Obsesyonlardan Kurtulmayı Obsesyon Haline Getirmek

Okb li üyelerimiz ve OKB ye dair herşey..Sorularınız vs..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
sawas
Mesajlar: 860
Kayıt: 22 Nis 2007, 03:38
Konum: Evden

Obsesyonlardan Kurtulmayı Obsesyon Haline Getirmek

Mesaj gönderen sawas »

Obsesif-Kompulsif Bozukluk ile ilgili -diğer psikolojik rahatsızlıklar gibi- şu ana kadar yazılmış binlerce makale bulunuyor. Ancak bu kadar fazla sayıda olmasına rağmen makalelerin ana hatları hep aynı. Obsesif-Kompulsif Bozukluk nedir, belirtileri nelerdir, kaç tip OKB vardır, tedavi şekilleri nelerdir, aileler ve yakın çevre OKB’liye nasıl davranmalıdır, vs... vs... Evet; tüm bu başlıklar, bu rahatsızlık ile ilgili bilgi edinmek isteyenler için tatminkar, açık, net ve yararlı olabilir. Ancak özellikle beynimizin ve düşünce akışımızın başrolde olduğu böyle bir konuyla ilgili daha farklı bakış açıları geliştirilebilir; en azından bu konu daha farklı bir şekilde dile getirilebilir.

Kumandalı ya da pilli oyuncak arabaların çok basit bir yol algılama mekanizması vardır. Herhangi bir engelle karşılaştıklarında ya da herhangi bir engele çarptıklarında yönlerini değiştirerek yollarına devam ederler. Fakat o engeli “engel” olarak tanımlayamadıklarından dolayı iki saniye sonra aynı duvara veya aynı sandalye bacağına çarpmaları işten bile değildir. Bumeranglar ise “fırlatılma” hareketinin sonuçlarını doğru bir şekilde yansıtmaz; sizin fırlatma hızınıza ve açınıza paralel olarak sürekli ileriye doğru yol alacağına, aynı hızda ve açıda size geri döner. İşte obsesyonlarımız, yani mantık çerçevesinden uzak olan takıntılarımız söz konusu olunca beynimiz, sürekli aynı tür engele çarpan bir oyuncaktan; takıntılarımız ise geri dönmemesini umarak fırlattığımız bir bumerangdan farksız oluyor. Sadece birkaç dakika önce kendimize güzelce mantıksız olduğunu izah ettiğimiz ve kabullendirdiğimiz bir düşünce geliyor; en işlenmemiş, en ham haliyle tekrar beynimizin en işlek köşesine yerleşiyor. ”Kaçan, kovalanır.” misali biz kaçıyoruz, o kovalıyor. Biz kaçtıkça yoruluyoruz; o, yorgunluğumuzdan yararlanarak daha da saldırıyor. Sonra tekrar kendimize izah etme aşamasına geliyoruz ve olaylar başa sarıyor. Bu, galibi olmayan, “kısır döngü” şeklinde ilerleyen savaşta malup taraf olmasak da çok fazla zarar görüyoruz. Dengesiz beraberliği yıkmak için sürekli yeni yöntemler arıyoruz. Bu yöntemlere kompulsiyon adı veriliyor ancak kompulsiyonlar bir türlü yaramıza merhem olmuyor.

Kompulsiyonlar, hiçbir işe yaramadığı gibi enerjimizi de tüketiyor. Neden mi işe yaramıyor? Nedeni çok basit. Takıntılarımıza karşı sürdürdüğümüz savaşın ilk zamanlarında daha dirayetli olduğumuz kesin. Bu dönemde takıntılarımızdan kurtulmak için bulduğumuz yöntemler de nispeten daha işlevsel oluyor. Ancak bıkkınlığımız arttıkça daha iyi olan yöntemleri uygulamak yerine çok kısa süreli bizi rahatlatabilecek, işlevsiz ve bunaltıcı kompulsiyonlara yönleniyoruz. Çünkü başlarda hakim olan “Bu düşünceden kurtulursam çok iyi olur.” sakinliğinin yerini “Allah’ım, delireceğim; bu düşünceden şimdi, hemen kurtulmam lazım.” paniği alıyor. Bu paniğin bir başka açılımı da şu: Takıntılarımızdan kurtulma amacımız, en büyük takıntımız haline geliyor. Bu da maalesef beynimizin bize oynadığı ufak oyunlardan bir tanesi. Örneğin biz temizlik takıntımız nedeniyle sürekli ellerimizi yıkama kompulsiyonuna teslim olurken asıl düşündüğümüz şeyin “İşte şimdi temizleniyorum.” olduğunu zannediyoruz. Ancak aslında “Neden ben bu hareketi yapıyorum devamlı. Yeter artık, bu takıntımdan nasıl kurtulacağım.” gibi şeyler düşünüyoruz.

Kısacası, geldiğimiz en son nokta artık telkinlerin, kendimize durumu izah etmenin gücünü yitirdiği bir nokta oluyor. İş bu noktaya varmadan bir uzmana başvurmak en doğru seçim olsa da hiçbir şey için geç olmadığını unutmamamız gerekiyor.
Delilik Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuçlar Beklemektir
_L_N_

Mesaj gönderen _L_N_ »

ilaç,telkin vs..bu zor dönemde muhakkak bir destekçiye ihtiyaç oluyor..
ırmak

katılıyorum

Mesaj gönderen ırmak »

okb den kurtulmayı okb haline getiririm bu kısırdöngü sürer gider anti depresanla sakinleşir bu su hiç durmaz :roll:
Kullanıcı avatarı
genki
Mesajlar: 862
Kayıt: 18 Mar 2005, 19:08

Mesaj gönderen genki »

bilmyrm artık kendimle ilgili ne varsa anlatıyorm insanlara ACaip cok farklı bi terapi yontemi oluyo galiba durmadan guluyorlar
bazen yoksa gerdcekten eglenceli bi insanmıyım die dusunuyorm
pek sallamıyorum artık yani
bilmyrm bu talkıntılar insanlara cok sempatik gelio belkide bu anlattıgım kişilerin coğunlugu beni yargılamadan anlamaya calısan bu cekingeligi uzerimden atmam için bi seyler yapmaya calısan insanlar olması bole devam etmemi saglıyo
o konu hakkında dusunsem ne olacak die dusunerek galiba bu baslıgı konu oluyorm :)
olgunluğun gercek olcutu kişinin yası değil, sehrin gobeğinde iç çamasırlarıyla uyandığında nasıl davrandığıdır / vudi elın
Cevapla