Faideli Bilgiler

Cevapla
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Faideli Bilgiler

Mesaj gönderen jack nicholson »

Düşen bir asansörde tam düşme anında zıplanırsa çarpma etkisi azalır mı?

Serbest düşen bir asansörde bulunanlar ve asansör ağırlıksızdır. Asansör ve içindekiler yere aynı hızla yaklaşır. Bu durumla, uzay kapsülünde yerinde duramayan bir astranotun durumu aynıdır.Zıplayarak sonuçsuz bir çaba sarfetmiş olursunuz. Kütlesiz vücudunuzla belki asansörün tabanından tavanına doğru ilerleyebilirsiniz. Fakat hızınız sizi kurtarmaya yetecek kadar azalmaz. Sonra tavana çarparak eski hızınıza geri dönersiniz.

Bir helikopterle havada asılı durumda iken, bir gün yada daha fazla beklenirse helikopter ve içindekiler dünyanın altlarında dönmelerinden dolayı yere göre konumlarını değiştirirler mi?

Helikopter havada asılı durumda iken, aslında hava, dünyayla beraber hareket eder.Başka bir deyişle dünya ve üstündeki hava, dünyanın ekseni boyunca helikopterle beraber döner.
Eğer öyle olmasaydı yani hava dünyayla beraber hareket etmese ne olurdu? Dünyanın hangi hızla döndüğünü bir düşünelim.Yarıçapı altı milyon metredir.Çevresi 2πr dir.Bu durumda ekvator çevresi otuzsekiz milyon metredir.Dünya bu mesafeyi bir günde alır.Yani 38,000,000 m / 24 s = 1,500,000 m /s yada 1000 mil /s hızla hareket eder.150 mil / s lik bir kasırganın bile birçok hasara yol açatığını düşünürsek, 1000 mil /s lik bir kasırganın yaptığı hasar yok edicidir.Bu nedenle havanın bizimle beraber dönmesi bizim için iyidir.


Yelkenliler ters rüzgarda nasıl ilerler?


Aslında yelkenliler rüzgara karşı hareket etmezler. Fakat "tacking" olarak adlandırılan bir teknikle zig-zag çizerek ilerler. Yelkenin şekli ve omurgası yelkenlinin rüzgara karşı hareketinde en önemli iki faktördür. Yelkenlilerin ilk yıllarında avrupa'daki yelkenler kare şeklindeydi. Bu tasarım yelkenlinin yalnızca uygun rüzgarda hareket etmesini sağlıyordu. Doğu ile batı arasındaki ticaretin gelişmesi ile avrupalılar üçgen şeklinde yelken geliştirdiler. Üçgen şeklindeki yelkenler, yelkenlilerin yarım rüzgarda(yelkenliye 90° olan rüzgar) hareket etmesini sağlıyor ve limanlarda daha kolay manivera yapılabiliyordu.
"Tacking" yöntemi yelkenliye dik açıyla gelen rüzgara karşı yol almasını sağlar. Yelkenli belli bir süre gitmesini istediği yönde hareket eder, örneğin sağ tarafa. Sonra kaptan yelkenleri açar ve zik-zak şeklinde uygun zamanda ters yöne(sola) döner. Bu şekilde yelkenli karşıdan gelen rüzgara doğru ilerleyebilir.



Su sıkıştırılabilir mi?


Hemen hemen tüm cisimleri sıkıştırabildiğimiz gibi suyuda sıkıştırabiliriz.Katı ve sıvılar çok büyük basınçlarda dahi çok az sıkıştığından, katı ve sıvıların sıkıştırılamadığı söylenir. Bütün maddeler atomlardan oluşmuştur. Ve atomlar göreceli olarak birbirinden uzaktırlar.Bu nedenle maddelerin büyük çoğunluğu boşluktur.Moleküller arasındaki kuvvetler dolayısıyla sıkışmaya direnirler. Örneğin okyanusların dibindeki su, üstündeki suyun ağırlığından dolayı sıkışır ve yoğunluğu artar. Bu nedenle yoğunluk yukarı doğru azalır.Ayrıca sıvıların sıkıştırılması akışkanlığa karşı direnç anlamına gelen viscosity de değişime neden olur.



Hızlı giden bir arabanın yere uyguladığı basınç yavaş giden bir arabaya göre daha fazla mıdır?


Bir arabanın yere uyguladığı basınç onun ağırlığı ile doğru, lastiklerinin yerle temas eden alanı ile ters orantılıdır. Basınç, arabanın ağırlığı yada lastiklerin yere temas eden alanı değişmediği sürece değişmez. Bu durumda araba hızının değişmesiyle yere uyguladığı basınç değişmemiş olur. Fakat bazı arabaların arkasında kanatları vardır. Bu kanatlar öyle tasarlanır ki uçak kanatları nasıl uçağı havalandırıyorsa, arabanın kanatlarıda arabanın yere daha sağlam basmasını sağlar. Bu durumda arabanın kanatlarını ters çevirirsek uçmasını sağlayabilir miyiz? Cevabı, Arabanın ağırlığı havalanmasını engeller.


Boş bir bilgisayar diski ile dolu bir bilgisayar diski arasında çok küçük de olsa ağırlık farkı var mıdır?

Prensipte diskteki bilgi diskin ağırlığını etkiler.Burada önemli olan enerjidir. Çünkü enerji ve kütle bazı yönleriyle birbirine eşittir(Einstein genel görecelik). Ve her ikiside yerçekiminden etkilenir.Diskin yüzeyindeki daha çok enerji daha çok ağırlık demektir.
Aslında dolu diskin mi yoksa boş diskin mi daha ağır olduğu, yüzeyin nasıl magnetize olduğuna ve bilginin magnetizasyonla nasıl şekillendiğine bağlıdır.Eğer diskin yüzeyindeki küçük mıknatıslar yüzeye dik (içeri yada dışarı) ise, maksimum enerji bütün mıknatıslar aynı yönde olduğunda oluşur.Bu durumda birbirlerini itme kuvveti, çekme kuvvetine göre çok daha büyük olur.Ve diskin potansiyel enerjisi, sonuçta da ağırlığı diğer şekillenmelere göre artar. Fakat bu ağırlık değişimi sizin hiçbir şekilde farkedemeyeceğiniz boyutlardadır. İlginç olan bu değişimin fark edildiği diskin çok fazla enerji yüklü olduğu durumlar da vardır !!!



Günümüz fizik kurallarına göre zamanda yolculuk mümkün müdür?


Bu sorunun cevabı aslında oldukça karmaşıktır. Günümüz fizik kuralları ile tam olarak çözümlenememiştir.Son yapılan araştırmalar bunun cevabının hayır olduğunu gösteriyor.Fakat henüz bu yolculuğun imkansız olduğunu ispatlayacak bir delil yok.Fizikciler bu yolculuğun yalnız olası olup olamadığını değil, fakat nasıl gerçekleştirebilecekleri üzerinde araştırmalar yapıyorlar.
Bu sorunun cevabından önce zamanda yolculuktan ne anladığımız önemlidir. Soru iki bölüme ayrılabilir.Birincisi insan yaşamı kadar kısa bir sürede uzak bir geleceğe yolculuk yapmak mümkün müdür? İkincisi geçmişe yolculuk olası mıdır? Günümüz fizik bilgileri ile ilk soruya evet, ikinci soruya belki cevabını vermemiz gerekiyor.Geleceğe yolculuk için kullanılan mekanizma, özel göreceliğin zaman genişlemesi etksini kullanır. Bu etki, ışık hızına yaklaştıkca zamanın daha yavaş hareket etmesidir.Deneysel olarakta ispatlanmış olan bu etki, biyolojik yaşlanmada dahil her çeşit saate uygulanabilir.
Eğer bir uzay gemisi dünyadan yerçekimi ivmesi g' ye göre artan bir ivmeyle sürekli hızlanırsa, ışık hızına yaklaştıkca uzay gemisindeki saatler yavaşlar.Galaksimizin merkezine yapılan böyle bir yolculuk(60,000 ışık yılı) ve dünyaya geri dönüş, uzay gemisi zamanı olarak 40 yıl sürecektir. Fakat bu yolculuk için gereken enerji, kütlenin tamamen enerjiye dönüştüğünü bile varsaysak bir gezegen kütlesi kadar olacaktır.
Geçmişe yolculuk ise daha belirsiz bir durumdur.Einstein denklemlerinde insanın geçmiş zamanda anneannesi ile karşılaşabileceği birçok çözüm üretmek mümkündür.Buradaki problem bu durumun gerçek evrende var olup olamıyacağıdır. Hiçbir deney yada gözlem zamanda yolculuğu doğrulamamıştır.Geçen on yılda daha çok, zaman makinasının olası olup olmadığı üzerinde çalışıldı. Diğer bir deyişle madde ve uzay-zaman geometrisini, zamanda geri gidebileceğimiz, yeni bir yol çizmek için değiştirebilirmiyiz. Zaman makinasını yapmanın en kolay yolu uzay-zaman bölgelerini birleştiren bir tunel(wormhole) yapmaktır.Wormhole boyunca yapılan seyahat geçmişe gitmeyi mümkün kılacaktır.Fakat wormhole nasıl oluşturulacaktır? Geçmiş yıllarda bu konu hakkında oldukça çok çalışma yapılmasına rağmen makro büyüklüklerde wormhole oluşturma konusunda çok az şey biliniyor.
Aryık yalnız değilim :)
Kullanıcı avatarı
haotsum
Mesajlar: 112
Kayıt: 15 Ağu 2006, 19:54
İletişim:

Mesaj gönderen haotsum »

Zamanda yolculuk konusu ilgi çekici! Zamanda yolculuk yapılsa tarih yeniden yazılırdı herhalde yani tarihi, yalnız kazananların gözünden görmemiş oluruz.
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Mesaj gönderen jack nicholson »

zamanda yolculuk mümkün olsaydı bütün olaylar birbirine karışırdı. dediin gibi haotsum, tarih yeniden yazılırdı, hatta milyonlarca kez. şu an için kimse zamanda yolculuk yapmanın mümkün olup olmadığı hakkında pek görüş bildirmek istemiyor. çünkü 100 yıl öncesine kadar insanoğlunun aya bile çıkması hayal olaral görülüyordu. ama bana sorarsanız zamanda yolculuk mümkün deil. eğer mümkün olsaydı.. :roll: neyse bana kalsın :)
Aryık yalnız değilim :)
global

Mesaj gönderen global »

Ayrıntılarını bilmiyorum, ama mümkün olmaz bence.
Ama ses dalgaları hiç yok olmazmış. Dalgalar genişleyerek boşlukta dağılırmış. Bir yöntemle belki o dalgalar tespit edilip geçmişteki sesler elde edilir. Bu olası birşey. Çünkü dalgalar hala varlık dairesi içinde. Ama zaman sadece şimdiden ibaret...Bilmiyorum bilimsel bir açıklama gibi olmadı...
Kullanıcı avatarı
UNUTTUM
Mesajlar: 1955
Kayıt: 08 Ara 2006, 20:45

Mesaj gönderen UNUTTUM »

açtığın iki başlık arasında nasıl böylesine fark oluyor anlamış değilim kardeşim :D
la havle..
Her hayal gerçek,her istek emir oldu hayata...
Mutluluk sen hissettiğin her an yanında :)
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Mesaj gönderen jack nicholson »

ben hayata geniş perspektiften bakıyorum unuttum. farkım burda :D

evet global. geçmişteki sesleri belki yakalayabiliriz. bu konu hakkında kafa yoran birileri heralde vardır. japonlar vede amerikalılar gibi. ama bulsalarda söyliyceklerini sanmam.
Aryık yalnız değilim :)
global

Mesaj gönderen global »

path yazdı: bu konu hakkında kafa yoran birileri heralde vardır. japonlar vede amerikalılar gibi. ama bulsalarda söyliyceklerini sanmam.
Adamlar daha kimbilir neler yaptılar, biliyorlar.
Biz yeni yeni kendimize geliyoruz. Bizden geçti de genç nesil çok şey bilecek heralde...
Söylemezler tabi. Ben olsam ben de söylemem.
Kullanıcı avatarı
crvena_zvezda
Mesajlar: 4035
Kayıt: 20 Ara 2006, 20:02

Mesaj gönderen crvena_zvezda »

İlgi çekici bilgiler var...

Paylaşım için teşekkürler path...
DCC
Kullanıcı avatarı
ikarus
Mesajlar: 3710
Kayıt: 10 Tem 2006, 19:58
Konum: istanbul

Mesaj gönderen ikarus »

UNUTTUM yazdı:açtığın iki başlık arasında nasıl böylesine fark oluyor anlamış değilim kardeşim :D
la havle..
hangi başlık,kız tavlama başlığı mı?eğer o başlıksa,lütfen arkadaşıma haksızlık yapma ..o başlıkta da baya faydalı bilgiler vardı:P
Kullanıcı avatarı
crvena_zvezda
Mesajlar: 4035
Kayıt: 20 Ara 2006, 20:02

Mesaj gönderen crvena_zvezda »

İka onlar sana göre faydalı... 8)
DCC
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Mesaj gönderen jack nicholson »

okudunmu sen iko..çok matrak yazılar vardı orda :D
Aryık yalnız değilim :)
Kullanıcı avatarı
ikarus
Mesajlar: 3710
Kayıt: 10 Tem 2006, 19:58
Konum: istanbul

Mesaj gönderen ikarus »

hayır okumadım ama kız tavlama ile tekniklerin hepsi faydalı bilgiler sınıfına girer:P
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Mesaj gönderen jack nicholson »

ehh, bi bakıma haklısın, ama oku trojenlide olsa oku, haerbiden matrak yazılar var :)
Aryık yalnız değilim :)
Cevapla