KENDİNİ YETERSİZ HİSSETME > ROLE BÜRÜNME

[Sensizlik]

Kendinizi güvende hissettiğiniz zamanlar gerçek kimliğinizle hareket edersiniz. Evdeyken kendinizde bir eksiklik hissetmezsiniz, yapmak istediklerinizi rahat bir şekilde yapacağınızı düşünürsünüz. Ve gerçekten de öyle olur, pek sıkıntı yaşamazsınız. Ancak bir misafir geldiğinde ya da dışardayken kendinizi aciz, yetersiz, bir şey yapamayacak durumda hissettiğiniz zamanlar olabilir.
.
SF'lier genelde hep hayal kurar ve hayalinde de sf'siz halini düşünür, şöyle yapsaydım süper olurdu gibi cümleler kurar. İdeal halini hep hayallerde yaşatır ve gerçek hayatta bir aksilik yaşadığında hemen üzülür, çünkü hayallerindeki gibi kendisini gösterememiştir. Gerçek ile hayalinizdeki ideal haliniz arasında ne kadar çok fark olursa bu sizi bunalıma sokar. Çözüm ise gerçek halinizle, hayallerinizdeki sizin arasındaki farkı mümkün olduğunca azaltmanızdır.
.
Kendinizi yetersiz hissettiğinizde gerçek halinizi bloke edersiniz ve devreye zihninizdeki ideal halinizi ortaya koymaya çalışırsınız. Ancak bu ideal hal, gerçek halinizden çok uzak bir konumdaysa davranışlarınızı istediğiniz gibi yansıtamazsınız. Komik bir durum ortaya çıkar; tedirginlik, korku, ne yapacağını bilememe vesaire.
.
Çözüm ise kendizi sevin. Kendinizle ilgili olumsuz önyargıları silin. Ve bir şeyleri başarabileceğinize kendinizi inandırın. Mükemmeliyetçiliğin etkisi olan hayalinizdeki ideal halinizi çöpe atın. Ve böylece hata yaptığınızda, şunu yapamadım diye üzülüp karşılaştırma yapmazsınız.

[Sensizlik]

Hayat kısa ömür geçiyor, ölüm kimbilir bizi nerde bekliyor. Sf, takıntılardan oluşan bir kısırdöngüdür. Kuyruğunu yakalamaya çalışan yavru kedi mutlu olacağını düşünür ama istediği şeye bir türlü ulaşamaz. Sf'li ise zihnindeki ideal haline ulaşınca mutlu olacağım der ve günler aylar böyle geçer. Ve o hedefe ulaşmadan gülmek adeta haram olmuştur sf'li için.
.
Asıl sorun dediğim gibi takıntılardır. Olumsuz düşünceleri üzerimizden atıp, hayattan tat almalıyız. Gereksiz ayrıntılara takılıp hayatın kendisini kaçırmamak lazım.

[mavikelebek]

Başkaları ne der ? diye düşünmekten kendimizi sevmeye ve anlamaya fırsat bulamıyoruz. Yaşadıklarımız her neyse, iyisi ve kötüsü ile bizim hayatımız. Mükemmeliyetçiliği bir kenara bırakmalı, hayal kurarken makul olmalıyız ki hayal kırıklığı olmasın. Mutlu olmak için illa bir şeylerin olması beklenmemeli; küçük detaylarla mutlu olmalı, mutlu olmayı becerebilmeli.

Konunu ana fikri bu bence güzel bir yazı olmuş.

[stoic]

Hayal de kuramazsak kafayı yeriz sanırım. Bence hayal kurmak kısıtlanmamalı, bütün buluşlar, eserler birilerinin hayal kurması sonucu çıkmıştır. Hayalimizi kısıtlarsak potansiyelimizi de kısıtlamış oluruz. Bu kadar korkmayın hayallerinizden bazen bir süreliğine alternatif bir hayata geçmek güzel oluyor.
Ufak şeylerden mutlu olma konusuna gelince gerçekten çok denedim ama mutlu etmiyor. Ufak şeylerin verebileceği mutlulukta ufak olur, sahte olur. En fazla bir süreliğine mutsuzluğunuzu unutturur. Mutluluk kendinden gelen bir duygu değildir onun için çalışmak, çabalamak gerekir.
Bir de buradan tam emin değilim ama mutluluk için başka insanlara da ihtiyaç var sanırım. Mesela film izlerken çok defa yanımda bir kız arkadaşım olsa bu filmden çok daha fazla zevk alırdım diye düşünmüşümdür.

[Sensizlik]

Hiç hayal kurmayın demiyorum, insan mutlaka hayal kurar. Ancak bu yöntemi uygulamadaki asıl amaç şudur: Kendinize odaklanmamayı öğrenmenizi sağlamak. Ve kimsenin(hayallerdeki gibi) 4x4'lük olamayacağını fark etmenizdir. İnsanın yapısında hata yapmak vardır.
.
Hayalinizdeki size dikkat edin, genelde mükemmel bir şekilde davranırsınız, konuşursunuz. Ama kimse gerçekte öyle değildir. Hata ve komiklik insanın doğasında vardır. İşte gerçek hayatta bir aksilik yaşadığınızda hemen üzülürsünüz, ya hayallerimde böyle değildi deyip bunalıma girebilirsiniz. Devamlı davranışlarınızı kontrol altına alıp, bunu ideal olan sizle karşılaştırırsınız. Konuşmanız, hareketleriniz iyi geçtiyse kendinize not verip güzel oldu deyip bir rahatlama duygusu yaşarsınız. (Bu rahatlama duygusu ise ego'dur. Normal bir konuşma gerçekleştirdiniz diyelim iç ses vay ne büyük iş başardın deyip sizi havalara sokabilir. Ama bu yetenekler doğarken sizce mevcuttur, onun için böyle davranışlara olumlu not vermeniz ve iç sesin büyük iş başardın diye sizi mutlu etmesi saçma.) Demek istediğim davranışlarınızı devamlı kontrol altına almayı bırakın, doğal olmak her zaman için iyi. Kendinize odaklanmazsanız belki birçok şeyi daha iyi yaparsınız. Aşırı odaklanma hali var olan yeteneklerin körelmesine de neden olur.
.
Sf'li bireyin zihnindeki hayal kusursuzdur ve ona erişemediği sürece üzülür. Ve gün içerisinde bu kusursuz haline ulaşamadığını görür. Ve hep gerçek haliyle, hayalindeki durumu arasına karşılaştırmalar yapar. Bu da sağlıklı bir davranış değildir. Devamlı olarak bu hayalle çatışma içinde olmak ve bunun sonucunda bunalıma girmek ne kadar doğru sizce ? Evet hayal kurun ama bu hayalin içinde eksikler ve hatalar da olsun..

[Dreamlinedk55]

Benzer konuyu ben yazmıştım Dediğin çok doğru coğu sfli hayallerinde cok farklı biri olarak yaşıyor ama toplum içine girdiğinde gerçek kişiliğiyle yüzleşiyor iste sorun tamda bu noktada Başlıyor...