1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Takıntılaştıramadıklarımızdan mısınız?!

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 00:58
gönderen Lonely heart
Zorlu sosyal fobimi(neredeyse ilkokul dönemimden başlayıp 33 yaşıma!!! kadar sürmüştü),hatta 'kısmen de olsa' depresyonumu;harika doktorlar,etkili ilaçlar ve kayda değer kişisel çabalarımla alt etmeyi başaran biri olarak aynı başarıyı takıntılar konusunda yineleyemediğimi(zi) kabul etmek zorundayım.Peki 'doğru' doktor(lar) ve 'yüz güldüren' ilaçlar neden sosyal fobi ve depresyon'da olduğu gibi&kadar bu illet hastalık'ta da etkili ol(a)mıyor?Bunun yanıtını bulamadım ama bilmek isterdim.Yoksa takıntı hastalığı(hastalık sözcüğü ağır kaçmış olabilir mi??)bende süreğen bir hal mi aldı?(bunu düşünmek bile istemiyorum!)Genelde de bu böyle midir?Sorun benden mi kaynaklanıyor?Farklı tedaviler denenebilir mi?Bu yazıyı yazarken bile kusursuz('a yakın) yazmak ile ilgili duyduğum yoğun kaygı güzel bir örnek olarak gösterilebilir takıntılarıma.O tuhaf kaygı güzel de,sınırı aştığında bir Frankenştayn'a dönüşebiliyor.
Çok şey söylemek isteyip,sorunumu olabildiğince çarpıcı bir şekilde anlatmak istediğimde yazı bulanıklaşabiliyor(ya da (yine) bana öyle geliyor!)Ama sanırım derdimi anlatabilmişimdir.Aslında şu anki ruhsal durumum sabaha kadar yazmama o kadar elverişli ki.Ama okuyucu kitlesini bunaltmamayı da düşünmeliyim.(Yoksa bu da mı bir tür takıntı?)
Neyse fazla uzatmayayım.Son bir soruyla noktalayayım.Yoksa sizler de takıntılaştıramadıklarımızdan mısınız benim gibi?...

Emrah

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 03:58
gönderen crvena_zvezda
OKB bende çook eskiden beri varolan bir sorun...

Depresyon ve SF olmadan önce OKB vardı... :?

Tabi o zamanlar çocuktum OKB nin ne demek olduğunu bilmiyordum...

Hatta bazen bana oyun gibi geliyordu OKB... :?

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 05:24
gönderen Lonely heart
Teşekkürler ,özgün bir başlık olmasını istedim(sanırım oldu da!)
Takıntılar bana göre sosyal fobi'den çok daha beter bir rahatsızlık.Bu sonuca şöyle varabiliyorum:Sosyal fobi belirtilerini kendimizi insanlardan soyutlamak yoluyla,bir tür izolasyon'la yaşamayabiliyoruz,böyle bir olanağımız var.Evet bunun sonucunda yalnızlık riski,hem de fazlasıyla var ama bu da bir seçim sonuçta ve belki de bir tür savunma mekanizması bizlerin geliştirdiği.Ama takıntılar her an yanıbaşımızda.Ev'de,işyeri'nde,okul'da,sokak'ta,lokanta'da,market'te,park'ta,kısacası heryerde bizlerle birlikte.Bu yanıyla sosyal fobi'den ayrılıyor ve bana göre bir insanın yaşamında başına gelebilecek en can sıkıcı olgulardan biri.Ve yine bana göre,tedavisi olanaklı olmayan bir hastalık.Yanılmayı çok isterdim,ama gerçekler her zamanki gibi çok acı!
Emrah.

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 13:56
gönderen dicle
Anlatmak isteyipte cümlelerin bile yetersiz kaldığı takıntılarımızı çok güzel anlatmıssınız tebrik ederim bu tür hastalık kolay kolay atlatılmıyor her zaman tetikte olan sf ve okb hep yanınızda okb gizli gizli içini kemirirken sf kendini çok çabuk gösteriyor her ikisinden de başa çıkmak çok zor

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 13:58
gönderen fade to black
sadece kendi davranışlarımı değil, başkalarınınkini de takıntım haline getiriyorum
profesyonel yardım almadıkça iyileşmeyeceğimin bilincindeyim. ama profesyonel yardımın da bir işe yarayacağını sanmıyorum.

Gönderilme zamanı: 09 Eyl 2007, 14:57
gönderen fade to black
misafir yazdı:Oysa okb sadece düşüncelerimde,başkalarının yanında ilen okb nin önüne set koyabiliyorum..Bu yüzden bana göre okb,aşırıya kaçmadığı sürece onunla yaşanılabilecek bir hastalık..
Leni, OKB'ye düşüncelerle set koymak imkansızdır. Zaten takıntılı düşünceler beynini sarar başka bir şey düşünemediğin gibi rahatlamak zorundasındır mantıksız olduklarını bilsen de. Şimdi bana kızacağını tahmin ediyorum ama bence sen okb'yi başka bir şeyle karıştırıyorsun. Bir çok mesajda (bugüne kadar) okb ile çok alakasız şeyler yazdığına tanık oldum. Örneğin alınganlığı okb zannediyorsun. Çoğu insanın okb olduğunu yazıyorsun ki bu istatistik olarak da gözlemlediğimizde de yanlış. Bu yüzden bir türlü doğru anlaşılmıyoruz. Lütfen bana kızma Leni, ama bence sen okb'li değilsin. Ve bence bu duruma da şükretmelisin!

Gönderilme zamanı: 10 Eyl 2007, 01:23
gönderen sawas
violet yazdı:sadece kendi davranışlarımı değil, başkalarınınkini de takıntım haline getiriyorum
profesyonel yardım almadıkça iyileşmeyeceğimin bilincindeyim. ama profesyonel yardımın da bir işe yarayacağını sanmıyorum.
Mükemmel bir ifade aynı ben. :D Kafamda belirli kriterler var bu kriterlere uymayan herkesi kafama takıp sinir oluyorum.Kendi doğrularımı başkalarına kabul ettirmeye çalışıyorum bunda başarılı olamadığımı yada olamayacağımı anladığımda herşeyden elimi eteğimi çekiyorum.Hayatın her alanında mükemmeli aramanın bu hayatı çekilmez hale getirdiğini geç de olsa anlıyorum yada anlamak zorunda olduğumu biliyorum.

Gönderilme zamanı: 10 Eyl 2007, 01:31
gönderen sawas
mesela elimde olsa yola tüküren birini gördüğüm anda öldürmek isterim ama neyseki kanunlar buna izin vermez :D o kadar ciddi bir illet bu okb :? obsesif kompulsif kişilikteki birinin kendi doğrularını başkalarına kabul ettirme huyu olmazsa olmazıdır

Gönderilme zamanı: 10 Eyl 2007, 08:01
gönderen fade to black
seni çok iyi anlıyorum savaş.

Gönderilme zamanı: 10 Eyl 2007, 08:05
gönderen fade to black
misafir yazdı:Karşılıklı konuşma ortamında bulunmadığımız için yanlış anlaşılmalar olağan burada..Ben de bazen anlatmak istediğimi ifade edemiyorum,sonucu böyle oluyor işte..
Tamam, anladım Leni. yanlış yorumladığım için de kusura bakma. Yanlış bilinen bir hastalık olduğu için artık hiç bir yanlış anlama beni şaşırtmıyor. Ama seni ben yanlış anlamışım sanırım ve bunun da sebebi internet ortamında yazışmamız.

Takıntılarını buraya yazmak istememeni anlıyorum. Ancak ben buraya yazarken bir nevi rahatlama duygusu yaşıyorum. Çünkü gerçek hayatta çoğu kişiden senelerce saklamak için uğraştım ve bu da ekstradan yorulmama neden oldu. Burada kendimi rahat ifade edebiliyorum ve dahası benimle aynı şekilde düşünenleri görüyorum ve yalnız olmadığımı hissediyorum. Destek buluyorum.

Yalnız şu bakımdan seni biraz anlıyorum, bende eskiden başkasının takıntısını okuyamama durumu vardı. Bir başkasının okb türü bir saplantısı varsa bana anlatmaması veya yazmaması gerekiyordu çünkü izleyen günlerde ben de o takıntıyı ediniyordum. Şimdi bir süredir bu durum yok umarım& dilerim geçmiştir.

Gönderilme zamanı: 11 Eyl 2007, 20:49
gönderen naribeyza
Ben de bazen kişilerin incitici söz ve davranışlarını sık sık hatırlıyorum ve bu benim genelde kendimi durup durup gereksiz bir zamanda yeniden üzmeme sebep olabiliyor.Olayları gereğinden fazla kafamda büyütüyorum bazen.Ben buna hep hassaslık diyerek geçiştirdim ama umarım sinsice ilerleyen bir obsesyon değildir.Çünkü bazı zamanlar bu birşeyi emin olamayıp tekrar tekrar yapma özelliğim tutuyor benim de.Fazla üzerinde durmadığımda kayboluyor.Üstüne gidersem mutlakaki artış gösteriyor.

Gönderilme zamanı: 11 Eyl 2007, 22:44
gönderen fade to black
naribeyza yazdı:Ben de bazen kişilerin incitici söz ve davranışlarını sık sık hatırlıyorum ve bu benim genelde kendimi durup durup gereksiz bir zamanda yeniden üzmeme sebep olabiliyor.Olayları gereğinden fazla kafamda büyütüyorum bazen.Ben buna hep hassaslık diyerek geçiştirdim ama umarım sinsice ilerleyen bir obsesyon değildir.Çünkü bazı zamanlar bu birşeyi emin olamayıp tekrar tekrar yapma özelliğim tutuyor benim de.Fazla üzerinde durmadığımda kayboluyor.Üstüne gidersem mutlakaki artış gösteriyor.
sana tek önerebileceğim mümkün olduğunca pozitif ve mutlu olmaya çalışman. bence okb yok sende yalnız biraz hassaslık ve takıntı var dediğin gibi umarım haklıyımdır. ama bende had safhada okb var ve yıllardır şunu öğrendim: depresyonda iken, okb tavan yapıyor. ancak o günlerde genel anlamda mutlu ve huzurlu isem, takıntılar hissedilir derecede azalıyor. bu yüzden sana ve hepimize mümkün mertebe mutlu olmaya çalışmamızı, komik şeyler okuyup gülmemizi, şükretmemizi öneririm. ;)

Gönderilme zamanı: 12 Eyl 2007, 01:11
gönderen naribeyza
violet yazdı:
naribeyza yazdı:Ben de bazen kişilerin incitici söz ve davranışlarını sık sık hatırlıyorum ve bu benim genelde kendimi durup durup gereksiz bir zamanda yeniden üzmeme sebep olabiliyor.Olayları gereğinden fazla kafamda büyütüyorum bazen.Ben buna hep hassaslık diyerek geçiştirdim ama umarım sinsice ilerleyen bir obsesyon değildir.Çünkü bazı zamanlar bu birşeyi emin olamayıp tekrar tekrar yapma özelliğim tutuyor benim de.Fazla üzerinde durmadığımda kayboluyor.Üstüne gidersem mutlakaki artış gösteriyor.
sana tek önerebileceğim mümkün olduğunca pozitif ve mutlu olmaya çalışman. bence okb yok sende yalnız biraz hassaslık ve takıntı var dediğin gibi umarım haklıyımdır. ama bende had safhada okb var ve yıllardır şunu öğrendim: depresyonda iken, okb tavan yapıyor. ancak o günlerde genel anlamda mutlu ve huzurlu isem, takıntılar hissedilir derecede azalıyor. bu yüzden sana ve hepimize mümkün mertebe mutlu olmaya çalışmamızı, komik şeyler okuyup gülmemizi, şükretmemizi öneririm. ;)
Çok doğru söylüyosun.Gerçekten mutsuz ve depresyonda olduğum dönemlerde artıyor bu takıntılar.Dediğin gibi yapmak da fayda var gerçekten.Pozitif düşünür ve yaşarsak bu gibi bataklara saplanmıyacağımızı düşünüyorum ben de.