HISTRIONIK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
- SILVERHORSE
- Mesajlar: 224
- Kayıt: 21 Şub 2006, 01:43
- Konum: İZMİR
HISTRIONIK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
HISTRIONIK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile ,erişkinliğin erken evrelerinde başlayan ,aşırı duygusallık ve sürekli kendisiyle ilgilenilmesi cabası ile devam eden bir bozukluktur.
1-Çevrenin ilgi odağı olmadığı hallerde rahatsızlık duyar.
2-Karsısındakilerle ilişkileri çoğunlukla uygun olmayan bir şekilde cinsel yönden tahrik edici ve bastan çıkarıcı davranışlar seklindedir.
3-Duyguları yüzeysel ve çok hızlı şekilde değişkendir.
4-Etrafın ve karsısındakinin ilgisini kendisine çekmek için devamlı olarak fiziksel görünümünü kullanır.
5-Etrafındakileri olağandışı bir şekilde etkilemeyi amaçlayan ama içeriği kuvvetli olmayan ,ayrıntısız bir konuşma sekli.
6-Gösteriş yapmayı amaçlayan yapmacık, sahte, kendisi gibi olmayan davranışlar ve duygularını aşırı abartma halleri
7-Kolayca başkalarının konuşmalarından ya da olaylardan etkilenir, telkine yatkındır.
8- İlişkilerin normalden çok daha fazla yakın ve fazla içli-dişli olmasını ister.
Çevrelerinin ilgilerini üzerlerinde hissetmedikleri durumlarda kıymetlerinin anlaşılmadığını düşünür ve bunu ifade ederler. Çoğunlukla bir tiyatro eseri sergiler gibi konuşma ve tavırlar içindedirler. Yeni karsılaştıkları kişilerle kırk yıllık dost gibi "can ciğer kuzu sarması" haline gelir, onlara kur yapar konuma gelebilirler. Sürekli bir bohem ,dolce vita hayat, ağustos böceği hayati peşindedirler. İlgi odağı olamadıklarında, çevredekilerin ilgisine odaklanmak için, olmamış olaylar , sahte hatıralardan bahsedip, gösteri amaçlı davranışlar sergilerler.
Üst baslarına, takı ve aksesuarlara gereğinden çok zaman, emek ve para sarf ederler. Elbise dolapları giymedikleri eşyalarla doludur. Diş görünümlerine yönelik iltifat bekler, bu konuda aksi yönde sözlere tahammül edemezler. Hislerini abartılı bir şekilde toplum içinde sergilediklerinden yakınlarını utandırabilirler (ağlama, öfke nöbetleri, aşırı çocuksu sevinç ifadeleri). Bu duygulanım hali çok uzun sürmediğinden çevrelerince yadırganır. Kişilere fazla güvenir, söylenenlere inanır ve kabul eder, başkaldırmazlar .Romantik hayallerle yasayan kişilerdir.
Karsı cinsten arkadaşlarını duygu sömürüleri yaparak ya da cinsel çekiciliklerini kullanarak elleri altında tutmaya çalışırlar. Sürekli ilgi beklentileri ve yaklaşım tarzları nedeniyle çevreleri tarafından yanlış anlaşılıp, terk edilebilirler.
Devamlı surette değişim, şatafat, canlılık peşindedirler. Olağan isler ve durumlar ,onlar için tahammül edilmez şeylerdir. Halk arasında "ayran gönüllü" ya da "maymun iştahlı " denen kişiler gibi büyük heyecanla başladıkları islere karsı heyecanlarını kaybedip, yarim bırakabilirler.
Dostça, canayakın ve hös görülmelerine rağmen samimi olmayıp, kendini on plana çıkaran, düşüncesiz ,isteklerini yaptırmaya zorlayıcı tutum içine girerler. Sürekli olarak sevilip, sevilmediklerini sorup, terk edilmeyecekleri yolunda sözler isterler. İstemedikleri bir duruma yanıt olarak intihar tehdidi ya da girişimi ile cevap verebilirler. Vücutsal hastalıklardan ve ağrılardan şikayetçi olabilirler.
Birlikte görülebilen bozukluklar:
-Somatizasyon bozukluğu
-Majör depresyon
-Konversiyon bozukluğu
-Kişilik bozuklukları (borderline , narsisistik, antisosyal, bağımlı k.b.)
Kimlerde, ne oranda görülmektedir:
Daha çok kadınlarda görülmekte, toplumda % 2-3 oranında görülmektedir.
Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile ,erişkinliğin erken evrelerinde başlayan ,aşırı duygusallık ve sürekli kendisiyle ilgilenilmesi cabası ile devam eden bir bozukluktur.
1-Çevrenin ilgi odağı olmadığı hallerde rahatsızlık duyar.
2-Karsısındakilerle ilişkileri çoğunlukla uygun olmayan bir şekilde cinsel yönden tahrik edici ve bastan çıkarıcı davranışlar seklindedir.
3-Duyguları yüzeysel ve çok hızlı şekilde değişkendir.
4-Etrafın ve karsısındakinin ilgisini kendisine çekmek için devamlı olarak fiziksel görünümünü kullanır.
5-Etrafındakileri olağandışı bir şekilde etkilemeyi amaçlayan ama içeriği kuvvetli olmayan ,ayrıntısız bir konuşma sekli.
6-Gösteriş yapmayı amaçlayan yapmacık, sahte, kendisi gibi olmayan davranışlar ve duygularını aşırı abartma halleri
7-Kolayca başkalarının konuşmalarından ya da olaylardan etkilenir, telkine yatkındır.
8- İlişkilerin normalden çok daha fazla yakın ve fazla içli-dişli olmasını ister.
Çevrelerinin ilgilerini üzerlerinde hissetmedikleri durumlarda kıymetlerinin anlaşılmadığını düşünür ve bunu ifade ederler. Çoğunlukla bir tiyatro eseri sergiler gibi konuşma ve tavırlar içindedirler. Yeni karsılaştıkları kişilerle kırk yıllık dost gibi "can ciğer kuzu sarması" haline gelir, onlara kur yapar konuma gelebilirler. Sürekli bir bohem ,dolce vita hayat, ağustos böceği hayati peşindedirler. İlgi odağı olamadıklarında, çevredekilerin ilgisine odaklanmak için, olmamış olaylar , sahte hatıralardan bahsedip, gösteri amaçlı davranışlar sergilerler.
Üst baslarına, takı ve aksesuarlara gereğinden çok zaman, emek ve para sarf ederler. Elbise dolapları giymedikleri eşyalarla doludur. Diş görünümlerine yönelik iltifat bekler, bu konuda aksi yönde sözlere tahammül edemezler. Hislerini abartılı bir şekilde toplum içinde sergilediklerinden yakınlarını utandırabilirler (ağlama, öfke nöbetleri, aşırı çocuksu sevinç ifadeleri). Bu duygulanım hali çok uzun sürmediğinden çevrelerince yadırganır. Kişilere fazla güvenir, söylenenlere inanır ve kabul eder, başkaldırmazlar .Romantik hayallerle yasayan kişilerdir.
Karsı cinsten arkadaşlarını duygu sömürüleri yaparak ya da cinsel çekiciliklerini kullanarak elleri altında tutmaya çalışırlar. Sürekli ilgi beklentileri ve yaklaşım tarzları nedeniyle çevreleri tarafından yanlış anlaşılıp, terk edilebilirler.
Devamlı surette değişim, şatafat, canlılık peşindedirler. Olağan isler ve durumlar ,onlar için tahammül edilmez şeylerdir. Halk arasında "ayran gönüllü" ya da "maymun iştahlı " denen kişiler gibi büyük heyecanla başladıkları islere karsı heyecanlarını kaybedip, yarim bırakabilirler.
Dostça, canayakın ve hös görülmelerine rağmen samimi olmayıp, kendini on plana çıkaran, düşüncesiz ,isteklerini yaptırmaya zorlayıcı tutum içine girerler. Sürekli olarak sevilip, sevilmediklerini sorup, terk edilmeyecekleri yolunda sözler isterler. İstemedikleri bir duruma yanıt olarak intihar tehdidi ya da girişimi ile cevap verebilirler. Vücutsal hastalıklardan ve ağrılardan şikayetçi olabilirler.
Birlikte görülebilen bozukluklar:
-Somatizasyon bozukluğu
-Majör depresyon
-Konversiyon bozukluğu
-Kişilik bozuklukları (borderline , narsisistik, antisosyal, bağımlı k.b.)
Kimlerde, ne oranda görülmektedir:
Daha çok kadınlarda görülmekte, toplumda % 2-3 oranında görülmektedir.
EN MUTLU KİŞİ ,RUHUNDA KÖTÜLÜĞÜN HİÇBİR İZİNİ TAŞIMAYANDIR.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
Üzerinde pek çok meyveler bulunan bir dalı, meyvalar aşağı doğru çeker. Meyvasız bir dalın ucu ise, servi ağacı gibi havada olur.
-
- Mesajlar: 2747
- Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49
Amin ama en çok da yanında bulunanların Allah yardımcısı olsun ve korusun böylelerinin şerlerinden.Çünkü çok tehlikeli olabiliyorlar böyle kişilik bozukluğu olanlar.Yalan ve daha kötü özellikler de eklenebiliyor bu sayılanlara.Böyle rahatsız bir kaç insanla karşılaştım ordan biliyorum.fade to black yazdı:ilginç bir makaleydi, teşekkürler... üstteki kısa tanılara okumuştum ama alttaki makalede daha detaylı ve açıklayıcı bir şekilde durumun vehametini ortaya koymuşlar. Allah şifa versin bu rahatsızlıktan muzdarip olanlara.
bunlar bilimin mileryum çağında insanların kişiliklerine verdiği adlar utangaç insan utangaçtır sf değil antisosyal kişilik bozukluğu olan psikopat değil kötü insandır gaddar,merhametsiz insandır tedavi edillemez,sen bu insana merhametmi takıcan ameliyatla şizofren şizofren değil basbaya delidir,yok çok temizliğe yatkın insanlar bilmem neymiş o buymuş bu şuymuş.günümüzün kabadayılarını bile halk psikopat diye telafuz eder oldu,peki 80 lerde veya 90 larda niye kabadayı diye telafuz ediyorlardıda şimdi psikopat diyorlar, ,çoğu hastalık diye bilinen şeyler aslında o insanın kişiliği yani hastalık değil.bence SİLVİRHOSE arkadaşın yazısındaki kişilik türüde çok,güzel ve kendini beğenmiş insanların kimliğidir,bu kimliği ona verenlerde yine insanlardır güzel olunca çocukluğundan beri gözler yoğunlaşır,bu kişilerin üstüne oda alışır artık bakışlara insanlar bakmayınca bunalıma bile girerler bunlar, mesela alain delon yaşlandığından beri yıllardır bunalımda çünkü hiçbir bayan artık onu çekici bulmuyor,kimse artık ona önem vermiyor bana kalırsa bu adamın yıllardır depresyonda yaşamaya iten tek şuçlu insanlar beni sizi sfli yapanda insanlar..
-
- Mesajlar: 2747
- Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49
bazen ben de böyle düşünüyorum. doktorların bilimsel incelemeye tabi tutmak için halk arasında utangaç, acımasız, kibirli gibi tabir edilen insanlara birer bozukluk adı ve tanısı verdiklerini ilaç firmalarının da bundan kazançlı çıktığını düşünüyorum. ama belki de aralarında gerçekten hasta olanlara ve biyokimyevi metodlarla iyileştirilebilecek olanlar da var. belki de aradaki çizgi çok ince, ayırımını iyi yapmak gerek.BATUHAN yazdı:bunlar bilimin mileryum çağında insanların kişiliklerine verdiği adlar utangaç insan utangaçtır sf değil
buna bir örnek olarak ben gerçek hayatta kendini bipolar zanneden ve böyle davranmaya çalışan bir çok histerik tip tanıdım. bu insanlar gerçek bir bipolar görseler eminim böyle olmaya özenmezlerdi. belki de bu durumdaki insanlar (dikkat çekmek isteyen tip) kendine bir hastalık kulbu buluyor. bu duruma kendini de doktorunu da bir güzel inandırıyor. ardından bir yığın ilaç kullanmak durumunda kalıyor ve kendi kendisinin başlattığı bu nevroitik tiyatroda ilaçlarla varolan akıl sağlığını da kaybediyor; mutluluğu biyokimyevi açıdan ilaçlara bağlı hale geliyor. belki de bu yüzden günümüzde kişilik bozukluklarının bu kadar arttığı sanılıyor, kendini hasta sanan bir sürü insan dolanıyor etrafta.
Çok doğru bence de.Ben de çoğu kere türlü türlü hastalık diye tabir edilen şeylerin karakter özelliği olduğunu düşünüyorum.Birisi işine öyle geldiği için sürekli yalan söylüyor ya da hırsızlık yapıyor.Bu kişiye hasta denip ilaç veriliyor ama o kişi ne yaptığını bilerek yine de devam ediyor bunları yapmaya.O kadar çeşit örnekle karşılaştım ki.Kimi de akşam hayal kurup sabah gerçek gibi anlatabiliyor.İnsanları inandırmasını da başarıyor.Zehir gibi zekaları çalışıyor ama işine gelince hastayım diyor çıkıyor işin içinden.Çift karakterli davranabiliyor.Karşına bir gün başka biri gibi bir gün başka biri gibi bile çıkabiliyorlar.Örnekler çoğaltılabilir.Ama bu tip karakterlere çeşit çeşit hastalık tanıları konuyor.Her geçen gün de psikiyatri dalına insan kişiliği kadar nerdeyse yeni tanımlar terimler ekleniyor.Sadece şu olabilir.Bu o kişinin özelliğidir ama mesela kendini sevmesi güzel bulması(-ki bazen çok güzel olmasalar da buna aşırı derece de inanabiliyorlar) hep böyle görülmek istenmesi,ileri boyuta vardırıp dikkat çekemediğinde işi yalana dolana ya da belden aşşağı vurmaya getirmesi hastalık olarak kabul edilebilir.fade to black yazdı:bazen ben de böyle düşünüyorum. doktorların bilimsel incelemeye tabi tutmak için halk arasında utangaç, acımasız, kibirli gibi tabir edilen insanlara birer bozukluk adı ve tanısı verdiklerini ilaç firmalarının da bundan kazançlı çıktığını düşünüyorum. ama belki de aralarında gerçekten hasta olanlara ve biyokimyevi metodlarla iyileştirilebilecek olanlar da var. belki de aradaki çizgi çok ince, ayırımını iyi yapmak gerek.BATUHAN yazdı:bunlar bilimin mileryum çağında insanların kişiliklerine verdiği adlar utangaç insan utangaçtır sf değil
buna bir örnek olarak ben gerçek hayatta kendini bipolar zanneden ve böyle davranmaya çalışan bir çok histerik tip tanıdım. bu insanlar gerçek bir bipolar görseler eminim böyle olmaya özenmezlerdi. belki de bu durumdaki insanlar (dikkat çekmek isteyen tip) kendine bir hastalık kulbu buluyor. bu duruma kendini de doktorunu da bir güzel inandırıyor. ardından bir yığın ilaç kullanmak durumunda kalıyor ve kendi kendisinin başlattığı bu nevroitik tiyatroda ilaçlarla varolan akıl sağlığını da kaybediyor; mutluluğu biyokimyevi açıdan ilaçlara bağlı hale geliyor. belki de bu yüzden günümüzde kişilik bozukluklarının bu kadar arttığı sanılıyor, kendini hasta sanan bir sürü insan dolanıyor etrafta.
mesela ben kendimi sfli sanıyorum dimi ))fade to black yazdı:bazen ben de böyle düşünüyorum. doktorların bilimsel incelemeye tabi tutmak için halk arasında utangaç, acımasız, kibirli gibi tabir edilen insanlara birer bozukluk adı ve tanısı verdiklerini ilaç firmalarının da bundan kazançlı çıktığını düşünüyorum. ama belki de aralarında gerçekten hasta olanlara ve biyokimyevi metodlarla iyileştirilebilecek olanlar da var. belki de aradaki çizgi çok ince, ayırımını iyi yapmak gerek.BATUHAN yazdı:bunlar bilimin mileryum çağında insanların kişiliklerine verdiği adlar utangaç insan utangaçtır sf değil
buna bir örnek olarak ben gerçek hayatta kendini bipolar zanneden ve böyle davranmaya çalışan bir çok histerik tip tanıdım. bu insanlar gerçek bir bipolar görseler eminim böyle olmaya özenmezlerdi. belki de bu durumdaki insanlar (dikkat çekmek isteyen tip) kendine bir hastalık kulbu buluyor. bu duruma kendini de doktorunu da bir güzel inandırıyor. ardından bir yığın ilaç kullanmak durumunda kalıyor ve kendi kendisinin başlattığı bu nevroitik tiyatroda ilaçlarla varolan akıl sağlığını da kaybediyor; mutluluğu biyokimyevi açıdan ilaçlara bağlı hale geliyor. belki de bu yüzden günümüzde kişilik bozukluklarının bu kadar arttığı sanılıyor, kendini hasta sanan bir sürü insan dolanıyor etrafta.
çok utandım ama gene de yazıcam, burda anlatılanlar kelimesi kelimesine bana uyuyo.ama doktorum bana hiç bundan bahsetmemişti..öyle bi teşhis olmadığına göre benim bu bozukluktan muzdarip olup olmadığımı anlamam için ne yapmam gerekiyo yani
benim diye bu evdeyim ve karnım tok ve aynada bu aynada yine kimse yok,yine kimse yok!..
Sen kendinin sfli olmadığını söylüyorsun da, tam tersi yukardaki hastalıkdan müzdarip olup kendini sfli zannedenler de olabiliyor cidden.deagolbrandybuck yazdı:mesela ben kendimi sfli sanıyorum dimi ))fade to black yazdı:bazen ben de böyle düşünüyorum. doktorların bilimsel incelemeye tabi tutmak için halk arasında utangaç, acımasız, kibirli gibi tabir edilen insanlara birer bozukluk adı ve tanısı verdiklerini ilaç firmalarının da bundan kazançlı çıktığını düşünüyorum. ama belki de aralarında gerçekten hasta olanlara ve biyokimyevi metodlarla iyileştirilebilecek olanlar da var. belki de aradaki çizgi çok ince, ayırımını iyi yapmak gerek.BATUHAN yazdı:bunlar bilimin mileryum çağında insanların kişiliklerine verdiği adlar utangaç insan utangaçtır sf değil
buna bir örnek olarak ben gerçek hayatta kendini bipolar zanneden ve böyle davranmaya çalışan bir çok histerik tip tanıdım. bu insanlar gerçek bir bipolar görseler eminim böyle olmaya özenmezlerdi. belki de bu durumdaki insanlar (dikkat çekmek isteyen tip) kendine bir hastalık kulbu buluyor. bu duruma kendini de doktorunu da bir güzel inandırıyor. ardından bir yığın ilaç kullanmak durumunda kalıyor ve kendi kendisinin başlattığı bu nevroitik tiyatroda ilaçlarla varolan akıl sağlığını da kaybediyor; mutluluğu biyokimyevi açıdan ilaçlara bağlı hale geliyor. belki de bu yüzden günümüzde kişilik bozukluklarının bu kadar arttığı sanılıyor, kendini hasta sanan bir sürü insan dolanıyor etrafta.
leni bunda utanılcak birşey yok ki.Senin en azından kendinin farkında olucak kadar iyi durumda olduğunu gösterir bunu kendine ve başkalarına itiraf ediyor olabilmen.Bence doktoruna bunları da anlat.Belki de ona da bir yol gösterici olur tedavin anlamında.leni yazdı:çok utandım ama gene de yazıcam, burda anlatılanlar kelimesi kelimesine bana uyuyo.ama doktorum bana hiç bundan bahsetmemişti..öyle bi teşhis olmadığına göre benim bu bozukluktan muzdarip olup olmadığımı anlamam için ne yapmam gerekiyo yani
(Her ne kadar psikiyatriye karşı tepkili olsam da bu sadece kendi adımadır.Bunu da burda belirtmek isterim.Her yöntem herkesde aynı sonucu vericek diye birşey yok.Nitekim forumda doktora giderek ve ilaç tedavisi görerek iyileşen de çok arkadaş oldu.)
- BiR UMUT VAR
- Mesajlar: 2312
- Kayıt: 23 Ara 2006, 15:08
- Konum: kendini unuttuğu yerden