dışımızdaki dünyadan size haber getirdim

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
Amiel
Mesajlar: 99
Kayıt: 07 Haz 2005, 11:08

dışımızdaki dünyadan size haber getirdim

Mesaj gönderen Amiel »

bakıyorum da hepiniz bir iki istisna dışında sitenin yeni sakinlerisiniz, çok uzun bir zaman önce ben de bu sitenin sürekli yazan ağlayan sızlayan itiraf eden bir üyesiydim sonra bende diğerleri ( belki sizler de günün birinde aynı süreci yaşayacak olgunlaştığınızda dalınızdan kendiliğinden düşeceksiniz ) gibi noktayı koyuverdim ve buradan ansızın hiç bir karar alma süreci yaşamadan inanılmaz bir doğallıkla çıkıverdim, evet sevgili arkadaşlarım belki siteyi site sakinlerini inceleyince göreceğiniz üzere yeni yeni isimlerin sular seller gibi yazdıklarını dertleştiklerini sonra ansızın ortalardan yokolduklarını görürsünüz, ne olmuştur bunlara, hiç bilinmez, her gün gece gündüz yazan üreten diğer s.fobiklere yol gösterek yardımcı olan kendi açmazlarını anlatan kişi nasıl olur da birden sislere gömülmüş, sesi sedası kesilmiştir, iyileşmiş midir bu kişi, umutsuzca bu savaştan vaz mı geçmiştir de bir daha bu siteye yazmaya gücü yoktur, yoksa gerçekten ( Tanrı korusun ) dayanılmaz iç sıkıntılarıyla geçen bir gecenin sabahında kendini bu bir zavallı gibi yaşadığı hayattan çekip almış acılarına son mu vermiştir, bütün bunlar bilinmez, bir iki gün sonra siteye yeni kişiler eklenir, sonra başkaları en nihayet onu son tanıyanlar da siteden çıkar ve heryer derin bir sessizliğe gömülür, bir dönem kapanmış bir başka dönem yepyeni insanlarla ama hep aynı çıkmazları anlatarak bir kez dadha başlar, sitenin değişmez sürecidir bu, ama kıdemli nice savaşlardan çıkmış ruhlarını bu sitede delik deşik etmiş eski sobitler ne olmuştur, yoksa başarmışlar mıdır ya da kurtuluş kaf dağının ardında bir ülke midir, işte ben bu uzak diyarlardan öte dünyadan çıkageliyor sizlere haber getiriyorum, ama bekleyin kendimi biraz toparlayayım şu yol yorgunluğunu üzerimden atayım herşeyi size tek tek yazacağım
Evet benim iradem, sende bütün mezarların yıkıcısını görüyorum ve selamlıyorum seni ! Mezarlar nerdeyse, dirilişler de yalnız ordadır.
F.Nietzsche
Kullanıcı avatarı
yok
Admin
Mesajlar: 1469
Kayıt: 09 Mar 2005, 16:21

Mesaj gönderen yok »

Yeniden hosgeldin Amiel :)
Umarim bizlerden uzak kaldigin zaman icerisinde güzel günler gecirmissindir.
Mavi
Mesajlar: 20
Kayıt: 22 Haz 2006, 18:12

Mesaj gönderen Mavi »

Efsane geri döndü... Sevgili Amiel bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak için sabırsızlanıyoruz. Acele Et!
Amiel
Mesajlar: 99
Kayıt: 07 Haz 2005, 11:08

Mesaj gönderen Amiel »

Hepinize merhaba, sizleri çok özledim umarım bu geçen uzun zaman içersinde sizler de kendi cevaplarınıza erişmişsinizdir, bilirsiniz sosyal fobi bir aşka benzer, yani herkesin yaşadığı sosyal fobi aslında yalnızca kendisine aittir, biricik ve tektir, temelde sorunumuz tek de olsa yaşanılanlar, çekilen acılar ve çıkış yolları sadece o kişiye özgüdür,bu sebebten benim anlatacaklarımı lütfen öncelikle bunları gözönünde alarak okuyun.

1- bu siteye katıldıktan sonra hepimizin de başına geldiği gibi çok mutlu olmuştum, artık hastalığımı, kendimi tanıyor ve bana benzeyen benim gibi olan insanlar arasında varolmanın sevincini yaşıyordum, şimdi sıra o müthiş ana gelmişti, teşhis tamamdı da tedavi neydi ben nasıl kurtulacaktım bütün hayatımı kabusa çeviren, gerçekte ait olduğum bir topluluk içinde yaşamamı engelleyen bana silik,zavallı yoksul, alabildiğine sıradan, bir fındık faresi gibi tedirginliklerle tüketilen bir yaşamı veren bu lanetten, kara büyüden nasıl kurtulabilirdim ki,

bütün bu süreci yaşarken sürekli buradaydım da yazıyor okuyor tartışıyor sızıldanıyor planlar yapıyor sizlerle beraberliğin mutluluğun tadını çıkarıyordum, yalnız değildim, sürekli sitede dolaşıyor bir ışık bir kurtarıcı, iskenderin düğümünü çözecek bir kılıç dahası bir mucize arıyordum...kafamda hastalığımı bitirmiştim, hayır diyebilecek, telefonlara korkusuzca bakacak, sesimi titretmeden ve anlaşılır biçimde konuşacak, tezgahtarlarla pazarlık yapacak, her hal-u karda üstlerime kendimi ifade edecek, altlarıma emir verebilecek, sokakda karşılaştığım tanıdık insanlarla konuşmamak için yolumu değiştirmeyecek, bir araba alacak, gerçek bir aile babası olup apartman toplantılarına, kızımın veli toplantılarına katılıp fikirlerimi söyleyecek, hiçbir şekilde başıma gelebilecek en kötü senaryoyu düşünüp üstelik sanki olmuş gibi tedirginlik ve korku içinde kıvranmayacaktım.

Bunların hepsi güzeldi, kafamda sf yi bitirmiştim ama çok acı bir gerçekle karşılaştım, önceleri kabullenmesem de adeta böyle düşündüğüm için utansam üzülsem de mantığım yaptığımın doğru olduğunu söylüyordu...

Kesin Bir Tedavi Süreci İçin Siteye Girmemek...Bence bireyin bu pis lanet iğrenç hastalıktan kurtulmasının tek yolu sf yi tamamen kafasından yüreğinden bir ot gibi söküp atması onun varlığını hiç kabul etmemesi sanki o yokmuş , normal bir insanmış gibi davranması aklına bir an bile sf li olduğunu getirmemesi gerekiyordu,..Ve sevgili arkadaşlarım ben bu kişisel ( dedim ya herkesin kendi gerçeği farklıdır ) durumumda hem sf ile savaşırken hem de sitede olmanın ters düştüğünü kavradım...aklımdan sf yi çıkarmaya onu unutmaya dünyada böyle bir lanetin böyle bir büyünün olmadığını aslında yaşadığımız herşeyin kendi hayal alemimizde şekillendiğini ve bir gerçek gibi bize rezil bir kader değer biçtiğini çabalarken, işte günboyu masamda bilgisayarımda sf ile aynı acıları gün be gün yaşayan arkadaşlarla yazışmak, sf nin varlığının durmadan bir tokat gibi yüzüme vurulması, beynime işlenmesi beni bir türlü gerçek bir savaşçıya dönüştüremiyordu,

Ve kararımı verdim, ilk yapılacak sf yi unutmak onu hatırlatan herşeyden uzak durmaktı. Bilgisayarımı yalnız iş için kullanmaya başladım, sitenin adresini sildim, derin bir sessizliğe gömüldüm, çok acı çekiyordum ama yapılması gerekiyordu, çoğunuz beni aradınız, msn den yazdınız, mail attınız hatta telefon ettiniz, yüreğim kan ağlayarak hiç birinize cevap vermedim, ortalardan kayboldum, ne siteyle ne sizlerle bir alıp veremediğim yoktu. Dünyanın en güzel en değerli insanlarıydınız, hepinizi en yakınımdakilerden çok seviyor ve tanıyordum, çünkü bendiniz siz, acılarım, korkularım, tedirginliklerimdiniz, ama bu bir savaştı ve ben bu savaşa katılmak zorundaydım, gittim, olur da bir gün o uzak diyarlardan sağ salim dönerim de yaşadıklarımı sizlerle paylaşır belki birinize bir faydam olur diye, o gün geldi işte, döndüm ve yaşadıklarımı yani öncelikle kafadan bir sf olunduğunu çıkarak yaşamayı ve getirilerini size tek tek zaman buldukça yazacağım.

Kısa bir bilgi olarak aradan geçen sürede ehliyet kursuna gittiğimi, ehliyet aldığımı,( 47 yaşımda ) şu an bir araba arayışında olduğumu, bir sınav kazanarak bir üst göreve atandığımı,bankada nice işlemleri geçirerek pendikte bir ev sahibi olduğumu önümüzdeki sonyazda yeni evimize taşınacağımı belirtmek isterim.

Görüşmek üzere.
Evet benim iradem, sende bütün mezarların yıkıcısını görüyorum ve selamlıyorum seni ! Mezarlar nerdeyse, dirilişler de yalnız ordadır.
F.Nietzsche
misafir-
Mesajlar: 117
Kayıt: 16 Şub 2006, 16:17

Mesaj gönderen misafir- »

Tecrübelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Dediğiniz gibi siteden belirli bir süre sonra herkes kopmuş ya da ayrılmış oluyor ;ama bu demek değil ki burdaki arkadaşlarımızı unutuyoruz.Ama bende sitede ilk kez gördüğüm arkadaşlarımı artık göremiyorum eskisi gibi.Ben de bu siteye ilk geldiğimde ağlanıp sızladım hep.Sonuç olarakta ümitsizdim.Olumsuz şeylerden bahsettiğim için sitedeki arkadaşların bana hiç cevap yazmayacağını düşündüm.Ertesi gün yazıyı açtığımda altında sekiz on tane arkadaşın bana cevap yazdığını gördüm.Sevindim çünkü ben hep kendimi suçluyordum.Halbuki beni anlayan benim gibi insanlarda varmış dedim.Sonuç olarak hiç duymadığım bir şeyi bu sitede duydum bütün bu durumların tedavisi olduğunu hiç bir şeyin çaresiz olmadığını.Sonradan adım attım yola koyuldum.Sonuçta olumlu sonuç aldım.Çoğu aşıldı sorunların.Daha sonrasında da siteden uzaklaşmaya başladım ben.Çünkü mutluluğumu haykırmak istedim(bencillik mi inanın bilmiyorum);ama üzülen arkadaşlar varken ben bunu nsl yapabilirdim ki!Arada tek tük msj attım.Yazılanların çoğunu okumayı tercih ettim.Sizinde dediğiniz gibi zamanla siteden uzaklaşan arkadaşlar bence aslında sorunlarının çoğunu aşmış kısmende olsa başarmışlardır.Ben isterim ki buradaki arkadaşlarımıza destek olalım;ama inanın bunu nsl yapabileceğimi bilemiyorum.Belki ben de suçluyum.Ama durumu içten ve açık bir şekilde özetlemişsiniz ki(genç olmamdan dolayı tam açıklayamıyorum)zamanla bu siteden kopan kopana!
Amiel
Mesajlar: 99
Kayıt: 07 Haz 2005, 11:08

Mesaj gönderen Amiel »

Sevgili yağmurdatufan yazını okudum ve çok sevindim....

Bu siteye aşağı yukarı başlarda aynı sıkıntılarla giriyor ve kendi çıkmazlarımızı acılarımı o süklüm püklüm eziklik duygularımızı dile getirirken zamanla tek konuda odaklanıyoruz, “ Peki çıkış ne, mucize nerede, nasıl kurtulacağız vs.vs ” buraya giren bütün üyelerin aslında tek amacı bir cevaba büyülü bir sırra bir mucizeye ulaşmak, bu kiminde bir ilaç adı ya da doktor adı kiminde bir terapi yöntemi bazılarında da bu laneti bir şekilde defetmiş olanların birikimlerinden, deneyimlerinden faydalanmak oluyor.

Görüyorum ki benle birlikte bir dönem yazışmış olanların ancak % 10 u hala burada, ya hiç yazmıyor ya arada bir ben burdayım kabilinden 2-3 satır yazıyor çoğunlukla da kendi loş ve sessiz köşelerinde okumakla yetiniyorlar ki bu canım arkadaşlarımın bir zamanlar aynı sizler yani yeni arkadaşlarımız gibi soluk soluğa sayfalar dolusu yazdıklarını biliyorum, ne oluyor, yorgunluk mu, bıkkınlık mı, umutsuzluk mu, insanın her tarafına sinen bir çaresizlik ve çıkışsızlık duygusu mu meçhul,

Ya gidenler !.....

İşte sitenin hayati sorusu ...gidenler ne yapmışlardır bir şekilde normal hayata geçmişler midir artık sadece cevapları mı yaşamaktadırlar , lanetten kurtulmuş , o binlerce yıllık uykudan kalkmış bilinmeyen bir cadının kara büyüsünden sıyrılıp yeniden prens olarak dünyaya dönmüşler midir meçhul...

Haklısın belki de gidenler ve lanetten çıkanlar hala aynı acılar ve tedirginliklerle boğuşan kendi kozasından bir milim olsun öteye kımıldayamayan eski arkadaşlarının yanına gülümseyerek sağlıklı bir neşe ile dönmeye utanıyorlar, ama kendini kurtaran bir kişinin katettiği yol haritası diğerlerinin, hiç değilse içlerinden birinin umudu olabilir.

Ben kendimle müthiş bir savaşın içindeyken ( çünkü sizler gibi değildim, siz yolun başındaydınız daha önünüzde nice zamanınız vardı oysa benim için zaman giderek daralıyordu, 50 ye merdiven dayamışken geride kalan ömrümü acınılan zavallı bir baba, yetersiz bir koca müsvettesi olarak geçirmek istemiyordum, sf ‘ den habersiz kızımı ve karımı param ve imkanım varken kalabalık belediye otobüslerine mahkum etmek, evde ısrarla çalan bir telefona cevap vermemek için tuvalete kaçmak, işte bütün devre arkadaşlarım ait oldukları yere ulaşırken benim sıradanlılığım bütün dayanma sınırlarımı zorluyordu, ya ölecek ya bu pis uğursuz laneti yenecektim, çünkü kaybedecek hiçbir şeyim kalmamıştı...siz kendi başınıza bu laneti göğüslerken ben dünyalar güzeli kızımı, karımı da yoksul ve korkak kaderime ortak ediyordum, ne bir araba ne bir tatil, ne bir komşu ne bir sosyal faaliyet, hiçbir arkadaşım yoktu ne bir düğüne bir davete toplantıya davet ediliyorduk, ailemi de karanlık bir bataklığa sürüklemiştim hep birlikte ağır ağır benim hastalığım yüzünden batıyorduk ) buraya gelmek bana sf li olduğumu hatırlatıyordu, Sodom ve Gomoradan yola çıktığımı başımı geriye çevirdiğimde bütün bir lut kavmi gibi taş kesileceğimi biliyordum.Bu yüzden hiç geriye bakmadım. Var gücümle bu hayatımı mahveden beni 47 yaşımda güçsüz zavallı korkak bir çocuk kimliğinde yaşatan lanetimden kaçmaya çabalıyordum.Burada okuyacağım bir yazı bütün dengemi alt üst edebilir bana aslında bir sf li olduğumu bundan hiçbir şekilde kurtulamayacağımı hatırlatabilir , coşkumu inancımı umudumu yokedebilirdi,..Hayatımda sf ye dair hiçbir uyarıcı olsun istemiyordum. Belki sf den bir şekilde yırtanlarda aynı süreçten geçmektediler, yaşamlarını 2’ ye bölüyor ve sf den önce sf’ den sonra diye 2 ayrı hayata sahip oluyorlardı da bu güzel kurtarıcı site ne yazık ki hep 1. hayatlarda yani bir tırtılın kozası içinde kalıyor ve yalnızca hatıralarımızda yaşıyordu ( mu )
Evet benim iradem, sende bütün mezarların yıkıcısını görüyorum ve selamlıyorum seni ! Mezarlar nerdeyse, dirilişler de yalnız ordadır.
F.Nietzsche
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

Siteye girmekte, siteden cikmakta kisinin kendi tercihidir saygi duymak lazim. Gelene hosgeldin, gidene hoscakal deriz... Saygida kusur etmeyiz.

Bu sitelerin coookk eskilerinden biriyim. Yaklasik 3 sene oldu. Bu 3 sene zarfinda yaklasik 150 kisi ile yuzyuze gercek hayatta gorustum. Bu 150 kisiden buyuk cogu koptu gitti... Hepsinin farkli farkli gerekceleri vardi sanirim... Ben burdaki insanlari sfli olarak degil arkadas dost olarak kabul ediyorum. Onlarla dostlarimla gorusmek gerekcesiyle gorusuyorum. Sizde eger ben, siz, biz. onlar, sfyi yenenler. yenemeyenler, sfliler sfsizler, ezenler ezilenler gibi bu forum uyelerini siniflandirmaya baslarsaniz onyargilarinizin esiri olur ve zamanla koparsiniz. Eger kalbi temiz, karakteri duzgun ise bi findik faresiyle dost olmaktan buyuk mutluluk duyarim.

Insanlari karakterleriyle, kisilikleriyle degerlendirirseniz. Hayatta durduklari yerin sizin icin hicbir onemi kalmaz...

Herkese mutluluklar dilerim.. Amiel sanada hosgeldin diyorum... Yildiz parkinda gorusmustuk belki hatirlarsin yeniden aramiza hosgeldin :)))
Kullanıcı avatarı
Unholy
Mesajlar: 212
Kayıt: 18 Mar 2006, 04:48

Mesaj gönderen Unholy »

siteden kopmak sanırım ilk kabullenme aşamasıyla alakalı. insanlar sfli olduklarını kabul edip ciddi anlamda çözüm arama amacıyla biraz takip ediyorlar. bu bir başarıdır bence ve onlar bunu başarıyorlar. tabii ki arada istisnalar vardır fakat ayrılmalarının nedeni belkide budur. birşeyi başarıp yeni hedefler arıyorlardır kendilerine. bu siteyi çok enteresan birşekilde gözümden yaşlar gelirken, intihar yolları ararken , intihar edebilicegim ilaçları araştırırken buldum ve hiç beklemeksizin üye oldum. o üyelik süreci bana düşünmem için zaman kazandırdı ve sonrasında düzenli olarak takip etmeye başladım. forumun nerede etkisi oldu? kendi problemlerimi biraz daha fazla tanımama neden oldu. başkalarının problemlerini ve tecrübelerini okuyarak kafamda bazı şeyleri dahada netleştirdim. bu sitenin etkili oldugunu yeni yeni anlamaya başladım. bende sfye özgü davranışlar oldugunu bazı şeylerden rahatsız oldugumu çevremdekilere söyledim ve bu olay sfli olmamın utancımı aşmama neden oldu. çevremdekiler buna göre hareket etmeye başladı ve bende giderek kabugumdan çıkmaya başladım. hergün bir önceki günden daha iyi olmaya başladı. sfyi tamamen yendim mi? tabii ki hayır ama birşeyler keşfettim ve gerçekten büyük ilerlermeler gösterdim. eski halime dönmeme az kaldı en azından.
Resim
Kullanıcı avatarı
jack nicholson
Mesajlar: 3488
Kayıt: 17 Eyl 2005, 00:30
Konum: 34

Mesaj gönderen jack nicholson »

arkadaşlar şunu söylemeliyimki, ben bu siteye girdiimden beri hayatımda
çok şey deişti. Bende unholy'nin belirttii gibi artık son haddime gelmiştim ve dayanıcak gücüm kalmamıştı. zamanla öyle birşey oluyorki, buradaki arkadaşları artık bir sf'li gibi deil normal arkadaş gibi görmeye başlıyosun. yani şu ana kadar geriye deil hep ileri gittim, buradan kazandıım deneyimler bana dış dünyadada yardımcı oluyor. artık eskisi gibi önyargılı deilim. şimdi bazı şeylerin peşinden koşuyorum..şu an için genede yetersiz ama eskisi gibi de mutsuz deilim.şu ana kadar geriye deil hep ileriye doğru gittim. hafta sonu buluşmalarından zevk alıyorum.ve hafta sonunu iple çekiyorum.hatırlıyorum eskiden hafta sonu hep işkence gibi gelirdi bana.şimdi okulu tatil olmuş çocuk gibi seviniyorum.
Ama şunuda belirtmeliyimki sevgili amiel karaına saygım sonsuz.Yani kendin için ne gerekiyorsa onu yap. Önemli olan önce kendin başarman, sonra dierlerine de yardımcı olursun zaten. Çok sevindiimi bilmeni isterim sf'yi aşmanla.

aslında yazacak daha çok şeyim var ama dosyalar beni bekliyor.
Hepinizi çok seviyorum

hürmetler...
Amiel
Mesajlar: 99
Kayıt: 07 Haz 2005, 11:08

Mesaj gönderen Amiel »

Evet sıra geldi nasıl yaptığımı anlatmaya, her zaman vurguladığım gibi bu tamamen kişisel olup herkesin kendi çıkışı farklıdır bu da benim yol haritam işte,

1- öncelikle ruha huzursuzluk veren ne varsa temizlemek ilk anlarda acı verse de

ciddi olmayan yani bir aşka dayanmayan ilişkim vardı, bitirmek istesem de bitiremiyordum, attığım her mesaj her msn ye girişim kendime yenik düşmemdi. ( aslında bu durumda sf den kaynaklanmaktaydı, karşı tarafın acı çekeceğini düşünüyor, tak sepeti koluna herkes kendi yoluna denilemiyordu. Oysa çevremdeki insanlar iki üç günde bir ilişki bitiriyor gariptir ki acı ya da tedirginlik dahası bir üzüntü yaşamıyorlardı, bense birine sf’ m yüzünden takılı kalmıştım, hayatımı evliliğimi zehir edip duruyordum) Bir türlü kendimi kurtaramıyor, akşam eve döndüğümde kızımın yüzüne bakamıyordum ( arkadaşlar inanın böyle gizli saklı kaçamak ilişkiler hiç bizlere göre değil, hastalığımızı körüklemekten başka bir işe yaramıyorlar, aradı mı arayacak mı , arayayım mı, ya işe evime gelirse ya evliliğim bozulursa beni rezil ederse kızımı yitirirsem, bu sessiz telefon onun muydu, karımın adresini bulur ona anlatır mı vs. vs. vs ) ne yaptımsa olmadı , bitmedi yani , hem sf li olmak hem de böyle bir ilişkiyi taşımak zaten varolan sf yi azdırdıkça azdırıyor, kanlı cerrahatli bir çıban haline dönüştürüyordu, nihayetinde bu ilişkiyi bitirmessem ilelebet sf lanetini üzerimde taşıyacağım yargısına vardım. Hergün tahminlerinizin ötesinde müthiş acılar çekiyordum, ama bu bir aşk acısından ziyade kendimden nefret etmenin tiksinmenin iğrenmenin yürek sızısıydı, asıl düşmanım olan sf ile savaşacak yerde, bir kadınla : arayayım mı aramayayım mı yazdı mı yazmadı mı msn de mi değil mi mesaj geldi mi gelmedi mi uğraşıyor ve bütün enerjimi buna veriyordum., En nihayetinde , bir ölüm kalım noktasında ansızın ortadan yok oldum, ne bir açıklama ne bir hoşçakal ne ben gidiyorum ne de tak sepeti koluna herkes yoluna diyebilmek .bunları yapacak gücüm yoktu, bir daha hiçbir şekilde msn ye girmedim, kadının maillerine telefonlarına cevap vermedim. Böylece benim için en önemli adımı atmış oldum, kendimi seviyordum, kararlı davranmış ve çekip gitmiştim, oysa daha önce bunu yapmayı çok denesem de bir türlü becerememiştim.demek doğru yoldaydım.böylece ilk temel öğreti içimdeki bataklığı kurutmak oldu, ruhen yolculuğuma hazırdım.

ŞİMDİ SF İLE DAHA RAHAT SAVAŞABİLECEKTİM .

Devamı var, biliyorum ki çoğumuz uzun yazıları okuyamıyoruz, kısa kısa başlıklar halinde yazmak daha uygun hepimiz için...
Evet benim iradem, sende bütün mezarların yıkıcısını görüyorum ve selamlıyorum seni ! Mezarlar nerdeyse, dirilişler de yalnız ordadır.
F.Nietzsche
deagolbrandybuck

Mesaj gönderen deagolbrandybuck »

Amiel o kadina gule gule demekle guzel bir is yapmissin... Evli insanlarin baska iliskiler pesinde kosmasi bana cok igrenc geliyor... Eger baska iliskiler pesinde kosucaksan hic evlenmiceksin dimi.. Sen en dogrusunu yapmissin amiel tebrik ederim :))
Kullanıcı avatarı
gileadli_roland
Mesajlar: 564
Kayıt: 11 Kas 2005, 19:02
Konum: ankara

Mesaj gönderen gileadli_roland »

deagolbrandybuck yazdı:bana cok igrenc geliyor
bana da iğrenç geliyor bana da. :evil: :!: :?: :idea:
tekp_58

Mesaj gönderen tekp_58 »

amiel çok özür dileyerek bir soru sormak istiyorum. 47 yaşındaymışsınız. acaba kaç yaşınızdan beri sf lisniz?
Amiel
Mesajlar: 99
Kayıt: 07 Haz 2005, 11:08

Mesaj gönderen Amiel »

ortaokulda başladı, 12 13 yaşlarından itibaren diyebilirim...
Evet benim iradem, sende bütün mezarların yıkıcısını görüyorum ve selamlıyorum seni ! Mezarlar nerdeyse, dirilişler de yalnız ordadır.
F.Nietzsche
Kullanıcı avatarı
MORMELEKŞE
Mesajlar: 1018
Kayıt: 24 Şub 2006, 14:28

Mesaj gönderen MORMELEKŞE »

..bende de ilk defa o dönemlerde başladı..ve ne ilginçtir ki tanıdığım birçok sf li arkadaşımın da başlangıç yaşları hemen hemen aynı...
....o yaşlarda bizi böylesine ne etkiliyor da sonradan böyle oluyoruz acaba :roll: :?:
..hem var gibiyim,hem yok gibi...
Cevapla