BU KEDİCİK SİZİ DE DEĞİŞTİRİR: DEWEY

Cevapla
sanguine

BU KEDİCİK SİZİ DE DEĞİŞTİRİR: DEWEY

Mesaj gönderen sanguine »

BU KEDİCİK SİZİ DE DEĞİŞTİRİR: DEWEY



Resim



Kütüphanenin iade kutusunda donmak üzereyken bulunan yavru kedi Dewey ile vakit geçirirken, sokak kedilerine daha dikkatlice baktığınızda sizin için çok şey değiştiğini fark edebilirsiniz

Hakan GÖKSELin kitap kritiği

Basit malzemelerden iyi iş çıkmasındaki maharet; işe değen ellerin sihirli oluşundan mıdır yoksa üzerinde sabırlı ve disiplinli çalışmanın mı ürünüdür soruları kafamı oldum olası kurcalamıştır... Ama bir gerçek vardır ki basit malzemelerle iyi iş yapılabileceğinin gözlenmesi sıradan insana cesaret ve umut aşılamaktadır… Tıpkı Vicki Myron’un Dewey’indeki gibi…

Betseller , top 10 vb kitaplar, özellikle ‘The Newyork Times Bestseller’ gibi reklama yer veren kitaplara birkaç kötü tecrübem nedeniyle önyargılı yaklaşmışımdır… Dünyanın dört bir yanında ‘bestseller’ çılgınlığı bende ‘Frankfurt okulu’nun o meşhur temsilcisi Adorno etkisi yapar… Kültür Endüstrisi, popüler kültür ve kapitalist sistemin kitle iletişim araçlarıyla kültür ve sanatı dayatmasına sıcak bakmak özgür bir tercih olmaktan uzak olsa da iyi işler çıktığını görmek ve bunlara uzak kalmamak gerektiğini de savunurum. Kısacası iyi bir işçilik; ister kültür endüstrisi ile gelsin ister alternatif bir yolla ulaşsın insana haz veriyor…

Vicki Myron’un Dewey’ini elime aldığımda kitabın beni Amerikan’ın Iova eyaletinin Spencer isminde küçük bir kasabasına götüreceğini ve bu kasabada bir kütüphanede sıkılmadan bu kadar zaman geçirebileceğimi hiç tahmin etmemiştim… Kitabın kahramanı küçük kedi Dewey’le; ilk kez Spencer Kütüphanesi’nin geri dönüşüm kutusunda soğuktan donmak üzereyken tanıştım…

Önce tüm kurgunun bir kedi üzerine geçeceğini düşündüğümde kendi kendime ‘ne kadar kötü olabilir ki?’ sorularını sorarken buldum fakat yine yanılmıştım…

Resim





Çiftlik evlerinde yaşayan ve geçimlerini tarımla sağlayan bir kasaba, bir halk kütüphanesi, orta yaşta başından başarısız bir evlilik geçmiş ‘bekar bir anne’ ve iletişim çatışması yaşadığı kızı Jodi, kütüphane müdavimi çocuklar, Spencer Kasabası’nın kendi yağıyla kavrulan insanları, küçük bir çocuğun maytapı yüzünden 1930’da kül olmuş ve yeniden inşa edilmiş ve tarım krizinin yaşandığı 1980’li yılların Spencer’ı ve bir kedi romanın tamamını oluşturan unsurlardı… Bunlar arasında hiç sıkılmadan zaman geçirdiğinizi gördüğünüzde siz de kendinize hayret edeceksiniz…

İyi işler kendini mutlaka bir şekilde belli ediyor… Basit bir kasabanın basit insanlarından ve yavru bir kediden böylesine okunası bir roman çıkması insana hem okuma cesareti veriyor hem de yazarı kıskanacak duygular salıyor…

Dewey’i iade kutusunda bulduklarında, donmak üzere olan bir kedinin bir kasabayı tamamen değiştireceğini gerçekçi bulmuyor iseniz sizi de Spencer’a davet etmek isterim… Vicki’nin o yoğun kütüphane temposu içerisinde bir taraftan kütüphaneyi yönetirken diğer taraftan kızı Jodi ile yaşadığı başarısız iletişiminin bir anne üzerindeki etkilerini okumaya davet ediyorum… Mütevazi hayatında Vicki düşüncelerini ve yaşamını okuyucusuna açtığında insana dair ne varsa, hepsini gözlemlemeye davet ediyorum…


Kütüphanenin personelinden başlayarak tüm müdavimlere, kütüphaneye yolu sonradan düşenlere, hakkındaki efsaneleri duyup gelenlere kadar adım adım gönülleri fetheden ve dergilerde gazetelerde boy gösteren , belgesellere bile konu olan Dewey’in hikayesini okuduğunuzda sorgulayacağınız birkaç düşünceden birinin hayvan sevgisi olduğunu görmek hiç de zor değil…

Kütüphane’de Dewey ile vakit geçirirken, sokaklardaki kedilere daha bir dikkat ettiğinizi fark ettiğinizde sizdeki değişim de başlıyor demektir… Farkındalık başlıyor demektir…

Aslında kitap ne küçük kedinin şöhretini ne Vicki’nin trajik yaşamında hayata tutunuşunu, ne kütüphane müdavimlerinin gelip gitmesini anlatıyor… Kitap anı gözlemleyen insanların yaşamlarına ne katabileceklerini, aslında her canlının bir lisanı hal ile sizlerle konuştuğunu, küçük dokunuşların büyük yargıları değiştirmesini anlatıyor… Okurun, modern zamanlarda yolunun düşmediği, teknolojik değişimle evrim geçiren kütüphaneyi anlatıyor…

Diğer taraftan bir kütüphanenin nasıl cazibe merkezi olur sorularının cevaplarını da bulmak mümkün… Mesela Spencer’ın kütüphanesinde 4 yaşında ve daha büyük yaştaki çocuklar için uygulanan öykü saati neden kütüphanelerimizde olmasın dediğinizi göreceksiniz! Klasik filmleri kütüphanelerden CD-DVD vs olarak temin etmek hoş olmaz mıydı?Öykü saatleri ile kütüphane alışkanlığı edinmek, kütüphane kültürünü daha çocuk yaşlarda alıştıklarını görmek…Kütüphaneden alınan kitaplar için bir iade kutusu alışkanlığı geliştirerek , her an ‘aman kitap gelecek mi’ endişesi yaşamadan, sorumluluğun oluştuğunu görmek, hayvan sevgisi ve daha nicesi…

Anlatılanları abartıp, okuyucuları hayal kırıklığına uğratmak , beklentileri yükseltmek, kitabın tüm öyküsünü verip okuyucuya bir şey bırakmamak gibi bir niyetim olmadı. Ama modern dünya, internet çağı kitabı amiyane tabirle bitirecek diye düşünenlerdenseniz, kitabın bu kısmı tam da bu düşünceye cevap olacak türden…

“Belki kitap kaplamaları daha renkli sanat daha açıklayıcı ve tür daha çağdaştı ama genelde kitaplar 1982’de, 1962’de 1942’de olduğu gibiydi. Bu değişmeyecekti. Kitaplar, radyo, televizyon, sesli sinema, eski dergiler, günlük gazeteler (eski gazeteler) Punch ve Judy şovları, Shakspeare oyunları karşısında ayakta kalmayı başardılar. İkinci Dünya Savaşı’na, Yüzyıl Savaşlarına, veba salgınına, Roma İmparatorluğu’nun çöküşüne rağmen ayakta kaldılar. Hatta karanlık çağlarda hemen hemen kimsenin okur yazar olmadığı, her kitabın elle yazılması gerektiği zamanlara direndiler. İnternet, kitapları öldüremeyecektir. Kütüphane de ölmeyecektir… ”

Pegasus Yayınları’ndan çıkan, Vicki Myron’un Bret Witter gözetiminde kaleme aldığı, “Dünyanın Kalbine Dokunan Kütüphane Kedisi’nin romanı “Dewey” Suna Develioğlu’nun çevirisi ile okurun beğenisine sunulmuş… İlk baskısını Ocak 2009’da yapan kitap 303 sayfa...Her yaş kesiminde rahatlıkla okunabileceği ve dilinin sadeliği, akıcılığı kitabın dikkat çekici yanları…Ayrıca 19. yüzyılda kitap tasnifi konusunda bir ihtiyaca cevap vermek amacıyla Melvil Dewey tarafından geliştirilen daha akılcı tasnif sisteminin, kütüphanenin kedisine ve kitaba isim olarak verilmesi de dikkat çeken bir diğer unsurdur...

Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz
Cevapla