Kültür Yozlaşması
Kültür Yozlaşması
Kültürümüz, Batı'dan gelen yeni etkiler sebebiyle kendini koruyamadı. Mimarlık, Edebiyat ve buna benzer bütün alanlarda Batı'ya özenme bizi Doğu kültürümüzden alıp, başka yerlere savurdu. Başka yerler diyorum çünkü, bu özenti bizi Batı gibi de yapamadı. Sanat eserlerinin kökleri araştırılmadan, incelenmeden bir şeyler yapılmaya çalışıldı. Bunun içindir ki, kötü bir taklitten öteye gidemedi.
Daha önce kültürümüzün yozlaşması ve bitirilmek istenmesi konusunda çok şeyler yazıldı, çizildi. Gerek sanatçılarımız gerekse aydınlarımız, Batı'ya özendi ve onları taklit etmeye başladı. Batı'nın kültürünü savunmayan, Anadolu halkını kaleme alan aydın ve sanatçılar, geri kalmış ilan edildiler. Batı'ya özenenler ise ne tam doğudan kopabildi nede Batı'yı tam inceleyerek bu işi yapabildi. Sonunda iki tarafında birbirine karışmasıyla kötü bir sentez meydana geldi.
Aydınlarımız doğudan gelen kültürü yani gerçek bizleri bırakarak, yüksek gökdelenlerde yaşayan bir Batı aile toplum yapısının profilini çizdiler. Çoğumuz bu profilden etkilendi ama geçmişimizde olan kültürümüzü de unutamadığı için, ortaya tamamen karma karışık bir kültür yozlaşması çıktı.
Mimari alanda eski soylu örnekler unutuldu. Fransız, İtalyan ve Yunan tarzının kötü taklitleri yapılmaya başlandı. Bu edebiyatımızda da aynen böyle devam etti. Biraz öncede söylediğim gibi, ne tam doğulu olabildik nede tam batılı.
Müziğimiz Doğu'dan geliyor olmasına rağmen, yine de Batı'nın etkisi altında kalmaktan kurtulamadı. Büyük şehirlerimizde, Batı'nın hafif müziği yavaş yavaş yer almaya başladı.
Meskenlerin inşasından, giyime, yemekten, içkilerimize kadar Batı taklit edildi. Buda millet servetinin daha fazla dışarıya çıkmasına sebep oldu. Kültür yozlaşması sadece bizi bize unutturmakla kalmadı, ekonomimize de ağır bir darbe vurdu.
Kültürümüzün yozlaşması bize Doğuyu unutturmaya çalışırken, asla Batılıda yapmadı. Kültürümüz iki arada bir derede kaldı.
Ahmet Şefoğlu
Daha önce kültürümüzün yozlaşması ve bitirilmek istenmesi konusunda çok şeyler yazıldı, çizildi. Gerek sanatçılarımız gerekse aydınlarımız, Batı'ya özendi ve onları taklit etmeye başladı. Batı'nın kültürünü savunmayan, Anadolu halkını kaleme alan aydın ve sanatçılar, geri kalmış ilan edildiler. Batı'ya özenenler ise ne tam doğudan kopabildi nede Batı'yı tam inceleyerek bu işi yapabildi. Sonunda iki tarafında birbirine karışmasıyla kötü bir sentez meydana geldi.
Aydınlarımız doğudan gelen kültürü yani gerçek bizleri bırakarak, yüksek gökdelenlerde yaşayan bir Batı aile toplum yapısının profilini çizdiler. Çoğumuz bu profilden etkilendi ama geçmişimizde olan kültürümüzü de unutamadığı için, ortaya tamamen karma karışık bir kültür yozlaşması çıktı.
Mimari alanda eski soylu örnekler unutuldu. Fransız, İtalyan ve Yunan tarzının kötü taklitleri yapılmaya başlandı. Bu edebiyatımızda da aynen böyle devam etti. Biraz öncede söylediğim gibi, ne tam doğulu olabildik nede tam batılı.
Müziğimiz Doğu'dan geliyor olmasına rağmen, yine de Batı'nın etkisi altında kalmaktan kurtulamadı. Büyük şehirlerimizde, Batı'nın hafif müziği yavaş yavaş yer almaya başladı.
Meskenlerin inşasından, giyime, yemekten, içkilerimize kadar Batı taklit edildi. Buda millet servetinin daha fazla dışarıya çıkmasına sebep oldu. Kültür yozlaşması sadece bizi bize unutturmakla kalmadı, ekonomimize de ağır bir darbe vurdu.
Kültürümüzün yozlaşması bize Doğuyu unutturmaya çalışırken, asla Batılıda yapmadı. Kültürümüz iki arada bir derede kaldı.
Ahmet Şefoğlu
Delilik Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuçlar Beklemektir
..LaViNYa..
Müziğimiz Doğu'dan geliyor olmasına rağmen, yine de Batı'nın etkisi altında kalmaktan kurtulamadı. Büyük şehirlerimizde, Batı'nın hafif müziği yavaş yavaş yer almaya başladı.Bu yazıyı yürekten kutluyorum.Ben şu an pop diye tabir edilen şeyi asla dinleyemiyorum. Ülkemizde pop diye tabir edilen kültürün ne kadar iğrençleştiğini müzikle uğraşan biri olarak çok iyi görüyorum.Bunu gören insanların olması da bana ayrı bir mutluluk veriyor.
Müziğimiz Doğu'dan geliyor olmasına rağmen, yine de Batı'nın etkisi altında kalmaktan kurtulamadı. Büyük şehirlerimizde, Batı'nın hafif müziği yavaş yavaş yer almaya başladı.Bu yazıyı yürekten kutluyorum.Ben şu an pop diye tabir edilen şeyi asla dinleyemiyorum. Ülkemizde pop diye tabir edilen kültürün ne kadar iğrençleştiğini müzikle uğraşan biri olarak çok iyi görüyorum.Bunu gören insanların olması da bana ayrı bir mutluluk veriyor.
Delilik Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuçlar Beklemektir
..LaViNYa..
bir kültürü beğenip dinlemek tabi güzel bir şeydir.Sorun şurda beğenip dinlediğin şeyi kendi kültürünün içine sokup insanlara bunu kabul ettirmek. Kendi kültürünü tamamen unutturup batı değerlerini halka empoze etmek. İnsanlar da zaten öyle bir hale gelmişler ki koyun gibi ne versen yiyorlar resmen.
bir kültürü beğenip dinlemek tabi güzel bir şeydir.Sorun şurda beğenip dinlediğin şeyi kendi kültürünün içine sokup insanlara bunu kabul ettirmek. Kendi kültürünü tamamen unutturup batı değerlerini halka empoze etmek. İnsanlar da zaten öyle bir hale gelmişler ki koyun gibi ne versen yiyorlar resmen.
Delilik Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuçlar Beklemektir
-
- Mesajlar: 2747
- Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49
Tarihe bakarsak boyle seylerin olmasi gayet olagan. Bircok ulke halki doneminin politik iliskileri geregince farkli kulturlere ozenmis ve taklit etmistir. Bunun sonucu sentezler ortaya cikar. Sentezler ilk basta tam oturmamis ve kotu orneklerdir ancak bir sure sonra ozgun eserler ortaya cikar ve o kulturun mihenk taslari haline gelirler. Ornegin Orta Asya Turkleri de bir Ortadogu ve Arap-Fars kulturu aldilar. Zamanla kendi kulturlerine entegre ettiler ve bundan Osmanli sanatlari ortaya cikti. Anadolu'ya geldiklerinde Turkler buranin zengin yerel kulturune uyum sagladilar. Folklor ve din birlesti, sonucta bizim bugune kadar getirdigimiz kultur mirasi bir Orta Asya Şaman+Ortadoğu Arap/Fars+Anadolu Yerli kulturudur. Buna bugun hafif batı cizgileri de eklenmistir. Bir sure sonra bundan da kendi tarzimizi cikaracagiz.
-
- Mesajlar: 2747
- Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49
violet haklı dünya iletişimin hızlanması ulaşımın kolaylaşması sayesinde keskin yanlarını kaybediyor ve kaybetmek zorunda.her yerde malum hamburgeci pizzacı ve kola şirketi var. dünya küçük bir köy. oyuncaklar bile aynı. çocuklar pokemon diyo tüm dünya ona bakıyor. şrek diyo her yerde şrek.
bundan kaçmak mümkün değil..
bundan kaçmak mümkün değil..