Gerçekdışı olasılık hesabı

Çözüm önerileriniz..
Cevapla
dogukan
Mesajlar: 27
Kayıt: 16 Haz 2014, 21:57

Gerçekdışı olasılık hesabı

Mesaj gönderen dogukan »

Eylem, yapılmadığı sürece olumlu ya da olumsuz bir sonuç da gerçekleşmeyecektir. Çok düşünerek, kafanızda olumsuz, dramatik senaryolar üretirsiniz ve eylemden vazgeçmek için kendinize sahte bir gerekçe üretmiş olursunuz. OND(otomatik negatif düşünceler) size her zaman yalan söyler. OND büyük bir hatalı düşünce üretme fabrikası gibi çalışır. Eyleme geçmeden önce olumsuz bir sonuç beklentisiyle eylemden vazgeçmeyin. İyi veya kötü herhangi bir sonuç ile karşılaşmak ancak ve ancak eylemi gerçekten yaptığınızda meydana gelir. Kötü sonuçlarla karşılaşma olasılığı çok düşüktür ancak OND size bu küçük olasılığı çok büyük gösterir. Gerçekleşmesi mümkün bütün olan olasılıkları bir evrensel küme gibi düşünürsek sizin gerçekleşeceğini beklediğiniz kötü sonuç bu evrensel kümenin çok çok çok küçük bir alt kümesidir. Bu durum devasa bir tabloda küçük bir boya lekesini görüp tablonun güzelliğini göz ardı etmeye benzetilebilir. Olasılık hesabını gerçekçi ve somut delillere dayalı olarak, iyi sonuçları da düşünerek yapmadığınızın farkına vararak iyi sonuçlara odaklanın. Eyleme geçmek ve neler olacağını görmek zorundasınız olasılıklar sadece olasılıktır. OND den kurtulmanın tek yolu OND ye karşı eyleme geçmektir. “ya şöyle olursa” senaryolarına başladığında ona kırmızı dur levhasını gösterin ve bağırarak dur deyin. Geleceği bilemezsin boşuna vaktimi harcama. Ne kadar çok analiz eder durumlar hakkında düşünürsen o kadar çok paralize olursun ve hiçbir şey yapamazsın. Analiz etmenin paralize edici bir etkisi vardır. Bu etkiden ancak eyleme geçtiğinizde kurtulursunuz. Sürekli olumsuz durumların gerçekleşme olasılığını düşünmenizin önemli nedenlerinden biri geçmişte yaşadığınız olumsuz olaylar. Bunlar birkaç gün önce olabileceği gibi birkaç yıl hatta 10 -20 yıl önce olmuş da olabilir. Bu hatıralar beyninize kazınmıştır ve unutulması çok güçtür. Çocukken ezberlediğiniz minik kuş şarkısı, her zaman hafızanızdadır ama o şarkıyı artık söylemiyorsunuz değil mi? Kötü deneyimler de hafızanızdadır burada asıl sorun geleceği geçmiş kötü deneyimlerinizi esas alarak görmeye çalışmak. Minik kuş şarkısını hala söyleyip aynı güzel duyguyu yaşamak her yeni şarkıyı ancak minik kuş şarkısına benzediğinde beğenmek gibi Geçmiş üzücü anılarınızı sürekli hatırlayıp her yeni durumu üzücü anılarınıza benzetip uzak duruyor, hayatınızın temel belirleyicisi yapıyorsunuz. Geleceği hesaplamayı bırakın. Hayatı an an yaşayın. Vücudunuz şimdiki zamanda iken kafanız sahte geleceğe yolculuk yapıp sizi korkutuyor. Şimdiki zamana odaklanın geleceği isteseniz de tam olarak hesaplayamazsınız.
Kayıp zaman
Geleceğe yolculuk yaptığınızı düşünün gelecekte olacaklar siz o sırada geleceğe yolculuk aracında olacağınız için sizden bağımsız gerçekleşecektir. Zaman sizin için hızlı geçerken dünyada kalanlar için yavaş geçecek geri döndüğünüzde sizin orada olmadığınız için etkileyemediğiniz bir kayıp zaman oluşacaktır. Bu kayıp zaman geleceğe yolculuk yaptığınız süreye eşittir. Bu kayıp zamanı siz dünyada değil araçta daha kısa olarak yaşadınız. Eylemi yapmak yerine karamsar gelecek senaryosu üretip yapmaktan vazgeçtiğinizde de bir kayıp zaman yaşarsınız. Bu kez kayıp zamanda siz kafanızın içinde yaşarken gerçek hayata bir etkiniz olmadığı için bir hiç uğruna geleceğe yolculuk yapmış oluyorsunuz. 1 saat geleceğe 1 saat düşünerek gidiyorsunuz yaşayarak değil. (Kaybettiğiniz sadece 1 saat değil hayatınız saatlerden oluştuğu için hayatınızı kafanızın içinde yaşayarak hayatı kaybediyorsunuz. )Bu durumda kafanızdaki gelecek tümüyle sahte ve yalan olur çünkü daha öncede belirttiğim gibi eylem ancak ve ancak yapıldığında bir sonuç açığa çıkarır düşündüğünüzde değil. Eylemi yapmayı düşünmek saçmalıktır eylem yapılır gerektiğinde eylemi ne şekilde yapmak gerektiği düşünülür. OND sizi düşünce bağımlısı yaptığı için hayali eylem yapıp hayali sonuç elde ediyorsunuz. SF den kurtulmak istiyorsanız önce eylemi yapın sonra elde ettiğiniz sonuç hakkında amaçlı düşünün. Gerekiyorsa daha iyi nasıl sonuç alabileceğinizi eski eylemlerinize bakarak değerlendirin tekrar eyleme geçin.
Kendi düşüncelerinize inanmamayı başarabilir misiniz?
İşte SF yi yenmede en çok zorlandığım bölüm bu oldu bir insan nasıl kendi düşüncelerine inanmaz onları yalan olarak kabul eder. Gerçek dışı olasılık hesabı başlıklı yazımda anlattığım gibi eylemin yapılmadan bir sonuç doğurmaması bir gerçek ancak düşüncelerimin sanki eylemi yapmışım gibi olumsuz senaryo üreterek beni korkutup eylemden vazgeçirdiğini fark ettim. Peki bu yalan düşünceler neden durmadan olumsuz senaryolar üretiyor ve beni rahatsız ediyor. Evrimsel süreçten baktığımızda insanında diğer memeli canlılar gibi iki temel dürtüsü var hayatta kalmak ve üreyip çoğalmak. Bu noktada olaya freudyen bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor. Amigdala adı verilen korkudan sorumlu organın amacı evrimsel süreçte diğer canlılarda olduğu gibi vahşi canlılardan korumak amacıyla otomatik olarak bir kaçınma davranışına biz insanları zorluyor. Vahşi canlıların yerini yabancı insanlar almış. Tanımadığımız insanlarla samimi olmakta güçlük çekmemizin sebebi bu olmalıydı. Beynin korku merkezi bu durumla karşılaştığında hemen alarm veriyor ve kaç, yapma emri veriyor. Amigdalanın tek bir amacı var sizi tehlikeden koruyarak hayatta tutmak. Mantıklı düşünce korkunun üstesinden gelemiyordu tek çözüm korkuyu kabullenip korkuya rağmen harekete geçmekti. Ancak gerçekte korkunun üstüne değil OND nin üstüne gidiyorsunuz amigdalayı tetikleyen şey OND. ortada gerçek bir korku yok korkunun sahtesi var. Evet, doğru tabir şu olmalı “sahte korkunun üzerine gitmek”. Daha doğrusu OND ye karşı eyleme geçmek.
Geçmişi serbest bırakın
Bozuk plak gibi eylemlerinizi tekrar tekrar kafanızda canlandırmayın. Bir gitar çalarken bir notayı yanlış çaldıysanız onu geri alamazsınız hep yanlış çaldığınız notayı düşünürseniz devam edemezsiniz yanlış çaldıysanız çaldınız o an geçti, bitti. çalmaya devam edin önemli olan devamlılık. Çalmayı hatalı notalar için bırakırsanız gitar çalmayı hiç öğrenemezsiniz. Hayatta böyledir sürekli bir akış devamlılık halindedir hayatta bir hata yaptıysanız ya da üzücü bir olay yaşadıysanız o an bitti gitti o anı geri alıp düzeltemezsiniz. O anı düşünüp üzülerek harcadığınız 5 dakika bile kaybettiğiniz 5 dakikadır sizin 5 dakikanız hayatınızın 5 dakikası. Hayat önünüzden akıp giderken hep geçmişi düşünerek ahlarla vahlarla ömrünüzü tüketmeyin. Geçmişe takılıp kalırsanız hayatı hiç yaşayamazsınız. Geçmişte kötü şeyler olduysa oldu ne olmuş yani. Hayatta işleri istediği gibi gitmeyen milyonlarca insan var. Geçmişi geçmişte bırakın hayatınıza devam edin. Yaşamınıza heyecan ve hız katın hayat kısa. Gençliğinizi kaybetmeden önce yeni şeyler deneyin isteklerinizin peşinden koşun. İnsanların size yapabileceği olası kötülüklerden korkuyorsunuz ancak hiçbir şey yapmayarak kendinize yaptığınız kötülüğün benzerini bütün insanlar bir araya gelse yapamaz.
Sorulabilecek en mantıklı soru: eylem yapılmadan iyi ya da kötü bir sonuç doğmuyorsa ben, neyden korkuyorum. Korku kendi kendini gerçekleşmeyen hayali bir olaydan yaratıyor.
Ölüm kalım mücadelesi
İnsanlarla konuştuğunuzda samimi olmaya çalıştığınızda ne ölürsünüz ne de hastanelik olursunuz ancak olumsuz hisleriniz o kadar güçlü ve rahatsız edicidir ki konuşmaktan kaçındığınızda ölümden kurtulmuş gibi rahat hissedersiniz. Konuşmayı ölüm kalım savaşı olarak gördüğünüzde hislerinizin gerçekdışı olduğunu hatırlarsınız bu bir paradokstur. Konuşmayı ölüm kalım savaşı olarak görmemek rahatsız edici hislerinizi ciddiye almamak için beyninize şu soruyu sorun bu bir ölüm kalım durumu mu? Konuşurken sesim titrerse öldürülür müyüm? İnsanlar benimle alay eder saygısızlık yaparsa duygusal acıdan ölür müyüm? Bir insanın ölüm nedeni insanlarla konuşmaya, samimi olmaya çalışırken korkudan ölmek olabilir mi? Tabi ki olamaz. Korkularının üstüne giderek ölen var mı?
Normal insanlar ne yapar nasıl düşünürler bir karşılaştırma yapalım
Normal bir insan önce yapmak istediği şeyi yapar söyleyeceğini söyler. Daha sonra sonuca bakarak değerlendirme yapar. SF li insan bir şey yapmadan önce düşünür sonra düşüncesinin sonucuna bakar düşüncesinin sonucu olumsuzsa hiçbir şey yapmaz bir şey söylemez. Olumluysa bile ileride olumsuz sonuçlar doğacağını ya da olumlu sonucu hak etmediğini düşünür. Sonuç olarak sadece düşünür. Düşünür de düşünür. Bu çıkmazdan kurtulmanın tek yolu eyleme geçmektir. İçinizden biriyle konuşmak mı geliyor düşünmeyin konuşun. İçinizden dans etmek şarkı söylemek mi geliyor bağıra çağıra şarkı söyleyin dans edin. SF düşünceye çok fazla önem vermekten güç alır düşüncelerinize önem vermeyin aklınıza gelen her şeye inanmayın özellikle karamsar gelecek senaryolarına. Daha önce de belirttiğim gibi sonuç eylemden sonra gelir. Düşünceden sonra hayali sonuç elde edersiniz ve sadece düşünmüş olursunuz. Dikkatinizi kendinize ve düşüncelerinize vermeyin dikkatinizi kendiniz dışındaki bir kişi ya da nesneye verin.
Kullanıcı avatarı
utangac
Mesajlar: 450
Kayıt: 19 May 2014, 20:07
Konum: yokum

Re: Gerçekdışı olasılık hesabı

Mesaj gönderen utangac »

hacı özet geçsen.
http://www.sosyal-fobi.net/forum/viewtopic.php?f=14&t=31569
Kullanıcı avatarı
kemanci_erdem
Mesajlar: 641
Kayıt: 02 Ara 2010, 14:29
Konum: istanbul

Re: Gerçekdışı olasılık hesabı

Mesaj gönderen kemanci_erdem »

Uzun yazıları sevmem.genelde düşünce tekrarı çok olur.
güzel gören güzel düşünür
güzel düşünen hayatından lezzet alır.
dogukan
Mesajlar: 27
Kayıt: 16 Haz 2014, 21:57

Re: Gerçekdışı olasılık hesabı

Mesaj gönderen dogukan »

Uzun yazı sevmiyorum diyorsunuz bir kaç cümleyle Sosyal fobi geçer mi? Üstelik bu yazdıklarım devede kulak. Ben burada kendi düşüncelerimi paylaşıyorum herkes beğenmek ve bana katılmak zorunda değil.
Cevapla