Bugün var,Yarın YOK.

Çözüm önerileriniz..
Cevapla
nedenkonusmuyosun
Mesajlar: 1
Kayıt: 12 Eyl 2016, 04:18

Bugün var,Yarın YOK.

Mesaj gönderen nedenkonusmuyosun »

Aslında tam olarak ne yazacağımı bilmiyorum.Anlatacak o kadar şey var ki hangi birinden başlasam karar vermek çok zor.
İçinde bulunduğum durumu özetlemem gerekirse en iyi tanım sanırım 2 kişiymiş gibi hissetmem.Bedenim ve ruhum ayrılmış gibi.Sanki önce ruhum,düşüncelerim,zihnim yapılması gerekeni,konuşması gerekileni önceden bir yerde oturup planlıyor daha sonra bedenime komut veriyor ancak hepsi farklı komutu veriyor.Dolayısıyla bedenim hep yapılması gerekeni eksik yapıyor ya da ne yapacağını bilemiyor.Yapsa da hep biraz eksik yapıyor ya da fazla.

Sanırım sf'lik kendini başkasının gözünden görme hastalığı gibi bir şey.Düşünceler içerisinde boğulmak,karşındakine 'ya aslında ben konuşmak istiyorum ,seni de seviyorum,bakma yüzümdeki aptal ifadeye' demek istemek ama diyememek,kendine saklamak,tüm bunları yaparken de karşı tarafa bunu hissettirmemeye çalışmak,hissettirmemeye çalışırken afallamak,yanlış yapmak,yanlış yapınca 'neden yanlış yaptım? diye sorgulamak,o yanlışın seni kemirmesi,acaba benim hakkımda kötü düşündü mü? diye sorularla kafayı bulmak.

Mesela yolda eski bir tanıdığım,örneğin liseden bir arkadaşımı görüyorum bazen.Hemen zihnim başlıyor beni esir almaya.
Acaba selam desem mi?Saçmalama yaa ne 'selam'ı,'Merhaba' de.Yok,yok onu da deme,Ee ne yapalım?Boşver,görmemiş gibi yap o zaman.Tamam lan görmemiş gibi yapayım.Lan ya farkettiyse onu gördüğümü?Gördü de bir selam,sabah vermeden geçti der mi?Eee,beni farkettiyse neden o gelip selam vermedi?Konuşmak mı istemiyor?Aynen zaten çok samimi değildin ki sen bununla,şimdi sen gidip ne diye selam vereceksin?Vermemek en iyisi,eğ başını usul usul yürü.Tamam öyle yapalım.

Misal bu karşılaşmada zihnim eğer gidip 'Selam.Nasılsın,Napıyorsun? ' demeyi seçseydi muhtemel konuşma şu şekildeydi.
B-Selam.Nasılsın X?Napıyorsun?
X-Güleç bir yüz ifadesiyle 'İyidir ya,şunu şunu yapmaya gidiyorum,Sen nasılsın?
B-İyi işte.(Surat ifadesi az önceki zihinsel soru karmaşasından dolayı nasıl bir hal alacağını bilememiş,yarı somurtkan,yarı şaşkın halde.)
X-Görüşürüz,iyi bak kendine.
B-Görüşürüz.

Konuşma bittikten hemen sonra işte bu be oğlum,konuştun bak onunla,selam verdin,nasılsın? dedin.Demek ki isteyince oluyormuş.30 saniye sonra acaba çok mu yılışık konuştum lan?Yok bee gayet iyiydin.La bırak yüzünün halini dışardan görseler az önce pittbull kovalamış gibiydi,yine elime yüzüme bulaştırdım.Keşke görmezden gelseydim.

Bunun gibi bir çok pişmanlıklar,ani düşünce değişimleri vs.

Otobüste telefon çalar,açsam mı? diye sorarsın kendine.Aslında sorulmaması gereken bir sorudur çünkü telefon çalınca açılır ama herkesi düşünmek zorunda olan sen,her zaman mükemmeli yakalamak isteyen sen,ya ses tonumu ayarlayamazsam da millet rahatsız olursa diye düşünürsün,şimdi telefonda konuşurken bir şey derim,biri dönüp bakar 'Niye baktı şimdi bu? diye düşünürsün,karşıdakinin sesini yan taraftaki bir daha görmeyeceğin abi,abla duyar mı? diye düşünürsün, en sonunda o telefonu açmazsın.Yol boyunca o telefonu açamadığın için kızarsın kendine,bir böcek gibi hissedersin,aptalsın sen neden açmadın ki? dersin ama hiçbir zaman açmazsın o telefonu,yaptığının anlamsız olduğunun farkında olsan da.İnince tenha bir yer bulursun kendine,sonra ararsın sen ya da aramazsın belli olmaz.

Yukarıdakiler tecrübe ettiğim bazı örnekler,daha niceleri var yaz yaz bitmez.

Ayrıca şöyle bir durum daha var.

Geçen sene üniversiteye başladım,hazırlık sınıfını bitirdim şuan bölümün başlamasını bekliyorum.Hazırlık sınıfının ilk 1 ayında sınıftan kimseyle çok samimi olamadım ama daha sonra sınıftaki arkadaşlarımın iyi insanlar olması sayesinde onlarla yakınlaştım en azından konuşmaya başladım lakin onlarla gayet samimi olmama rağmen hala konuşurken samimi hissediyorum gibi gelmiyor.Bir cafeye gider otururuz mesela,7-8 kişilik bir arkadaş grubuyuz,masada çok iyi muhabet dönerken hala kendimi o muhabbetin içinde hissedemiyorum gibi,sanki hep bir duvar var,ben hep o duvarın arkasındaymışım gibi hissediyorum.Arkadaş grubu içerisinde dışlanmak felan gibi bir durum söz konusu da değil,hepsi beni sevdiğini hissettirir,whatsapptan benim huyumu bildiklerinden hep yazarlar bana ama hala samimi olamıyorum sanırım sosyalfobim duygularıma bile hükmediyor,onları bile benim değilmiş gibi yaşamama sebep oluyor.

Ama sosyalfobiye sahip olduğumu düşündüğüm ben,ingilizce hazırlık sınıfında defalarca kez sunum yaptım,üstelik çok iyi bilmediğim bir dilde,yarım yamalak bile olsa,hatalarla dolu bile olsa çıktım tahtaya,tüm sınıf beni izlerken o sunumu yaptım.İlk 2 sunumumda yüzüm kızardı,sesim titredi,bitsin diye bekledim.Sınıfta sandalyede oturan arkadaşlarım yükseldiler,kocaman oldular benim gözümde,altında kalmaktan korktum ama sunum bitip oturduğumda bir korkumun daha üzerine gitmiştim.Sonraki sunumlarımda yine yüzüm kızardı,sesim titredi ama önceki sunumlara göre daha az hissettim üzerimdeki sf baskısını.

Şahsi fikrim şu ki;SF atlatılabilecek bir hastalık değil ama hafifletilebiliyor ve hafifletebilmenin tek yolu korkularımızın,çekindiğimiz şeylerin üzerine gitmekten,inadına yapmaktan geçiyor.

Mesela yeni kararlar alın hayatınızda,otobüste telefonunuz çaldığında düşünmeden açın o telefonu,birini gördüyseniz gidin yanına,Merhaba diyin,Selam diyin,BUNLARI YAPARKEN KENDİNİZE DÜŞÜNECEK FIRSATI VERMEYİN.SF'NİN ASIL SEBEBİ FAZLA DÜŞÜNMEKTİR,GEREĞİNDEN FAZLA DÜŞÜNMEKTİR,HER İHTİMALİ HESAPLAMAK İÇİN UĞRAŞMAKTIR,ÇOK FAZLA EMPATİ YETENEĞİDİR,O KADAR FAZLA EMPATİ YAPMAKTIR Kİ KENDİNİZİ UNUTMAKTIR.

Empati yeteneği her insanın sahip olması gereken bir yetenektir fakat biz bundan fazlaca nasibimizi aldığımız için işlerin doğru ilerlemesini bozuyor.
Sanırım bir sf'ye söylenilebilecek en iyi söz;'Arap sen empati yapma,bokunu çıkarıyorsun olurdu.'

Korkuları yenmenin tek yolu üzerine gitmekten geçer.

Üniversite tercihi yapacaksanız SF olduğunuzu göz önüne alarak bölüm tercihi yapın diyenler çıkabilir ancak unutulmamalıdır ki bir SF sosyalfobisini hafifletemedikten sonra hayattan aldığı zevk yok denecek kadar azdır.Evet,insanlarla çok iletişimim olmasın çünkü bir sf'yim,sıkıntı yaşamak istemiyorum diyebilirsiniz fakat bu size SF'den kurtulmak için asla bir fayda sağlamaz.SF olduğunuzu kabul edip ona göre yaşamak olur bu yaptığınız ve sizi daha iyi yapmaktan öte size ileriki yıllarda daha büyük sıkıntılar yaratır.Mesleğinizde paralar kazanabilirsiniz fakat para bile tek başına harcanmaz,insan sosyal bir varlıktır,diğer insanlara ihtiyaç duyar.Dolayısıyla SF'nin gerektirdiği şekilde hayatınızı şekillendirmeyin derim,onu yenmeye çalışın,hafifletin.

YAPACAĞINIZ EN BÜYÜK YANLIŞ SF OLDUĞUNUZU KABUL ETMENİZ VE ONA GÖRE YAŞAMANIZDIR ÇÜNKÜ SF SİZE HAYATI YAŞATMAZ,ZİNDAN EDER.DOLAYISIYLA ETKİLERİNİ EN AZA İNDİRECEK SEVİYEYE ÇEKMEK İÇİN ONUN ÜZERİNE GİTMELİSİNİZ,ONUN GETİRDİĞİ KURALLARA BOYUN EĞMEYİN!

Bu arada mimarlık okuyacağım arkadaşlar,yaptığım projeleri jüri karşısında sunmam gerekecek ve bunu ingilizce yapmak zorunda kalacağım.Evet bir sf için çok zor olacak ama zorunda kaldığım için yapacağım.Diğer arkadaşlardan daha fazla hazırlanacağım belki,daha fazla zorlanacağım jüri karşısında,sesim titreyecek,ağlayacak gibi olacağım belkide ama SF olduğum gerçeğini kabullenip,boyun eğmeyeceğim.UNUTMAYIN TEK ENGEL SİZİN KENDİ DÜŞÜNCELELERİNİZ.O ENGELİ AŞMAK İÇİN DEFALARCA KEZ GERİYE DOĞRU AÇILACAKSINIZ VE KOŞACAKSINIZ.TAKILACAKSINIZ BİR SÜRE,HEP AYNI ŞEYİ YAPACAKSINIZ VE BİR SÜRE SONRA AŞACAKSINIZ O ENGELİ.SADECE NASIL ZIPLAMANIZ GEREKTİĞİNİ BİLMİYORSUNUZ O ENGEL ÜZERİNDEN.AMA UNUTMAYIN ÖĞRENECEKSİNİZ,ÖĞRENECEĞİZ,ÖĞRENECEĞİM.

Ve yendiğimizde bu SF'yi,tüm insanlardan çok daha iyi bir gözlem yeteneğimiz olduğunu farkedeceğiz,sanki insan sarrafıymış gibi.Üstelik kendimizinde farkında olacağız,neyi yapıp,neyi yapamayacağımızı bileceğiz çünkü daha önceden çok fazla düşünmüşüzdür üzerine.

EĞER SOSYALFOBİNİZ VARKEN BİR ŞEYLER BAŞARABİLMİŞSENİZ,BUNU KENDİ POTANSİYELİNİZİN %40'YLA BAŞARMIŞSINIZ DEMEKTİR.GERİYE KALAN %60'I KULLANABİLMEK İSE SF'Yİ YENMEKTEN GEÇİYOR VE BU BİZİM ELİMİZDE.

BİR KONUDA EN İYİ OLUN,PARMAKLA GÖSTERSİNLER,BİR NOKTA BULUN İYİ OLDUĞUNUZU DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ,ORAYI GÜÇLENDİRİN.İNSANLAR YANINIZA O ÖZELLİĞİNİZ İÇİN GELSİNLER,KENDİNİZİ ÖZEL HİSSEDİN.ZATEN ÖZELSİNİZ,SADECE BUNU EKSTRADAN HATIRLAMANIZ GEREK ÇÜNKÜ SF OLDUĞUNUZ İÇİN KENDİNİZİ ÖZEL HİSSETMİYORSUNUZ.

SİZ ÖZELSİNİZ,BİZ ÖZELİZ,HER İNSAN ÖZEL.HEPSİNİN BİR DÜNYASI VAR KENDİ İÇİNDE.UNUTMAYIN KİMSE ELİT DEĞİL.HEPİMİZ TOPRAK OLACAĞIZ.O DA ETTEN VE KEMİKTEN SİZ DE.VE UNUTMAYIN HAYATA TUTUNMAMIZIN SEBEBİ SADECE NEFES ALIYOR OLMAMIZ.

KISACA HERKES TUVALETE GİRİYOR,ÇOK DA Ş'APMAMAK LAZIM.

BUGÜN VAR,YARIN YOK.

NOKTALAMA YANLIŞLARIM,ANLATIM BOZUKLUKLARIM VARSA DA ÖZÜR FELAN DİLEMİYORUM KİMSEDEN,NORMALDE TÜM METNİ TEKRAR OKUR,HEPSİNİ DÜZELTİRDİM AMA YAPMIYORUM BUNDAN SONRA.NOKTALAMA İŞARETLERİNİ DE BİLMEYİVEREYİM N'OLACAK?ORTAMLARDA BİLİYORUM DERİM KİM BİLECEK?

TAKILIN KAFANIZA GÖRE,BOŞVERİN GİTSİN DİĞERLERİNİZ,MERKEZ SİZ OLUN.

Arada yazacağım buralara arkadaşlar,kurtulacağım ben bu illetten kafaya koydum.HADİ ALLAH'A EMANET
Kullanıcı avatarı
esteban
Mesajlar: 26
Kayıt: 28 Ağu 2016, 12:46

Re: Bugün var,Yarın YOK.

Mesaj gönderen esteban »

Çok doğru şeyler yazmışsın arkadaşım. Dediğin gibi yazacak çok şey var ama toparlamak kolay olmuyor. Sosyal fobi zor bir hastalık gerçekten. Öncelikle ben de kendimi çift kişilikli hissediyorum. Birincisi esas ben ( ki esas benin nasıl bir kişi olduğunu kendim de tam bilmiyorum) , diğeri sf nedeniyle baskılanmış adeta maske takmış sahte kişiliğim.

Sosyal fobide içinde bulunduğumuz durum yetmiyormuş gibi bunu dışarıya belli etmemek için verdiğimiz büyük çaba insanı çok yıpratıyor. Özellikle işyerinde ben çok sıkıntı çekiyorum.

Sosyal bir ortamda sürekli ne söyleyeceğimin ya da nasıl davranacağımın muhasebesini yapıp duruyorum. Duygularıma göre değil de aklıma göre hareket etmeye çalışıyorum.Herhangi bir durumda söyleyeceklerimin ya da davranışlarımın nasıl olması gerektiğini, başka bir ifadeyle başka birisi olsa bu durumda ne der, ya da nasıl davranır diye düşünüp duruyorum. Sanki diğer insanlar hep doğru olanı söylüyor ya da doğru şekilde davranıyor gibi geliyor bana. Onları kusursuzmuş gibi algılıyorum.En doğruya ulaşma çabası benim büyük bir mücadele vermeme ve bu esnada sıkıntı çekmeme neden oluyor.

Ayrıca bir yandan düşük özgüven ile aşağılık kompleksi..

Bir de bende başkalarından farklı olmak gibi bir düşünce var. Mesela çok popüler olan, çok kullanılan bir parfümü beğensem bile kullanmam. Kendimi sıradanlaşmış gibi hissediyorum o zaman. Bunun sosyal fobiye etkisi var mı bilmiyorum.

Sosyal fobi ile çekingen kişilik bozukluğunun toplumda oldukça sık görüldüğü söylense de ben çevremde bu belirtileri taşıyan hiç kimse görmedim diyebilirim.Herkes sorunsuz ya da sorunları varsa da basit şeylermiş gibi geliyor bana. Bir tek ben böyleyim sanki. Foruma girdikten sonra biraz olsun daha iyi hissediyorum kendimi. Kendimden şeyler bulduğumu görmek yalnız olmadığımı hissetmek biraz olsun rahatlatıyor beni. Ama bu durumun sona ermesinden korkuyorum.

Anlatacak çok sey var aslında. Sonuçta bu hastalığı yenmek için çaba göstermek gerekiyor. Umarım başarabilirim.
Cevapla