SF DIYE BIRSEY YOK. Inanin bana.

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Mesaj gönderen r_ozurlu »

ilac tedavisine karsiyim, önerenleri de siddetle kiniyorum.

Bunu doktor karar versin. Yoksa insanlar ilactan baska carem yok diye kendi kendine yine kafalarina takiyor ve normal cözümler care olmuyor. Doktor da hasta isteyince bir yerden sonra ilac yaziyor.

O nedenle karsiyim, cözüm icimizde
Kullanıcı avatarı
Guess_What
Mesajlar: 366
Kayıt: 15 Oca 2006, 20:35

Mesaj gönderen Guess_What »

İlaçların nasıl kullanılması gerektiği, sosyal fobideki etkileri, faydalı mı değiller mi, yanlış kullanımları, ilaç kullanma üzerine önyargılar (onları yerici veya aşırı yüceltici), vs... daha önce çeşitli başlıklar altında yazılmıştı. ancak insanlar bazen kendi istedikleri yanıtlarla karşılaşana kadar diğer yanıtları ya yadsır ya da görmezden gelir, bir kulağından girer diğerinden çıkar... (sözlerim sana değil r-özürlü arkadaşım. lütfen yanlış anlama. forumda genel gözlediğim bir durum bu)

Sosyal fobi vardır. ancak sürekli ona odaklanmak iyileşmeyi güçleştirebilir. onu daha fazla yüceltip kendimizi daha aciz hissetmemize sebep olabilir. bunun yerine r-ozürlü nün de dediği gibi olumlu düşüncelere odaklanmak gerekir.

Aşağıdaki adreste çok güzel bilgiler buldum:

http://www.hekimce.com/index.php?kiid=629

ve aşağıdakinde de ilaç kullanımı ve bağımlılık üzerine bir yazı var, ilaç kullanımı ve halk arasında nasıl algılandığı bu yazıda var:

http://www.psikoturk.net/detay.php?iid= ... 2ff0100bde

ilaçlar, tedavide yardımcı unsurlardır. ancak kimi rahatsızlıklarda olmazsa olmaz bir öneme sahip olabiliyorlar. sosyal fobide ise tedaviyi hızlandırıcı etkileri mevcuttur. kişideki sosyal fobi derecesine göre kiminde daha kolay bir tedavi mevcutken kiminde daha uzun bir tedavi gerekmektedir.

Bir psikiyatriste giderseniz eğer bu rahatsızlık için direkt ilaç yazacaktır.
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

khan yazdı:Sf diye birşey yok demek saçmalık olur bence.Sf diye birşey var kesinlikle var.Ama bunu yenmek iiçin yok diyerek kendimizi konsantre edebiliriz ya da biraz da olsa rahatlatabiliriz,bu açıdan iyi belki ama sf yok diyerek tamamen sf yi yenemeyiz.Yani hiç kimse bir sabah kalksamda sf olmasa diye hayal kurmasın,çünkü var.Gerçi ben hep bunun hayalini kuruyorum ama bir işe yaramıyor onun için boşuna hayal kurup kendinizi kandırmayın bence.S f diye birşey yok diyene kadar bir an önce ilaç tedavisine başlayın.Ben çok yakında başlıyorum,inşşallah o zaman sf vardı ama ben onu yendim diyebilirim.
"khan" bence çok haklı.neden?
sf hastası zaten düşündüklereinin ve takıntılarının yanlış olduğunun farkındadır.ama bir türlü bunu kontrol altına alamaz.kontrol altına alabilen zaten sf'li değildir artık.
şimdi diyeceksinizki; e işte bizde nasıl kontrol alınabileceğini anlatmaya çalışıyoruz zaten.
hayır.kusura bakmayın bu o kadar basit değil.
çok sevdiğiniz bir insanı kaybettiğinizde sizi birisi teselli etmeye çalışır."üzülme"diye.
bu kelime sevdiği insanı kaybeden birine ne kadar fayda verebilir.o an o insanın yaşadığı ızdırabı kuru bir tesellimi dindirecek?
ama yine hiç bir şey söylememekten iyidir.diyebiliriz.
o anı yaşamayan bilemez.
simdi takıntılarınızı takmayın v.s diyerek çözüm önerenlere söylüyorum.sadece moral vermek için söylüyorsanız sizi anlıyorum.
yok kesin işe yarar,yarıyor diye söylerseniz o zaman ben size şu soruyu sormak zorundayım."daha önce hiç sosyal fobi hastalığı geçirdinizmi?"
ben geçirdim o yüzden soruyorum.
damdan düşmeyen damdan düşenin halinden anlamaz.
sanırım aramızda damdan düşmeyenler.var

aaaaa bakın kral çıplak!!!

hoşçakalın.hayırlı akşamlar.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Mesaj gönderen r_ozurlu »

Ben kendi adima söylüyorum. Eski davranislarima eskiden bir hastalik olarak bakmadim, simdi olsaydi (devam etseydi) ben SF liyim derdim.
Ama ben daha önce anlattigim pozitif ve farkli bakis acisi ile büyük bir kismini astim.

Ilaci kullananin durumunun cok agir oldugunu, artik düsüncesini kontrol altina alamayan insanlarin oldugunu düsünüyorum.

Ama eger cözüm buysa iyilesiyorsa kullansin. Ben hala isin beyinde bittigine, bakis acisina bagli oldugu kanisindayim.

Direkt olarak bunun tek cözümü ilac denmesine karsiyim.
Kullanıcı avatarı
muratokato
Mesajlar: 111
Kayıt: 16 Nis 2006, 15:30
Konum: İSTANBUL

Mesaj gönderen muratokato »

sanırım dünkü yazıma bir şey eklemem lazımdı.benim zaten en çok yaptığım hatalardan birisi;bir konuya yorum yapmadan önce insanların benim diğer yorumlarımı bildiğini zannederek konuya giriyorum.
kendimi eleştirmem de gerekiyor tabii,hatalarımı düzeltmem için.

ama şu da var.aynı şeyleri tekrar tekrar yazmanın ne bana ne de sf'li insanlara faydası olacağını zannetmiyorum.onun için lütfen rica ediyorum benim yazılarıma iyi veya kötü cevap yazmak isteyenler yazılarıma az da olsa bir göz atsınlar.ben de aynı şeyi yapmaya gayret ediyorum.

neyse diyeceğim şu;ben daha önceki yazılarımda doktorların ilaç ve terapiden başka birşey önermediğini,sağlık sektöründeki rantı,mevcut ilaçlarla kesin bir tedavinin kesinlikle olamayacağını,ilacı bıraktığımız an sıkıntılarımızın tekrar başlayacağını hem kendi tecrübelerimle hem de nörolojik olarak araştırmalarımla uzun uzun anlattım.(daha kapsamlı anlatmaya da devam edeceğim yeni araştırmalarım var)

yani sadece mevcut ilaçlarla çözüm var diyenlere bende karşıyım fakat sf diye birşey yok aslında,kuruntular takıntılardan v.s derseniz bu yanlış olur.pisikolojik tüm rahatsızlıkların kaynağı aslında biyolojiktir kaynaklıdır.yani somuttur.düşünceden ibaret değildir.(bu konuyu çözüm önerileri forumunda uzunca anlatmaya başlıcağım lütfen okumadan yorum yapmayın)

şimdi sonuç olarak "r_özürlü" arkadaşım sözüm sana;olay beyinde bitiyor tabiki.zaten M.S.Sisteminin kontrolü beyinde bulunuyor.ama artık bakış açısı hastanın kontrolünden çıkmıştır.çünkü yetiştirilmekten kaynaklanan tecrübeler,kişinin hayatına normal olarak değil geçmişte yaşadığı hayatın bakış açısıyla bakmak zorunda bırakır.

ben doktor değilim sadece yaşadığı tecrübelerin sıkıntıların neden olduğunu araştırmaya çalışan ve bunları kendisi gibi şeyler yaşamış,yaşayan insanlarla paylaşmak isteyen bir insan olduğumu düşünüyorum.ama bence sen tam olarak sf'liydim diyemessin.yani sosyal fobi sadece kuruntular,takıntılar ve rezil olma korkusundan ibaret değildir.bunu son yazdıklarına göre söyledim.çünkü seni tanımıyorum.yok sadece şikayetlerim bunlar değildi başka da vardı diyorsan onlarıda paylaş.ama eyer sadece bunlar ise;

"r_özürlü"sen sf'nin sadece çok az bir kısmını yaşamışsın bence.bu şikayetler seninde dediğin gibi normal insanda da olabilir.mesala şimdi ben daha önce yanlızken aslında herkesin beni izlediğini falan düşünüyordum.şu an öyle durum yok,çünkü çok saçma bulmaya başladım ve bununla ilgili bir tedavide görmedim.bu durum şizofren hastalığının belirtilerindendir.
şimdi ben;eskiden şizofrendim fakat kendi gayretlerimle iyileştim desem olurmu?şizofren hastalığından kurtulmak o kadar kolay olmadığı gibi sf'dende kurtulmak da o kadar kolay değil.bunu anlatmaya çalışıyorum.

Teşekkürler.
TEK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY YAZILARIMA HALEN DAHA BİLİMSEL BİR ELEŞTİRİ YAPILMAMIŞ OLMASIDIR.BU İNSANLARIN OKUDUKLARINDAN VE BİLDİKLERİNDEN KENDİLERİNİNDE EMİN OLMAMASININ GÖSTERGESİDİR.

bunuda ben yazdım.
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Mesaj gönderen r_ozurlu »

Seni anliyorum muratokato.
Elbette herkeste görünen belirtileri topladigimizda hepsi bende yoktu. Ama forumdaki cogu insanin da bu belirtilerden kismi olarak var diye düsünüyorum. Ama ben insan düsünce ve bakis acisinin degistirmesini faydali olacagi kanisindayim. Tamamen gecirmese de bu durum kabullenebilebilir ve insanlar biraz daha huzurlu yasalar. Ayrica bir asamadir bu, iyilesme sürecini hizlandirir bence.

Sorunum su, SF diye bir hastalik var diyelim. Ilk basta belirtileri suydu, buydu. Sonra ha cekingenlik de bunun belirtisi oldu, yüz kizarikligi da, iletisim bozuklugu da. Katildi da katildi.

E simdi sadece iletisimde zorluk yasayan veya cekingen olan insanlar veya belirtilerden bir kacini gösteren insanlar gelip ben SF liyim derse ve bunun caresi ilacta derse buna karsiyim.

Var tabi ki insanlarin icine hic cikamayan, ciktiginda hemen basi dönen, bundan asiri derecede korkan/bayilan/kriz geciren veya bunun gibi gercekten zor belirtiler gösteren.
Bu insanlar icin ilac tedavisi gerekiyor olabilir ama bunun doktor dahilinde olmasini istiyorum.

Forumun basindan beri biliyorum, birisi diyor ki xxx ilacini verdi doktor acaip rahatim. Digerleri basliyor forumda sormaya bu ilaci nerde bulurum nasil yazdiririm. Ben de gidip alacagim bu ilactan, gibi mesajlari cok gördüm.

Bu cahillige kiziyorum. Bazilari o kadar ümitsiz ki burdaki ilaclara güvenerek aliyor (doktora danismadan ) ve iyilesmedigini görünce daha da kötüye gidebiliyor. Bu nedenle ilac tedavisi derken dikkatli konusmak lazim kanisindayim.

Mesajlarinizi takip etmedim, genelde okumam. Arada kafama eser yazarim, keyifli ve dengeli bir tartisma konusu olunca (sizinki gibi) severek de yaziyorum. Cünkü bu bir fikir alisverisidir. Ben kendime tam zit olan biriyle böyle sohbetler ede ede düsünce ve bakis acimi gelistirdim ve kismi (size göre) SF belirtilerimden kurtuldum.

Dilerim bu konu böyle keyifli ve mantik cercevesinde tartisilmaya devam edilir.


Niye foruma cok takilmiyorum derseniz ben alt yapisiyla ugrasiyorum genelde. Teknik adami da denebilir :)
sazlıklardanhavalanan
Mesajlar: 117
Kayıt: 09 Şub 2007, 23:23

Mesaj gönderen sazlıklardanhavalanan »

violet yazdı:
sawaskingcole yazdı:violet
Ama hastalık olduğu bir gerçek.O kadar gerçekki okuluma devam etmekten bile alıkoydu bu illetler.Bu sorunun beyin ile alakalı olduğu %100.Hatta bazı internet sitelerinde okb li bir kişinin beyni ile normal bir kişinin beyni karşılaştırıldığında bu durum bilimsel olarakta kanıtlanıyor.
haklısın hastalık ama bu bir cozum onerisi. belki degisik bir bakıs acısı getirilmeye calisilmis. bazi psikologlar hastalarina teshislerini ozellikle soylemezler. hastaligini benimsemesin veya morali bozulup durumu busbutun kotuye gitmesin diye.
Benimde doktorum bana sf var demişti ama hiç ayrıntısına girmemişti..

Ben sf'nin sebep olduğu davranışları, kaçınmalarımı vs....
Terapilerde ama böyle böylede oluyor deyince,
her seferinde senin beynini yeniden programlayacağız diyordu.

Sf'nin tanımını etkilerini hep bu forum sayesinde öğrendim
ve doktorumun bana sf'yi açıklamamasına daha çok üzülmüştüm.
Keşke açıklasaydi hastalığımı daha iyi tanır ve sf sonucu yapamadıklarım, kaçınmalarım olan şeyler için kendimi kendimi boş yere suçlamazdım.
Kullanıcı avatarı
sawas
Mesajlar: 860
Kayıt: 22 Nis 2007, 03:38
Konum: Evden

Mesaj gönderen sawas »

sazlıklardanhavalanan
özel doktora mı gittin yoksa devlet hastanesine mi???Devlet hastanelerinde pek fazla ilgilenmiyorlar maalesef.
Delilik Aynı Şeyleri Yaparak Farklı Sonuçlar Beklemektir
sazlıklardanhavalanan
Mesajlar: 117
Kayıt: 09 Şub 2007, 23:23

Re: SF DIYE BIRSEY YOK. Inanin bana.

Mesaj gönderen sazlıklardanhavalanan »

r_ozurlu yazdı:yok yok, bence yok.

Takintilariniza bir isim vermekten kacinin. Yoksa hastaliginiz olur. Herkesin hayatinda rezil oldugu anlar vardir tek siz degilsiniz. Herkesin hayatinda acaba bu benim icin ne düsünüyor diye düsünmüslügü vardir, belki herkes degil ama cogu insanin.
Mutlaka herkesin yanlis yapmaktan korktugu anlar vardir, hatta yaptigi anlar cok olmustur.
Herkesin birisiyle iletisim kurmakta zorluk cektigi anlar vardir.

Bu listeyi daha da uzatabilirim.

Bunlar hep vardir, var olacaktir.
Mühim olan sizin bunu hayatin/hayatinizin bir parcasi olarak görmeniz ve görmemezlikten gelmeniz, daha dogrusu kafaniza takmamaniz.

O zaman olaya farkli bir bakis acisi kazanir gelismeye baslarsiniz.

inanin bana.
Kabul etmektense, görmemezlikten gelmek..

Sizin başka bir mesajınızda dediğiniz gibi
kirli gömlek olayını geçen hafta yaşadım. İşyerinde üzerime biraz kahve döküldü ve gömleğimde açık renkti. Başta of rezillik nasıl gideceğim eve diye çıktı ağzımdan arkadaşlarım çok abarttın dedi:( içimden bu sefer söylediklerime abarttın dedikleri için rezil olduğumu düşündüm..
ama sonra sf'nin eskisi kadar beni etkilemesine izin vermemeye çalıştığım için umursamamaya çalıştım
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Mesaj gönderen r_ozurlu »

Umursamamak = Kabullenmek = Görmemezlikten gelmek = Alismak.

Bunlar benim icin ayni anlami tasiyor.
Neticede kimse mükemmel degil, olmaya da calismaya gerek yok.

Hayati oldugumuz gibi yasayalim, kendi kendimize zehir etmeyelim. Takinip surayi da burayi da tamir edeyim demeyin. Varin hayat düse kalka gitsin, ama gitsin. Gittigi kadarindan da zevk almaya bakin.
fade to black
Mesajlar: 2747
Kayıt: 24 Nis 2007, 16:49

Mesaj gönderen fade to black »

r_ozurlu yazdı:Umursamamak = Kabullenmek = Görmemezlikten gelmek = Alismak.

Bunlar benim icin ayni anlami tasiyor.
Neticede kimse mükemmel degil, olmaya da calismaya gerek yok.

Hayati oldugumuz gibi yasayalim, kendi kendimize zehir etmeyelim. Takinip surayi da burayi da tamir edeyim demeyin. Varin hayat düse kalka gitsin, ama gitsin. Gittigi kadarindan da zevk almaya bakin.

Bakin burada cok onemli bir sey soylenmis eskiden depresyondan asosyallige, okb'den diger sorunlarima kadar her seyimi "tamir etmeye" calisiyordum ama bu bir yere kadar oluyor, oraya kadari onemli ama abartmaya, mukemmelesmeye (bos yere) cabalayinca insan bir noktada tokezleyip kaliyor. Daha da kotusu mukemmeliyetcilik takintimizi artiriyoruz. Kendimizi eksik ve hasta olarak gormemeliyiz.

Bunun disinda-hastaya teshisi aciklamayan doktorlar-psikologlar hakkinda kesin bir gorusum yok. Sadece duyduguma gore istanbul'un taninmis bir devlet hastanesinde hastaya hastaya teshis koymadiklari icin tanidigim 2 kisinin kendiyle ilgili daha da cok takinti sahibi olduguna sahit oldum. Cunku teshisi koymadilar ve hicbirsekilde ailelerine dahi aciklamadilar ve risperdal gibi anti psikotik ilaclar yazdilar. Bu kisiler de dogal olarak sizofren olup olmadiklarini dusunmeye basladilar oysa gordugum kadariyla degiller (ilac kullanmayi biraktiktan sonra) ayrica sf'lilere de antipsikotik verilebiliyor burada amac beyin kimyasallarini dengelemek. Ama bu bana cok agir bir tedavi gibi gelse de yargilayamam cunku o insanlar senelerini vermis profesyoneller elbette sonsuz guven diye bir sey yok ama bir sey yapiyorlarsa bir nedeni oldugunu dusunurum genelde ben nacizane.
sazlıklardanhavalanan
Mesajlar: 117
Kayıt: 09 Şub 2007, 23:23

Mesaj gönderen sazlıklardanhavalanan »

sawaskingcole yazdı:sazlıklardanhavalanan
özel doktora mı gittin yoksa devlet hastanesine mi???Devlet hastanelerinde pek fazla ilgilenmiyorlar maalesef.
özel doktora gittim ve medyada çok tanınan bir doktor..
sazlıklardanhavalanan
Mesajlar: 117
Kayıt: 09 Şub 2007, 23:23

Mesaj gönderen sazlıklardanhavalanan »

r_ozurlu yazdı:Umursamamak = Kabullenmek = Görmemezlikten gelmek = Alismak.

Bunlar benim icin ayni anlami tasiyor.
Neticede kimse mükemmel degil, olmaya da calismaya gerek yok.

Hayati oldugumuz gibi yasayalim, kendi kendimize zehir etmeyelim. Takinip surayi da burayi da tamir edeyim demeyin. Varin hayat düse kalka gitsin, ama gitsin. Gittigi kadarindan da zevk almaya bakin.
Evet kimse mükemmel değil kabul ama yeni yeni böyle düşünüyorum.

Bunu da kendime şöyle yansıtmaya çalışıyorum.
Çevremdeki kişilerin yaptıklarını aynalamaya çalışıyorum.
Söylediklerinde yaptıklarında başına gelen olaylarda
verdikleri tepkileri gözlemliyorum.
Ben olsam ne kadar abartırdım diye düşünüp kendime farklı bakış açılarından bakıp kendimle karşılaştırıyorum.
İyi anlamda bu karşılaştırmalarım
Kesinlikle o niye böyle tepki veriyor ben niye böyleyim diye değil :)

Tamir etme konusunu çok yapıyordum eskiden
Dediğim bir laf verdiğim karar başkalarının düşünceleri kafamı çok kurcalıyordu. Pişman olduğum çok oluyordu. Tamir etmeyede çalıştığım çok oldu. İyice arapsaçına döndüm.
Şimdi kafamda düşünmemeye çalışıyorum başkalarına göre çok normal ama bana göre bak şöyle deseydim şöyle yapsaydım dediğim şeyleri..

Başkalarının düşünceleri çok önemliydi. Bir karar verirken o kadar çok başkasına soruyordumki..

Şimdi yine önemli başkalarının düşünceleri ama herkesin değil.
Önem verdiğim kişilerin düşünceleri önemli.
Çok doğal yapacağım bir şeyde bile kendimi okadar kısıtlıyordumki
Bundan bir ay önce kafama çok takılan bir konuda bana arkadaşım kendini çok sınırlandırıyorsun bu hayat senin ve herşeyi içinde yaşıyorsun dedi.
Yakın zamanda ileride keşke dememek adına cesaret ettiğim ve yaptığım şeyler var. Çok büyük ve önemli şeyler değil ama olsun benim için çok önemli.
sazlıklardanhavalanan
Mesajlar: 117
Kayıt: 09 Şub 2007, 23:23

Mesaj gönderen sazlıklardanhavalanan »

violet yazdı:
r_ozurlu yazdı:Umursamamak = Kabullenmek = Görmemezlikten gelmek = Alismak.

Bunlar benim icin ayni anlami tasiyor.
Neticede kimse mükemmel degil, olmaya da calismaya gerek yok.

Hayati oldugumuz gibi yasayalim, kendi kendimize zehir etmeyelim. Takinip surayi da burayi da tamir edeyim demeyin. Varin hayat düse kalka gitsin, ama gitsin. Gittigi kadarindan da zevk almaya bakin.

Bakin burada cok onemli bir sey soylenmis eskiden depresyondan asosyallige, okb'den diger sorunlarima kadar her seyimi "tamir etmeye" calisiyordum ama bu bir yere kadar oluyor, oraya kadari onemli ama abartmaya, mukemmelesmeye (bos yere) cabalayinca insan bir noktada tokezleyip kaliyor. Daha da kotusu mukemmeliyetcilik takintimizi artiriyoruz. Kendimizi eksik ve hasta olarak gormemeliyiz.

Bunun disinda-hastaya teshisi aciklamayan doktorlar-psikologlar hakkinda kesin bir gorusum yok. Sadece duyduguma gore istanbul'un taninmis bir devlet hastanesinde hastaya hastaya teshis koymadiklari icin tanidigim 2 kisinin kendiyle ilgili daha da cok takinti sahibi olduguna sahit oldum. Cunku teshisi koymadilar ve hicbirsekilde ailelerine dahi aciklamadilar ve risperdal gibi anti psikotik ilaclar yazdilar. Bu kisiler de dogal olarak sizofren olup olmadiklarini dusunmeye basladilar oysa gordugum kadariyla degiller (ilac kullanmayi biraktiktan sonra) ayrica sf'lilere de antipsikotik verilebiliyor burada amac beyin kimyasallarini dengelemek. Ama bu bana cok agir bir tedavi gibi gelse de yargilayamam cunku o insanlar senelerini vermis profesyoneller elbette sonsuz guven diye bir sey yok ama bir sey yapiyorlarsa bir nedeni oldugunu dusunurum genelde ben nacizane.
Kesinlikle bende yargılayamam
Ama sanki tedavi genele göre değilde kişinin yapısınıda gözönünde bulundurmak lazım gibi..
Kullanıcı avatarı
r_ozurlu
Admin
Mesajlar: 1189
Kayıt: 09 Mar 2005, 17:24

Mesaj gönderen r_ozurlu »

Ben de eskiden o ne der bu ne der , ayip olur böyle derler derdim.
Ayip olur derdim ama bu bana göre ayip olurdu. Sonra baktim ki onlara göre ayip olmuyor , alla alla ben mi yanlis düsünüyorum diye kurcalamaya basladim.

Gözlemledim insanlar cogu seyi görmezden geliyor. Mesela ben birisine bisi diyorum ama o duymuyor, kendi kendime acaip kizarip kendimi aptal gibi hissediyordum.

Sonra insanlari gözlemledim. Onlarda da böyle seyler oluyor , sonra kendi kendine amaaan nolcak duymadi gibi el isaretleri ya da surat ifadeleri yaptiklarini ya da görmemezlikten geldiklerini görüyorum. E o seni duymadiysa zaten rezil olmadin, ya da tutup bir daha seslenirsin.

Aynen birisine el uzatip onun onu görmemesi ya da gec görmesi gibi durumlar. Olabilir. O an baskasiyla sohbete dalmistir, baska yöne dönmüstür. Bir daha uzatirsin, ya da bu da hic bisi görmüyor gibi yanindakine söylersin.

Yani yapilan hatalar herkese göre farkli yorumlanir. Kimisi gazi geldiginde ikinir, pikinir kizarir, kimisi da umursamadan birakir gider. Niye cünkü dogal birsey. Niye tutmadin ? Her geldiginde tutabildiniz mi ? Hayir, ama siz mükemmel olmalisiniz dimi.

Birakin bu gibi ayrintilari. Yasayin hayatinizi yanlisinizla dogrunuzla. Etrafinizi gözlemleyin. Bir sürü insan size göre rezil olan duruma düsüyor. Herkesin ayagi takilir, hatta düser, önünü göremez boka basar, suya basar, dikkat etmez araba tarafindan islatilir, yaninda gecen dondurma yiyen cocuk tarafindan lekelenir, basina kus pisler, terler ve kokar.

Basiniza gelen hersey baskalarinin da basina geliyor, gözlemleyin ve farkli bir bakis acisi yakalayin. Kendinize aynada bakmayin, kendinize kendiniz puan vermeyin, kendi zevkinize göre degerlendirmeyin. Size baskalari bakiyor, ve size bakan her gözün farkli bir bakis acisi vardir.
Hangi birine mükemmel görüneceksiniz.

Cok bilgili olursunuz birine göre inek birine göre zeki olursunuz. Hangi birine begendireceginiz hangisiyle iliski kurdugunuzda mutlu olacaginizi düsünün ve o insanin düsüncelerini önemseyin ille de önemseyecekseniz.

Yirtik pantolonla gezdiginizde birine göre aykiri olursunuz birilerine göre üstü basi bakimsiz pis biri. Hangisiyle ortak yönünüz daha fazla ona göre degerlendirin.

Bu uzar da gider, bitmez.

Farkli bakis acisini kazanmaya bakin.
Cevapla