Nasılsınız

Aklınıza gelen her türlü soruyu burada paylaşabilirsiniz..
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

---Prizmaya ve herkese
Tavsiye edebileceğim tek şey çevre değişikliği olacaktır.Yani size geçmişi çağrıştıran ortamlardan ve kişilerden uzaklaşmak.Temelli bir kopuş değil elbette.Otomobili senelik genel bakıma almak gibi bedensel ve ruhsal bir yenileme sağlamak.Şimdi bakın bu kalıplar koşullanmalarla olur demiştik ya işte bunlardan kurtulmak gerekiyor.Koşullanmanın sönmesi için.
Psycho

Mesaj gönderen Psycho »

psıko_rehber_danısman yazdı: her iki problemi de yaşıyorsanız (Hem depresyon, hemde alkol kullanımı) ne kadar çabuk tedaviye başlarsanız o kadar sizin için iyi olur. Her iki problemde birbirini daha kötüleştirir ve daha büyük sorunların ortaya çıkmasına yol açar;
Peki bu kısır döngüden nasıl kurtulacağım dediğim gibi her şeyi denedim...
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Önce şunu belirteyim psikolog ve psiko.danısmanların ilaç yazma veya tavsiye etme yetkisi yoktur.Psikiyatristler ise 6 sene Tıp eğitimi + 4 sene uzmanlık eğitiminden sonra bu ünvanı alırlar.

--Maverick merhaba
Ben daha ziyade ergen psikolojisiyle uğraşıyorum.Bu kısırdöngü ise erişkin psikiyatrisinin inceleme alanına giriyor.Daha önce 2 yıldır tedavi gördüğünüzü söylemiştiniz.Gerçek durumunuzun tam olarak anlaşılabilmesi için doktorla yüzyüze görüşmeniz daha uygun olur.Yine de karar sizindir...

--Arkadaşlar
Nette,yazılı ve görsel basında,kitaplarda,dergilerde vs.. psikolojiyle alakalı çok sayıda bilgi var.Bir iki tıklamayla istediğimiz ayrıntıya ulaşıyoruz ve hemen hepinizin psiko genel kültürü yüksek yani genel anlamda ruhsal hastalıkların ne olduğu konusunda bilgi sahibisiniz.Peki bunları biliyor olmak bize yetiyor mu? Yani aslında durumunuzu çok güzel analiz edebiliyorsunuz.Artılarınızı/eksilerinizi iyi biliyorsunuz.Farkındalığınız yüksek. Niye o zaman bu sorunları hala yaşıyoruz?

İşte arkadaşlar yine aynı konuya geleceğim.Kalıplardan kurtulmamız lazım. Kendi benliğimize uygun bi yaşam ve kişiliği benmsememiz lazım. Kafamızdaki doğrularla davranışlardaki gerçeklerin çelişmemesi lazım. Malesef bu konuların yemek tarifi gibi herkese hitap eden bi çözümü yok. Yani demek istediğim bireysel farklılıklarımıza göre kendimize has bir mücadele yöntemi bulmak zorundayız.

Bütün bunları hayatın akışından uzaklaşmadan yapmalıyız.Kendimizi toplumdan soyutlarsak ne düşündüğümüzün önemi kalmıyor.Evet, çoğumuzun aklında hala geçmişe dair travmalar var.Ben bunları yaşamayı haketmedim diyoruz ama şimdiki zaman gerçeğinde aslolan şu:

"Geçmişle bugünün muhasebesini sürekli yaparsanız yarınları da kaybedersiniz" W.Churchill

Sürekli arkasına bakarak ilerlemeye çalışan bir insan hayal edin...hiçbir zaman o kişi siz olmayın..
imtihandayız

Mesaj gönderen imtihandayız »

Merhabalar.Sizin gibi bir uzmanın burda bizimle birlikte olması çok sevindirici.Bende bir iki sual sormak isterim.
5 yaşında bir erkek çocuğum var.Kimi yerde sf nin kalıtsal olarak da çocuğa geçebileceğini okumuştum.Sizcede anne babadan çocuğa kalıtsal olarak geçebiliyor mu?
Ve çocuğumu nasıl takip etmeliyim.Hangi davranışları sf habercisi olabilir?
Koruma amaçlı neler yapabilirim?Sakınmamız gereken davranışlar nelerdir?
Şimdiden teşekkür ederim:))))
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

---Merhaba imtihandayız
Mesleğimde henüz uzman sayılmam 4 sene bunun için az bir süre ve edinmem gereken daha çok mesleki tecrübe var.Yinede bu samimi iltifatınız için teşekkür ederim.Yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana. Keşke her ebeveyn çocuğuna karşı sizin kadar duyarlı davranabilse. Çocuğunuzun gelişimine gösterdiğiniz bu duyarlılıktan ötürü sizi kutlamak istiyorum.

Sorunuza gelirsem,SF hem genetik yollarla hem de sonradan oluşabilen bir hastalıktır.Asıl önemli olan ise erken tanı ve tedavisidir.sosyal fobiye aday bir çocuğun genel özellikleri şunlardır:

Çocuk anne - babaya bağımlıdır, dizinin dibinden ayrılmaz, uzaklaşıp bir yere gidince sürekli ağlar. Akranlarıyla iletişim kuramaz, oyun oynamaz. Bir şey istediğinde kendisi isteyemez, ‘Anne baba git sen iste’ der. yüzü kızarır, konuşamaz, aşırı heyecanlanır."

İmtihandayız...çocuğunuzda bu belirtiler varsa aşağıdaki davranış önlemlerini almanız gerekebilir:

Böyle durumlarda çocuğa ‘Şu arkadaşın ne kadar girişken. Ona bak, ibret al, utan. Sen neden böyle çekingen, utangaç, korkak çocuksun? Kız gibi oğlansın. Git başımdan, senden utanıyorum’ gibi ifadeler kullanılmamalı. Çocuk, doğrudan emir veriyor hissi uyandırmadan, doğal ortamlar sağlanarak, ilgi alanlarını keşfederek desteklenmelidir

Bunlara rağmen sorun devam ederse bir çocuk psik.undan yardım almanız gerekebilir.İnşallah bu anlattıklarımın size bir yardımı dokunur.

DUYURU: Sevgili forum üyeleri..."yaşam kalıplarını dönüştürmek" uygulaması dışındaki sorularınızı bana özel msjla göndermeniz daha uygun olur.Sorularınıza mutlaka cevap verilecektir.Sizler de uygun görürseniz bu sayfadaki konu önceliğini (şimdilik) yaşam kalıplarını dönüştürmek uygulamasına verelim.Deneyen arkadaş izlenimlerini yazabilir.Herkesin okuyup çözüm adına paylaşımlar yapabilmeleri için...
Kullanıcı avatarı
yok
Admin
Mesajlar: 1469
Kayıt: 09 Mar 2005, 16:21

Mesaj gönderen yok »

Merhaba eger sizin icin uygun olursa sorular icin ayri bir bölüm "yaşam kalıplarını dönüştürmek uygulaması" icin de ayri bir bölüm acalim. Böylece ayni sorulara tekrar tekrar cevap vermemis olursunuz.
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Tamam Admin sizin dediğiniz gibi yapalım.Çünkü ikisi aynı sayfada olunca yazılar karışıyor ve konu bütünlüğü dağılıyor.Gerekli düzenlemeyi ve bunun üye arkadaşlara duyurulması kısmını size bırakıyorum.Öneriniz ve anlayışınız için teşekkürler...
Kullanıcı avatarı
...LaL...
Mesajlar: 53
Kayıt: 18 Şub 2006, 14:54
Konum: ankara

Mesaj gönderen ...LaL... »

merhaba psiko_rehber_danışman,,
biliyorum ki bu rahatsızlığı yenmek için onun üstüne gitmem lazım..bunun farkındayım ama bu konuda herhangi bir girişimim geri teper diye endişeliyim.örneğin,ben bir üniversite öğrencisiyim ve gönüllü olarak bir etkinliğe katılsam,mesela bi konu hakkında tüm öğrencilerin önünde bi sunum yapsam...bu görevi başarıyla yerine getirdiğimi düşünürsek kendime olan güvenm artar ve sf ye küçük de olsa bi darbe indirmiş olurum,,fakat ya tam tersi olursa,çok heyecanlanırsam,dilim dolanırsa,kendimi çok kötü hissedersem?? bu sefer de o bana bi darbe daha indirmiş olur,,ve hayatımı çekilmez hale getiren bu sorun biraz daha büyür...işte buna cesaret edemiyorum
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

...LaL... yazdı: biliyorum ki bu rahatsızlığı yenmek için onun üstüne gitmem lazım..bunun farkındayım ama bu konuda herhangi bir girişimim geri teper diye endişeliyim.
---Merhaba Lal
Sürekli yerimizde saymaktansa ilerleyip geri tepilmek daha uygundur.Risk almadan başarıya ulaşılması çok zor.Bana fazla söz bırakmamışsınız ihtimalleri gayet güzel anlatmışsınız.

Seçenekler ve sonuçlar ortada---karar sizindir...
alkanemir
Mesajlar: 19
Kayıt: 04 Mar 2006, 21:31

Sosyal Fobi

Mesaj gönderen alkanemir »

Sayın danışman arkadaşım,
Sosyal engellenme hissini kendi kendimize yarattığımız anları nasıl engelleyebiliriz.
Bazen insanlardan aldığım eleştirel mesajlara cevap veremiyorum. Tüm vüğcudum ve beynim kilitleniyor.
Sonrasındada kendimi yerden yere vuruyorum.
Halbuki çok iyi bir insanım.
Bu tutukluk benim kariyer yapmamı engelliyor.
İlaçların etkisinin hiç olduğunu düşünerek buldum fakat zihnim ve davranışlarımda kendi kendime müspet değişikliği yaratamadım.
Ne önerirsiniz?
alkanemir
Mesajlar: 19
Kayıt: 04 Mar 2006, 21:31

Sayın Hocam,

Mesaj gönderen alkanemir »

Sosyal fobili olduğumu yıllar yılı takibim sonucunda buldum.
Şimdi doğru adımları atmak istiyorum.
Kahrolası belayı kim nereden nasıl veya ben nasıl nerede bulaştırdıysam bilemiyorum.
Fakat 36 yıllık hayatımı zehir etti benim.
Eleştrilme korkusu, Alaya alınma korkusu, Onaylanmama korkusu, Sevilmeme korkusu say sayabildiğin kadar.
Bunlardan bende beni başarısız kılacak derecede bulunmaktadır.
Sanki bedenimle bütünleşmiş genetik gibi geliyor bana.
Yıllar yılı içselleşmenin sonuda olabilir.
Mesela bir tetikleyen olay oldumu;
Önce özgüvenim olumsuz tetikleniyor,
Sonra aklımı kaybediyorum,
Daha sonra vücut dilim deforme oluyor,
En sonunda sosyal başarısızlık.
Bu tanımlamaları önceleri yapamıyordum.
Küçükken epilepsi tedavisi oldum. Arkasından yıllar yılı hastalıklarla boğuştum.Sonraları ise şizofren olduğumu düşündüm. Acaba pasif/agresif kişilikmiyim dedim.
Ama şimdi net söyleyebilirim.
Bireysel olan tüm işlerimde şahaneyim.
Taki işin içinde toplum oldumu başarısız oluyorum.
Bana teknik destek verebilirmisiniz.?
alkanemir@yahoo.com
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Birşeyi tekrar vurgulayım burada sadece sizin anlattıklarınıza göre yorum yapıyorum Sadece birkaç belirtiye bakarak sizin hastalığınız şu falan diyemem Siz de aynı şekilde sadece burada yazılanları referans alıp kendinize teşhis koymayınız Önemsemediğiniz veya farkedemediğiniz tek bir ayrıntı bile hastalık habercisi olabilir Bundan emin olmak için de işin uzmanı kişilerle "yüzyüze" terapi yapılması daha uygun olacaktır. İhtiyaç hissediliyorsa tabi.

Alkanemir bey Sosyal engellenme hissi veya diğer SFobi şikayetlerinin gerçek dünyayla bir bağlantısı yoktur.Şimdiki zamanda bir gerçekliği yoktur.Kişinin önceki öğrenmelerinin sonucu geliştirdiği kalıplarla düşünmesidir. Bu yüzden problemin kaynağı da çözümü de sizlersiniz. Uygulamalar bölümündeki "ruhsal kalıplarınızdan..." çalışmasını uygularsanız çözüm adına güzel sonuçlar alabilirsiniz.

DSM tanı ölçütleri kitabında her psiko hastalığın belirtileri vardır. Herkesce anlaşılabilsin diye yorumlarımı basit kelimelerle ifade etmeye çalışıyorum.Alkanemi bey 36 yaşında olduğunuzu söylüyorsunuz şimdi sizin anlattıklarınız bana SFden başka ve daha ciddi bir durumu düşündürüyor fakat yüzyüze terapi yapmadan Teşhis söylemem doğru olmaz.

En kısa zamanda tıbbi yardım almalısınız.Zaten alıyorsanız bile burada yazdıklarınızı terapistinizle de paylaşmalısınız...
alkanemir
Mesajlar: 19
Kayıt: 04 Mar 2006, 21:31

Daha iyi olma adına ne varsa;

Mesaj gönderen alkanemir »

Sayın Hocam,
Problemlerimi arkadaş çevreme anlattığımda sen abartıyorsun diyorlar.
Fakat iş ortamımızda oluşan tüm rekabet ve eleştrel ortamlardan kaçma duygusundan kurtulamıyorum.
Toplum içinde Öne çıktığım an çok büyük eleştri ve alay konusu oluyorum. Buda benim lider kimliğimi değil ikincil eleman olmama sebeb olmaktadır.
Kimileride bu durumumdan yararlanmaktadır. Ben üzerime düşeni fazlasıyla yapmaktayım.
Fakat kendimi gereği gibi savunamadığım ve eleştrileri fazlasıyla kafaya taktığım için emeğimin karşılığını başkaları almaktadır.
Buda bende amirlerime ve arkadaşlarıma karşı iç nefreti ve pasifleşmeyi doğuruyor.
Öyle anlarım oluyorki dokunduğunda ağlayacak gibi müthiş kırılgan oluyorum. Ruhsal hassasiyetimin olmasıyla birlikte bedenimde kasılıyor.
Küçükken çok hastalık geçirdiğim için annemin koruması altında büyüdüm.
Küçükken yabancıların yanında yemek yiyemezdim.
Bir görevimi çok gerekmedikçe ve son anına kadar ertelerim.
IQ testlerimde 110-120 civarı sonuçlar elde ediyorum.
Sosyal zekamın düşük olduğunu biliyorum. Sonuçlar hep düşük çıkıyor.
İşçi rolü aldığım başlayıpta bitirmediğim hiç bir işim yoktur.
Şu üç kaygıyı aşamadım
-Alaya alınma kaygısı
-Onaylanmama kaygısı
-Yönetememe kaygısı
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Alkanemir Bey yaşınız itibariyle duygu durumunuzda kronikleşmiş bazı ayrıntılar var.Yaptığınız genellemelere bakılırsa bu halinizin hep devam edeceği gibi bir inanç geliştirmişsiniz.

Sizin durumunuzda “Psychological Reversal: PR” adı verilen koşulun etkisi var.Yani “Ters Yüz Olmuş Ruh Hali” dediğimiz olgu...Biz hem sorunumuzdan kurtulmak isteriz hem de hiç istemeyiz.Çünkü sorunlarımız sayesinde sağladığımız yanlış bir fayda vardır.

Örneğin;
---Sigarayı bırakmak isteyen kişiler,bir yandan da tütünden aldıkları "keyiften" mahrum kalmak istemezler.

---Başarılı olmak isteyen birçok kişi, başarılı olduklarında bunu sürdürememekten, hemen yitirmekten korkarlar, bu hayal kırıklığını ya da yüksek tempolu çalışma hayatını yaşamaktansa, başarısız olmalarına neden olan her şeye sığınmaya ve mazeret üretmeye devam ederler.

--- Hastalıklarının iyileşmesini isteyen bazı insanlar, iyileştiklerinde ilgi odağı olamamaktan korkar, sevgi eksikliği çekeceklerini sanıp tedavilerini engellerler, hatta yeni rahatsızlıklar çıkarırlar.

---Zayıflamak isteyen birçok kişi, duygusal korunma sağlamak ya da gerginliğini yatıştırmak istediğinde gider, buzdolabında ne bulursa atıştırır.

Alkanemir bey PR tüm duygusal sorunların %40 ında yeralan gerçek bir olgudur ve iyileşmek için ortadan kaldırılması gerekir.

Sıkıntı yaşadığınız anlarda aşağıdaki cümle kalıbını uygulamayı deneyin;

Bu ______________________’ime rağmen, kendimi tamamen ve derinden kabul ediyorum.

Yukarıdaki boşluğu ayrıntılı tanımladığınız sorununuzun adı ile doldurun ve bu cümleyi sürekli tekrarlayın.Birkaç örnek vermek gerekirse;

• Değişmek istemememe rağmen, kendimi tamamen ve derinden kabul ediyorum.
• Kızgınlığımı sürdürmek istememe rağmen, kendimi tamamen ve derinden kabul ediyorum.
• Alkol bağımlılığımdan kurtulmak istemememe rağmen, kendimi tamamen ve derinden kabul ediyorum.
• Kendimi çirkin bulmama rağmen, kendimi seviyorum ve tamamen ve derinden kabul ediyorum.
• Yanlış yapmaktan çok korkmama rağmen, kendimi tamamen ve derinden, yargısızca kabul ediyorum.

Alkanemir Bey bu açıklamalarım üzerinde bir daha düşünürseniz ve uygulamaları yaparsanız kendinizi daha iyi hissedebilir siniz.Tekrar belirtmek istiyorum klinik durumunuzdan emin olmak için psiko uzmandan yardım almanızı öneririm.

Psikolojik bozukluklar hemen herkeste bulunabilir.Çocuk Pornosu suçundan 15 yıl ceza alan fakat şu an kayıp olan...Özgen İmamoğlu da Psikolojik Rehberlik ve Danışmanlık yapan biriydi.
:)
alkanemir
Mesajlar: 19
Kayıt: 04 Mar 2006, 21:31

Özgen

Mesaj gönderen alkanemir »

Özgen benim mahalle arkadaşımdı.
Ne yazıkki iç dünyasındaki bu karmaşayı hiç farkedemedim.
Halbuki çok kibar ve modern bir arkadaşdı.
Gazetede resmini gördüm çok üzüldüm.
İnşallah kendini toparlar.
Cevapla