bu konu hakkında 5 sayfalık bir makale yazabilirim ama malum zaman sıkıntım var neyse elimden geldiği kdr izah ediyim.peki ya kafaya takılı kalan düşüncelere bir önerin var mı..
kafada gerçekten takılı kalan şeyi unutmak zordur.bu bir akıl oyunudur ama şükürki 2 boyutludur.2 boyutlunun ne olduunu bilionuz ama konuyla alakasını soruosanız, şimdi anlıcaksınız.
Tüm dünyayı düşünün, oturuyorsunuz en tepesinde, ve karşınızda bir kağıt olduğunu düşünün çok çok çok yakınınızda ve sadece kağıdı görebiliyorsunuz.
Normalde insan gözü odaklanma eylemi ile çalışır, yani boşluğa odaklanamassınız, gözünüz daima boş kağıdın üzerinde gezer.
Şimdi oraya bir nokta koyun, ve tekrar kağıda bakın.
İşte bu nokta sizin kafaya takılan ve hic cıkmayan düşüncelerinizdir.
çoğu insan bu noktaya odaklanır, o nokta hakkında olmayacak teoriler üretir, analizler yapar,çok çok çok fazla anlam yüklerler. Yani anlam yükleyerek onun hakkında sayısız teori üreterek onu unutamassınız.
Bu insanların etrafında çook az kişi vardır, ve hiç oyalancak bişe bulamadığı için birşeyi kafaya takar (noktayı koyar) ama bu noktayı düşündükçe bu noktaya daha fazla odaklanır.
kendini işte bu kağıt üzerindeki 2 boyutlu çevresi olmayan hapishaneye tıkar ve orada dolanır durur...
İşte aslında bu hapishanenin anahtarı orada durmaktadır.
Ama insanlar kendilerinde olanlarla mutludur, onlarla yetinebilirler, o noktayı koyup ona hayatlarını verebilirler, evet onlar BÖYLE insanlardır işte..
Yetinmek..
İşte bu bir ipucudur.
Asla ama asla etrafınızda olan 1-5-10-100-200-500-1900-218397123-1239087269218917326897216392167 şeyle yetinmeyin.
rahatlık alanı derim ben buna , etrafınızda 100 kişimi var ilgilencek, evet 100 kişi sizin için rahatlık alanınızdır, onlarla rahatlıkla artık hiç bir çaba gerektirmeden konuşabilirsiniz, ancak 101. ye yaklaşmanız için rahatlık bölgenizi kırmanız ve 101. ylede kaynaşmanız gerekir.
Şimdi bu yazık yavrucak insanların bazı gerizekalı çok bilmiş arkadaşları olur, bu arkadaşları onun önüne dünyanın en büyük tuzağını sunar.
"Zamanla geçicektir, aldırma."
İşte bu dünyada söylenmiş en büyük yalandır, hayatınızda böyle birşey varsa biran önce çıkarın, çünkü zaman hiç birşeyin ilacı değildir. (Kadın siniri hariç, o konu ayrıdır, ona girmeyelim belki daha sonra açıklarım .)
Şimdi bu yazıyı okuyan bir başarısız arkadaşım der ki ben o kağıdı yırtarım.
Malesef o kadar kolay değil işte, ama kağıdı yırtmak yerine daha çok nokta çizmeye ne dersin ??
Çünkü kağıt üzerinde sadece 1 nokta var ve sadece ona odaklanıyorsun arkadaşım . neden 1 nokta daha koyup bir kez daha bakmıyorsun ?
Emin ol bir ona bir diğerine bakıcaksın, yine tekine odaklanamayacaksın boş kağıtta göz gezdirdiğin gibi.Şimdi bu noktalardan daha fazla koy, daha fazla ve daha fazla, işte o kağıttan çıkana kadar, kağıdı yırtacak kadar mürekkep dolsun o kağıt, koyduğun noktalarla, işte o kadar çok nokta koy ki o kağıda, tekrar sana sorsam hangisiydi senin kafaya takılan düşüncen diye, hatırlamassın bile.
Kısacası, doldurun kağıdı, dışarı çıkın, insanlarla konuşun, insanlarla tanışın, spor yapın, hobi bulun kendinize, gidin resim kurslarına yazılın, vinç kullanmayı öğrenin, boğaz köprüsünden 1 tane daha nasıl yaparım derslerine gidin, bulun arkadaşım birşeyler kendinize.
Hiç bir zaman kendinize dinlenicek zaman ayırmayın, ( parantez açıyorum, bu demek değilki uyumayın, yemek yemeyin blabla) boş zaman bırakmayın hayatınızda, çünkü ilk boş zamanınızda "acı"nın bir kısmı gelecektir, acı daima parça parça gelir, benim hayatımdan verebileceğim en nadide örneklerden biridir bu.
Acı her geldiğinde onu bir kağıda yazın, bağırın ne yazdıysanız.
Ve bu sırada kağıdın üstüne noktalar çize çize, o kağıdın çıkışına ulaşmış olacaksınız, ve kağıt ya çok mürekkepten yırtılacak, ya da siz zaten çıkışı bulmuş olacaksınız.
İşte Dünya'nın geri kalanı o kağıdın arkasında aslında, gördüğünüz gibi spor da varmış, vinç kullanmakta varmış, resim yapmakta varmış dünya da, o gerzek kafaya takılan düşüncedn başka herşey varmış dünyada, gördünüz mü? yada görücekmisinizz