
bir tek beni anlayamaz yalnız beni göremez

leisen
Acıyı , acımasızlığı ve mecburiyeti sevmezdi insan...Ve sadece gerçeğe inanırdı...Fakat sadece iki gerçek vardı hayat ve ölüm...Hayat acımasız , ölümse acıydı...Ve insan sevmeye mecburdu..!
...
Kullanıcı avatarı
maybe
Mesajlar: 115
Kayıt: 05 Ara 2010, 23:53

Re: lei'den felaketin timsali

Mesaj gönderen maybe »

walla böyle ilham geliyosa direk şiir kitabı konumuna geç kardeşim çok güzel olmuş azına sağlık.
Kullanıcı avatarı
caferali
Mesajlar: 3210
Kayıt: 03 Oca 2006, 11:06
Konum: balıkesir&bursa

Re: lei'den felaketin timsali

Mesaj gönderen caferali »

keskin bir bıçak kokusu aldım düş kırıklıklarımda
içime işlemiş kan lekesi misali
gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali
şiiri adım adım irdeleyelim. şimdi,

keskin bir bıçak kokusu aldım düş kırıklıklarımda
içime işlemiş kan lekesi misali


burada şair, düş kırıklıklarında, içine işlemiş kan lekesine benzer bir bıçak kokusu aldığını söylüyor.
demek ki bıçak kokusu kan lekesine benziyormuş. koku lekeye benziyor, nasıl oluyor demeyin şiir böyle bir şey...
aldığı bu kan lekesine benzer kokuyu ise düş kırıklıklarında hissediyor.
ayrıca bu kan lekesi içine işlemiş. gel de çık işin içinden.

demek ki, kan lekesine yani vahşeti çağrıştıran bir şeye benzeyen bıçak kokusunu ki o da vahşeti çağrıştırıyor, düş kırıklıklarında alıyor.

yani bu karışık cümlenin türkçesi şu: hayal kırıklığına uğradım.

gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali

güz ayrılıklarında, şair gözlerinde bir şey saklıyor, ikinci mısrada bu sakladığı şeyin bir kişi olduğunu öğreniyoruz.
şair neden güz ayrılığında saklıyor bu kişiyi ve neden gözlerinde saklıyor? gözlerinde saklamak ne demek? sanırım hayalimde demek istiyor. hayalimde saklıyorum...

yalnız sensin felaketin timsali derken acaba bunu birinci cümlenin içinde mi kullanıyor yoksa ayrı bir cümle olarak mı? burası anlam açısından önemli. eğer birinci cümlede kullanıyorsa cümle şu hale geliyor;

güz ayrılıklarında gözlerimde sakladığım yalnız, felaketin timsali olan sensin.
burada yalnız sözcüğü sadece kişiye yönlendirilmiş oluyor.

ama eğer ikinci cümle kendi başına bir cümle ise bu sefer, felaketin timsali yalnızca mezkur (zikredilen, anılan) kişi oluyor.
bu anlamıyla, şair için bu kişiden başka bir felaket timsali yok.
bu durumda şair bir felaket karşısında şu cümleyi kurabilir:

öyle bir yangındı ki, aynı sen...
senin gibi bir deprem oldu....
trafik kazası sana benziyordu...

her neyse... şiirin tamamının özeti şu:

hayal kırıklığına uğrattın beni,
şimdi hayalinle yaşıyorum.

ikinci paragrafta birincide olduğu gibi bir karmaşıklık yok. anlam açık. o yüzden incelemiyorum.
de te fabula narratur
Kullanıcı avatarı
leisen
Mesajlar: 964
Kayıt: 31 Eki 2008, 22:03

Re: lei'den felaketin timsali

Mesaj gönderen leisen »

caferali yazdı:
keskin bir bıçak kokusu aldım düş kırıklıklarımda
içime işlemiş kan lekesi misali
gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali
şiiri adım adım irdeleyelim. şimdi,

keskin bir bıçak kokusu aldım düş kırıklıklarımda
içime işlemiş kan lekesi misali


burada şair, düş kırıklıklarında, içine işlemiş kan lekesine benzer bir bıçak kokusu aldığını söylüyor.
demek ki bıçak kokusu kan lekesine benziyormuş. koku lekeye benziyor, nasıl oluyor demeyin şiir böyle bir şey...
aldığı bu kan lekesine benzer kokuyu ise düş kırıklıklarında hissediyor.
ayrıca bu kan lekesi içine işlemiş. gel de çık işin içinden.

demek ki, kan lekesine yani vahşeti çağrıştıran bir şeye benzeyen bıçak kokusunu ki o da vahşeti çağrıştırıyor, düş kırıklıklarında alıyor.

yani bu karışık cümlenin türkçesi şu: hayal kırıklığına uğradım.

gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali

güz ayrılıklarında, şair gözlerinde bir şey saklıyor, ikinci mısrada bu sakladığı şeyin bir kişi olduğunu öğreniyoruz.
şair neden güz ayrılığında saklıyor bu kişiyi ve neden gözlerinde saklıyor? gözlerinde saklamak ne demek? sanırım hayalimde demek istiyor. hayalimde saklıyorum...

yalnız sensin felaketin timsali derken acaba bunu birinci cümlenin içinde mi kullanıyor yoksa ayrı bir cümle olarak mı? burası anlam açısından önemli. eğer birinci cümlede kullanıyorsa cümle şu hale geliyor;

güz ayrılıklarında gözlerimde sakladığım yalnız, felaketin timsali olan sensin.
burada yalnız sözcüğü sadece kişiye yönlendirilmiş oluyor.

ama eğer ikinci cümle kendi başına bir cümle ise bu sefer, felaketin timsali yalnızca mezkur (zikredilen, anılan) kişi oluyor.
bu anlamıyla, şair için bu kişiden başka bir felaket timsali yok.
bu durumda şair bir felaket karşısında şu cümleyi kurabilir:

öyle bir yangındı ki, aynı sen...
senin gibi bir deprem oldu....
trafik kazası sana benziyordu...

her neyse... şiirin tamamının özeti şu:

hayal kırıklığına uğrattın beni,
şimdi hayalinle yaşıyorum.

ikinci paragrafta birincide olduğu gibi bir karmaşıklık yok. anlam açık. o yüzden incelemiyorum.
caferali şiirin incelemesi mükemmele yakın olmuş tebrik ediyorum ..

tek ufak sorun şurada

gözlerimde sakladığım güz ayrılıklarında
yalnız sen ,
yalnız sensin felaketin timsali

Bu dizeler için iki ihtimal kabul etmişsin; fakat ikisi de tam manası ile doğru değil. Yalnız şunu söyleyebilirim ki ilkinde daha fazla yaklaşmışsın. İkinci cümle ilk cümlenin içinde.

fakat açılımı

güz ayrılıklarında gözlerimde sakladığım yalnız, felaketin timsali olan sensin.

değil

gözlerimin içinde sakladığım güz ayrılıklarında felaketin simgesi olan yalnız(sadece) sensin . (şimdiye kadar yaşadığım aşkların neticesindeki ayrılıkların hiçbiri artık acı vermiyor, hiç biri artık umrumda bile değil fakat senden ayrılışım benim için hala felaketin simgesi.)

şeklinde olmalı.
Acıyı , acımasızlığı ve mecburiyeti sevmezdi insan...Ve sadece gerçeğe inanırdı...Fakat sadece iki gerçek vardı hayat ve ölüm...Hayat acımasız , ölümse acıydı...Ve insan sevmeye mecburdu..!
...
Cevapla