Doğal Poligami ve Kültürel Monogami Üzerine

Cevapla
feraye

Doğal Poligami ve Kültürel Monogami Üzerine

Mesaj gönderen feraye »

Doğal Poligami ve Kültürel Monogami Üzerine

Aklın bize dikte ettiği” ahlak kuralları, aslında kültürel öğretinin özgür akla sunduğu hayatta kalma / varlığı sürdürme reçetesidir. Bu reçete insanın cinsel içgüdülerini zorlar, kısıtlar mı? Kuşkusuz evet! Ama bu fatura, medeniyetin yaratıcı insana sunduğu hizmetlerin pazarlık kabul etmeyen, dönüşü olmayan, kesinleşmiş bedelidir. Bozkurt Güvenç

Doğa bilimcilerin geliştirdiği “Doğa tarihi” yöntemini izleyen bir insan ve kültür biliminin öğrencisi olarak, ülkemizin gurur simgesi Sayın Celal Şengör’ü, “Poligami ve Monogami” denemesinde yalnız ve yankısız bırakmamak niyetiyle yazıyorum.

Poligami ve monogami, evlilik ve aile türleri olarak, doğal değil, geniş ve çekirdek tipleri bulunan sosyal-kültürel olgular ve kurumlardır. Ana-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile tipinin zaman-mekândaki yaygınlığı ve sürekliliği, toplu hayata ve kültüre en iyi uyum sağlayan aile biçimi olarak yorumlanmıştır (Murduck ve Gough 1960’lar).

Aile kurumunun temel işlevleri: Cinsel doyum, üreme/çoğalma, bebek eğitimi, cinsel işbölümü ve psikolojik (grup) dayanışmasıdır. Birbirinden bağımsız olmayan bu işlevlerden yalnız cinsel ilişkiyi çok ve tekeşlilik açısından inceleyip eleştirmek mümkündür, ama yeterli midir?

Aynı yaklaşımla homo sapiens (insan) türünün cinsel davranış, eğilim veya tercihlerini kendisine en yakın şempanzelerle karşılaştırmak da kuşkusuz mümkündür, ama acaba ne kadar gerekli ya da doğrudur?

Canlıların ortak özelliği çoğalmak ve türünü sürdürmek güdüsüdür. Zayıflar elenecek, güçlüler kalacak; tekler ölecek, türler yaşayacaktır. Hayvanlar âleminde bunu sağlayan cinsel ilişki güdüsüdür. Doğa’nın ahlaki bir sınırlaması ya da kısıtlaması görünmüyor.

Ahlaki sınır ve kısıtlar, insanın evrim tarihinin (filojenisinin) yarattığı kültür varlığı ile başlıyor. Neden / nasıl? sorularının yanıtını arayanlar, insan türünü öteki primatlardan ayıran şu özgünlükleri buldular:

NELER BİZİ AYIRIYOR?

1) İnsanın ataları doğal varlıklarının ötesinde, bugün “kültür ya da medeniyet” dediğimiz “canlıüstü” (süperorganik) varlık alanları yarattılar (Tylor 1871, N. Hartmann, ve P. Sorokin 1960’lar);

2) Bu varlık alanları, yeterince olgunlaşmadan erken (prematüre) doğan insan yavrusunun hayatta kalmasını, eril ve dişil yavruların erkek ve kadınlar olmasını sağladı;

3) İnsan kendi yarattığı bu varlığın ürünü oldu; onu değiştirirken onunla birlikte değişti. Nadir bir tür olmaktan çıktı, yaşamküreye egemen oldu.

Böyle diyor, tekeşli çekirek ailenin doğal tarihi. Bu töre, bir alışkanlık değil, insan türünün ideal varlık şartıdır (Hoebel 1971). Aile içinde ensesti yasaklar. Aile dışında cinsel ilişkiyi sınırlar ama tümüyle önleyemez.

“Aklın bize dikte ettiği” ahlak kuralları, aslında kültürel öğretinin özgür akla sunduğu hayatta kalma / varlığı sürdürme reçetesidir. Bu reçete insanın cinsel içgüdülerini zorlar, kısıtlar mı? Kuşkusuz evet! Ama bu fatura, medeniyetin yaratıcı insana sunduğu hizmetlerin pazarlık kabul etmeyen, dönüşü olmayan, kesinleşmiş bedelidir.

DOĞA BİLİMLERİ, KÜLTÜRÜN ÜRÜNÜ


Doğa bilimleri aklın değil hep eleştirdiğimiz kültür varlığının ürünüdür. Hayattaki en güvenilir açıklama ve anlama yöntemini geliştiren bilim, tek olmadığı gibi yaptırım gücü de zayıftır (Sayılı 1989). Ancak yapana hizmet eder, inanmayanı, geri kalanı uzun sürede bazen cezalandırır.

Bilim etiğinin temeli, şüphe ve sorgulama, deneme yanılmadır. Kapalı kurumlar elbet sorgulanmalı, ama bu ilke, bize, henüz sorgulanmayanların önceden ve “fevkalade zararlı” olduğunu söyleme yetkisi verir mi? Rousseau (1760) da iyi insanı, tüm kötülüklerin kaynağıı olarak gördüğü topluma (kültüre) karşı savunmuş; ama doğaya dönülemeyeceğini kabul etmişti.

Doğa bilimleri, nükleer enerjiyle İkinci Dünya Savaşı’nı bitirip üçüncüyü önledi; ama, başlattığı iletişim devrimiyle henüz bir bilgi toplumu ya da özgün bir varlık ahlakı yaratamadı.

Küreselleşen tüketim ve refah ekonomisinin yerküreyi tükettiğini haber veriyor, ama erken bir kıyameti acaba önleyebilecek mi?

Hiç bilemiyorum.


C.BT, 8.07.2011
neyzenilhan
Mesajlar: 146
Kayıt: 31 May 2011, 19:28

Re: Doğal Poligami ve Kültürel Monogami Üzerine

Mesaj gönderen neyzenilhan »

ferayecim. sen ve ben için poligami olamaz çünkü ikimiz de çok kıskancız.
evrim teorisine takıl hayatını yaşa!! :)
feraye

Re: Doğal Poligami ve Kültürel Monogami Üzerine

Mesaj gönderen feraye »

evet poligami bize kafayı yedirir :)
Cevapla