hey iyileşenler ne duruyorsunuz

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
Kullanıcı avatarı
ahbuhastalık
Mesajlar: 12
Kayıt: 21 Tem 2005, 16:02

hey iyileşenler ne duruyorsunuz

Mesaj gönderen ahbuhastalık »

arkadaşlar ben 23 yaşındayım ve orta okuldan beri sfliyim.üniversite de bitti.ama hala bu hastalık benimle.geriye dönüp baktığımda ise tekbir mutlu anım yok.fotoğraflarda bile eksiğim.hastalığımın ne derecede olduğunu anlamanız için size örnekler vercem.mesela yolda yürüyemiyorum özellikle arkadan birisi geliyorsa.caddelerden gidemiyorum 5 dk gidilecek yere ara yerlerden giderek yarım saatte gidiyorum.universitede derslere gidemiyorum.çok zorlayarak gidiyorum ve 1 saat önceden gidiyorum kimse yokken ve en arkalara oturuyorum.derste bu güne tekbir kere parmak kaldırıp gık bile demedim.otobüse binemiyorum.ancak boşken binip bekliyorum ve en arkaya oturuyorum.kalabalık ortama girmek mi?allah korusun daha bir kere bile kantine inipte çay içemedim.kaçkere kapısından döndüm.susuzluktan ölsem de gidip su alamıyorum kantindn.herkes bana bakıyor sanki.insanlarla konuşurken ter içinde kalıyorum gözlerine bakamıyorum.bu yüzden de ne dediklerine konsantre olamıyorum beni ilgisiz sanıyolar.zaten etrafımdakiler benden uzaklaşmaya başladı.çünkü ben onlardan uzağım.nereye davet etseler hep reddediyorum bahaneler uydurup kaçıyorum.hele yüzümün kızarmasına şahit olan insanlarla bir daha görüşmekten ise nefret ediyorum ve herşey daha da kötülrşiyo.işte böyle arkadaşlar.ama biliyorum ki oralarda bir yerlerde beni duyan bu hastalıktan kurtulmuş olanlar var.ve bize yardım edecekler.biz ise o yardımları 4 gözle bekliyoruz.bi gün gelecek hep ertelediklerim gerçekleşecek.ben yolda rahatça yürüyüp arabalara binip istanbulu gezeceğim ne kadar büyük olduğunu çok duyduğum ama görtemediğim.ve sınıfıma girerek herkese günaydın diyerek en öne oturup hocamın gözlerine bakarak dersi dinleyip parmak kaldırarak fikrimi söyleyeceğim dakikalarca.susmayacağım hep konuşacam.insanlar ben konuşurken gözlerimdeki parıltıyı görecek.gün gelecek biz iyileşeceğiz.ne olur iyileşenler bize buradan yazsınlar.paylaşalım bu derdi.kendinize ii bakın.unutmayın bu yaşadıklarımızn acısını çıkaracağız en kısa zamanda.
Kullanıcı avatarı
abdul rezzak
Mesajlar: 50
Kayıt: 01 Ağu 2005, 04:49

Mesaj gönderen abdul rezzak »

ben 17 yasındayım..seni çok iyi anlıorm..
herkes sana bakıo gbi sanki..
yolda yrmeye utanırmı insan yaa..
aynı seyi bende aysadım..yasıyorum ama yamaka istemiyorum artık..
inşallah bi sihirli değnek dokunurda bize..
bizde kendi hayatımızı yaşarızz
Kullanıcı avatarı
starmaster
Mesajlar: 504
Kayıt: 17 May 2005, 13:53

Mesaj gönderen starmaster »

SİHİRLİ BİR DEĞNEK YOK
Kullanıcı avatarı
ONUR
Mesajlar: 65
Kayıt: 09 Şub 2006, 17:33

Mesaj gönderen ONUR »

EVET YA ARKADAŞIM ÇOK ZOR BİR DURUM İNSANIN HAYATI İFLAS OLUYOR.AMA BENDE İNANIYORUM İNANMAK İSTİYORUM,BİR GÜN BİZİM ÜZERİMİZEDE GÜNEŞ DOĞACAK VE İNSANLARIN İÇİNDE DAHA ÖNCEKİ KORKULARIMIZA GÜLEREK GÖZLERİMİZDE MÜTHİŞ BİR PARILTIYLA GEZECEĞİZ.UMUDUMUZU YİTİRMEYELİM.İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR.HERKESE KOLAY GELSİN!!!
user
Mesajlar: 184
Kayıt: 29 Haz 2006, 12:59

Mesaj gönderen user »

evet inanmak basarinin yarisidir, ilk önce inanmamiz lazim ama suna katilmiyorum o güzel günler gelecek diye beklersek ömrümüzün sonuna kadar bekleriz, ben bir psikatriye gitmistim, sosyal fobim oldugunu söyledigimde, bana muhakkak terapi almami söyledi, ve dedi ki: düsün 50 sene ömrün var, ve sen beklersen bu hastaligin kendiliginden gitmesine bir 50 sene beklersin dedi ve kendisinin de bir zamanlar sfli oldugunu ve 1 sene grup terapisi görerek iyilestigini söyledi, evet derdi ceken bilir, o halde basarmak icin muhakkak terapi diyorum en az 1 sene ve iyilestigimiz zaman yasayamadigimiz su hayatin tadini zevkle cikaririz insallah
Kullanıcı avatarı
Just4me
Mesajlar: 60
Kayıt: 23 Ara 2005, 17:48
Konum: istanbul
İletişim:

Mesaj gönderen Just4me »

Mrb dostlarım ve dostum. Ben bu hastalığı yenmiş biriyim ve konuştuğum çok insanda oldu bu formdan, beni kıran 1 kişida oldu tüm iyi niyetime rağmen ama yinede canı saolsun, anlıyorum ben o arkadaşımı yine! Ne zaman isterse yine konuşurum (;
Diğer insanları çok mu mükkemel sanıyorsun? Aslında o kadar aptallar ki şu hastalıktan kurtulda gör insanları, kendini kaptırma kendine ! Senin fazlan var eksiğin yok dostum bunu bil, anlaycaksın inşallah iyileştikçe ve kendi gözlerinle göreceksin. Bilki bu sitedekiler aslında hayatın gerçeklerini bilen ve kendiyle yüzleşen insanlar. Kimse mükemmel değil. Tek yapmak gereken kendini sevmek, sevilecek yanların olduğunuda bilmek o zaman bi anda birer birer yok oluyor korku ve endişeler. Bu gücü hissetmek önemli olan. Kendinizi çok mu çaresiz, aciz görüyorsunuz ? Diğer insanlardan bi farkınız yok ki ! ama evet bunu göremeyecek kadar aptalız dimi, en azından ben aptaldım. Uyanın artık. Hayatta korkunuz neden? Çekindiğiniz ne? Rezil olmak mı? Küçük düşmek mi? Başaramamak mı? Yolda yürürken insanların yüzlerine bakın kaçı mutlu, kimsenin işi gücü kalmadı etrafındaki insanları mı inceleyecek, seni bulup senin hakkında mı düşünmeye başlayacak?
Kuyunun içinde, birbirine asla çıkamayız diyip duran dostlarım. Size yukarıdan sesleniyorum. Hiçte derin değil o kuyu.
Senin şikayetin ne dostum? Mutluluk kolay mı? Zor, çok zor herkes için aslında bu dünyada mutluluk yok ama mutluyum demek ve buna inanmak !Tek korkun bunu yapamamak olsun. Nasıl yapılacağı yüreklerinizde ve aklınızda. Para, kız-erkek, popülerlik boş şeyler aldatmasın seni. Mutluluk içinde yeter ki onu nasıl dışarı çıkartacağını bul. Sonu gelmiyo ama bitirmek zorundayım paylaşmak istediğim çok şey var. Bak mutsuz oldum içimden gelenleri daha fazla yazamıyorum diye (;
Bu yazıyı yazarken, size güvendim, içimden gelenleri yazdım. Unutmayın hastalıktan kurtuldum dedim ama dikkat edin mükemmel bi insan oldum demedim (;
Kullanıcı avatarı
erkal
Mesajlar: 23
Kayıt: 17 Mar 2005, 19:28
Konum: İstanbul
İletişim:

mücadele

Mesaj gönderen erkal »

Just4me arkadaşım öncelikle ellerine sağlık güzel yazmışsın. Benim de içimden geçenleri özetlemişsin. Ama birşeyler eklemeliyim..

Öncelikle mücadele.. Hemen bir karar ver "ahbuhastalık" arkadaşım. Ne yapmak istiyorsun? Daha kaliteli bir hayat mı? Yoksa aynaya bakıp kendine küfredip ağlamak mı. Şu gerçeği söylemeliyim, birincisi meşakkatli bir yol. Zor bir yol. Mücadele gerekiyor bu yolda yürümek için. Zaman gelecek canın yanacak. Hep kaçtığın o yüzünün kızarmasının en derinini yaşayacaksın. Bırak ellerinin titremesini, içinin titrediğini hissedeceksin. İkinci yol ise çok basit ve kolay. 50 yaşına geldiğinde de aynanın karşısında ağlıyor olacaksın...
Ama 1. yolu seçmiş ve o yolu geçmiş biri olarak şunu söyleyeyim, sonu çok ama çok güzel. Daha önce bir kişiyle konuşurken tir tir titreyen bir insanın bir grup arkadaşa belli konular üzerinde rahatça fikrini söylemesi.. Bunu görmek çok güzel..

Bak kimsenin sihirli güçleri yok. Ne bizim, ne herhangi bir psikoloğun.. Ben ve birçok bu hastalığı çözmüş arkadaşım burda. Biz burdayız çünkü birilerinin bunu çözüp kurtulduğunu görmek ve bunda payımız olmasını istiyoruz.

Ama biz sadece 1. yolu seçmiş arkadaşlara yardımcı olabiliriz. Çünkü sadece onlar buradaki önerileri değerlendirir. Çünkü sadece onlar yardımı kabul ederler...

İnan bana herşey güzel olacak. Çok uzaklarda değil. Ve yıllar sonra bu foruma geri gelip, borcunu ödemeye çalışacaksın.. Bizim yaptığımız gibi :)

Sağlıcakla kalın.. Hepiniz..
candan
Mesajlar: 30
Kayıt: 28 Mar 2005, 11:35

Mesaj gönderen candan »

Merhaba
öncelikle geçmiş olsun .Geçmş olsun diyorum çünkü bunu gerçekten bir hastalık olarak algılayıp bu illetten kurtulmanın yolarını aramalıyız ki bana göre bu iyi bir psiklog veya psikyatriste gitmek ama en önemlisi KORKULARINLA SAVAŞMAKTIR.
Bilen arkadaşalrın hatırlayacaktır,ben de çooooook çektim bu iletten, kendimden nefret ettim.Önümde iki yol vardı ya bunu kabul edecktim yada hayır bu ben değilm diyecektim.Ben ikinsicsini yaptım ve sonuna kadar savaştım hala da bazen savaşmak durumunda kalıyorum:)
Bana göre ama kesinlikle bana göre %100 iyileşemiyorsun mutlaka bir iz birakıyor ama hayatın kalitesi yükseliyor.
Ben de üniversite yıllarımda çok çektim,derse samimi olduğum arkadaşlarım gelmzse kendimi yapayalnız hissediyordum.Acaba hocalrımdan bir tanesi bana söz verecek mi diye düşünmekten derse konsantre olamadığımı da bilirim.Ama sonunda canımdan bezdirdi bu hastalık beni ve profesyonel yardım almaya başladım.Krtulmak istoyrudm, çünkü içimde çok farklı biri vardı ve ben ne yazık ki o en aktif olmam gereken dönemde asıl Candanı dışa vuramadım.
Ama tüm uğraşlarımın sonunda kazanıan tarafın ben olduğunu görmek çok güzel. hayatımda o kadar çok şey değişti ki, bir sürü arkadaş çevrem oldu.Üniversitedeyken merhabamız olmayan insanlarla bile şu an iletişim halindeyim ve o kadar güzel dostluğumuz var ki...iş hayatım var , zaman zaman stresten dolayı gerilsem de SF bağlamında ço büyük bir problem yaşamıyorum.Bazen yaşadığım sıkıntılarda herkesin yaşayabileceği türden sıkıntılar, konserlere arkadaşalrıla gidip içimden geldiği gibi kendimi frenlemden avaz avaz şarkılara eşlik ediyorum.
doktorumunda yardımıyla savaşarak o yıllara göre çok ama çok iyiyim.
Dediğim gibi zaman zaman beni pençesine almaya çalışsa da başarılı olamıyor çünkü bundan sonra buna İZİN VERMEK GİBİ BİR NİYETİM YOOOOK.
Dün mesela akrbalarımız ziyarete geldi toplam 9 kişiydik.Ben sohbete katılamadım.Yani 4 saat boyunca belki bir iki cümle söylemişimdir. zaten çoğunlukla servis yapmlaka meşguldüm.Ama bu beni fazla rahtsız etmedi.eskiden olsa kendime çok kızardım.
Doktorumun dediği geldi aklıma.Her zaman konuşmak zorunda olan biz değiliz.İletişim karşılıklıdır.
Burdan tekrar üstüne basa basa söylüyorum.BU İLLETİ YENEBİLRSİNİZ,
YETER Kİ SAVAŞMA GÜCÜNÜ KENDİNİZDE HİSSEDİN.LÜTFEN PES ETMEYİN.
Elbette düşeceğiz ben de çok düştüm bugünkü durumuma gelen kadar ama pes etmedim.SF çelme taktıkça ben güçlendim.Ama bütün bunlaın sonunda yapmak isteyip te yapamadıklarınızı yapabilmek var ya....mükemmel bir duygu.

yani savaşmaya değer ...
Kullanıcı avatarı
naribeyza
Mesajlar: 2287
Kayıt: 16 Nis 2006, 14:31

Mesaj gönderen naribeyza »

candan yazdı:.Ama bütün bunlaın sonunda yapmak isteyip te yapamadıklarınızı yapabilmek var ya....mükemmel bir duygu.

yani savaşmaya değer ...
İnşallah o güzel duyguyu biz de yaşarız. :roll: Hepimiz.Amin Amin Amin...
Suya yazı yazmak gibi birşey zaman ve tutamazsın ömür bir nehir gibi akıp gider avuçlarından...
Naribeyza
agrakarak
Mesajlar: 8
Kayıt: 06 Tem 2006, 11:42
Konum: istanbul

Mesaj gönderen agrakarak »

selam
nasıl bir tedavi aldın biraz açabilirmisin. ben bir süre ama kısa bir süre psikoloğa gittim ve hiç memnun kalmadım. haftada bir gün bi saat oturup adama kendimden bahsetmek gerdi beni, ve çok uzun süreceği de belliydi.(adamıda pek sevemedim galiba) o yüzden bıraktım. yazarsan sevinirim. kurtulduğuna da sevindim. umarım tekrarlamaz.
erigit25
Mesajlar: 4
Kayıt: 12 Tem 2006, 01:55
Konum: bursa
İletişim:

Mesaj gönderen erigit25 »

[arkadaşlar hep mücadeleden bahsediyosunuz ama mücadeleden kastınız ne onu açıklamıyorsunuz.
benim sosyal fobim tamamen kızarma üzerine kurulu.eğer onu yenebilirsem hiçbir sorun kalmayacak.
kızarırım diye ailemle bile rahatça oturup sohbet edemiyorum . lafa karışmıyorum, hele kalabalık bi ortamda bana birşeyler sorulmasından nefret ediyorum. işin acı yanı ben bir öğretmenim ve devamlı kalabalık ortamlardayım.o tüzden arakadaşların biraz önce söylediği sorunun üzerine gitmenin pek işe yaradığını söyleyemem . galiba ilaç desteği şart. bu ilaçla %80 başarırsı dediğiniz bi ilaç var mı?(seroxat hariç) :oops: :oops:
her halimize binlerce şükürler olsun
candan
Mesajlar: 30
Kayıt: 28 Mar 2005, 11:35

Mesaj gönderen candan »

Tekrar merhaba

benim tedavim öyle uzun süreli ilaç tedavisine dayalı bir tedavi şekli değildi.
Ben psikoloğa gittim ve burada güven çok önemli bence.Ben doktruma çok güvendim bana verdiği telkinleri uyguladım.Yani biz ilaç tedavisinden çok
konuşma terapileri yaptık.İlaç da aldım başlangıçta yarım xanax bu sunum yaparken heyecanımı azaltıyordu.Ama mesela anfide sunum yaparken diyazem alıp öyle çıkıyordum Ama bu ilaçları kesinlikle her gün almadım sadece ihtiyaç duyduğum zamnlarda öğretmenlik bölümünde okuduğum için de bu sunum yaparken ihtiyaç duyuyordum.Çünkü kalbimin ağzımdan fırlayacağını falan düşünüyordum.Dediğim gibi zamanla sunum yaprken de ilaç almamaya başladım ve ölmedim .
Yani daha çok konuşma terpileriyle ,korkularımın üzerine giderek, üstesinden geldim .Mesela konuşurken kızarmam içimi acıtıyordu ama sonra " kızarısam kızarayım ama benim de söyleyecek sözüm var ne diye bunu ifade etmeyim"düşüncesiyle hareket etmeye çalıştım.Evet konuşurken domates gibi kızardım,ilk başlarda sinir oluyrdum bu duruma ama sonra önemsememeye başladım.Yani benim kızarıyor olmam candanın bir özelliği idi ve eğer arkadaşlarım ben kızarıyorum diye beni kabul etmeyeceklerse veya bu konuda rencide edecklerse zaten hiç bir zaman benim arkadaşım olmamıştır .zamanla kızarıyor olama rağmen konuştukça kendimi rahat hissettiğimi arkettim ve zamanla kızarmalar da azaldı.
Ara sıra yine konuşurken kızarıyorum ama inanaın arkadaşlar beni hiç ama hiç rahatsız etmiyor.
Benim çalıştığım katta 3 tane otorite var,2 patron ve müdür :)))
Eskiden olsa acaip panik yapardım.Ama mesela ortam çok sessiz olduğunda yurt dışından müşteriden telefon geliyor ve ben kendimi eskisi kadar kasmadan konuşabiliyorum bunlar bir SF'li için gerçekten güzel şeyler.Toplantıalrımız oluyor,onlara katılyorum .
Benim mücadeleden kastettiğim bunlar ,yani ne seni rahatsı ediyorsa onuna savaşacaksın.Ama tabii ki bir profesyonelin rehberliğnde gerisi zaten geliyor inanın.

kendinize iyi bakın
Kullanıcı avatarı
erkal
Mesajlar: 23
Kayıt: 17 Mar 2005, 19:28
Konum: İstanbul
İletişim:

Mesaj gönderen erkal »

erigit25 yazdı:[arkadaşlar hep mücadeleden bahsediyosunuz ama mücadeleden kastınız ne onu açıklamıyorsunuz.
benim sosyal fobim tamamen kızarma üzerine kurulu.eğer onu yenebilirsem hiçbir sorun kalmayacak.
kızarırım diye ailemle bile rahatça oturup sohbet edemiyorum . lafa karışmıyorum, hele kalabalık bi ortamda bana birşeyler sorulmasından nefret ediyorum. işin acı yanı ben bir öğretmenim ve devamlı kalabalık ortamlardayım.o tüzden arakadaşların biraz önce söylediği sorunun üzerine gitmenin pek işe yaradığını söyleyemem . galiba ilaç desteği şart. bu ilaçla %80 başarırsı dediğiniz bi ilaç var mı?(seroxat hariç) :oops: :oops:
Merhaba

Bence mücadele, yaşadıklarının üstüne gidebilmektir. Anksiyetelerin, kötü hislerin, kaçma duygusunun üstüne gidebilmek. Bunlarla mücadele etmek gerekir. Bunlara rağmen tedavi isteğini kaybetmemek gerekir.

İlaç, bence sadece tedavi sürecini biraz daha kolaylaştırır. Tek başına tedavi etmez. Nehrin karşısına ister yüzerek geçersin, ister kayıkla. İşte ilaç bu kayıktır.

Sorunların üzerine gitmenin her zaman önemli olduğu kanaatindeyim. Ama boş boş değil. Yani sadece birşeyler yaşayarak değil. Yaşarken görmektir bence önemli olan. Korktuğun birşeyin üstüne gidip onu yaşarken, içine bakmalısın. Seni korkutan ne, yüzünün kızarmasını sağlayan ne. Ayrıca her yeni tecrübede biraz daha kontrollü olmaya çalışmalısın. Düşüncelerini kontrol etmeye çalışmalısın. Ve yanlış düşünceleri bulup değişteirmeye çalışmalısın. Tecrübe, bence böyle faydalı olur. Özellikle de çözümleme yaparak. Aksi halde sadece sorunların üstüne gitmek pek fayda etmeyebilir.

Mesela ellerinin titremesi. Benim özellikle toplu yemeklerde başıma gelirdi. Kaşığı tuttuğum gibi ellerimle kaşık titremeye başlardı. Peki sebebi neydi bunun. Beynim bunu neden bana yapıyordu. Sondan başa doğru çözmeye çalışayım;
Ellerim titreyince yemek yiyemiyordum. Karnımın aç olmadığını söyleyip masadan kalkıyordum. Demek ki beynim o masadan kalkmamı istiyordu. Çünkü ben o masadayken dikkatler bana dönebilirdi. Ve eğer dikkatler bana dönerse sorular da yönlendirilirdi. Biri bana soru sorarsa ben konuşmak zorunda kalırdım. Ve ben beceriksiz ve değersiz olduğum için söyleyeceklerimin bir anlamı olmayacak, çoğunlukla zaten söyleyemeyecektim. Dolayısıyla ben konuşursam insanlar benim hakkımda olumsuz yargıya varacaklardı.
Evet. Temelde insanların hakkımda olumsuz yargıya varmamaları için beynim beni o masadan kalkmaya zorluyordu. Çünkü ellerim titrerse yemek yiyemem. Beynim en kolay çözümü bulmuştu.
Buna karşılık ben kendime telkin yapmaya başladım. İnsanların gözünde farklı gözükebileceğimi, kiminin beni sevip kiminin sevmeyeceğini, insanların hakkımdaki yargılarının bana zarar veremeyeciğini telkin ettim bol bol.

Bu çözümlemeyi yapmam için onu yaşayabilmem gerekiyordu. Bundan önemlisi telkinlerimin işe yarayıp yaramadığını görmem için de bu tip ortamlara girmem gerekiyordu..

Yazıyı okunabilir kılmak adına daha fazla uzatmayayım. Aslında yazmak istiyorum ama bazen ben bile yazdıklarımı okurken sıkılıyorum. :)

Umudunu ve isteğini hiçbir zaman kaybetme...
Kullanıcı avatarı
sunlight
Mesajlar: 452
Kayıt: 30 Haz 2006, 21:27

Arkadaşlar çok kısa bi sorum var!

Mesaj gönderen sunlight »

İlaçları kendim eczaneden alsam olmaz mı?Bana ilaçların isimlerini yazabilecek biri varmı? :roll:
banu
Mesajlar: 13
Kayıt: 13 Tem 2006, 16:13

Mesaj gönderen banu »

arkadaşlar bende gittim bana paxil verdi ve iyi gelde doktor cenk ural çok iyi bir doktor bence tavsiye ederim size
Cevapla