sosyal fobiye karşı açtığım savaşta ne kadar başarılı oldum

İlaçlar hakkında merak ettikleriniz..
Cevapla
simla

sosyal fobiye karşı açtığım savaşta ne kadar başarılı oldum

Mesaj gönderen simla »

sosyal fobiden muzdarip bi insanım ben de..ancak büyük bir oranda yendiğimi düşünüyorum..hayatım pahasına yenmeye karar vermiştim..sancılı boğuşmalı geçen bir 6 seneden sonra kurtuldum..merak edenler için şöyle..psikanalist ve ilaç tedavisiyle..ancak hepinizn de bildiği gibi tekrar ortaya çıkabilen tehlikeli bi illet bu...ve şu sıralar da nüksetti diyebilirim..ama kesinlikle eskiden yaşadığım yoğunlukla alakası yok..bunu belirtmek isterim..sosyal ortamlara rahatlıkla katılabiliyorum..tek başıma biryerde yemek yiyebiliyorum..ya da insanlarla rahatça konuşup fikrimi söyleyebiliyorum artık...neden tekrar yoğunlaştı bu fobi derseniz..işte tam bende bunun için burdayım..genel hayatımı düzene koymayı başarmışken sadece özel hayatımda karşı cinsle ikili ilişkilerde sorun yaşıyorum..geriye bir tek o kaldı halledilmemiş...genelde seçtiğim tiplere dikkat ettim de..hep beni eleştiren,bi hareketimi ti'ye alan ama eğlenceli olduğunu düşündüğüm insanlar..acaba bu seçimlerim de bu sosyal fobinin etkisi nedir?..yani neden beni olduğum gibi her yönümle kabul eden tipleri değil de bazı yönlerimi beğenmeyen dalga geçen espri yapan tipleri eğlenceli buluıyorum?...tabbi bu kadar yüzeysel değil anlatmak istediğim..ama yardımcı olmak isteyen birileri çıkarsa konuyu daha detaylı anlatabilirim...
deagolbrandybuck

Re: sosyal fobiye karşı açtığım savaşta ne kadar başarılı ol

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

simla yazdı:sosyal fobiden muzdarip bi insanım ben de..ancak büyük bir oranda yendiğimi düşünüyorum..hayatım pahasına yenmeye karar vermiştim..sancılı boğuşmalı geçen bir 6 seneden sonra kurtuldum..merak edenler için şöyle..psikanalist ve ilaç tedavisiyle..ancak hepinizn de bildiği gibi tekrar ortaya çıkabilen tehlikeli bi illet bu...ve şu sıralar da nüksetti diyebilirim..ama kesinlikle eskiden yaşadığım yoğunlukla alakası yok..bunu belirtmek isterim..sosyal ortamlara rahatlıkla katılabiliyorum..tek başıma biryerde yemek yiyebiliyorum..ya da insanlarla rahatça konuşup fikrimi söyleyebiliyorum artık...neden tekrar yoğunlaştı bu fobi derseniz..işte tam bende bunun için burdayım..genel hayatımı düzene koymayı başarmışken sadece özel hayatımda karşı cinsle ikili ilişkilerde sorun yaşıyorum..geriye bir tek o kaldı halledilmemiş...genelde seçtiğim tiplere dikkat ettim de..hep beni eleştiren,bi hareketimi ti'ye alan ama eğlenceli olduğunu düşündüğüm insanlar..acaba bu seçimlerim de bu sosyal fobinin etkisi nedir?..yani neden beni olduğum gibi her yönümle kabul eden tipleri değil de bazı yönlerimi beğenmeyen dalga geçen espri yapan tipleri eğlenceli buluıyorum?...tabbi bu kadar yüzeysel değil anlatmak istediğim..ama yardımcı olmak isteyen birileri çıkarsa konuyu daha detaylı anlatabilirim...
bunun cevabini biz nerden bilelim sen biliceksin... karsi cins tercihlerini neden oyle yaptigini kisi en iyi kendisi bilir...
simla

Mesaj gönderen simla »

zaten cevabı kendim verebiliyo olsaydım buraya böyle bi başlık açmazdım..bunlardan da bahsetmezdim..sosyal fobinin altında yatan nedenleri bilen biri,neden beni eleştiren tipleri seçtiğimi biraz olsun anlar..eleştirilmekten tenkit edilmek zamanla alışkanlık halini alır mı?bundan ince bi zevk duyar mı?ya da herşey yolunda olduğunda kendinden şüphe etmeye başlar mı?..bunlar sosyal fobik insanların yaşadığı şeyler diil mi?...
rugu
Mesajlar: 3
Kayıt: 05 Nis 2006, 13:03

Mesaj gönderen rugu »

merhaba simla,
ben de şu ara bir psikanaliste gidiyorum, birbuçuk aydır. pek memnun değilim. başka birine gitmeyi düşünüyorum, ama isim bilmiyorum. sen başka bir mesajında sana iyi geldiğini, bazı aydınlanmalar yaşamanı sağladığını yazmışsın. acaba gittiğin psikanalistin ismini, telefonunu yazabilir misin? teşekkürler
Kullanıcı avatarı
umutmelih
Mesajlar: 3280
Kayıt: 27 Ara 2006, 01:54
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen umutmelih »

sevgili arkadaşım simla değindiğin nokta şu sanırım sen insanları olduğu gibi kabul ediyorsun tamam ama çoğu insan birilerine kulp takmayı sever sen bunlardan yoksun bi insansın anladıgım kadarıyla belki bir noktada bu boşluğu doldurmana yarıyordur kendin gibi olan insanlardan çok eksik yanını görüp bunlardan yararlanmayı istiyorsun sanıırm
mutlu olmak için mutlu etmek gerekir
saf_ak
Mesajlar: 84
Kayıt: 12 Kas 2006, 05:55
Konum: Türkiye

Mesaj gönderen saf_ak »

Simla !

.. Bu tür bilinçli olarak istenmeyen -dayatılmış-seçimler bize şuuraltımızın hediyesidir. Şuuraltı hemen her zaman öylesine aptalca denklemler kurar ve öylesine ilgisiz şeyleri yine öylesine ilgisiz şeylerle eşitler(ilişkilendirir) ki
bilinçli halimizle o denklemleri gördüğümüzde; alakaya çay demlemek bile az gelir. Anlaşılıyor ki senin şuuraltın; bu tür kişilikleri "yaşamak"la eşitlemiş. Çünki şuuraltı algıladığı herşeyi-herkesi iki kritere göre değerlendirir: İyi ve kötü, faydalı ve zararlı... Bütün iyi ve faydalı şeyler=YAŞAMAK(canlı kalmak);bütün kötü ve zararlı şeyler=ÖLÜM. Şuuraltı için bunun arası yoktur. (Bu yüzden geliştirdiği denklemler hep aptalcadır.)
Ve şuuraltımız YAŞAMAKla eşitlediği herşeyi kendine çeker; ÖLÜMle eşitlediği herşeyi de kendinden uzaklaştırır.

... Bu tür davranış(inanç,duygu) kalıplarının kökleri çocukluğumuzdadır ve öylesine büyük yaptırım güçleri vardır ki(böyle olması da son derece tabiidir çünki ÖLÜM-KALIM meselesidir) çoğunlukla bilinçli tercihlerimizden önceliklidirler. Biz engellemeye uğraştıkça şuuraltı yeni taktikler geliştirerek çabalarımızı boşa çıkarır. Bu yüzden bastırma, engelleme, yok sayma, üstüne üstüne gitme türü bildik yollarla iyileştirilmesi zordur. Çok uğraşırsanız şekil değiştirip; çok ama çok farklı bir şekilde karşınıza çıkabilirler.Bu yüzden; bazan; köklü çözüm üretemeyen tedavi yöntemlerinin zorlaması ile şekil değiştirmiş eski, bildik sorunlarımızdır onlar. Bu ihtimâli zihninde bir değerlendir.... Terapiye başlamadan önce de var mıydı bu tür dayatılmış tercihler..?
... Çözüm: Sorunlarımızın kökleri şuuraltında ise; bu kökleri temizlemeyi başaramamış (adı ne olursa olsun) terapi-tedavi yöntemlerinin etkileri geçicidirler (hepinizn de bildiği gibi tekrar ortaya çıkabilen tehlikeli bi illet bu... demişsin ya işte öyle birşey !) muhtemelen de bir kısım yan ürünleri ortaya çıkar zamanla... Bir arkadaşımın oğlu, pek de kuvvetli seyretmemiş olan panik atağından ilaçlarla kurtulduğunu sevinerek anlatırken; "... yalnız şimdi şöyle bir şey var: Yaşadığım her an bana bir rüya gibi geliyor, sürekli bir boşlukta yüzüyormuşum duygusu her ânıma hakim oluyor. Meselâ şimdi seninle yaptığımız şu konuşma gerçek mi yoksa hayâl mi kestiremiyorum..." demişti.

... Tekrar Çözüm: Sorunların şuuraltındaki köklerini yâni ilk beş yaş öncesinde şuuraltında geliştirilmiş kalıplarını silebilecek herhangi bir yöntem.... Adı ne olursa olsun. EFT, BSFF vs vs ... Yeterki işinin ehli bir uygulayıcı bul... "Kendim uygularım" diyorsan bu sitede benim ve diğer bazı arkadaşların EFT ile ilgili yazılarında bulacağın kaynakları(kitap vs) kullanabilirsin.

... Ayrıca Louise L. HAY'in Düşünce Gücüyle Tedavi isimli kitabını -senin durumuna tıp-a-tıp uyduğu için- okumanı özellikle öneririm. Kitabın son kısmında yazar; kendi hayatını özetlerken, nasıl sürekli kendini döven, aşağılayan kişileri -bilinçsizce- KENDİNE ÇEKTİĞİNİ ilginç bir tesbit olarak yazıyor. Kitapta da; bunun üstesinden nasıl geldiğini...
Hep iyilik olsun.! Öyle olsun..!
Cevapla