ÖZDİSİPLİN ÜZERİNE...

Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)
Cevapla
Kullanıcı avatarı
LAYSOS
Mesajlar: 540
Kayıt: 20 Haz 2007, 20:30
Konum: Muğla, Merkez

ÖZDİSİPLİN ÜZERİNE...

Mesaj gönderen LAYSOS »

Merhaba,
Kuşkusuz “disiplin”sözcüğü, okul hayatımızdan
kaynaklanan nedenlerle negatif bir çağrışım
alanı yaratıyor. Yapılmaması gereken birşey yapıldığında gönderilmekle
tehdit edilerek büyütüldüğümüz için disiplin daha çok ceza sözcüğüyle
eşleşmiş bir durumda. Bu nedenle, başında “öz” eklentisi de olsa
disiplin sözcüğü kravat gevşetmeye, derin bir nefes almaya zorlayan bir
tepki yaratıyor pek çok kişide.

Böylesi sıkıntı yaratan bir
çağrışım, kuşku yok ki bu sözcüğün yanlış kullanımından kaynaklanmakta.
Bu kavramın kişisel gelişimdeki yerini anlamak, kendi gelişimimizi daha
akıcı bir hale getirmek için önce bu kavramı kendi içimizde yeniden
yapılandırmaya ihtiyacımız var. İlk anlamı itibarıyle Türk Dil
Kurumunun tanımlarında bile “sıkı düzen” anlamına gelen disiplin
sözcüğü, kişisel gelişim alanında, belli bir konuda iyi olabilmek için
yapılan yatırımı içerir. Günlük hayatımızdan örneklemek gerekirse, çok
iyi olduğumuz alanlarda iyi olmamız için bugüne kadar gösterdiğimiz tüm
çabayı disiplin sözcüğünün yeni çağrışım alanına koyabiliriz. Örneğin
yemek yapmakta iyi olduğunuzu varsayın. İyi yemek yapmaya olan
yeteneğinizi, düzenli yemek yapma pratiğiyle güçlendirerek, göz ya da
el kararını geliştirerek geliştirdiğimizde, tüm bu çabamız aslında
disiplin sözcüğünün anlatmak istediği şeyi işaret eder. Ya da basketbol
konusunda iyi olan birileri, basketbol antremanlarında gösterdikleri
çabayı bir disiplin olarak görebilirler. O halde kısaca yeniden
tanımlamak gerekirse disiplin, bir emek ve çaba yatırımı olarak
değerlendirilebilir.

Hemen herkesin yaşamında memnun olmadığı,
değiştirmek istediği, irili ufaklı pek çok şey bulunur. Kimi kilosundan
şikayetçidir, kimi spor yapamamaktan yakınır, kimi uykusunu bir düzene
sokamamaktan dem vurur, kimileri de artık halletmek istediği yabancı
dil sorununun çözülmemesini diline dolar. Hemen hepimiz, yaşamımızda ve
kişisel gelişimimizde yapmak istediğimiz şeylerin karşısında dikilen en
büyük engel olan disiplinsizlikten yakınmaktayızdır oysa. Belli
konularda disiplinli hareket eden kişilere gıpta ile bakarız. Rejimini
büyük bir kararlılıkla sürdüren arkadaşımıza hayranlıkla karışık bir
kıskançlık duymamıza neden olan şey, disiplinsizliğimiz nedeniyle
kendimize duyduğumuz kızgınlığın ta kendisidir.

Yeni birşeylere
başlamak gerektiğinde, başarının en önemli öğesi olarak disiplin
çıkıverir karşımıza. ÖSS'ye hazırlanan genç danışanlarıma aşmaları
gereken en öncelikli konunun bu olduğunu söylerim. Aynı şey
yaratıcılıkla ilgili çalışmalar yapanlar için de, İngilizce kursuna
başlayan kişiler için de, sporcular içinde geçerlidir. Yani hepimiz
için!

Başarılı insanların, başarılı oldukları alanda, ciddi bir
disipline sahip olduğunu gözlemlemek çok kolaydır. Bunu söylediğimde
aldığım ilk mazeretlerden biri, o kişilerin bunu severek yaptıkları,
buna karşın zorunluluk taşıyan kişiler için bu disiplinin daha da
katlanılmaz olduğudur. Tümüyle gerçekleri yansıtmakla birlikte bu bir
mazerettir. İster istemez bu noktada kendimize, o şeyi yapmayı
gerçekten isteyip istemediğimizi sormakta yarar vardır. Gerçekten
istiyorsak bu, disiplin geliştirmenin daha kolay olduğunun bir işareti
olarak kabul edilebilir. Bir de yapmakla yükümlü olduğumuz, zorunluluk
kategorilerimiz vardır. Evimizi temizlemek, ÖSS sınavı için test
çözmek, sabah erkenden yürüyüşe çıkmak, o çok sevdiğimiz kurabiyeden
uzak durmak ya da teslim etmemiz gereken raporları yazmak gibi.
Bunlarda ise disiplin geliştirmek gerçekten istediğimiz şeyler için
geliştireceğimiz disiplinden biraz daha zordur ama imkansız değildir.

Peki
bu durumda neler yapmak gerekir? Kendimizi disipline edemediğimiz
alanın dışında kalan, buna karşın iyi olduğumuz alanlarda sahip
olduğumuz disiplini gözlemlemekle başlayabiliriz işe. Çüzüm yine kendi
içimizde, iç kaynaklarımızda saklı olabilir. İyi olduğumuz alanlara
bakınca, disiplin sözcüğünün olumsuz anlamını kırabiliriz. Bu kırılma,
disipline olmak istediğimiz alandaki direncimizi azaltan önemli bir
kilometre taşıdır. Bunu yaparak bir anlamda kendimize şunu göstermiş
oluruz; “ben disipline olmayı başaran bir insanım” .

Bu ayma
noktasının verdiği güç elbette ki tek başına disiplin oluşturmak için
yeterli değildir. Bununla birlikte başlangıç için iyi bir yerde
olmamızı sağlar. Kendimize dair farkındalığımızı geliştirdiğimizde,
kaynaklarımızı disiplin geliştirmek için kullanabiliriz. İnsan beyninin
afektif yanını bilmek ve kendi motivasyon kanalımızı tespit etmek de
işimize yarayacak olan güçlü araçlardan biridir. Yaptığımız her şeyi,
iki şey için yaparız. Ya yapmadığımızda duyacağımız, yaşayacağımız acı
bizi motive eder ya da yaptığımızda hissedeceğimiz mutluluk ve
rahatlama. Herkesin aynı şekilde motive olması beklenemez. Kimileri
rejim yapmaya karar verirken altta yatan neden başlamadığı taktirde
yaşayacağı sağlık sorunları ya da bürüneceği kötü görünümken; kimileri
yine rejim yapmaya bu kez rejim yaptığında yaşayacağı sağlık duygusu ya
da kazanacağı güzel görüntü nedeniyle karar verir. Eylem aynı olmakla
birlikte, hareket noktası farklıdır. Bu nedenle aynı eylemi yapan
kişilerin aynı yolla motive olması mümkün olmayabilir. Sigarayı
bırakmaya , bırakmazsa öleceğini düşündüğü için karar veren biri,
sigarayı bırakınca yaşayacağı güzellikleri düşünerek motive
olmayacaktır. Aynı şekilde, sağlıklı olacağını, kötü kokmayacağını
düşündüğü için sigarayı bırakmaya karar veren biri de bırakmazsa kötü
kokacağını ya da sağlığını kaybedeceğini düşünerek motive olamaz. Kendi
motivasyon kanalımızı bulmak için bu disiplini neden geliştirmek
istiyorum sorusunu kendimize sorabiliriz. Vereceğimiz yanıt, kendimizi
nasıl motive edeceğimizin gizini barındırıyor olacaktır.

Bir de
kendimize karşı anlayışlı olmayı unutmamak gerekir. Nasıl ki iyi
olduğumuz alanlarda birden bire iyi olmadıysak, süreç kavramını
kendimize hatırlatmamız, vazgeçme eşiğimizi yükseltecektir. Nasıl ki
150 kiloluk bir halteri bir kerede kaldırmak mümkün değilse, kendimizi
buna günde 10 kilogramlık ağırlıklarla hazırladığımız ve alıştırdığımız
takdirde er ya da geç sonuca ulaşmamız kaçınılmaz olacaktır. Bir
İngiliz atasözünün de işaret ettiği gibi;
Hayat kilometrelerle zor, santimlerle kolaydır.

Kısacası,
hedefe giden yolu küçük aşamalara bölmek, kendi motivasyon kanalımızı
bilmek ve yapabileceğimize ilişkin kendi modelimizi fark etmek disiplin
geliştirmeyi mümkün kılar. Bir de zorunluluk kategorisindeki şeylere,
keyif aldığımız başka aktiviteleri eklersek, bu durumda disipline
olmanın başarılabilir birşey olduğunu görmek tesadüf olmayacaktır.
MelKor
Mesajlar: 2
Kayıt: 15 May 2008, 13:30

Özdisiplin üzerine

Mesaj gönderen MelKor »

LAYSOS
alıntı yaptığınız yazının kaynağını göstermemişsiniz. Özdisiplin hakkındaki bu yazı, Melih Korukçu'ya ait olup, içimdeki çocuk dergisinde yayınlanmıştır! belirtmeniz, etik açıdan önem taşır,
bilginize...
MelKor
Mesajlar: 2
Kayıt: 15 May 2008, 13:30

Özdisiplin Üzerine

Mesaj gönderen MelKor »

Bu yazı Melih Korukçu Tarafından yazılmış, İçimdeki Çocuk Dergisi'nde yayınlanmıştır. Lütfen alıntılarınızın kaynağını belrtiniz!
ırmak

bende

Mesaj gönderen ırmak »

özsaygı özdisiplin konularına takık durumdayım çok önemli diyorum
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

Laysos güzel bir yazıydı. Sayın melih korukçuya bu yazısından dolayı teşekkür ederim.
adora

Mesaj gönderen adora »

güzel ve faydalı bir yazı gibi görünüyor şimdilik uzun geldi daha sonra okuycam
Cevapla