"Sosyal Fobi" içerikli FİLMLER
"Sosyal Fobi" içerikli FİLMLER
SF li bir insan genel olarak özgüven eksikliği, mantık dışı kompleksler ve benzeri olumsuz özellikleri taşır. Bu tür öğeleri konu alan filmler içinde benim sürekli aklımda olan 2 güzel film var. SF ögeleri bu 2 filmin içinde birkaç diyalog dan ibaret değil filmin tümünde mevcut ;
Adaptation / Tersyüz
---------------------------
(Filmin Türkçe ismi herzaman ki gibi orjinali ile alakasız)
Yönetmen : Spike Jonze
Senaryo : Charlie Kaufman
(Bu karışımın ürünleri hep mükemmel)
Filmin başrolünde Nicolas Cage ikiz kardeşleri canlandırıyor. Kardeşlerden biri diğer insanların düşüncelerini düşünerek hayatını çekilmez hale getiren biriyken (SF unsuru), öteki ise tam aksine hayattan olumsuzluklara rağmen zevk almasını bilen bir insan. Film konusu gereği ağır geçmesine rağmen çok başarılı. Ayrıca filmin sonunda bataklıkta geçen sahnede kardeşler arasındaki diyalog tüm SF liler için bir hayat dersi niteliğinde bence.
God Will Hunting / Can Dostum
--------------------------------------
(Türkçe ismi en azından mantıklı seçilmiş ama yine orjinalinden bihaber)
Yönetmen : Gus Van Sant
Senaryo : Matt Damon, Ben Affleck
Matt Damon bu filmde,üstün zekaya sahip fakat aile sevgisinden yoksun yetişmenin etkisiyle içideki cevheri ortaya çıkaramayan, insanlara yakınlaşma eğilimi göstermeyen bir karakteri canlandırıyor (SF unsuru). Robin Williams ise ona yardımcı olmak isteyen bir profesör. "Başkalarının hatası yüzünden kendimizi cezalandırmak niye?" filmin verdiği mesajlardan biri. Filmde Matt Damon ve Robin Williams arasında geçen diyaloglar gerçek birer terapi gibi geliyor insana. Özellikle de SF lilere.
Eğer sizde bunlar gibi SF ile alakası olan başka filmler biliyorsanız paylaşınız.
Adaptation / Tersyüz
---------------------------
(Filmin Türkçe ismi herzaman ki gibi orjinali ile alakasız)
Yönetmen : Spike Jonze
Senaryo : Charlie Kaufman
(Bu karışımın ürünleri hep mükemmel)
Filmin başrolünde Nicolas Cage ikiz kardeşleri canlandırıyor. Kardeşlerden biri diğer insanların düşüncelerini düşünerek hayatını çekilmez hale getiren biriyken (SF unsuru), öteki ise tam aksine hayattan olumsuzluklara rağmen zevk almasını bilen bir insan. Film konusu gereği ağır geçmesine rağmen çok başarılı. Ayrıca filmin sonunda bataklıkta geçen sahnede kardeşler arasındaki diyalog tüm SF liler için bir hayat dersi niteliğinde bence.
God Will Hunting / Can Dostum
--------------------------------------
(Türkçe ismi en azından mantıklı seçilmiş ama yine orjinalinden bihaber)
Yönetmen : Gus Van Sant
Senaryo : Matt Damon, Ben Affleck
Matt Damon bu filmde,üstün zekaya sahip fakat aile sevgisinden yoksun yetişmenin etkisiyle içideki cevheri ortaya çıkaramayan, insanlara yakınlaşma eğilimi göstermeyen bir karakteri canlandırıyor (SF unsuru). Robin Williams ise ona yardımcı olmak isteyen bir profesör. "Başkalarının hatası yüzünden kendimizi cezalandırmak niye?" filmin verdiği mesajlardan biri. Filmde Matt Damon ve Robin Williams arasında geçen diyaloglar gerçek birer terapi gibi geliyor insana. Özellikle de SF lilere.
Eğer sizde bunlar gibi SF ile alakası olan başka filmler biliyorsanız paylaşınız.
- UnConscious
- Mesajlar: 307
- Kayıt: 26 Haz 2005, 23:06
- Konum: istanbul
- İletişim:
Elling diye Norveç yapımı bir film var. Elling isimli, yıllardır annesiyle yaşayan ve hiç dışarı çıkmayan orta yaş üstü bir adam var. annesi öldükten sonra 2 yıl boyunca norveç hükümetinin yardımıyla bir hastaneye yatıyor, daha sonra hastanedeki oda arkadaşıyla beraber norveç hükümeti bunlara -iyileşmek, hayata uyum sağlamak için çabalamaları şartıyla- bir ev tutuyor. oradaki yaşamlarını anlatıyor. elling tam bir sf'li, dışarı çıkamıyor, telefonla konuşamıyor vs. oda arkadaşı da onun kadar olmasa da insanlardan uzak birisi. ilginç ve hoş bir film, izlemenizi tavsiye ederim.
It's not the evil from down below
Which creeps and lurks under the snow
It's not of satan's will we fall
It's due to the evil in us all
Which creeps and lurks under the snow
It's not of satan's will we fall
It's due to the evil in us all
şaşkın(bedazzled)
''Beceriksizlik abidesi Elliot Richards, iş arkadaşı Allison Gardner'a çılgınca aşık zavallı bir genç adamdır. Allison'un kendisini farketmesi için her şeyi yapmaya hazır olan Elliot'un umutsuz aşkı, onu, ruhunu şeytana satmaya kadar götürecektir...
Elliot'un karşısına çarpıcı seksi, akıllı ve güzel bir kadın olarak çıkan şeytan ona yedi dilek sunar...İstediği takdirde zengin ve güçlü bir erkek olabilecek, bu sayede Allison'u etkileyebilecektir. Buna karşılık olarak yapması gereken tek şey, ruhunu şeytana teslim etmektir...
Ne var ki, şeytanla dans etmek Elliot'un sandığı kadar kolay değildir... ''
filmin şarkısı CHANGE YOUR MİND'ı tavsiye ederim...
filmi izlemesenizde muhakkak şarkıyı dinleyin derim )
''Beceriksizlik abidesi Elliot Richards, iş arkadaşı Allison Gardner'a çılgınca aşık zavallı bir genç adamdır. Allison'un kendisini farketmesi için her şeyi yapmaya hazır olan Elliot'un umutsuz aşkı, onu, ruhunu şeytana satmaya kadar götürecektir...
Elliot'un karşısına çarpıcı seksi, akıllı ve güzel bir kadın olarak çıkan şeytan ona yedi dilek sunar...İstediği takdirde zengin ve güçlü bir erkek olabilecek, bu sayede Allison'u etkileyebilecektir. Buna karşılık olarak yapması gereken tek şey, ruhunu şeytana teslim etmektir...
Ne var ki, şeytanla dans etmek Elliot'un sandığı kadar kolay değildir... ''
filmin şarkısı CHANGE YOUR MİND'ı tavsiye ederim...
filmi izlemesenizde muhakkak şarkıyı dinleyin derim )
STATION AGENT: film orta yaşlardaki bir cüceyi anlatıyo.cüce artık insanlar tarafından küçümsenmekten, alay edilmekten yorulmuş ve insanlardan uzak duruyo.ama insanlar yine onu buluyo.ne kadar uzak durmaya çalışsada olmuyo.ve insanların içine girdikçe canı daha çok acıyo.
insanlardan kaçmaktan onlardan saklanmaktan o kadar çok yoruluyo ki bir sahnesinde bara gidiyo ve baya bi içtikten sonra taburenin üstüne çıkıp ''işte burdayım istediğiniz kadar bakın'' diye bağırıyo.tamda SF'lilerin yapmayı en çok hayal ettiklerinden.
SF'liler eminim çok beğenecektir.
bide EDWARD SCISSORHANDS var.o da SF'yle kısmen alakalıdır.insanların açtığı ve kapanmayan yaralar üzerinedir.
iyi günler..
insanlardan kaçmaktan onlardan saklanmaktan o kadar çok yoruluyo ki bir sahnesinde bara gidiyo ve baya bi içtikten sonra taburenin üstüne çıkıp ''işte burdayım istediğiniz kadar bakın'' diye bağırıyo.tamda SF'lilerin yapmayı en çok hayal ettiklerinden.
SF'liler eminim çok beğenecektir.
bide EDWARD SCISSORHANDS var.o da SF'yle kısmen alakalıdır.insanların açtığı ve kapanmayan yaralar üzerinedir.
iyi günler..
hayat, keşke bu kadar etobur olmasaydı.
- catastrophic
- Mesajlar: 1541
- Kayıt: 07 Ara 2006, 21:56
- Konum: İstanbul/İzmir
- BiR UMUT VAR
- Mesajlar: 2312
- Kayıt: 23 Ara 2006, 15:08
- Konum: kendini unuttuğu yerden
Benim bildiğim tek sf le alakası olan film roben williams ın bir öğretmeni oynadığı filmdi..Bir sf li öğrenciye yardım ediyordui..Filmin ismini hatırlamıyorum..Ama filmi seyrettikten sonra ertesi gün daha güvenli hissettiğimi hatırlıyorum..Tabiki çok kısa sürmüştü bu ..Gerçeklerle karşılaşınca tekrar eskiye dönmüştüm...
THATS ALL...
Sosyal fobi içerikli demek yanlış olur belki ama filmin kahramanının sosyal fobili olduğu bir sürü film var aklıma gelmeyen. Ama yukarıda bahseidlmiş, Bedazzled güzel bir örnek mesela.
Onun haricinde kendine güvensiz, gevurun "looser" dediği karakterlerin çoğunda sf belirtileri var fazlasıyla... Malesef...
Onun haricinde kendine güvensiz, gevurun "looser" dediği karakterlerin çoğunda sf belirtileri var fazlasıyla... Malesef...
Bana düşman bir ben yaratmışım ben, benliğimin derinliklerinde...
- catastrophic
- Mesajlar: 1541
- Kayıt: 07 Ara 2006, 21:56
- Konum: İstanbul/İzmir