UYGULADIKLARIM........

Sosyal fobiyi yenmek için uyguladıklarınız..
naz06
Mesajlar: 512
Kayıt: 23 Tem 2007, 19:46

UYGULADIKLARIM........

Mesaj gönderen naz06 »

arkadaslar bazen napıyorum biliyormusunuz.abimle saat 11:00-12:00 gibi dısarıya cıkıyorum birlikte abi kardes sinemaya gidiyoruz bir kafeye gidip oturuyoruz aksam 7-8 oluyor iice dolastıktan sonra eve geliyoruz.insan bir gün boyunca uzun bir süre dolastıktan sonra rahatlıyor kimseden cekinmiyor.sahsen ben öyle oluyorum.sabah yola cıkarken yolda cekingen yürüyorum otobüste cekingen davranıyorum ama belli bir zaman gectikten sonra asırı rahat asırı doğal oluyorum abimle espri yapa yapa geliyoruz.ama ipin ucunu bırakırsanız eğer dısarıya cıkmaya ara verirseniz insanlara karsı yabancılasır ve eski halinize dönersiniz o yüzden hergün yanınızda kimse olmasa bile dısarıya cıkmaya,gezmeye tozmaya gayret edin biliyorum cok zor ama en azından denemeye değer
Lonely heart

Mesaj gönderen Lonely heart »

Merhaba Naz,

Çabanız takdire değer.Sakın vazgeçmeyin lütfen.Ben de sosyal fobili kabus dolu yıllarımda zorunlu kalmadıkça sokağa çık(a)mazdım,çıkmam gereken durumlarda da genellikle ailemden birisiyle simsiyah gözlükler takarak(bazen)çıkardım.Tek başımaykenden biraz daha rahat olsam da yine de sosyal fobi belirtilerini(terleme,kas gerginliği,bunaltı,ses titremesi,ağız kuruluğu,çarpıntı) büyük ölçüde yaşardım.Daha sonra psikiyatristim'in verdiği yüzleşme&üzerine gitme ödevlerine başladım(tek başıma sokağa çıkma ve kademeli olarak dışarıda kalma süresini uzatma ve her seferinde evimden daha uzak bir semte otobüsle gitme (-ki bu tam bir işkenceydi o zamanlar-)
Başlarda çok zorlandım hatta yapmak istemedim,daha sonraları benim her konudaki en büyük yardımcım olan ailemin ve doktorumun da desteğiyle zorlansam da küçük ilerlemeler kaydettim,vazgeçmedim,bıkmadan çabaladım,doktorumun dediklerini eksiksiz yapmaya çalıştım.Böylece yenme yolunda ilk adımlarımı da atmış oldum.Çok güç biliyorum ama yenilmeyecek bir hastalık değil.Doğruları yaptığınız taktirde kısa dönemde olmasa da bir gün olumlu sonuç alıyorsunuz. Anahtar sözlük ise bıkmadan usanmadan çabalamak. Emrah.
_L_N_

Mesaj gönderen _L_N_ »

Ne güzel abinle çıkıp geziyor olman..Takdir ettim abini şimdi,çoğusu böyle yapmaz çünkü,gider kendi arkadaşları ile eğlenir ;)

Dışarı çıkmak istemen de çok güzel,elimizden geldiğince insanlar arasında bulunmalıyız,böylelikle alışacağız onlara..."Normal" diye tabir edilen hayata..
naz06
Mesajlar: 512
Kayıt: 23 Tem 2007, 19:46

Mesaj gönderen naz06 »

tabi abim bnm sf li olduğumu bilmiyor zaten o geldiğinde bu sayfayı hemen kapatıyorum nedense sf li olduğumun kimse öğrenmesini istemiyorum ama yenmeye calısıyorum üstüne gidiorum
mustafakeman

Mesaj gönderen mustafakeman »

sakın abinde sf li olmasın :| :idea:
mrptkd
Mesajlar: 994
Kayıt: 21 Haz 2007, 03:51
Konum: Kayseri

Mesaj gönderen mrptkd »

benim de bi abim olsaydı da gezseydik :(
Kullanıcı avatarı
LOVE ME
Mesajlar: 3953
Kayıt: 04 Şub 2007, 21:38
Konum: FROM THE EARTH
İletişim:

Re: UYGULADIKLARIM........

Mesaj gönderen LOVE ME »

naz06 yazdı:arkadaslar bazen napıyorum biliyormusunuz.abimle saat 11:00-12:00 gibi dısarıya cıkıyorum birlikte abi kardes sinemaya gidiyoruz bir kafeye gidip oturuyoruz aksam 7-8 oluyor iice dolastıktan sonra eve geliyoruz.insan bir gün boyunca uzun bir süre dolastıktan sonra rahatlıyor kimseden cekinmiyor.sahsen ben öyle oluyorum.sabah yola cıkarken yolda cekingen yürüyorum otobüste cekingen davranıyorum ama belli bir zaman gectikten sonra asırı rahat asırı doğal oluyorum abimle espri yapa yapa geliyoruz.ama ipin ucunu bırakırsanız eğer dısarıya cıkmaya ara verirseniz insanlara karsı yabancılasır ve eski halinize dönersiniz o yüzden hergün yanınızda kimse olmasa bile dısarıya cıkmaya,gezmeye tozmaya gayret edin biliyorum cok zor ama en azından denemeye değer
+1 +1 +1 +1
HEY EVERYONE, I'M A BOY WHO'S 24 YEARS OLD.

Admin YOK: Sen kimsin?
Co. Admin LOVE ME: Bilmem!
naz06
Mesajlar: 512
Kayıt: 23 Tem 2007, 19:46

Mesaj gönderen naz06 »

mustafakeman yazdı:sakın abinde sf li olmasın :| :idea:
kim abimmi sf li sanmıyorum :D bizim alede tek sf li olan bnm .düsünüorum bazen acaba ben evlatlıkmıyım die :lol:
RYALOM
Mesajlar: 12
Kayıt: 17 Kas 2006, 11:50
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen RYALOM »

SOSYAL FOBİ NASIL YENİLİR BİLİYOMUSUNUZ OKUYUN ÖYLEYSE şimdi burada anlatacaklarım biraz uzun olabilir ama mutlaka sonuna kadar okuyun ve bu sosyal fobi illetinten ebediyen kurtulun. öncelikle bendeki sosyal fobinin derecesini anlamanız açısınsan biraz bahsetmek istiyorum benim babam çok otoriter biridir hani öyle derler ya ne otoritesi cahil biri yani çocuk yetiştirmesinden zerre kadar anlamayan bağırıp çağırmaktan başka hiç birşey bilmeyen biri yani kendimi bildim bileli yani çocukluğumdan berli babam beni toplum içinde rencide etti oturduğumuz yer kalabalık olduğu için hep birileri vardı yani babamın bu davranışları benim öz güvenimi tamamen bitirdi .çocukken öz güvenim olmadığı için ve acaba yanlış bir kelime söylerimde babamdan dayak yerim fırça yerim diye sessiz içine kapanık bir kişiliğim oldu mahalledeki diğer çocuklarla oynarken hep geri planda kaldım.bana haksızlık yaptıklarında hiç birşey diyemedim çünkü babamın bana davranışlarından o kadar kendimi degersiz hissediyordumki anlatamam.bu özgüvensiz içine kapanık kişiliğim yavaş yavaş artık bende oturmaya başladı derken ilkokula başladım. okulda öğretmenimiz birşey sorduğunda ben o konuyu çok iyi bildiğim halde tahtaya kalkıp anlatamazdım çünkü bilinç altım bana şunu söylüyordu sen değersiz işe yaramaz birisin tahtaya çıkıp birde rezil olma sakın ve ilkokul yıllarım belkide hiç tahtaya kalkamadan geçti sonra biraz daha büyüdüm orta okula başladım orta okulu 4 yılda zorla geçtim çünkü okuldan kaçıyordum derslere girmek bana o kadar zor geliyodiki anlatamam ya öğretmen bana birşey sorarsa ne olacak o zaman kıyametin kopması bile insanı bu kadar korkutmaz.ve işte hayatımın en zor dönemi yeni başlıyo lise ah ah o güzel yılları şu sosyal fobi yüzünden ne kadar kötü geçirdim bir bilseniz, okumaktan sıkılmadıysanız anlatayım birazcık anlatayım çatlıyacam yoksa.velasıl kerem liseye başladım tabi biraz daha büyüdük ön sıramda oturan bir kıza aşık oldum adı üveyda köken lise aşkı işte şimdi kim bilir nerde benim unutulmaz lise aşkım üveyda aşık olduk olmasınada okula nasıl gidecez ya öğretmen bir soru sorarsa ya beni tahtaya kaldırırsa ve en kötüsü ben tahtaya nasıl kalkacam hocam diyelimki kalktım elimin titremesi kalbimin o korkunç çarpmasını yüzümün kızarıklığını,su gibi terlemiş bedenimi nasıl saklayacağım hocam birde öğretmenimin beni fark edip sen niye terliyon niye titriyon derse işte ben bittim abi.tek çare okuldan kaçmak ama üveydayı nasıl görecektim ve bir plan yaptım okula gitmeyecektim okul dağılırken üveydaya yazdığım mektubu ona verecektim mektubu yazdım ve aynen planladığım gibi okulun kapısında gizlice lise aşkım üveydayı beklemeye başladım üveyda okuldan çıktı evine doğru yürümeye başladı tabi bende onu takip ettim tahmin etmişsinizdir mektubu veremeden üveyda tek katlı ara sokaktaki evine girdi .gel zaman git zaman bu mektubu verme işi tam 2 yıl sürdü benim gibi kendini degersiz bir hiç olarak düşünen öz güveni hiç olmayan bir insan o mektubu vermesi kolaymı sanıyosunuz .sonunda mektubu bir arkadaşım vasıtasıyla verdim ve mektuptan cevap beklemeye başladım çünkü o mektubu o kadar güzel duygularla yazdımki kesin cevap yazacaktı en sonunda yine bir okul çıkışı üveydayı takibe başladım oda beni fark etti biraz yürüdükten sonra yere bir kağıt attı hemen aldım bu bir mektupdu sevinçten deliye döndüm hemen okumak istemiyorum .bu mektubu okuyacak sakin güzel bir yer bulmalıydım en sonundan bir bahçeye benzer sakin biryer buldum etrafa baktım kimse yok oraya oturdum ve mektubu okumaya başladım mektubta kısa bir yazı vardı neydi biliyomusunuz::: kaç yıldır beni takip ediyosun senin gibi okula gitmeyen serseri birinin beni takip ettiğini ailem anlarsa seni öldürür bidaha beni takip etme..o an ölüm bana ne kadar basit geldi biliyomusunuz .ölmekten beter bir duyguyu nasıl anlatırım bilmiyorum .işte benim lise hayatım sonra babam okula gitmediğimi anladı anlamazdıda eve devamsızlık kağıdı geldi bütün devamsızlık kağıtlarını ben daha gelmeden postaneden alıyordum ama bunu alamadım tabi gerisi malum atılan dayaklar edilen küfürler atılan fırçalar sonra okulu gerçekten bıraktım yani babam bıraktırdı .babam beni bir kaportacının yanına verdi orda çalışmaya başladım babam kaportacıya ne söylediyse bilmiyorum ama usta bana nazi kampında esir düşmüş asker muamelesi yapıyordu.zaten pısırık içine kapanık biriydim şimdi tamamen bittim.neyseki biraz daha büyüdüm artık beni kimse dövmüyordu ama babamın fırçaları askere gidene kadar devam etti. sonra askerlik yaşım geldi ve ısparta dağ komando okuluna acemi birliğini yapmak için gittim orada insanlar çok olduğundan arada kaynadım kimse benim nasıl biri olduğumu anlamadan usta birliğim olan özel koruma taburuna gittim orasıda bayağı kalabalıktı ve öyle böyle asker psikolojisi falan teskereyi aldık orayıda böylece atlattık ve memlekete geldik iş yok para yok meslek yok tahmini bir ay kimse birşey demedi sonra niye çalışmıyon niye iş aramıyon diyen diyene bir çay ocağına girdim sigara parasına çalışmaya başladım derken 2 ay daha geçti birgün evde günlerden cumartesiydi sabaha kadar düşündüm lise terk 21 yaşında hiç bir meslegi olmayan bir genç aynı zamanda sosyal fobili ne yapar ne eder .ama hiç bir çıkar bulamadım daha sonra 15 gün geçti aradan birgün kitapçıda bir kitap gözüme çarptı SINIRSIZ GÜÇ yazarı anthony robbins kitabı elime aldım biraz inceledim içinde istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz diye bir yazı okudum işte o an hayatımın dönüm noktası heralde hemen kitabı aldım tam 8 defa okudum sosyal fobim geçmedi ama o kitap bana çok şey öğretti en azından sosyal fobiyi öğrendim çünkü benim durumumun bir hastalık olduğunu bile bilmiyordum şimdi kendimi tanıyorum düşmanı tanıyorum öz güvenim azcık geldi ve o kitabın üzerine her gün kütüphaneye gidip o tip kitaplardan 3 ay içinde 20 tane okudum şimdi her şeyi biliyordum tek sorunum uygulamaya geçmekti hemen kendimi sorguladım nelere sahibim diye çıkan sonuç bir lise tastiknamesi ve rambo gibi bir vucut o sıralar nedense aşırı spor yapardım heralde hıncımı bedenimden çıkarmaya çalıştım ama iyi oldu heralde acayip kaslıydım gerçi şimdide öyleyim canım..neyse bu tastikname ve bu sportik vücutla ne yaparım derken aklıma halamın oğlu geldi kendisi jandarma uzman çavuş onu aradım bu uzman çavuşlarda ne özellik arıyolar diye o zaman orta okul mezunlarını alıyolarmış ocakta form gelecekmiş kasım ayındaydık heralde hemen planı yaptım ders çalışmaya başladım günde tam 18 saat kitap okudum çünkü iki kere ikiyi bile unutmuştum artık hiç uyumuyor ders çalıyordum çoğu zaman koltukta elimle kitapla uyudum herşey yolundaydı ama tek sorun yine babam beni ne zaman görse o kadar ünifersite lise mezunu varken seni almazlar diyip durdu ben babamın bu konuşmalarını bir motivasyon aracı yaptım babam her o kelimeleri söylemesine ben dahada hırslandım sonunda sınav zamanı geldi sınava girdim talihsizlik ya çok kötü bir karın ağrısı yüzünden 83 soru yaptım ve çıktım 83 sorunun hepsinin doğru olduğuna emindim kazandığımada emindim ama elimde bir delil yoktu daha sonuçlar açıklanmamıştı babam yine devreye girdi ve bana o sınava boşuna ümit bağlamamamı ve bir iş bulup çalışmamı söyleyip duruyodu bende babama ve çevremdekilere o kazandı kağıdını büyüttürüp şuraya asacagım dedim bunu söyleyecek öz güveni nerden bulduysam fallaha bende bilmiyorum ne oldu biliyomusunuz sınavı 120 ci olarak kazandım o kadar ünifersite lise mezunlarından 120 olarak kazandım. öz güvenim birazcık daha geldi. sonra ankaraya askeri okula gittim 1 yıl okudum ve mezun oldum tabi okulda yine çok kötü zamanlarım oldu ama onuda atlattık ve ilk tayin yerim olan diyarbakırda göreve başladım artık bir maaşım vardı ve bütün paramı kendimi geliştirmek için harcamaya hazırdım ve öylede yaptım yüzlerce kitap okudum geçen saydım 230 tane okumuşum.kendimi bilgi yönünden iyice geliştirdim şimdi sosyal fobinin karşısında daha bilgili daha kararlı biri vardı ve ben bu sosyal fobiye kıl olmuştum kökünü kazımaya yemin ettim ve birgün bir toplantıda sanırım 25 kişi valan hepside rütbeli kişilerin önüme çıktım ve onlara şimdi bir şey anlatacağımı ve terleyeceğimi yüzümün kızaracağını onlarında bana güleceğini söyledim bana bakıp ne diyo bu delirdimi ne yaptı dediler ve o gün sosyal fobiye ilk meydan okumamdı yaklaşık 1 saat terleye terleye konuşma yaptım evet terledim yüzüm kızardı ama sonuçta oraya kalkıp 1 saat konuşma yapma cesaretini gösterdim sosyal fobi sanki benden korkmaya başladı gibi sonra aynı olayı birkaç defa daha yaptım ilk adımı at ne eksik ne fazla gerisi gelecektir ne büyük bir söz bu ilk adımı attım şimdi gerisi geliyordu daha sonra daha sonra ek kuvvet için bir uzmana baş vurdum beni muyene ettikten sonra paxil adında bir ilaç yazdı onu kullanmaya başladım bu ilaç bana çok yardımcı oluyordu şimdi dahada güçlüydüm ilcında destegiyle yapamadığım şeylerin listesini yaptım ve bunların tersini uygulamaya başladım o aradada olacak ya elime esaretin bedeli adlı bir film geçti onu serrettikten sonra iyice güçlendim ilk iznimde istanbula gitim ve taksim meydanında takım elbiseyle 1 saat yürüdüm görenler bu delirmiş dedi ama ben sosyal fobiye meydan okuyordum ve sesli olarak sokaklarda şarkı söylemeye başladım sosyal fobiyi tam köşeye sıkıştırmıştım ve ölümcül vuruşu yapmam lazımdı ve o ölümcül vuruş NLP le oldu NLP le tanıştım ve sanırım 35 e yakın nlp kitabı ve ketleri dinledim şimdi tamamen kontrolü elime aldım artık sosyal fobiyle dalga geçiyordum nasılmı OGUZ SAYGINI tanıyomusunuz bilmem kendisi kişisel gelişim uzmanı memleketimde seminer veriyordu bende gittim seminerde konu toplum karşısında konuşmaya gelince bir gönüllü istediler ve hemen ayaga kalktım ben gönüllü oldum ve orada OGUZ SAYGIN ın sayesinde yaklaşık 500 kişinin karşısında 15 dakika konuştum ve o an sosyal fobiyi mezara ve tarihe gömdüm ama hala sosyal fobiye karşı savaşım sürüyor aslında bu savaş sayılmaz çünkü o öldü ben sadece egomu tatmin ediyorum ve sosyal fobi kimde varsa ona yardım ediyorum çünkü o benim hayatımdan çok şey aldı bende onu dünyadan tamamıyla silmek için elimden geleni yapacam bu arada söylemeyi unuttum liseyi açıktan bitirdim ve astsubay sınavını kazanıp astsubay oldum şimdi o kadar büyük bir özgüvenim varki başaramayacağım hiç bir şey yok başarısızlık aklıma bile gelmiyor. tabi ben sizi sıkmamak için kısa tutuyorum aynanın karşısında konuştuklarımı sonra anlatırım. sözlerime son vermeden önce başarının şu güzel tanımını sizlerle paylaşmak istiyorum.: BAŞARI::: çok ve sık gülmek;çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak;içtenlikle eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarına girişimlerine dayanabilmek;güzeli anlamak;başkalarında en iyiyi bulmak,sağlıklı bir çocukla güzel bir bahçe yada saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek;hatta birtek kişi bile olsa ,birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını öğrenmektir. kendinize çok ama çok iyi bakın çünkü o sizsiniz.SİSLİ75@HOTMAİL.COM
İYİKİ RASTLANTI SONUCU SİZLERE RASTLADIM OHBE BENİ ANLAYAN DERT ORTAKLARIM,HAYAT GÖZEL VEDE DEVAM EDİYOR
Kullanıcı avatarı
nanotime
Mesajlar: 142
Kayıt: 02 Nis 2007, 18:42

Mesaj gönderen nanotime »

son yazı beni gerçekten etkiledi,inşallah bizde bu sf'i gömeriz
Philosophic
Mesajlar: 182
Kayıt: 09 Nis 2009, 16:58
Konum: Shinjuku

Re: UYGULADIKLARIM........

Mesaj gönderen Philosophic »

bundan 4-5 ay önce daha forumu yeni keşfetmiş dolaşıyordum.. üye olmamıştım..

ve şu üstteki uzun yazıyı okudum (: gerçekten yazarı kimse söyliyecek çok şeyim var (: internette bi çok yere yayılmış bir yazı sanırım selim adında birine ait.. msnden ulaşamamıştım..

ryolom sen omusun [smilie=derisive.gif]
• Nedensel olarak belirlenmiş bir dünyada yanlış veya doğru yoktur. •
B. F. SKINNER
Kullanıcı avatarı
kaşif
Mesajlar: 2064
Kayıt: 03 Oca 2006, 00:00

Re: UYGULADIKLARIM........

Mesaj gönderen kaşif »

naz06 yazdı:arkadaslar bazen napıyorum biliyormusunuz.abimle saat 11:00-12:00 gibi dısarıya cıkıyorum birlikte abi kardes sinemaya gidiyoruz bir kafeye gidip oturuyoruz aksam 7-8 oluyor iice dolastıktan sonra eve geliyoruz.insan bir gün boyunca uzun bir süre dolastıktan sonra rahatlıyor kimseden cekinmiyor.sahsen ben öyle oluyorum.sabah yola cıkarken yolda cekingen yürüyorum otobüste cekingen davranıyorum ama belli bir zaman gectikten sonra asırı rahat asırı doğal oluyorum abimle espri yapa yapa geliyoruz.ama ipin ucunu bırakırsanız eğer dısarıya cıkmaya ara verirseniz insanlara karsı yabancılasır ve eski halinize dönersiniz o yüzden hergün yanınızda kimse olmasa bile dısarıya cıkmaya,gezmeye tozmaya gayret edin biliyorum cok zor ama en azından denemeye değer
+1000

naz06 nın yaşadıklarının aynısını bizzat yaşadım..birkaç kez hemde..mesele alışmak..akşam eve uçarak gelecek ve herşeyi affedeceksiniz..akşamları bu lezzeti tatmak adına hergün çıkıp dolaşabilirsiniz :) tabi nazın dediği gibi yanınızda bi kafadarınızla
savasci-kiz

Re:

Mesaj gönderen savasci-kiz »

RYALOM yazdı:SOSYAL FOBİ NASIL YENİLİR BİLİYOMUSUNUZ OKUYUN ÖYLEYSE şimdi burada anlatacaklarım biraz uzun olabilir ama mutlaka sonuna kadar okuyun ve bu sosyal fobi illetinten ebediyen kurtulun. öncelikle bendeki sosyal fobinin derecesini anlamanız açısınsan biraz bahsetmek istiyorum benim babam çok otoriter biridir hani öyle derler ya ne otoritesi cahil biri yani çocuk yetiştirmesinden zerre kadar anlamayan bağırıp çağırmaktan başka hiç birşey bilmeyen biri yani kendimi bildim bileli yani çocukluğumdan berli babam beni toplum içinde rencide etti oturduğumuz yer kalabalık olduğu için hep birileri vardı yani babamın bu davranışları benim öz güvenimi tamamen bitirdi .çocukken öz güvenim olmadığı için ve acaba yanlış bir kelime söylerimde babamdan dayak yerim fırça yerim diye sessiz içine kapanık bir kişiliğim oldu mahalledeki diğer çocuklarla oynarken hep geri planda kaldım.bana haksızlık yaptıklarında hiç birşey diyemedim çünkü babamın bana davranışlarından o kadar kendimi degersiz hissediyordumki anlatamam.bu özgüvensiz içine kapanık kişiliğim yavaş yavaş artık bende oturmaya başladı derken ilkokula başladım. okulda öğretmenimiz birşey sorduğunda ben o konuyu çok iyi bildiğim halde tahtaya kalkıp anlatamazdım çünkü bilinç altım bana şunu söylüyordu sen değersiz işe yaramaz birisin tahtaya çıkıp birde rezil olma sakın ve ilkokul yıllarım belkide hiç tahtaya kalkamadan geçti sonra biraz daha büyüdüm orta okula başladım orta okulu 4 yılda zorla geçtim çünkü okuldan kaçıyordum derslere girmek bana o kadar zor geliyodiki anlatamam ya öğretmen bana birşey sorarsa ne olacak o zaman kıyametin kopması bile insanı bu kadar korkutmaz.ve işte hayatımın en zor dönemi yeni başlıyo lise ah ah o güzel yılları şu sosyal fobi yüzünden ne kadar kötü geçirdim bir bilseniz, okumaktan sıkılmadıysanız anlatayım birazcık anlatayım çatlıyacam yoksa.velasıl kerem liseye başladım tabi biraz daha büyüdük ön sıramda oturan bir kıza aşık oldum adı üveyda köken lise aşkı işte şimdi kim bilir nerde benim unutulmaz lise aşkım üveyda aşık olduk olmasınada okula nasıl gidecez ya öğretmen bir soru sorarsa ya beni tahtaya kaldırırsa ve en kötüsü ben tahtaya nasıl kalkacam hocam diyelimki kalktım elimin titremesi kalbimin o korkunç çarpmasını yüzümün kızarıklığını,su gibi terlemiş bedenimi nasıl saklayacağım hocam birde öğretmenimin beni fark edip sen niye terliyon niye titriyon derse işte ben bittim abi.tek çare okuldan kaçmak ama üveydayı nasıl görecektim ve bir plan yaptım okula gitmeyecektim okul dağılırken üveydaya yazdığım mektubu ona verecektim mektubu yazdım ve aynen planladığım gibi okulun kapısında gizlice lise aşkım üveydayı beklemeye başladım üveyda okuldan çıktı evine doğru yürümeye başladı tabi bende onu takip ettim tahmin etmişsinizdir mektubu veremeden üveyda tek katlı ara sokaktaki evine girdi .gel zaman git zaman bu mektubu verme işi tam 2 yıl sürdü benim gibi kendini degersiz bir hiç olarak düşünen öz güveni hiç olmayan bir insan o mektubu vermesi kolaymı sanıyosunuz .sonunda mektubu bir arkadaşım vasıtasıyla verdim ve mektuptan cevap beklemeye başladım çünkü o mektubu o kadar güzel duygularla yazdımki kesin cevap yazacaktı en sonunda yine bir okul çıkışı üveydayı takibe başladım oda beni fark etti biraz yürüdükten sonra yere bir kağıt attı hemen aldım bu bir mektupdu sevinçten deliye döndüm hemen okumak istemiyorum .bu mektubu okuyacak sakin güzel bir yer bulmalıydım en sonundan bir bahçeye benzer sakin biryer buldum etrafa baktım kimse yok oraya oturdum ve mektubu okumaya başladım mektubta kısa bir yazı vardı neydi biliyomusunuz::: kaç yıldır beni takip ediyosun senin gibi okula gitmeyen serseri birinin beni takip ettiğini ailem anlarsa seni öldürür bidaha beni takip etme..o an ölüm bana ne kadar basit geldi biliyomusunuz .ölmekten beter bir duyguyu nasıl anlatırım bilmiyorum .işte benim lise hayatım sonra babam okula gitmediğimi anladı anlamazdıda eve devamsızlık kağıdı geldi bütün devamsızlık kağıtlarını ben daha gelmeden postaneden alıyordum ama bunu alamadım tabi gerisi malum atılan dayaklar edilen küfürler atılan fırçalar sonra okulu gerçekten bıraktım yani babam bıraktırdı .babam beni bir kaportacının yanına verdi orda çalışmaya başladım babam kaportacıya ne söylediyse bilmiyorum ama usta bana nazi kampında esir düşmüş asker muamelesi yapıyordu.zaten pısırık içine kapanık biriydim şimdi tamamen bittim.neyseki biraz daha büyüdüm artık beni kimse dövmüyordu ama babamın fırçaları askere gidene kadar devam etti. sonra askerlik yaşım geldi ve ısparta dağ komando okuluna acemi birliğini yapmak için gittim orada insanlar çok olduğundan arada kaynadım kimse benim nasıl biri olduğumu anlamadan usta birliğim olan özel koruma taburuna gittim orasıda bayağı kalabalıktı ve öyle böyle asker psikolojisi falan teskereyi aldık orayıda böylece atlattık ve memlekete geldik iş yok para yok meslek yok tahmini bir ay kimse birşey demedi sonra niye çalışmıyon niye iş aramıyon diyen diyene bir çay ocağına girdim sigara parasına çalışmaya başladım derken 2 ay daha geçti birgün evde günlerden cumartesiydi sabaha kadar düşündüm lise terk 21 yaşında hiç bir meslegi olmayan bir genç aynı zamanda sosyal fobili ne yapar ne eder .ama hiç bir çıkar bulamadım daha sonra 15 gün geçti aradan birgün kitapçıda bir kitap gözüme çarptı SINIRSIZ GÜÇ yazarı anthony robbins kitabı elime aldım biraz inceledim içinde istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz diye bir yazı okudum işte o an hayatımın dönüm noktası heralde hemen kitabı aldım tam 8 defa okudum sosyal fobim geçmedi ama o kitap bana çok şey öğretti en azından sosyal fobiyi öğrendim çünkü benim durumumun bir hastalık olduğunu bile bilmiyordum şimdi kendimi tanıyorum düşmanı tanıyorum öz güvenim azcık geldi ve o kitabın üzerine her gün kütüphaneye gidip o tip kitaplardan 3 ay içinde 20 tane okudum şimdi her şeyi biliyordum tek sorunum uygulamaya geçmekti hemen kendimi sorguladım nelere sahibim diye çıkan sonuç bir lise tastiknamesi ve rambo gibi bir vucut o sıralar nedense aşırı spor yapardım heralde hıncımı bedenimden çıkarmaya çalıştım ama iyi oldu heralde acayip kaslıydım gerçi şimdide öyleyim canım..neyse bu tastikname ve bu sportik vücutla ne yaparım derken aklıma halamın oğlu geldi kendisi jandarma uzman çavuş onu aradım bu uzman çavuşlarda ne özellik arıyolar diye o zaman orta okul mezunlarını alıyolarmış ocakta form gelecekmiş kasım ayındaydık heralde hemen planı yaptım ders çalışmaya başladım günde tam 18 saat kitap okudum çünkü iki kere ikiyi bile unutmuştum artık hiç uyumuyor ders çalıyordum çoğu zaman koltukta elimle kitapla uyudum herşey yolundaydı ama tek sorun yine babam beni ne zaman görse o kadar ünifersite lise mezunu varken seni almazlar diyip durdu ben babamın bu konuşmalarını bir motivasyon aracı yaptım babam her o kelimeleri söylemesine ben dahada hırslandım sonunda sınav zamanı geldi sınava girdim talihsizlik ya çok kötü bir karın ağrısı yüzünden 83 soru yaptım ve çıktım 83 sorunun hepsinin doğru olduğuna emindim kazandığımada emindim ama elimde bir delil yoktu daha sonuçlar açıklanmamıştı babam yine devreye girdi ve bana o sınava boşuna ümit bağlamamamı ve bir iş bulup çalışmamı söyleyip duruyodu bende babama ve çevremdekilere o kazandı kağıdını büyüttürüp şuraya asacagım dedim bunu söyleyecek öz güveni nerden bulduysam fallaha bende bilmiyorum ne oldu biliyomusunuz sınavı 120 ci olarak kazandım o kadar ünifersite lise mezunlarından 120 olarak kazandım. öz güvenim birazcık daha geldi. sonra ankaraya askeri okula gittim 1 yıl okudum ve mezun oldum tabi okulda yine çok kötü zamanlarım oldu ama onuda atlattık ve ilk tayin yerim olan diyarbakırda göreve başladım artık bir maaşım vardı ve bütün paramı kendimi geliştirmek için harcamaya hazırdım ve öylede yaptım yüzlerce kitap okudum geçen saydım 230 tane okumuşum.kendimi bilgi yönünden iyice geliştirdim şimdi sosyal fobinin karşısında daha bilgili daha kararlı biri vardı ve ben bu sosyal fobiye kıl olmuştum kökünü kazımaya yemin ettim ve birgün bir toplantıda sanırım 25 kişi valan hepside rütbeli kişilerin önüme çıktım ve onlara şimdi bir şey anlatacağımı ve terleyeceğimi yüzümün kızaracağını onlarında bana güleceğini söyledim bana bakıp ne diyo bu delirdimi ne yaptı dediler ve o gün sosyal fobiye ilk meydan okumamdı yaklaşık 1 saat terleye terleye konuşma yaptım evet terledim yüzüm kızardı ama sonuçta oraya kalkıp 1 saat konuşma yapma cesaretini gösterdim sosyal fobi sanki benden korkmaya başladı gibi sonra aynı olayı birkaç defa daha yaptım ilk adımı at ne eksik ne fazla gerisi gelecektir ne büyük bir söz bu ilk adımı attım şimdi gerisi geliyordu daha sonra daha sonra ek kuvvet için bir uzmana baş vurdum beni muyene ettikten sonra paxil adında bir ilaç yazdı onu kullanmaya başladım bu ilaç bana çok yardımcı oluyordu şimdi dahada güçlüydüm ilcında destegiyle yapamadığım şeylerin listesini yaptım ve bunların tersini uygulamaya başladım o aradada olacak ya elime esaretin bedeli adlı bir film geçti onu serrettikten sonra iyice güçlendim ilk iznimde istanbula gitim ve taksim meydanında takım elbiseyle 1 saat yürüdüm görenler bu delirmiş dedi ama ben sosyal fobiye meydan okuyordum ve sesli olarak sokaklarda şarkı söylemeye başladım sosyal fobiyi tam köşeye sıkıştırmıştım ve ölümcül vuruşu yapmam lazımdı ve o ölümcül vuruş NLP le oldu NLP le tanıştım ve sanırım 35 e yakın nlp kitabı ve ketleri dinledim şimdi tamamen kontrolü elime aldım artık sosyal fobiyle dalga geçiyordum nasılmı OGUZ SAYGINI tanıyomusunuz bilmem kendisi kişisel gelişim uzmanı memleketimde seminer veriyordu bende gittim seminerde konu toplum karşısında konuşmaya gelince bir gönüllü istediler ve hemen ayaga kalktım ben gönüllü oldum ve orada OGUZ SAYGIN ın sayesinde yaklaşık 500 kişinin karşısında 15 dakika konuştum ve o an sosyal fobiyi mezara ve tarihe gömdüm ama hala sosyal fobiye karşı savaşım sürüyor aslında bu savaş sayılmaz çünkü o öldü ben sadece egomu tatmin ediyorum ve sosyal fobi kimde varsa ona yardım ediyorum çünkü o benim hayatımdan çok şey aldı bende onu dünyadan tamamıyla silmek için elimden geleni yapacam bu arada söylemeyi unuttum liseyi açıktan bitirdim ve astsubay sınavını kazanıp astsubay oldum şimdi o kadar büyük bir özgüvenim varki başaramayacağım hiç bir şey yok başarısızlık aklıma bile gelmiyor. tabi ben sizi sıkmamak için kısa tutuyorum aynanın karşısında konuştuklarımı sonra anlatırım. sözlerime son vermeden önce başarının şu güzel tanımını sizlerle paylaşmak istiyorum.: BAŞARI::: çok ve sık gülmek;çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak;içtenlikle eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarına girişimlerine dayanabilmek;güzeli anlamak;başkalarında en iyiyi bulmak,sağlıklı bir çocukla güzel bir bahçe yada saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek;hatta birtek kişi bile olsa ,birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını öğrenmektir. k
endinize çok ama çok iyi bakın çünkü o sizsiniz.SİSLİ75@HOTMAİL.COM
babanın yaptıklarına çok üzüldüm.ama sen harika işler başarmışsın hayran kaldım
naz06
Mesajlar: 512
Kayıt: 23 Tem 2007, 19:46

Re:

Mesaj gönderen naz06 »

RYALOM yazdı:SOSYAL FOBİ NASIL YENİLİR BİLİYOMUSUNUZ OKUYUN ÖYLEYSE şimdi burada anlatacaklarım biraz uzun olabilir ama mutlaka sonuna kadar okuyun ve bu sosyal fobi illetinten ebediyen kurtulun. öncelikle bendeki sosyal fobinin derecesini anlamanız açısınsan biraz bahsetmek istiyorum benim babam çok otoriter biridir hani öyle derler ya ne otoritesi cahil biri yani çocuk yetiştirmesinden zerre kadar anlamayan bağırıp çağırmaktan başka hiç birşey bilmeyen biri yani kendimi bildim bileli yani çocukluğumdan berli babam beni toplum içinde rencide etti oturduğumuz yer kalabalık olduğu için hep birileri vardı yani babamın bu davranışları benim öz güvenimi tamamen bitirdi .çocukken öz güvenim olmadığı için ve acaba yanlış bir kelime söylerimde babamdan dayak yerim fırça yerim diye sessiz içine kapanık bir kişiliğim oldu mahalledeki diğer çocuklarla oynarken hep geri planda kaldım.bana haksızlık yaptıklarında hiç birşey diyemedim çünkü babamın bana davranışlarından o kadar kendimi degersiz hissediyordumki anlatamam.bu özgüvensiz içine kapanık kişiliğim yavaş yavaş artık bende oturmaya başladı derken ilkokula başladım. okulda öğretmenimiz birşey sorduğunda ben o konuyu çok iyi bildiğim halde tahtaya kalkıp anlatamazdım çünkü bilinç altım bana şunu söylüyordu sen değersiz işe yaramaz birisin tahtaya çıkıp birde rezil olma sakın ve ilkokul yıllarım belkide hiç tahtaya kalkamadan geçti sonra biraz daha büyüdüm orta okula başladım orta okulu 4 yılda zorla geçtim çünkü okuldan kaçıyordum derslere girmek bana o kadar zor geliyodiki anlatamam ya öğretmen bana birşey sorarsa ne olacak o zaman kıyametin kopması bile insanı bu kadar korkutmaz.ve işte hayatımın en zor dönemi yeni başlıyo lise ah ah o güzel yılları şu sosyal fobi yüzünden ne kadar kötü geçirdim bir bilseniz, okumaktan sıkılmadıysanız anlatayım birazcık anlatayım çatlıyacam yoksa.velasıl kerem liseye başladım tabi biraz daha büyüdük ön sıramda oturan bir kıza aşık oldum adı üveyda köken lise aşkı işte şimdi kim bilir nerde benim unutulmaz lise aşkım üveyda aşık olduk olmasınada okula nasıl gidecez ya öğretmen bir soru sorarsa ya beni tahtaya kaldırırsa ve en kötüsü ben tahtaya nasıl kalkacam hocam diyelimki kalktım elimin titremesi kalbimin o korkunç çarpmasını yüzümün kızarıklığını,su gibi terlemiş bedenimi nasıl saklayacağım hocam birde öğretmenimin beni fark edip sen niye terliyon niye titriyon derse işte ben bittim abi.tek çare okuldan kaçmak ama üveydayı nasıl görecektim ve bir plan yaptım okula gitmeyecektim okul dağılırken üveydaya yazdığım mektubu ona verecektim mektubu yazdım ve aynen planladığım gibi okulun kapısında gizlice lise aşkım üveydayı beklemeye başladım üveyda okuldan çıktı evine doğru yürümeye başladı tabi bende onu takip ettim tahmin etmişsinizdir mektubu veremeden üveyda tek katlı ara sokaktaki evine girdi .gel zaman git zaman bu mektubu verme işi tam 2 yıl sürdü benim gibi kendini degersiz bir hiç olarak düşünen öz güveni hiç olmayan bir insan o mektubu vermesi kolaymı sanıyosunuz .sonunda mektubu bir arkadaşım vasıtasıyla verdim ve mektuptan cevap beklemeye başladım çünkü o mektubu o kadar güzel duygularla yazdımki kesin cevap yazacaktı en sonunda yine bir okul çıkışı üveydayı takibe başladım oda beni fark etti biraz yürüdükten sonra yere bir kağıt attı hemen aldım bu bir mektupdu sevinçten deliye döndüm hemen okumak istemiyorum .bu mektubu okuyacak sakin güzel bir yer bulmalıydım en sonundan bir bahçeye benzer sakin biryer buldum etrafa baktım kimse yok oraya oturdum ve mektubu okumaya başladım mektubta kısa bir yazı vardı neydi biliyomusunuz::: kaç yıldır beni takip ediyosun senin gibi okula gitmeyen serseri birinin beni takip ettiğini ailem anlarsa seni öldürür bidaha beni takip etme..o an ölüm bana ne kadar basit geldi biliyomusunuz .ölmekten beter bir duyguyu nasıl anlatırım bilmiyorum .işte benim lise hayatım sonra babam okula gitmediğimi anladı anlamazdıda eve devamsızlık kağıdı geldi bütün devamsızlık kağıtlarını ben daha gelmeden postaneden alıyordum ama bunu alamadım tabi gerisi malum atılan dayaklar edilen küfürler atılan fırçalar sonra okulu gerçekten bıraktım yani babam bıraktırdı .babam beni bir kaportacının yanına verdi orda çalışmaya başladım babam kaportacıya ne söylediyse bilmiyorum ama usta bana nazi kampında esir düşmüş asker muamelesi yapıyordu.zaten pısırık içine kapanık biriydim şimdi tamamen bittim.neyseki biraz daha büyüdüm artık beni kimse dövmüyordu ama babamın fırçaları askere gidene kadar devam etti. sonra askerlik yaşım geldi ve ısparta dağ komando okuluna acemi birliğini yapmak için gittim orada insanlar çok olduğundan arada kaynadım kimse benim nasıl biri olduğumu anlamadan usta birliğim olan özel koruma taburuna gittim orasıda bayağı kalabalıktı ve öyle böyle asker psikolojisi falan teskereyi aldık orayıda böylece atlattık ve memlekete geldik iş yok para yok meslek yok tahmini bir ay kimse birşey demedi sonra niye çalışmıyon niye iş aramıyon diyen diyene bir çay ocağına girdim sigara parasına çalışmaya başladım derken 2 ay daha geçti birgün evde günlerden cumartesiydi sabaha kadar düşündüm lise terk 21 yaşında hiç bir meslegi olmayan bir genç aynı zamanda sosyal fobili ne yapar ne eder .ama hiç bir çıkar bulamadım daha sonra 15 gün geçti aradan birgün kitapçıda bir kitap gözüme çarptı SINIRSIZ GÜÇ yazarı anthony robbins kitabı elime aldım biraz inceledim içinde istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz diye bir yazı okudum işte o an hayatımın dönüm noktası heralde hemen kitabı aldım tam 8 defa okudum sosyal fobim geçmedi ama o kitap bana çok şey öğretti en azından sosyal fobiyi öğrendim çünkü benim durumumun bir hastalık olduğunu bile bilmiyordum şimdi kendimi tanıyorum düşmanı tanıyorum öz güvenim azcık geldi ve o kitabın üzerine her gün kütüphaneye gidip o tip kitaplardan 3 ay içinde 20 tane okudum şimdi her şeyi biliyordum tek sorunum uygulamaya geçmekti hemen kendimi sorguladım nelere sahibim diye çıkan sonuç bir lise tastiknamesi ve rambo gibi bir vucut o sıralar nedense aşırı spor yapardım heralde hıncımı bedenimden çıkarmaya çalıştım ama iyi oldu heralde acayip kaslıydım gerçi şimdide öyleyim canım..neyse bu tastikname ve bu sportik vücutla ne yaparım derken aklıma halamın oğlu geldi kendisi jandarma uzman çavuş onu aradım bu uzman çavuşlarda ne özellik arıyolar diye o zaman orta okul mezunlarını alıyolarmış ocakta form gelecekmiş kasım ayındaydık heralde hemen planı yaptım ders çalışmaya başladım günde tam 18 saat kitap okudum çünkü iki kere ikiyi bile unutmuştum artık hiç uyumuyor ders çalıyordum çoğu zaman koltukta elimle kitapla uyudum herşey yolundaydı ama tek sorun yine babam beni ne zaman görse o kadar ünifersite lise mezunu varken seni almazlar diyip durdu ben babamın bu konuşmalarını bir motivasyon aracı yaptım babam her o kelimeleri söylemesine ben dahada hırslandım sonunda sınav zamanı geldi sınava girdim talihsizlik ya çok kötü bir karın ağrısı yüzünden 83 soru yaptım ve çıktım 83 sorunun hepsinin doğru olduğuna emindim kazandığımada emindim ama elimde bir delil yoktu daha sonuçlar açıklanmamıştı babam yine devreye girdi ve bana o sınava boşuna ümit bağlamamamı ve bir iş bulup çalışmamı söyleyip duruyodu bende babama ve çevremdekilere o kazandı kağıdını büyüttürüp şuraya asacagım dedim bunu söyleyecek öz güveni nerden bulduysam fallaha bende bilmiyorum ne oldu biliyomusunuz sınavı 120 ci olarak kazandım o kadar ünifersite lise mezunlarından 120 olarak kazandım. öz güvenim birazcık daha geldi. sonra ankaraya askeri okula gittim 1 yıl okudum ve mezun oldum tabi okulda yine çok kötü zamanlarım oldu ama onuda atlattık ve ilk tayin yerim olan diyarbakırda göreve başladım artık bir maaşım vardı ve bütün paramı kendimi geliştirmek için harcamaya hazırdım ve öylede yaptım yüzlerce kitap okudum geçen saydım 230 tane okumuşum.kendimi bilgi yönünden iyice geliştirdim şimdi sosyal fobinin karşısında daha bilgili daha kararlı biri vardı ve ben bu sosyal fobiye kıl olmuştum kökünü kazımaya yemin ettim ve birgün bir toplantıda sanırım 25 kişi valan hepside rütbeli kişilerin önüme çıktım ve onlara şimdi bir şey anlatacağımı ve terleyeceğimi yüzümün kızaracağını onlarında bana güleceğini söyledim bana bakıp ne diyo bu delirdimi ne yaptı dediler ve o gün sosyal fobiye ilk meydan okumamdı yaklaşık 1 saat terleye terleye konuşma yaptım evet terledim yüzüm kızardı ama sonuçta oraya kalkıp 1 saat konuşma yapma cesaretini gösterdim sosyal fobi sanki benden korkmaya başladı gibi sonra aynı olayı birkaç defa daha yaptım ilk adımı at ne eksik ne fazla gerisi gelecektir ne büyük bir söz bu ilk adımı attım şimdi gerisi geliyordu daha sonra daha sonra ek kuvvet için bir uzmana baş vurdum beni muyene ettikten sonra paxil adında bir ilaç yazdı onu kullanmaya başladım bu ilaç bana çok yardımcı oluyordu şimdi dahada güçlüydüm ilcında destegiyle yapamadığım şeylerin listesini yaptım ve bunların tersini uygulamaya başladım o aradada olacak ya elime esaretin bedeli adlı bir film geçti onu serrettikten sonra iyice güçlendim ilk iznimde istanbula gitim ve taksim meydanında takım elbiseyle 1 saat yürüdüm görenler bu delirmiş dedi ama ben sosyal fobiye meydan okuyordum ve sesli olarak sokaklarda şarkı söylemeye başladım sosyal fobiyi tam köşeye sıkıştırmıştım ve ölümcül vuruşu yapmam lazımdı ve o ölümcül vuruş NLP le oldu NLP le tanıştım ve sanırım 35 e yakın nlp kitabı ve ketleri dinledim şimdi tamamen kontrolü elime aldım artık sosyal fobiyle dalga geçiyordum nasılmı OGUZ SAYGINI tanıyomusunuz bilmem kendisi kişisel gelişim uzmanı memleketimde seminer veriyordu bende gittim seminerde konu toplum karşısında konuşmaya gelince bir gönüllü istediler ve hemen ayaga kalktım ben gönüllü oldum ve orada OGUZ SAYGIN ın sayesinde yaklaşık 500 kişinin karşısında 15 dakika konuştum ve o an sosyal fobiyi mezara ve tarihe gömdüm ama hala sosyal fobiye karşı savaşım sürüyor aslında bu savaş sayılmaz çünkü o öldü ben sadece egomu tatmin ediyorum ve sosyal fobi kimde varsa ona yardım ediyorum çünkü o benim hayatımdan çok şey aldı bende onu dünyadan tamamıyla silmek için elimden geleni yapacam bu arada söylemeyi unuttum liseyi açıktan bitirdim ve astsubay sınavını kazanıp astsubay oldum şimdi o kadar büyük bir özgüvenim varki başaramayacağım hiç bir şey yok başarısızlık aklıma bile gelmiyor. tabi ben sizi sıkmamak için kısa tutuyorum aynanın karşısında konuştuklarımı sonra anlatırım. sözlerime son vermeden önce başarının şu güzel tanımını sizlerle paylaşmak istiyorum.: BAŞARI::: çok ve sık gülmek;çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak;içtenlikle eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarına girişimlerine dayanabilmek;güzeli anlamak;başkalarında en iyiyi bulmak,sağlıklı bir çocukla güzel bir bahçe yada saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek;hatta birtek kişi bile olsa ,birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını öğrenmektir. kendinize çok ama çok iyi bakın çünkü o sizsiniz.SİSLİ75@HOTMAİL.COM
bu herkes başaramaz hakkaten sizi tebrik ediyorum
Kullanıcı avatarı
sirena86
Mesajlar: 42
Kayıt: 27 Eki 2009, 23:17
Konum: istanbul

Re: UYGULADIKLARIM........

Mesaj gönderen sirena86 »

bende üstteki yazıyı başka bir sitede okumuştum..
bu arkadaşımızı yürekten tebrik ediyorum..
işallah her birimiz onun kadar başarılı ve azimli olabilirz.
Cevapla