Dikkat Dağınıklığı

Çözüm önerileriniz..
Cevapla
uykucu

Dikkat Dağınıklığı

Mesaj gönderen uykucu »

Nereye yazacağımı bilemedim o yüzden konuyu buraya açtım. Dikkatim çok dağınık. Televizyon izelerken kitap okurken, birilerini dinlerken sürekli aklım başka yerlere gidiyor. bunu engelleyemiyorum. Google'da ("dikkat dağınıklığı -hiperaktivite -hiperaktif" yazarak) aradım ancak tatmin edici bir sonuca ulaşamadın. Dikkat dağınıklığı nedir, nasıl ortaya çıkar, etkenleri neler olabilir, tedavisi nasıl olabilir gibi sorulara yanıt arıyorum. Dikkat dağınıklığını anlatan bildiğiniz bir site veya sayfa var mı?
nofuture

Mesaj gönderen nofuture »

Nedenler

Konsantrasyon aksaklıklarının genelde iki nedeni vardır: Organik nedenler ve psikolojik nedenler.

-Beynin yeterince oksijen ve besleyici madde alamaması. Bu durum, yanlış beslenme ve stresten kaynaklanabilir.

-İçsel çatışmalar veya yanlış düşünce örnekleri nedeniyle, düşünce yeteneği bir türlü huzur bulamaz.

Organik gerçekler

Beynimiz sürekli olarak çalışır; bir konuya konsantre olduğumuzda da, spor yaptığımızda veya uyuduğumuzda bile. Bu yüzden onun beslenme açısından çok özel ihtiyaçları vardır. Ama öncelikle ihtiyaç duyduğu besin kolin(cholin) maddesidir; çünkü organizma, çok önemli sinir uyarıcı asetilkolin(acetylcholine) adlı maddeyi, ancak kolin maddesini dışarıdan alarak üretebilir.

Psikolojik gerçekler

Ruhsal boyutta konudan konuya atlama biçimindeki düşünce bozukluğu, genellikle batı ülkeleri halklarına özgü tipik bir davranış biçimidir. Herhangi bir şeyi unutma kaygısıyla, genelde pek çok şey aynı zamanda yapılmaya çalışılır. Örneğin, otomobil kullanırken bir yandan telefon görüşmeleri yapılır ve öte yandan da zihinsel olarak bir sonraki iş randevusunun tarihi saptanmaya çalışılır. Sonuç: Olayları birebir yaşama yoğunluğunun azalışı ve (ulaşılmaya çabalanan sonucun tam aksine) unutkanlığın artışıdır. Örneğin, dün akşam ne yediğinizi anımsayabiliyor musunuz?

Korku!

Önemli beklentilerin korkusunu çekenler, organizmalarını sürekli olarak başarıya hazır halde tuttukları için, enerjilerini kısa sürede tüketebilirler. Kendinizi şöyle bir yoklayın bakalım; acaba konsantrasyon bozukluğunuz, korku stresinin bir ürünü olabilir mi?! Bu durumda tabii ki bu korkuyla baş etmeniz gerekir.

Olası nedenler!

· Özel sorunlar veya sorumluluklar yüzünden unutkanlık ve konsantrasyon bozuklukları oluşabilir.

Uykusuzluk ve onun sonucu olarak yorgunluk.

Doğal korunma içgüdüsü, kişinin ilgilenmek veya ilişkilendirilmek istemediği konulara konsantre olamamasına veya o konuyu algılayamamasına yol açabilir.

Güçlü duygular, örneğin aşık olmak, yas tutmak veya belirli bir konuya aşırı angaje olmak, bağlanmak gibi durumlarda, unutkanlık ve konsantrasyon bozuklukları oluşabilir.

Aşırı alkol veya uyuşturucu madde kullanımı unutkanlığa ve konsantrasyon bozukluğuna yol açabilir.

Teşhis edilmemiş bazı hastalıklar da unutkanlık, ilgisizlik ve konsantrasyon bozukluğuna yol açabilir. Örneğin: Böbrek hastalıkları, alçak kan basıncı, genel güçsüzlük ve baş ağrıları gibi.

site: http://www.doktordoga.com/default.asp?b ... PageID=394

--------------------------------------------------------------------------------
Konsantrasyon, bir konuya zihinsel olarak belli bir süre odaklanabilmektir. Konsantrasyon süresi, kişiden kişiye değişebildiği gibi; aynı kişide konu ve yapılan işe göre de değişiklik gösterebilir.Genellikle sevdiğiniz,merak ettiğiniz,önemsediğiniz ve yapabildiğiniz işlere daha uzun süre konsantre olabilirsiniz.

Konsantrasyonumuzun bozulması yani dalgınlık dediğimiz şey ise, yoğunlaşmamız gereken konu yerine başka bir konuyu düşünmek demektir.

İnsan beyni aynı zamanda iki şeyi düşünüp yapamayacağı için kendimizi o anda asıl odaklanmamız gereken konu yerine başka bir konuyu düşünürken bulabiliriz. Herkes zaman zaman dalgın olabilir ancak; önemli olan bunun sıklığı ve süresidir.

Ne kadar dalgın olduğunuzu anlamanız için işte size bir test:
Bir yol boyunca yürüyerek, nefesinizi 1''den 10''a kadar sayın. Bitince tekrar 1''den başlayıp 10''a kadar sayın. Bu işlemi üstüste kaç kez yapabildiğinizi görün. İdeal olanı 5-6 kezden az olmamak koşuluyla daha fazlasıdır. Dalgınlıkla 10''dan sonra tekrar 1''e dönmek yerine 11, 12, 13 gibi saymayı sürdürdüğünüzde en son kaçta kaldığınıza dikkat edin. İşte bu sayı, sizin ne kadar uzun süre dalabildiğinizin bir ifadesi olabilir. Gerçekten çok dalgın kişilerin 120''lere kadar saymaya devam ettikleri görülmüştür.

Konsantrasyonunuzu geliştirmenize yardımcı olabilecek bir kaç öneri:

Şimdi anlatacağım alıştırmayı bir hafta boyunca yapın Bu alıştırma, aynı zamanda düşünce kontrolü alıştırmasıdır. Derse , günlük hayatınıza konsantre olmanızı engelleyen düşünceleri belirleyin. Eğer birden fazlaysa her biri için ayrı ayrı olmak üzere onları düşünmek için özel zamanlar ve özel bir yer (hiç oturmadığınız ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir yer olsun) belirleyin. Örneğin "14.00-14.20 arası arkadaş ilişkilerimi, 17.00-17.15 arasında ailemdeki sorunları vb. düşüneceğim" deyin. Bu size komik gelebilir belki ancak mantığı şu:

Beyin istemli olarak çalışan bir organdır.Bu nedenle onu denetimimiz altında çalıştırabiliriz. Oysa ki bir çoğumuz "Elimde değil, düşünmeden edemiyorum." derken bunun tersine inanmış oluruz, yani beynimizin aynı kalbimiz, midemiz, barsaklarımız gibi çalıştığını ve denetlenemez olduğunu sanırız. Böyle düşündüğümüzde olur olmaz zamanlarda elimizde olmadan ,istemeden kendimizi başka başka konuları konuşurken, istemediğimiz şeyleri yaparken bulabiliriz demek ki. Oysa hiç de öyle değildir. Çünkü beynimiz bizim istemediğimiz şeyleri yapmamızı denetleyebilir.

site: http://www.kigem.com/content.asp?bodyID=1687
----------------------------------------
daha fazla araştırmak isterdim ama maalesef zamanım yok. Sen isterden google'a "konsantrasyon", konsantrasyon eksikliği"... şeklinde yaz sanırım daha fazla bilgi bulabilirsin
boritta
Mesajlar: 7
Kayıt: 06 Kas 2012, 14:56

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Mesaj gönderen boritta »

Dikkat Eksikliği-Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite Bozukluğu hakkında Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzm. Dr. Gökçe Küçükyazıcı'nın makalesini bir buldum:

Dikkat Eksikliği - Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite Bozukluğu, bireyin akademik başarısı, aile hayatı, sosyal ilişkileri ve benlik saygısı üzerine çeşitli olumsuz etkileri olan ve oldukça sık görülen psikiyatrik bir bozukluktur. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %5-10 , erişkinlikte %4 civarındadır.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun en sık gözlenen temel belirtileri şunlardır:
- Hareketlilik
- Dikkat eksikliği
- Dürtüsellik

Bozulukta her üç belirti birada görülebileceği gibi, dikkat eksikliği - dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) özellikle dikkatsizliğin ön planda olduğu ve hiperaktivite ve dürtüselliğin ön planda olduğu alt tipler şeklinde kendisini gösterebilir.

Bir kişide Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ( DEHB ) varlığından söz edebilmek için, bu belirtilerin 7 yaştan önce başlamış olması, birden fazla ortamda görülüyor olması, sürekli olması ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekir.

DİKKAT EKSİKLİĞİ

Dikkat Eksikliği ifadesinden kastedilen aslında dikkatin olmaması değil daha ziyade dikkati belli bir süreyle özellikle zihinsel uğraşı gerektiren ders çalışma, problem çözme veya çocuk için çok da eğlenceli olmayan bir görev esnasında kendisini gösteren bir konsantre olamama durumudur. Dikkat eksikliği - dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar tam tersi eğlenceli, ilgilerini çeken, renkli ve canlı görüntülerin olduğu televizyon ve bilgisayar oyunları karşısında saatlerce sıkılmadan durabilmektedirler.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) sahip çocukların dikkatlerinin dış uyaranlarca kolayca çelinebilmesi nedeniyle, sıklıkla bizlerin farketmedikleri ayrıntıları farkedebilir bu nedenle yanlışlıkla fazlaca dikkatli olarak değerlendirilebilirler. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrencilerin öğretmenleri sıklıkla öğrencinin derste dalgın olduğunu, kendisini dinlemiyormuş göründüğü veya kalemi silgisi veya etrafıyla ilgilendiğinden şikayetçidirler.

Kaynak Makale: http://cocukvegenc.com/icerikdetay-16/d ... -dehb.html
Cevapla