HİPNOZ VE RÜYA ANALİZLERİ

Çözüm önerileriniz..
Cevapla
FİRST
Mesajlar: 357
Kayıt: 06 Ara 2005, 15:30
Konum: çok sıcak...

HİPNOZ VE RÜYA ANALİZLERİ

Mesaj gönderen FİRST »

aşağıda yazılanlar psikolog ufuk MAVİENGİN'in hipnoz sırasında görülen rüyaları analiz etmesidir

:::HİPNOZ VE RÜYA ANALİZLERİ:::


Bu sayfada,hipnoz deneylerim sırasında, gördüğüm fenomenlerin bendeki yansımalarını paylaşmak istiyorum sizlerle.
Burada yazdığım örnek vakaların tümü kişisel deneyimlerimdir. Ve yine karşılaştığım bu vakaların her biri, beni Jung'a biraz daha yaklaştırmıştır.



1)ÖRNEK: 25 yaşında bir bayan. Rüyasında, evindeki dev bir yılanın ona doğru geldiğini onun da yılanın kafasına kitapla vurduğunu ,anlattı. Yılan dev bir yılan ,yani boğan ve yutan .Kitapsa bilgi ve entellektüel bilginin sembolü. Ancak ben yinede bu rüyanın analizini yaparken, bayanla birlikte onun öznel yaşantısı ve duygularıyla bu analizi yaptım . Bakın sonuçta ne çıktı.
Boğan ,sıkan ve yutan yılan baskın anne imgesi. Kitapsa, annesine karşı bağımsızlık savaşına giren kızın ,bu savaştaki silahı . Kendi içindeki kötü anne imgesiyle savaşta bu kızın seçtiği yol, entelektüel bilgi ve aydınlanma yolu . Bilginin ve entellektüel uğraşların ön plana çıkarmasını bilnç dışı böyle sembolize ediyor bize.

2)ÖRNEK: 22 yaşında bir bayan aşırı yemek yediğini ,kaç tane diyetisyene gittiyse de ,bir sonuç alamadığını söyledi. Hipnoz esnasında ,yemesine neden olan sorunu göreceğini söylediğimde ,nişanlısını gördü. Nişanlısının hangi davranışını buna neden olduğunu sorduğumda ise taş gördüğünü söyledi. Taş: katı, esnemez, sert. Hipnoz sonunda bana nişanlısının katı esnemez ve inatçı tutumunun onu tedirgin ettiğini bu yüzden kaygı nöbetleri yaşadığını ve bunuda yemekle bastırdığını söyledi.
Görüldüğü gibi biliçdışı yine kendine has lisanla sorunu özetliyor. Sorunu keşfeden kişi ise zincirlerinin farkına varmış köle gibi ya zincirleriyle mutlu olacak, yada onları kıracaktır . Hapsolduğu yer güvenli , özgürlükse bilinmezlerle doludur. Bundan sonrası ise kişinin seçimine, özgür iradesine kalır.


3)ÖRNEK:Bilinçdışı ,tıpkı bir sanatçı gibi soyut,sembolik anlatımlar yapar bize .22 yaşında erkek bir danışanımın hipnozda anlattıkları: Düz bir çim arazide ilerliyorum, karşıma çok ulu bir çınar çıktı ,(ağlayarak) ona sarılıyorum, ancak gövdesi kayboluyor.
Yakın zaman önce trajik bir şekilde gerçekleşen babanın ölümünü bize böyle sembolize ediyor bilinçdışı.


4)ÖRNEK:Bayan Uz. Psikolog 26 yaşında. Hipnozda ,tek söylediğim tüm sıfatlarından sıyrılıp özüne dönmesiydi. Hipnozdan rahatlamış ve gevşemiş bir şekilde çıktı. Bir süre sonra ağzından kendiliğinden şu sözler döküldü; Kimim ben? annesinin adını ...... koyduğu kişi mi ? babasının taleplerine koşan küçük kız mı? ,yoksa kocasının taleplerini yerine getirmek zorunda olan kadın mı?
Burada da görüldüğü gibi, benim hiçbir analizde, tespitte bulunmama gerek kalmadan danışanım maskelerinden sıyrılıp özüne yaklaştığında sorunlarını kendiliğinden görüyor. Beni sevindiren başka bir olaysa ,empatik yeteneği ve sezgi gücü gelişen danışanımın ,sonradan bana gelip; ''Kendimi artık daha rahat hissediyorum ,geçenlerde topluluk önünde yaptığım bir konuşmada, çok rahat olduğumu farkettim hiç bukadar rahat olmamıştım.'' demesiydi.
Bu arada hipnoz hakındaki olumlu düşünceleri ve mesleki anlamda kullanmayı düşündüğünü söylemesi sevindiriciydi.

)ÖRNEK: Hipnoz esnasında ,kişinin yoğunlaştığı konuyla ilgili kollektif bilinçdışından bazı görüntüler, anlatımlar gelir. Bazen bu görüntüler ve anlatımlar ,kişinin entellektüel seviyesinin çok üstünde olabilir.
Danışanım bayan 23 yaşında, Derin bir hipnoz seansında anlatıkları:'' Yükseliyorum yükseliyorum( heyecanlı) Yıldızlara çıktım. Çok uzaklardan küçük küçük birçok yıldız üzerime geliyorlar. Etrafımda çok hızlı dönmeye başladılar.(gülümseme,tedirginlik) koza örüyorlar etrafımda. Ben kozanın içinde kalıyorum. Kozanın içi parlıyor. Yukarıdan açılmaya başladı. Yemyeşil bir arazideyim tek tük ağaçlar var . Herşey okadar canlı ve renkli ki ! (şakın korkmuş) Çok uzaklardan dağların üzerinden gümüş gıri renksiz birşey akıyor dokunduğu şey hareketsiz kalıp onun rengine dönüyor.(korkarak ) Şimdi ayaklarımdan yukarı tırmanıyor bende o renge dönüşüyorum.''
Danışanımın ,değerler karmaşası yaşadığı bir dönemde gördükleriydi bunlar. Koza dönüşüm,renkler yaşam ,gri gümüş akıntı ise ölüm. Bilinçdışı dönüşümü yaşamı ve ölümü böyle anlatıyor bize. Eğer danışanıma varoluş ,yaşam ,ölüm nedir diye sorsaydım, vereceği cevap eminim bu anlatımın yanında çok sığ kalacaktı.

Ünlü fizikçi Hawking , holografik evren teorisinde ,evrenin herhangi bir noktasından alınacak en küçük zerrenin , evrenin tamamına ait bilgi ve görüntüleri içerebileceğini ileri sürüyor. Öyleki tıpkı bilgisayar hologramı gibi ,küçük karelerin bir tanesinden alınan sinyalin içerisinde, görüntünün tamamının bulunması gibi.
Gerçekten böyle ise, insan beynide evrenin bir parçası olduğuna göre, onun derinliklerinde evrenin ve insanın evrimine ait bilgi ve görüntüler neden olmasın? O zaman yukarıdaki örneği açıklamak biraz daha kolaylaşıyor. İnsan zihni nekadar hayranlık uyandıran bir okyanus değilmi?

6)ÖRNEK: 21 yaşında bayan rüyasında ,bir ejderha görüyor. Ancak ejderhanın ağzından alev çıkmıyor. Şunu belirteyim ki danışanım pasif agresif bir yapıda. Gördüğü rüya birine çok öfkelendiğini ancak bu kızgınlığını gösteremediğini anlatıyor.
Analizin sonunda bu kişiyi bulduk.Burada bilinçdışı bize bastırılmış öfkeyi alevi kusamayan bir ejderha ile sembulize ediyor

7)ÖRNEK: Danışanım 21 yaşında bayan; Hipnozda, bir koridordan geçerken değişik sembol ve görüntüler görüyor.Bunlardan en ilginç olanı fülüt benzeri bir alet çalan birisi.Müziğin sesinin kendisini çektiğini söylüyor.Yanına gidiyor fülüt çalan adamın ve konuşmaya çalışıyor. Adam elindeki fülüt benzeri aleti ona uzatarak "Sende çalabilirsin" diyor.

Burada danışanımın bilinçdışı beni, uyku tanrısı Hypnosisin oğlu Morpheusa benzetiyor.Morpheusun en büyük özelliği uykuda insanları değiştirmesi.Benim hipnozu kullanmam danışanımın beni Morpheusa benzetmesine neden oluyor. Sorunların ve çözümlerin kendinde olduğunu söylemem ise adamın müzik aletini ona uzatılarak sende çalabilirsin demesiyle sembolize ediliyor.

Buraya kadar heşey normal.Öyle ya danışanımın bilinçdışı beni bir masal kahramanına benzetmiş.Ancak burada ilginç olan danışanımın bana bu masal kahramanını hiç duymadığını, ve mitoloji hakkında hiç bir bilgisinin olmadığını söylemesi.

Görüldüğü gibi bilinçdışı sadece bastırılan anıları değil, insanlık tarihi boyunca anlatılan ve yaşanan tüm kültür mirasını da barındırıyor ve en uygun zamamanda, (hipnoz,rüyalar) yerde açığa çıkarıyor.Hemde iyileştirici ve telafi edici yönü ile...



www.psikoterapist.org

arkadaşlar şimdi farkettim ''profesyonel yardım'' bölümüne açmam gerkiyordu bu yazıyı çünkü hipnozla ilgili ilk konuyu oraya yazmışım
Hayat bir tiyatro dediler..
banada bir rol verdiler...
meğer en zoru benimkiymiş..
önce SEV sonra UNUT dediler...
Kullanıcı avatarı
Che Guevara
Mesajlar: 366
Kayıt: 07 Ara 2005, 02:06

Mesaj gönderen Che Guevara »

kendi hayatını , yaşadıklarını , düşüncelerini en iyi bilen insanın kendisi olduğu için bence insan en iyi kendi rüyası yorumlar. Tabi bazı bariz rüyalar da var , mesela ben bir rüyamda okulda yemekhaneye giriyordum ve çıplaktım...
Cevapla