UYAN
HADİ UYAN
GÜN IŞIĞI ÇİLEMEYE BASLADI BAŞUCUNDA
DENİZLER BİR MAVİLİK EDİNDİ GÜNDEN
SEHER YELİNE UYUP KUŞLAR TÜNEĞİNDEN UÇTU
BU TÜRKÜYÜ DİNLEMEYECEK MİSİN
HADİ UYAN
AYDINLIĞA ÇIK DA ÇİL GÖZLERİN IŞISIN
İLKYAZLAR SICAĞI BİRİKSİN YÜREĞİNE
YOKSUL OLSAN DA UYAN
GARİP OLSAN DA UYAN
MADEM Kİ GÜZELSİN ,GÜZELİ YAŞATMAK İÇİN
MADEM Kİ İYİSİN,İYİLİĞİ YAŞATMAK İÇİN
MADEM Kİ UMUTLUSUN,UMUDU YAŞATMAK İÇİN
HADİ UYAN
DENİZİ DİNLE YAŞAMAK DESİN
TOPRAĞI DİNLE BARIŞMAK DESİN
GÖĞÜ DİNLE SEVİŞMEK DESİN
BİR PLAK KONMUŞ GİBİ GRAMOFONA
İŞTE AŞK İŞTE ÖZLEM İŞTE SAVAŞMAK GÜCÜ
UYAN DİYOR UYANSANAAA
HADİ UYAN
SEVDİĞİM UYAN
N'OLUR UYAN
METİN ELOĞLU
UYAN
..
Ay Işığı
I
Ben uzaklardan beklerdim,
Sayarak günlerimi.
Bu gece penceremden düşen ay ışığında,
Birden yanıbaşımda buldum
Bir ağaç gibi çiçeklenmiş
Anladım almış yürümüş
Sarmış bu sevda içimi
II
Gece yarısı elbiselerim,
Ayakkabılarım üstüne
Düşen ay ışığı,
İnsan Böyle mi olur
Sevdaya tutuldu mu?
Bütün eski kitapları okudum,
Yaşlanmış güzellere sordum,
Mutluluk bu mu?
Ama bu sarışın
Ötekine hiç benzemiyor.
Ah, daha yeni yeni anladım
O küçük elleri, gülen gözleriyle
Beni bu kadar seviyor...
Kalmadı başka korkum
Düşünmeden eline bıraktım kendimi
Bütün dostlarım söylüyor
Bu sefer mutlaka tutuldum
III
O yanından döndüğüm, gece yarıları
Güler, konuşurdum, kendi kendime
Tutmasam, kucaklayabilirdim ağaçları.
Kimbilir, gelen geçen,
Görünce ne derdi halime
Sizin de, seviştiğiniz, kardeşler
Mevsim bahara rastlarsa
Benim canım açılmak isterdi
Mutlaka bir başkasına
Öperdim evde ilk karşıma çıkanı.
Uzakta, şimdi çok uzakta...
O nar tanesinden taze
Kuştüyünden hafif geceler
Kalbim ümit içinde yüzer
Dünyam yıkanır ay ışıklarıyla…
Şair : Metin Eloğlu
I
Ben uzaklardan beklerdim,
Sayarak günlerimi.
Bu gece penceremden düşen ay ışığında,
Birden yanıbaşımda buldum
Bir ağaç gibi çiçeklenmiş
Anladım almış yürümüş
Sarmış bu sevda içimi
II
Gece yarısı elbiselerim,
Ayakkabılarım üstüne
Düşen ay ışığı,
İnsan Böyle mi olur
Sevdaya tutuldu mu?
Bütün eski kitapları okudum,
Yaşlanmış güzellere sordum,
Mutluluk bu mu?
Ama bu sarışın
Ötekine hiç benzemiyor.
Ah, daha yeni yeni anladım
O küçük elleri, gülen gözleriyle
Beni bu kadar seviyor...
Kalmadı başka korkum
Düşünmeden eline bıraktım kendimi
Bütün dostlarım söylüyor
Bu sefer mutlaka tutuldum
III
O yanından döndüğüm, gece yarıları
Güler, konuşurdum, kendi kendime
Tutmasam, kucaklayabilirdim ağaçları.
Kimbilir, gelen geçen,
Görünce ne derdi halime
Sizin de, seviştiğiniz, kardeşler
Mevsim bahara rastlarsa
Benim canım açılmak isterdi
Mutlaka bir başkasına
Öperdim evde ilk karşıma çıkanı.
Uzakta, şimdi çok uzakta...
O nar tanesinden taze
Kuştüyünden hafif geceler
Kalbim ümit içinde yüzer
Dünyam yıkanır ay ışıklarıyla…
Şair : Metin Eloğlu
..
Eloğlu
Eloğlu binlik bozdurur
Ben bozduramam
Eloğlu başını yastığa kor komaz uyur
Ben uyuyamam
Eloğlunun sofrasında dokuz türlü
Benim aç yattığım olur bazen
Benim evim gecekondu
Eloğlunda apartıman
Eloğlunda ince müzik
Benimkisi aman aman
Benim kuru başım bana yeter
Eloğlunda karı kızan
Ben keçileri kaybettim
Eloğlu usta çoban
Bu soyadı bana haram
Şair : Metin Eloğlu
Eloğlu binlik bozdurur
Ben bozduramam
Eloğlu başını yastığa kor komaz uyur
Ben uyuyamam
Eloğlunun sofrasında dokuz türlü
Benim aç yattığım olur bazen
Benim evim gecekondu
Eloğlunda apartıman
Eloğlunda ince müzik
Benimkisi aman aman
Benim kuru başım bana yeter
Eloğlunda karı kızan
Ben keçileri kaybettim
Eloğlu usta çoban
Bu soyadı bana haram
Şair : Metin Eloğlu
..
ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER
bu dünya Sultan Süleyman'a kalmamış;
ama size kalacak
olur a,Sultan Süleyman bilememiş işini;
ama siz bileceksiniz.
şöyle sizinle beraber üç-beş kişi;
öte yanı kör dövüşü.
bir gün yaşamışsınız,ömrünüzde bereket;
akşam olmuş kendiliğinden;
bir konağınız var dayalı döşeli;
kapıda arabanız, oda oda mutluluğunuz;
kadehte kuş sütü var,tabakta minare gölgesi...
biraz da aşk masalı ekleyin bu düzene,
eklediniz mi?
oh, yaşamak ne güzel şeymiş be!
güzeldir tabii...
şimdi bir de bir oda düşünün bakalım;
halı, kilim hak getire.
ekmeğin ,katığın lafı hiç edilmesin,
otu ocağı bir kalem geçin;beş kişi uzanmış bir sedire,
basıyorlar küfürü;
kime?
ne bileyim ben kime...
bu oda niçin mi yoksul?
o beş kişi yoksul da onun için.
bu bayların ,bayanların derdi mi ne?
ne olacak , memleketin derdi.
peki ama, çaresi yok mu bu işin?
ha şöyle, düşünmeye alışın biraz...
bu dünya Sultan Süleyman'a kalmamış;
ama size kalacak
olur a,Sultan Süleyman bilememiş işini;
ama siz bileceksiniz.
şöyle sizinle beraber üç-beş kişi;
öte yanı kör dövüşü.
bir gün yaşamışsınız,ömrünüzde bereket;
akşam olmuş kendiliğinden;
bir konağınız var dayalı döşeli;
kapıda arabanız, oda oda mutluluğunuz;
kadehte kuş sütü var,tabakta minare gölgesi...
biraz da aşk masalı ekleyin bu düzene,
eklediniz mi?
oh, yaşamak ne güzel şeymiş be!
güzeldir tabii...
şimdi bir de bir oda düşünün bakalım;
halı, kilim hak getire.
ekmeğin ,katığın lafı hiç edilmesin,
otu ocağı bir kalem geçin;beş kişi uzanmış bir sedire,
basıyorlar küfürü;
kime?
ne bileyim ben kime...
bu oda niçin mi yoksul?
o beş kişi yoksul da onun için.
bu bayların ,bayanların derdi mi ne?
ne olacak , memleketin derdi.
peki ama, çaresi yok mu bu işin?
ha şöyle, düşünmeye alışın biraz...
..
İNCE ELEK
İçtikçe içesim geliyor gayrı ne bilgi ara ne hüner
Beni bu rakıyla baş başa bırakma
Adam olayım çalışıp para kazanayım
Beni böyle işsiz güçsüz bırakma
Beni uslandır beni yüreklendir
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni ne yap biliyor musun
Beni yont beni arıt beni ayıkla
İçtikçe içesim geliyor gayrı ne bilgi ara ne hüner
Beni bu rakıyla baş başa bırakma
Adam olayım çalışıp para kazanayım
Beni böyle işsiz güçsüz bırakma
Beni uslandır beni yüreklendir
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni ne yap biliyor musun
Beni yont beni arıt beni ayıkla
GÜN OLUR
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Orhan VELİ
Gün olur, alır başımı giderim,
Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda.
Şu ada senin, bu ada benim,
Yelkovan kuşlarının peşi sıra.
Dünyalar vardır, düşünemezsiniz;
Çiçekler gürültüyle açar;
Gürültüyle çıkar duman topraktan.
Hele martılar, hele martılar,
Her bir tüylerinde ayrı telaş!...
Gün olur, başıma kadar mavi;
Gün olur başıma kadar güneş;
Gün olur, deli gibi...
Orhan VELİ