Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım

Cevapla
Kullanıcı avatarı
SorMakiner
Mesajlar: 632
Kayıt: 11 May 2008, 14:06
Konum: Ankara

Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım

Mesaj gönderen SorMakiner »

Little Miss Sunshine

Hoover Ailesi, her biri birbiriden farklı yapıdaki bireyleri ve takıntıları ile sıradan bir Amerikan ailesidir. İflah olmaz bir iyimserlikle başarıya endekslenmiş baba Richard, ailenin düzenini kendi yöntemlerince çekip çevirmeye çalışan anne Anne Sheryl, savaş pilotu olmayı başarana kadar konuşmamaya yemin etmiş ağabey Dwayne, uyuşturucu bağımlılığı yüzünden başı beladan kurtulmayan büyükbaba, özel ve iş hayatındaki hayalkırıklıkları nedeni ile intihar girişiminde bulunmuş Frank Dayı...
Ve tabi ki umutsuzca kendisini bir çocuk güzellik yarışması olan Little Miss Sunshine'da birinci olmaya endekslemiş, şirin, tombul ve zeki Olive... Olive'in çocuk dünyasındaki bu en büyük hayali gerçekleştirmek için bütün aile, eski Volswagen minübüslerine atlayıp Californiya'ya doğru yola çıkarlar. Bu yolculuk sırasında başlarından geçen birbirinden ilginç ve komik olaylar, hayal bile edemeyecekleri bir sonla noktalanacaktır.

Son yıllarda Amerika'dan çıkan en kendine has ve sıradanlığı ölçüsünde de sıcak aile ve yol filmlerinden biri olan Küçük Gün Işığım, Alan Arkin'e 2007 Oscar'larında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü getirdi. Katıldığı pek çok festivalde otuzdan fazla ödül toplayan film, 2006'nın en başarılı yapımlarından biri...

---

Bu yapımın "En son izlediğiniz film + yorumlarınız" adlı başlıkta kısa süreli gündemde kalıp sonrasında gözlerden ırak kalmasına gönlüm razı olmadığından kendine has ayrı bir başlığı hakettiğini düşünüyorum. Komedi ile dramın tam anlamıyla bütünleştiği, kolay rastlanılmayan türlerden. Verilen mesajların derinliği... Off off. Alınan ödüller sanırım bunu izah ediyor.

Filmden küçük bir kesit:
.
.
.
- Bazen 18 yaşına gelene kadar uyumayı diliyorum. Bütün bu saçmalıkları, liseyi ve bu günleri atlamak istiyorum.
- Marcel Proust'u duydun mu?
- Hakkında ders verdiğin adam.
- Fransız yazar. Tam bir kaybeden. Asla düzgün işi olmamış. Karşılıksız, eşcinsel aşkları varmış. Kimsenin okumadığı bir kitap için 20 sene uğraşmış, ama aynı zamanda Shakespeare'den sonraki en büyük yazardır. Her neyse, hayatının sonuna gelir, geçmişe bakar ve acı çektiği senelerin, hayatının en güzel yılları olduğuna karar verir, çünkü o yıllarda kendini bulmuştur. Mutlu olduğu seneler, hep boşa gitmiş. Hiçbir şey öğrenmemiş. Yani 18 yaşına kadar uyursan... Kaçıracağın acıları düşün. Lise... Bunlar ilk acı çekme yıllarındır. Bundan daha iyi acı çekemezsin.
.
.
.

http://beyazperde.mynet.com/film/3286/a ... Gun-Isigim
Seven_7
Mesajlar: 97
Kayıt: 08 Nis 2009, 15:13

Re: Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım

Mesaj gönderen Seven_7 »

Güzel bir aile ve yol filmi insanın içini ısıtan türden tavsiye edilir...

Müzikleri de film gibi sıcacık...
Cevapla