Konsantre olamıyorum :(

Aklınıza gelen her türlü soruyu burada paylaşabilirsiniz..
Cevapla
karar

Konsantre olamıyorum :(

Mesaj gönderen karar »

Yaptığım hiçbirşeye konsantre olamıyorum.Dolayısıyla sürekli bir memnuniyetsizlik ve vicdan azabı doğuyor.Çok kısa süreli dikkatimi yoğunlaştırabiliyorum.Ufak bir örnek;tvde en istediğim programı izlerken bile izlediğim şeyden zevk alamıyorum o an diğer kanallarda ne olduğunu düşünüyorum.Oysaki isteyerek izliyorum o programı.Fakat sonunu zor getiriyorum.Bu ufak bir örnek olabilir.Bunun için ne yapmam gerekir bilmiyorum?
uykucu

Re: Konsantre olamıyorum :(

Mesaj gönderen uykucu »

karar yazdı:tvde en istediğim programı izlerken bile izlediğim şeyden zevk alamıyorum o an diğer kanallarda ne olduğunu düşünüyorum.Oysaki isteyerek izliyorum o programı.Fakat sonunu zor getiriyorum.
Annem SFli değil ama bunu çok sık yapar. Bu yüzden kumanda annemdeyken tv izleyemiyoruz. :lol:

Yoğunlaşma sorunu bende daha fazlaydı eskiden. Şimdi sorun devam etse de eskisi gibi değil. Belki de son zamanlarda beynimi kullanmadığım içindir. Zira beyinimi yoğun bir şekilde kullanmam gerektiğinde ortaya çıkıyor bu sorun. Örneğin okul zamanında çalışırken hayallere dalardım yahut aklıma bir proje gelir, o an ne yapmaktaysam bilinçsizce bırakır, projeye yoğunlaşırdım ve oradan da bir başkasına. Zaman zaman insanlarla konuşurken de oluyor. Örneğin karşımdaki bana bir şeyler anlatıyor. Ben onu duymuyorum. Çünkü o sırada aklım başka yerlerde oluyor. Bir süre sonra karşımdaki onay istediğinde, (mesela "..değil mi?") birden uyanıyorum. Benimki ayakta uyumak gibi bir şey seninki biraz daha farklı sanırım.
karar

Re: Konsantre olamıyorum :(

Mesaj gönderen karar »

hcengiz yazdı: Yoğunlaşma sorunu bende daha fazlaydı eskiden. Şimdi sorun devam etse de eskisi gibi değil. Belki de son zamanlarda beynimi kullanmadığım içindir. Zira beyinimi yoğun bir şekilde kullanmam gerektiğinde ortaya çıkıyor bu sorun. Örneğin okul zamanında çalışırken hayallere dalardım yahut aklıma bir proje gelir, o an ne yapmaktaysam bilinçsizce bırakır, projeye yoğunlaşırdım ve oradan da bir başkasına. Zaman zaman insanlarla konuşurken de oluyor. Örneğin karşımdaki bana bir şeyler anlatıyor. Ben onu duymuyorum. Çünkü o sırada aklım başka yerlerde oluyor. Bir süre sonra karşımdaki onay istediğinde, (mesela "..değil mi?") birden uyanıyorum. Benimki ayakta uyumak gibi bir şey seninki biraz daha farklı sanırım.
FARKLI BİR DURUM DEĞİL.AYNI DURUMDAYIM.KARŞIMDA KONUŞAN KİŞİYİ DUYMUYORUM BAZEN DAHA DOĞRUSU DİNLEMİYORUM O ANDA.BİR ANLIK DÜŞÜNCELERİM BAŞKA YÖNE KAYIYOR
FİRST
Mesajlar: 357
Kayıt: 06 Ara 2005, 15:30
Konum: çok sıcak...

Mesaj gönderen FİRST »

Dikkatini toparlayabilme konusunda büyük sıkıntılar yaşarlar. Uzun süre kimseyi dinleyemezler, televizyon izlemekten çok ellerinde kumanda sürekli zapping yaparlar, uzun süreli kitap okuyamazlar, hem konuşulanı hem de yazılı bir şeyi takip ederken dikkatlerini odaklayamadıklarında çok zorluk çekerler. Aksiyon filmlerinden çok hoşlanırlar, bilgisayar oyunları onlar için çok ilgi çekicidir. Bir grup DEHB olan kişilerde ise dikkat fazlasıyla bir noktaya odaklanır; öyle ki etrafında olup bitenin farkında bile olmazlar.

Anlam veremdikleri bir huzursuzluk içindedirler. Bu huzursuzluk bazen o kadar yoğunlaşır ki; sözel veya fiziksel saldırganlığa dönüşebilir. Saldırgan tavırlar içine girebilmelerinin bir başka nedeni ise; çok çabuk öfkelenmeleridir. Gerçi bu öfke saman alevi gibidir, hemen pişman olurlar. Ancak o kadar sık ve çabuk öfkelenirler ve öfke sırasında kendilerini kontrol etmekte öylesine güçlük çekerler ki, zaman karşı tarafca saldırgan ve kırıcı olarak algılanabilirler.

Duyguları büyük bir hızla değişkenlik gösterebilir. Kısa süre önce gayet neşeli görülen o kişiyi çok üzgün, sıkkın huzursuz bulmak hiç te şaşırtıcı olmaz. Bazen duygu geçişleri öylesine hızlı olur ki karşsındakiler takip etmekte ciddi güçlük çekebilirler. Daha sıklıkla üzülmeye yatkındırlar. Gereksiz yere kendilerine üzülecek konular bulabilir, kendilerini hırpalayabilirler.

Kendilerine saygıları pek yoktur. Dışarıdan bakıldığında özgüvenleri yüksek gibi algılanabilirlerse de; içten içe kendilerini yiyip bitirirler. Başkaları üzerinde yarattıkları etkileri doğru analiz etmekte güçlükleri vardır. Kendilerini yeteneksiz, beceriksiz olarak niteleme eğilimindedirler. Oysa ki, toplum geneline göre çok daha zeki, yaratıcı, sezgili, becerikli insanlardır, sadece bu özelliklerini yukarıda sözü geçen nedenlerle kendi işlerine yarar biçimde kullanmakta güçlük çekerler. Sonuç olarak ta; iş yaşamlarında hak ettiklerini tam olarak elde edememenin yarattığı yetersizlik duygusunu sıkça yaşarlar.

Kendilerini sıklıkla güvensiz hissederler.”Sanki dünya başıma yıkılıyor” Bana yardımcı olabilecek kimse yok ki” tarzı düşünceleri oldukça sık telaffuz ederler.

Duyguları böylesine değişken, hareketli olan bu kişilerin davranışları da hızlıdır. Zamanın koşulların uygun olup olmadığına fazlaca dikkat etmeksizin konuşurlar, bazen konuşmaları o noktada söylenmesi uygun olmayan şeyleri de içerebilir. Durdukları yerde duramazlar, sürekli gezinirler, bacaklarını sallarlar, sık sık pozisyon değiştirirler. Planlarını oldukça sık değiştirirler. Sonunu düşünmeksizin para harcayabilirler.risk almakta üzerlerine yoktur. Bu durumda da tehlikeleri paratoner gibi üzerlerine çekerler. Bağımlılığa eğilimleri oldukça fazladır. Riski, heycanı sevmeleri nedeniyle kolaylıkla alkol- kumar alışkanlığı hatta bağımlılığı geliştirebilirler.

DEHB olan kişiler genellikle çok sıcakkanlı, kolay dostluk kurabilen kişilerdir. Espri yenekleri iyidir, sosyal oratmların aranılan kişilerindendirler. Oldukça yaratıcıdırlari hep farklı tarzları ara, bulur ve yaşamlarına uyarlarlar. Esnektirler, insanlara karşı hoşgörülüdürler. Kolayca “Boşver, kendini üzme, kafana takma” deyiverirler. İnsanlara çabuk güvenirler. Ancak çabuk sıkıldıkları ve sıkıntıya karşı tahammülleri az olduğundan ilişkilerinde ani başlangıçlar ve ani bitişler yaşanabilir. İlişkilerdeki bu hızlı değişkenliğin duygularındaki hızlı değişimlerle de bağlantısı var tabii ki.

Elbette DEHB olan kişilerde bu özelliklerine hepsi birlikte gözlenmeyebilir. Bir grubunda sadece dikkat eksikliği- odaklanamamaya ilişkin sorunlara ve duygusal değişkenliklere rastlanır. Bu gruptakiler hiperaktif olmanın aksine, biraz uyuşuk, hatta tembeldirler. Erişkinlerde hiperaktivitenin baskın olduğu durumlar çocuklardakine oranla daha azdır.
karar, anlattıkların bu Dikkat eksikliği- Hiperaktivite Bozukluğu(DEHP) ile ilgili gibi..bence arkadaşım bu konuyla ilgili sana yardımcı olması için bir uzmana başvurmalısın...
Hayat bir tiyatro dediler..
banada bir rol verdiler...
meğer en zoru benimkiymiş..
önce SEV sonra UNUT dediler...
Cevapla