yüzbinlerce japon gencinin sounu Hikikomori

Sosyal fobi ve psikoloji üzerine makaleler..(Lütfen yazının kaynağını belirtiniz)
Cevapla
kyle35
Mesajlar: 509
Kayıt: 29 May 2008, 09:10

yüzbinlerce japon gencinin sounu Hikikomori

Mesaj gönderen kyle35 »

arkadaşlar nette asosyallikle ilgili şeyleri ararken bu yazıyı okudum gerçekten ilginç bi sorun.son 1 haftadır öyle yaşıyorumda :( bu arada hafiften özenmedimd değil dert yok tasa yok stres yok insan yüzü görme yok :?

Garip bir psikolojik sorun: Hikikomori

New York Times'ta çıkan haber ilginç: Özellikle son 10 yılda çok sayıda Japon genci odasına kapanmış durumda. Bazısı yıllarca orada yaşıyor... Kimi sadece akşam yemeğini ailesiyle yiyor... Ayda bir CD almak için sokağa çıkanlar var...
Bütün günlerini odalarında geçiren... Müzik dinlemek, internette dolaşmak, uyumak dışında bir işle uğraşmayan bu gençlere ' hikikomori' adı veriliyor.
Bu Japonca kelimenin ' geri çekilmek', ' elini ayağını çekmek' gibi anlamları var.
'Hikikomori' hem isim, hem sıfat olarak kullanılıyor: Yani hem kişiye bu ad veriliyor (' alkolik' gibi), hem de soruna... Araştırmacılar 100 bin ila 300 bin Japon gencinin hikikomori olduğunu söylüyor. Bazısına göre bu sayı bir milyon ! Hikikomori, Japonya'da bir sektör yaratmış durumda. Bu konuda uzmanlaşmış psikologlar var. Ayrıca gençleri odalarından çıkmaya ikna eden, sosyalleşmeleri ve bir iş sahibi olmaları için yurtlar ayarlayan, kurslar düzenleyen yardım kuruluşları da bulunuyor. Piyasaya yeni yeni ' Çocuğunuzu Hikikomoriden Nasıl Kurtarırsınız' türü kitaplar çıkıyor. Bu konuda belgeseller ve filmler çekiliyor.
Bir başka ilginç veri de 'hikikomori'nin yüzde 80 oranında erkeklerde görülmesi.
Japon geleneklerine uygun olarak, aileler onları başlarından atmıyor, tersine bakımlarını üstleniyor. 13-14 yaşında hikikomori olup,
10 yılı aşkındır odasından çıkmayanlar var.
Önceleri depresyon, kişilik bozukluğu ya da bir tür şizofreni sanılan hikikomori, artık ayrı bir kategoride ele alınıyor.
Medya ise onlara ' Kayıp Kuşak' diyor.
1920'lerde Paris'e yerleşen... Kimi aylaklık eden, kimi edebiyatla uğraşan ABD'lilere ' Kayıp Kuşak' ( Lost Generation ) adı verilmişti. Halbuki aralarında, Ernest Hemingway, Scott Fitzgerald, Gertrude Stein gibi hâlâ önemsenen, okunan yazarlar yer alıyordu. Kayıplar aslında kayıp değildi.
'Hikikomori'ler ise 'kayıp kuşak' tabirini en yalın, en somut anlamıyla gerçekleştirmiş durumda.
Acaba Türkiye'de de onlardan var mı?
EMRE AKÖZ sabah gazetesi.
hezarfen
Mesajlar: 884
Kayıt: 18 May 2008, 19:58

Mesaj gönderen hezarfen »

Hikikokomori bende biraz başladı sanırım :|
BATUHAN
Mesajlar: 413
Kayıt: 21 Mar 2008, 19:02

Mesaj gönderen BATUHAN »

oralar hep depremlik bölge bir deprem olursa valla hikikokoları falan kalmaz,ondan sonra eve girmezler bir daha.
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

Daha önce forumda bu sorunu ele alan bir japon çizgifilminden bahsedilmişti yanlış hatırlamıyosam.Demek ki bu sorundan toplum olarak baya müzdaripler. :roll:
marvelgirl

Mesaj gönderen marvelgirl »

naribeyza yazdı:Daha önce forumda bu sorunu ele alan bir japon çizgifilminden bahsedilmişti yanlış hatırlamıyosam.Demek ki bu sorundan toplum olarak baya müzdaripler. :roll:
haklısın..
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

marvelgirl yazdı:
naribeyza yazdı:Daha önce forumda bu sorunu ele alan bir japon çizgifilminden bahsedilmişti yanlış hatırlamıyosam.Demek ki bu sorundan toplum olarak baya müzdaripler. :roll:
haklısın..
Belki Türkiyede'de sosyal-fobi çok yaygın ama çok kapsamlı üzerinde durulmuyor.Çünkü ben lisedeyken hatırlıyorum sınıfda parmak kaldırınca veya tahtaya kalkınca heyecanlananların sayısı nerdeyse rahat görünenlerin sayısıyla eşitti.Belki de herkes benim gibi diye düşünerek bu sorunun zamanında yeterince farkına varamadım.Ne öğretmenlerimiz bunun bir rahatsızlık olduğunu bilip ailelerimizi tedavi görmemiz konusunda bilinçlendirebiliyorlardı ne de biz halimizden birşey anlayabiliyorduk.Toplumda her türlü engellilik veya hastalık konusunda oldukça bilinçlenme başlamış olmasına rağmen bu konu hala tam olarak bilinmiyor.Çünkü sf belirtileri hala çekingen veya soğuk diyip karakter özelliği olarak adlandırılıyor ve biz zaten derdimizin bilinmesinden hoşlanmadığımız için bunu hiçbir yerde gündeme getiremiyoruz ve üstü kapalı,muamma ve bütün yükü sadece kendi omuzlarımızda bir hastalık olarak kalıyor bu.Allah'dan forumumuz var da birbirimiz gibi insanları görüp dertleşebiliyoruz.Bu da önemli birşey.
kyle35
Mesajlar: 509
Kayıt: 29 May 2008, 09:10

Mesaj gönderen kyle35 »

hıncal uluç bi söyleşisinde türkiyede çocuk köşeye oturup susarsa aaa ne akıllı uslu derler severler amerikada aynı şeyi yapsa ne bu çocuk niye konuşmuyo diye doktora götürürler demişti.dediğin gibi normal karşılanıyor bizim ükemizde hatta çoğu zaman ii bi şey gibi.hatta ata sözümüz var söz gümüşse sükut altındır diye.susmak konuşamamak altın falan değil hiç bir şey eziklik sadece. :cry:
BATUHAN
Mesajlar: 413
Kayıt: 21 Mar 2008, 19:02

Mesaj gönderen BATUHAN »

peki bu çocuklar nasıl sosyal fobi olmuyorlar zamanla
kyle35
Mesajlar: 509
Kayıt: 29 May 2008, 09:10

Mesaj gönderen kyle35 »

Bakın bir Japon hikikomori annesi şöyle anlatıyor : ‘’ilk önceleri okula gidiyor geliyor sanıyorduk, sonradan anladık ki hiç gitmiyormuş, 6 ay kadar önce bu odaya kapandı ve bir daha hiç çıkmadı. Yemeğini kapı altından veriyorum. Bazen elini uzatıyor avcumun içine alıp öpüyorum’’
çok dramatik valla.sosyalle yani toplumla alakaları kalmıyor bunların.
Kullanıcı avatarı
athena
Mesajlar: 4389
Kayıt: 19 Oca 2008, 15:07

Mesaj gönderen athena »

kyle35 yazdı:Bakın bir Japon hikikomori annesi şöyle anlatıyor : ‘’ilk önceleri okula gidiyor geliyor sanıyorduk, sonradan anladık ki hiç gitmiyormuş, 6 ay kadar önce bu odaya kapandı ve bir daha hiç çıkmadı. Yemeğini kapı altından veriyorum. Bazen elini uzatıyor avcumun içine alıp öpüyorum’’
çok dramatik valla.sosyalle yani toplumla alakaları kalmıyor bunların.
Gerçekten çok vahim bir durum :| net dünyasında çok takılı kalmamak yani alışkanlık olmaması taraftarıyım.Bir ara okeye takıldık arkadaşlarla 4-5 saat başında oturuyorduk o kadar süre hareketsiz pc başında güya sohbet ediyoruz hemde oyun oynuyoruz eğlenceli geliyor sonra bir bıraktık ( dozunu da abartmıştık tabi) şimdi reelde bile okey görsem çok ilgimi çekmiyor nerdeyse.Bir ara tavlaya merak sardım yenildikce sinirleniyorum bir erkekden daha iyi tavla oynama iddiası falanda işin içine girince yatıp kalkıp tavla düşünüyordum şimdi biraz normale döndüm :) (ara ara oynuyorum)msn desen pek eskisi gibi sevmiyorum bunların yerine ailemle vakit gecirmeye sevdiğim dizi,filmleri izlemeye biraz kitap okumaya vakit ayırmaya çalışıyorum açıkcası soluk aldığımı hissettim.Net farkında olmadan içine girip kaybolup,kaptırabileceğiniz bir dünya ama arada uyanıp gerçek hayata dönmek gerekli ;)
insanlar hayal ettiği müddetce yaşar...
BATUHAN
Mesajlar: 413
Kayıt: 21 Mar 2008, 19:02

Mesaj gönderen BATUHAN »

demekki bunlar iyice vahşi yabani olmuşlar,peki bu çocuklar hiç yıkanmıyorlarmı lavaboya gitmiyorlarmı berbere gitmiyorlarmı bitlenip pirelenirler bile bu çocuklar birde tapınakları var onların ne güzel işte orada yatıp kalksınlar,türkiyede tapınaklar olsa öyle vallahi ben yerleşirim,ben gönüllü afganistana,şavaşa bile gitmeye çalışıyorum almıyorlar ayrı konu.
Kullanıcı avatarı
BiR UMUT VAR
Mesajlar: 2312
Kayıt: 23 Ara 2006, 15:08
Konum: kendini unuttuğu yerden

Mesaj gönderen BiR UMUT VAR »

naribeyza yazdı:
marvelgirl yazdı:
naribeyza yazdı:Daha önce forumda bu sorunu ele alan bir japon çizgifilminden bahsedilmişti yanlış hatırlamıyosam.Demek ki bu sorundan toplum olarak baya müzdaripler. :roll:
haklısın..
Belki Türkiyede'de sosyal-fobi çok yaygın ama çok kapsamlı üzerinde durulmuyor.Çünkü ben lisedeyken hatırlıyorum sınıfda parmak kaldırınca veya tahtaya kalkınca heyecanlananların sayısı nerdeyse rahat görünenlerin sayısıyla eşitti.Belki de herkes benim gibi diye düşünerek bu sorunun zamanında yeterince farkına varamadım.Ne öğretmenlerimiz bunun bir rahatsızlık olduğunu bilip ailelerimizi tedavi görmemiz konusunda bilinçlendirebiliyorlardı ne de biz halimizden birşey anlayabiliyorduk.Toplumda her türlü engellilik veya hastalık konusunda oldukça bilinçlenme başlamış olmasına rağmen bu konu hala tam olarak bilinmiyor.Çünkü sf belirtileri hala çekingen veya soğuk diyip karakter özelliği olarak adlandırılıyor ve biz zaten derdimizin bilinmesinden hoşlanmadığımız için bunu hiçbir yerde gündeme getiremiyoruz ve üstü kapalı,muamma ve bütün yükü sadece kendi omuzlarımızda bir hastalık olarak kalıyor bu.Allah'dan forumumuz var da birbirimiz gibi insanları görüp dertleşebiliyoruz.Bu da önemli birşey.
doğru.sf liler utanıyor .söyleyemiyor.böylece bu gizemli bir sır gibi devam edip gidiyor .sonrada çevreden yanlış anlaşılmalar başlıyor...
BİR UMUTLA BAŞLAR HERŞEY...
Kullanıcı avatarı
BiR UMUT VAR
Mesajlar: 2312
Kayıt: 23 Ara 2006, 15:08
Konum: kendini unuttuğu yerden

Mesaj gönderen BiR UMUT VAR »

aslında bu hikikomori hastalığını ilk öğrendiğimde ismindenmidir nedir :kahkaha gülme hastalığıdır felan sanmıştım :D ..sonra anladımki vay..içler acısıymış :? valla biz bunların durumundan bin kere iyiyiz.bunlar yaşasalar ne yaşamasalar ne.hem ne yaşıyorlar nede ölüyorlar...
BİR UMUTLA BAŞLAR HERŞEY...
katre

Mesaj gönderen katre »

acaba neden Japonya da daha fazla görülen bir durum :roll: Allah yardım etsin.
Cevapla