Hürriyet İK'nın yönetici/çalışan ilişkisini irdeleyen bir yazısından.. özellikle bu bölümü forumu ilgilendiriyor gibi
Karşılıklı olarak profesyonellik ötesi duygusal beklentiler, hayalkırıklığına, küskünlüğe sebep olabiliyor. Birbirini anlamaya, empatiye mani oluyor. İki taraf da kıymetinin bilinmediğini, kendisine haksızlık yapıldığını düşünüyor. Bu arada, patronun ve üst düzey yöneticinin görüşünü bulandıran ve çalışanı kopmaya kadar götüren sebeplerden biri de "bizim oğlan sendromu".
Küçük bir aile şirketinde genel müdür olarak çalışmaya başlayan bir profesyonelden dinledim; ilk gün, bir orta düzey yönetici dostane bir uyarıda bulunmuş:
- Aman ... bey, dikkat edin "bizim oğlan" durumuna düşmeyin. Bir daha rahat yüzü görmezsiniz bizim şirkette!
Yeni genel müdür çalışma hayatında ilk kez duyduğu bu alaturka kavramı çözememiş. "O ne demek?" diye sormak istememiş. Ama yıllar sonra, patronuyla yaptığı bir zam konuşması sırasında "bizim oğlan" ne demektir, o gün o yönetici ne demek istemiştir, geç de olsa anlamış.
Müdür çoktan patronun gözünde "bizim oğlan" haline gelmiştir ne yazık ki. Halinden, aldığı maaştan memnun olması; tek taraflı olarak yapılan üç kuruşluk zamla yetinmesi; şirketini kendi işi bilip, herhangi bir fazla mesai beklemeden, cumartesi-pazar demeden, tatil yapmadan gece yarılarına kadar çalışması, tamamen "tabii" karşılanmaya başlamıştır. Müdür yorulmaz, müdür tatil yapmaz, müdür zam istemez. Bu noktadan itibaren artık ondan gelecek maddi manevi herhangi bir talep, önce hayrete arkasından kırgınlığa ve hatta kızgınlığa sebep olacaktır.
Tabii ki, burada patron-genel müdür ilişkisinden örnek veriyoruz ama, genel müdür de altında çalışanlarını "bizim oğlan/bizim kız" olarak görme eğilimindedir. O da, aldığı maaşa ve yapılan zamma tepki gösterenlere; fazla mesai yahut hafta sonundan, tatilinden fedakarlık istendiğinde kıyameti koparanlara eyvallah diyecek; işi, başkalarından isteyemediklerini, haksızlıklara ses etmeyen, hamal gibi çalışan "bizim oğlan"ın sırtına yükleyecektir. Gürültü edene, efendilik edenden keserek zam yapacaktır. Mesai istenecekse, bizim oğlandan isteyecektir. "...in önemli bir işi varmış, sen önümüzdeki ay izin yaparsın, hadi koçum!" diyecektir.
Sonra da, bardak taşıp, "bizim oğlan" kapıyı vurup gittiğinde, "Allah Allah, yaptığım o kadar iyilikten sonra mı? Adam bizi resmen sattı" diye hayret edecektir.
Yazının tamamı:
http://www.yenibiris.com/CareerSupport/ ... ectionID=9