Nasılsınız

Aklınıza gelen her türlü soruyu burada paylaşabilirsiniz..
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Nasılsınız

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Sevgili forum üyeleri.. Eskişehir Erenköyde ilçe RAM (rehb.araş.merk) de görevli psikolojik danışmanım.Bu kurumda daha çok nevrotik kökenli rahatsızlıkların erken tanısını yapıyoruz.Okul başarısızlığı sosyal uyum ve aile içi şiddet gibi problemleri olan öğrencilere yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Velileride çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz.

Adminden izin almadım fakat kendiside uygun görürse sizlere yardımcı olmak isterim.Helper kadar akademik bilgiye sahip olmasamda yaklaşık 4 senedir bu mesleği sürdürüyorum.Sizlere yardımcı olabilirsem ne mutlu bana.
prizma

Mesaj gönderen prizma »

Hoşgeldiniz.İlk soruyu ben sorayım. :?
Normal bir şekilde katıldığım ortamlarda ,aniden aklıma gelen ya şimdi terlersem,ya kızarırsam düşüncesiyle,sıkıntı çekmeye başlıyorum.Ve çoğu zaman bu bir ter boşalması ile geçiyor.(1dakika kadar. )Peşinden muhteşem bir rahatlama hissediyorum.Terlemem devam eder ve geçmezse kızarma takip ediyor,mecbur kalıp ortamı terk ediyorum.Ve bunun neticesi o ortamda ki insanlar ne kadar sevdiğim insanlar olsalarda ,bir daha görüşmemek için elimden geleni yapıyorum.Sanki bir daha ki görüşmemizde de aynı şeyleri yaşayacağım beklentisinde olduklarını zannediyorum.Bunun geçmişte yaşadığım olaylarla bağlantısı olduğunu biliyorum.Okul hayatımda benzer sorunlar yaşadım.Bir sınıf dolusu insanın alaycı gülüşlerini tattım yani.Sonrası iş hayatı.En yakın dostum benim bu hallerim karşısında kıs kıs gülerdi.Sanki zevk alırdı.Yada ...neyse.Dostum değilmiş..
Çok sevdiğim görüşmek istediğim insanlardan bile kaçar oldum.Herkese de ben sf liyim ya mazur görün diyecek halim yok.Böyle yapanlara da şaşıyorum.Ne yapmalıyım çok güzel arkadaşlıklarım vardı.Şimdi hızla kendimi yanlızlığa itiyorum.Tüm aktivitelerden uzak duruyor ve korkuyorum.
İlaç kullanmadım.Profesyonel yardım almadım.Arada parasal bir ilişki varsa karşımdaki insana güvenmiyorum.En nihayeti ben onun müşterisiyim ve ben olduğum sürece para kazanmaya devam edecek.Bu benim düşüncem tabi ama,Güzel ülkemizin güzel doktorları bunu ispatlayacak birçok eylem yapıyorlar.
neyse yardımcı olabilirseniz sevinirim. :D
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Öncelikle şunu belrteyimki yüzyüze görüşme yapılmadan sadece buradaki verilere dayanarak yorum yapmak fazla objektif olmayabilir çunkü terapi sırasında en büyük iletişm aracı beden dilimiz yinede sizlerin anlattıkları dogrultusunda genel bi takım açıklmalar ve rehberliğe dönük yardmlar yapmaya çalışıcağım.Zamanım elverdigi muddetce..

Merhaba Prizma normal bi ortama girdigin halde bu şikayetleri yaşaman takıntılarla ilgili bi durum. aniden aklıma gelen ya şimdi terlersem,ya kızarırsam düşüncesiyle,sıkıntı çekmeye başlıyorum bu söylediklerin obsesyon tarzı düşünceler.Yani o an için somut sebepleri olmadan hissettiğin fakat aklından çıkartamadığın fikirler devamında yaşadığın ter boşalması ise tahmin edeceğin gibi bedeninin bu gerilime karşı gösterdiği reaksiyon.Böyle ortamlardan uzaklaşmanın sebepleri ise genelleme ve kaçma mekanizmalarıyla ilgili.Yani "bu olay tekrar başıma gelecek o zaman aynı gerilimi yaşamamak icin uzak durayım" şeklinde kendi bilinçaltına verdiğin bi telkin.Peşinden muhteşem bir rahatlama hissediyorumdemişsin ya bu durum manic depresif rahatsızlığın ön belirtileri olabilir.Yani çok gerilimli bir andan çok neşeli ve rahat bir ana geçiş ve bunun değişkenliğin kısa aralıklarla meydana gelmesi.

Anlattıklarına bakılırsa bu genellemelerin etkileri iş hayatında da devam ediyor.Yani şimdiye kadarki öğrenmelerini geleceğe negatif transfer etmişsin daha basit konuşursam olumsuz beklentiler geliştirmiş ve birazda bu durumu kabullenmişsin.ÖNERİ: Terlemene sebep olan bu ortamlara sürekli git ve aynı problemi yaşarsan insanların sana değil de terlemene güldüklerini düşün. İçinden "sürekli terlememe rağmen kendimi seviyorum" diye konuş.

Bu şikayetlerinin hep devam edeceği gibi bir endişe taşıyorsan mutlaka bir psikiyatri uzmanından yardım almalısın.İlaç desteği de gerekebilir.
tuya
Mesajlar: 14
Kayıt: 23 Oca 2006, 21:32

Mesaj gönderen tuya »

ya benim terleme yada kizarma gibi bi problemim yok..sadece bi topluluk ortamindayken nedense donup kaliyorum konuscak bisy bulamiyorum..ardindan da neden konusmuyosun sorulariyla karsilasiyorum dogal olarak, bu da kendimi daha kötü hissetmem neden oluyo..daha cok susuyorum..
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Uyarıcı fazlalığına karşı dengeleme davranışı rezil olma endişesine karşı yapılan savunma tutumu.. topluluk içinde sürekli susmanın ardında yatan nedenlerden bazıları bunlardır.SF yaşayan çoğu insanda aynı durum görülür aslında çokta karmaşık bi açıklaması yok Kişiyi rahatsız etmediği sürece problem değil her davranışınızı anormal yorumlamayın duygusal zekası yüksek olan veya iç kontrol odaklı düşünen insanlarda fazla konuşmayı sevmez.Söz gümüşse sükut altındır :)
Sermin
Mesajlar: 22
Kayıt: 22 Oca 2006, 19:52
Konum: İzmit

Trajikomik

Mesaj gönderen Sermin »

Merhaba,ben sosyal fobili olduğumu bilmiyordum.Kalabalık ortamlara girdiğimde heyecanlanmanın, herkesin hissettiği bir duygu olduğunu sanıyordum.Fakat çalıştığım yerdeki kişiler benden farklılar.Ben herkesin içinde kızarmaktan,terlemekten,cümlelerimi söylerken şaşırmaktan o kadar korkuyorum ki sanki bunlar olduğunda rezil olacağım,herkesin gözünden düşüceğim,herkes benimle alay edecekmiş diye düşünüyorum.Bu düşüncem bana ne yazık ki saçma gelmiyor.Acı ama gerçek.Evet komik bir durum.Herkes konuşurken biz neden bunu yapamıyoruz?Bizim neden kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi oluyor,ben bu tür ortamlara girdiğimde korkunç baş ağrıları çekiyorum.Sürekli bu ortamlarda bulunmam gerek,öğretmen olduğum için kaçamıyorum.İşkenceyi çekmek zorunda kalıyorum.Önceleri böyle değildim,üniversiteye kadar herşey gayet iyiydi.Daha sonra bir depresyon yaşadım,onun etkileridir diye düşünüyorum ama aradan 8 sene geçti,hala böyleyim.Ergenlik döneminde birine aşık olmuştum,6 yıl boyunca ona olana duygularım değişmedi.Kendimi bildim bileli ona aşıktım.Ama karşılık bulamadım.Belki de bu yüzden aşağılık kompleksi yaşıyor olabilirim diye düşünüyorum.Ne yapıyım ben şimdi hayatımı karartan kişilerle mi hesaplaşsam acaba?Genetik olduğunu sanmıyorum,çünkü babam da annemde çok konuşkan kişiler.
Sermin ve herkesin çare bulmasi dilegiyle
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Mrb Sermın..ingilterede yapılan bi arastırmaya göre SF hastalarınn %70 i herhangi bir yüksekkuldan mezun olamıyomus ogretmenlık yaptıgınza göre azınlık grubundasnız demekkı.Buyuk bı basarı yakalamıssınız. Yasadıgnız problemde bununla ılgılı Önceleri böyle değildim, üniversiteye kadar herşey gayet iyiydi. gercekten boyleyse yasadıgınız sorun basarı nevrozu olabilir yani gecmişte bastırdıgınız, ayıpladıgınız duyguların ozgurluge-basarıya ulasınca bılınc yuzeyıne cıkması..SF nın yırmılı yaslardan sonra da goruldugu durumlar var fakat sızın anlattıklarınızda bellı olaylar one cıkıyor. Ergenlik dönemdekı uzun sureli duygusal ılıskınızın kotu bıtmesı, unıversıteden sonra yasadım dedıgınız depresyon durumu vs.. belli durumların etkisiyle 8 senedir aynı devam eden bir ruh haline girmeniz..Bunların hepsi post travmatik stres bozukluğunu çağrıştırdı bana.Yani hala geçmişteki büyük duygusal krizlerin etkisinde kalmak, onların yansıma kalıplarında düşünmek. Eşzamanlı çağrışımlar yaşamak...

Kafama takılan bi soru var:sosyal fobi oldugumu bilmiyordum dedin ya şimdi nasıl öğrendin? Eğer bu sana bir psikolog/psikiyatr tarafından söylenmediyse o kadar emin olma derim.Arkadaşlar bi konuyu tekrar vurgulamak istiyorum yüzyüze görüşme yapılmadan sadece burada yazılanlara bakarak doğru cevabı bulmak zor.Ben sadece anlattıklarınızı yorumlayabiliyorum.Önemsemediğimiz veya gizlediğimiz ayrıntılar çok daha ciddi sorunların habercisi olabilir.O yüzden tam emin olabilmek için ihtiyac hisseden herkesin bir psik.uzmanıyla yüzyüze görüşmesini öneriyorum.
Sermin
Mesajlar: 22
Kayıt: 22 Oca 2006, 19:52
Konum: İzmit

Mesaj gönderen Sermin »

Tesekkürler, ben de en kısa zamanda psikolojik yardım alacağım.Bu arada ilişki kötü bitmedi,o vatandaşla hiç ilişkim olamadı.Çünkü beni İSTEMİYORDU! :cry:
Hoşçakalın
Sermin ve herkesin çare bulmasi dilegiyle
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

Aslında burya yazan arkadaslar bana fazla soz bırakmıyolar cünkü hepsi yüksek icgörüye ve gozlem yetenegıne sahıp kişiler. Prizma,tuya ve sermin bazı problemleri olan fakat bunların bilincinde kisiler eminmki bu forumdaki pekçok arkadasta aynı nıtelıklere sahıptır fakat sızınde bıld.gibi bu oz.lerımızı dogru kullanırsak yasamımıza bı anlam katabılrız.

Sevgili sermin..reddedilmek hemen herkes icin üzücü bi durumdur ozelıkle SF için cok buyuk bır handıkaptır yasayan bılıyorsa sızler bu konuda benden daha bılgılısınız demektır fakat ısın ruh saglıgı boyutunda bazı kosullanmaların agırlıgından kurtulmak gerekıyor Hıc ılıskın olmayan bır kısıyı hala hatırlıyor olman ve dıslanmanın etkılerını sımdıkı zamana genellemen... Yanı hıc varolmamıs bı seylerın yasını tutman nedenıyle bugün çalıştığım yerdeki kişiler benden farklılar.Ben herkesin içinde kızarmaktan,terlemekten,cümlelerimi söylerken şaşırmaktan o kadar korkuyorum ki sanki bunlar olduğunda rezil olacağım,herkesin gözünden düşüceğim,herkes benimle alay edecekmiş şeklinde düşünebilirsin.
Kullanıcı avatarı
Che Guevara
Mesajlar: 366
Kayıt: 07 Ara 2005, 02:06

Mesaj gönderen Che Guevara »

uyarıcı fazlalığı dediniz ya bende de bu var galiba :) . Uyarıcı fazlalığını iyi bir şeye dönüştürmek mümkün müdür peki?
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

--cheye ve herkese

Evrende sınırsız sayıda uyarıcı var insalık bunların belli miktarını keşfederek bugnkü teknoloji çağına ulaşabildi keşfedilmeyi bekleyen daha çok şey var ve bu keşifin ne zaman biteceğide önceden belirlenmiş durumda..

Che nin sorusuna gelince...uyarıcı fazlalığı iyi bir hale dönüştürülebilir fakat bu,kişinin yetenekleri ve IQ su ile doğru orantlıdır yani zeka yükseldikçe zihindeki uyarıcı materyal sayısı da artar yada tersi olur.Ayrıca hangi uyarıcıları ne kadar kullananacağımızı belirleyen bazı psiko kriterler vardır mesela algıda seçicilik ...basit anlamı her insan kendi bireysel ihtiyaclarına göre uyarıcı seçer mesela karnımız açken sarı renk bi kalemi susamlı kraker zannetmemiz gibi..hatta onu yemeye çalısmamz gibi :) son kısım abartılı oldu ama algıda seçiciliğin açıklaması böyle

SFobi Okb hatta şizofreni gibi bazı ruhsal problemlerde bu seçicilik denetimi zayıflar yani duyu organlarının aktardığı hemen her bilgi beyinde kodlanarak semantik hafızaya alınır aşırı bilgi yükünden dolayı kişinin egosu hararet yapar veya geçici bir süreliğine devre dışı kalır.Bu da kişinin içgüdüsel düşünmesine ve davranmasına yol açar. Kafayı yedi denilen insanların çoğu aslında olan bitenin farkındadır ancak duygusal zeka olarak erken çocukluk dönemlerine gerileme yaşamaktadırlar.

Özetle,uyarıcı fazlalığı kişinin zihinsel kapasiteside yeterliyse iyi bir hale cevrilebilir
prizma

Mesaj gönderen prizma »

Ben bir soru daha yöneltmek istiyorum.Sosyal fobi tedavisinde genel olarak ,en sağlıklı sonuç alınan yöntem psikoterapi mi ,ilaçla tedavi midir?
Yada bir yüzde verilecek olsa ,genelleme yapılsa hangi yöntem uzmanlarca bu konuda tercih ediliyor.Ve diğer yönteme göre daha çok başarı sağlanıyor.Kişiden kişiye değişir cevabını istemiyorum.Bu konuda bilgisi olan arkadaşlardan da cevap veren olursa sevinirim.
İlaçlar bu konuda sadece destek amaçlı mı kullanılıyor,yoksa başlı başına bir tedavi unsuru mudur?
Bizlere zaman ayırdığınız için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum :D
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

psıko_rehber_danısman yazdı:Aslında burya yazan arkadaslar bana fazla soz bırakmıyolar cünkü hepsi yüksek icgörüye ve gozlem yetenegıne sahıp kişiler. Prizma,tuya ve sermin bazı problemleri olan fakat bunların bilincinde kisiler eminmki bu forumdaki pekçok arkadasta aynı nıtelıklere sahıptır fakat sızınde bıld.gibi bu oz.lerımızı dogru kullanırsak yasamımıza bı anlam katabılrız.

Sevgili sermin..reddedilmek hemen herkes icin üzücü bi durumdur ozelıkle SF için cok buyuk bır handıkaptır yasayan bılıyorsa sızler bu konuda benden daha bılgılısınız demektır fakat ısın ruh saglıgı boyutunda bazı kosullanmaların agırlıgından kurtulmak gerekıyor Hıc ılıskın olmayan bır kısıyı hala hatırlıyor olman ve dıslanmanın etkılerını sımdıkı zamana genellemen... Yanı hıc varolmamıs bı seylerın yasını tutman nedenıyle bugün çalıştığım yerdeki kişiler benden farklılar.Ben herkesin içinde kızarmaktan,terlemekten,cümlelerimi söylerken şaşırmaktan o kadar korkuyorum ki sanki bunlar olduğunda rezil olacağım,herkesin gözünden düşüceğim,herkes benimle alay edecekmiş şeklinde düşünebilirsin.
Siz grup bulusmalarına bir gelseniz cok daha fazla sasırırsınız. Zira sosyalfobililer gercekten tam bir bilgi kupu, ben bunu suna baglıyorum. Surekli kendi halinde odasına kapanan, yalnız yasayan kisinin surekli dusunmesi ve birseyler arastırması neticesinde bu bilgi birikimi ve gozlemleme yetenegine ulastıklarını dusunuyorum. Birde dikkatimi ceken ortak bir nokta cogunda ileri derecede bir empati yetenegi var. Hatta bazılarında bu empati, sempatiye donusmus durumda...
psıko_rehber_danısman
Mesajlar: 60
Kayıt: 29 Oca 2006, 02:06

Mesaj gönderen psıko_rehber_danısman »

--deagol..e
Eskisehirde oldugum için İstanbuldaki buluşmalara katılamıyorum ama fırsat bulabilirsem bir gün sizlerle tanısmak isterim.
Tespitleriniz gerçekten dogru SFli kişilerde genel kültür oldukça yüksektir kimi zaman mükem.liyetçi olmaktan kimi zamanda senin dediğin gibi eve kapanıp okumaktan...Yalnız zihinsel sınırlarımızı aşmamak sartıyla çünkü bende dahil her insan potansiyeli ölçüsünde bilgi edinebilir bu sınırı fazla zorlarsak önceden bahsettiğim bazı problemler ortaya çıkabilir sosyal becerileri aksatmadan genel kültür edinmek en mantıklı olanıdır.

--prizmaya
Sosyal fobi tedavisinde genel olarak ,en sağlıklı sonuç alınan yöntem psikoterapi mi ,ilaçla tedavi midir? bu sorunuza cevabım : hiçbiri olacaktır çünkü davranışçı yaklaşımı benimsemiş biri olarak bence SFobiyi iyileştirmede en etkili yöntem bireysel mücadele yani korkularımızla yüzleşmektir. Terapi ve ilacın faydalarını inkar etmiyorum fakat bunlar geçici çözümler. Çalıştım RAM kurumuna 7-16 yaş aralığında çocuk yaşta öğrenciler geliyor ve çoğunun ortak özelliği aşırı koruyucu ve müdahaleci ailelere sahip olmaları.SFnin ortaya çıkmasında en önemli pay ailelerin yetiştirme biçimindedir.Sizlerin forumda anlattığı şikayetlerin ilk belirtilerini yaşıyor bu çocuklar...yaşları sebebiyle de sizin kadar mantıklı düşünemiyorlar.Bu insanlar için terapi kaçınılmaz bi durum deagol un dediği gibi yetişkin hayata adım atmış SFliler bilgi küpü insanlar...yani kendi başlarına da bu hastalığı yenebilecek güce sahipler. Bütün mesele bu gücü kullanacak cesaret ve iradeye sahip olmaktan geçiyor.Kendi çabalarıyla SFden kurtulmuş bi sürü insan var sonuçta.Sizin onlardan ne eksiğiniz var?

Yada bir yüzde verilecek olsa ,genelleme yapılsa hangi yöntem uzmanlarca bu konuda tercih ediliyor bu konuda araştırma yapmadığım için bilimsel bir yüzde vermem doğru olmaz fakat SFobi tedavisinde genellikle terapi+ilaç birlikteliği tercih ediliyor.İlaçlar sadece destek amaçlı kullanılıyor.Bir de alternatif tıp yöntemleri var: Reiki,yoga,nlp,bioenerji vb..
Bunların bazıları Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından bilimselliği onaylanma aşamasında yöntemler fakat maliyeti yüksek olduğu için herkesce bilinmiyor.

Mücadele gücüne sahip herkes SFden ilaç ve terapi desteği olmadan kurtulabilir.
baykal7777
Mesajlar: 2
Kayıt: 31 Oca 2006, 19:17

Mesaj gönderen baykal7777 »

merhaba bir özel şirkette çalışıyorum. henüz dokuz ay olmasına rağmen şirket içinde yapılan yazılı sınavda bir çok eski çalışanı geride bırakarak genelde 3. kendi branşımda 1. yüksek puanı aldım. hafızama ve zekama güveniyorum fakat zaten farkında olduğum iletişim bozukluğu yani yeni öğrendiğim teknik ve genel adıyla sosyal fobi önümde büyük heybetiyle duruyor. şirketin sözel değerlendirmesinde ve similasyonlarda zaten bu eksikliğim ortaya çıktı. normalde yazı ve makaleleri düzgün türkçeyle yazabiliyorum fakat konuşurken sosyal fobinin bütün belirtilerini bir anda yaşıyorum ve bu dibe vurma noktasına kadar geliyor. bir kaç kere üzerine gitmeye çalıştım ve her defasında başarısızlıkla sonuçlandı. bu yüzden daha profesyonel bir kişiden yardım almak istiyorum. fakat maddi durumum müsait olmadığı için kliniğe başvuramıyorum. sizden daha önce bu sorunu yaşamış ve üstesinde gelmiş birilerinden acil yardım istiyorum. şirketim yakınlarda benden bir sunum hazırlamamı isteyecek ve bunu yapabileceğimi sanmıyorum. ve baştan buna inanmayarak kaybettiğimin farkındayım. kurtulmam mümkün mü? işimi kaybetmek istemiyorum.
Cevapla