internetten bulduğum bir hikaye

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
troya2
Mesajlar: 209
Kayıt: 20 Şub 2008, 23:19

internetten bulduğum bir hikaye

Mesaj gönderen troya2 »

SOSYAL FOBİ NASIL YENİLİR BİLİYOMUSUNUZ OKUYUN ÖYLEYSE şimdi burada anlatacaklarım biraz uzun olabilir ama mutlaka sonuna kadar okuyun ve bu sosyal fobi illetinten ebediyen kurtulun. öncelikle bendeki sosyal fobinin derecesini anlamanız açısınsan biraz bahsetmek istiyorum benim babam çok otoriter biridir hani öyle derler ya ne otoritesi cahil biri yani çocuk yetiştirmesinden zerre kadar anlamayan bağırıp çağırmaktan başka hiç birşey bilmeyen biri yani kendimi bildim bileli yani çocukluğumdan berli babam beni toplum içinde rencide etti oturduğumuz yer kalabalık olduğu için hep birileri vardı yani babamın bu davranışları benim öz güvenimi tamamen bitirdi .çocukken öz güvenim olmadığı için ve acaba yanlış bir kelime söylerimde babamdan dayak yerim fırça yerim diye sessiz içine kapanık bir kişiliğim oldu mahalledeki diğer çocuklarla oynarken hep geri planda kaldım.bana haksızlık yaptıklarında hiç birşey diyemedim çünkü babamın bana davranışlarından o kadar kendimi degersiz hissediyordumki anlatamam.bu özgüvensiz içine kapanık kişiliğim yavaş yavaş artık bende oturmaya başladı derken ilkokula başladım. okulda öğretmenimiz birşey sorduğunda ben o konuyu çok iyi bildiğim halde tahtaya kalkıp anlatamazdım çünkü bilinç altım bana şunu söylüyordu sen değersiz işe yaramaz birisin tahtaya çıkıp birde rezil olma sakın ve ilkokul yıllarım belkide hiç tahtaya kalkamadan geçti sonra biraz daha büyüdüm orta okula başladım orta okulu 4 yılda zorla geçtim çünkü okuldan kaçıyordum derslere girmek bana o kadar zor geliyodiki anlatamam ya öğretmen bana birşey sorarsa ne olacak o zaman kıyametin kopması bile insanı bu kadar korkutmaz.ve işte hayatımın en zor dönemi yeni başlıyo lise ah ah o güzel yılları şu sosyal fobi yüzünden ne kadar kötü geçirdim bir bilseniz, okumaktan sıkılmadıysanız anlatayım birazcık anlatayım çatlıyacam yoksa.velasıl kerem liseye başladım tabi biraz daha büyüdük ön sıramda oturan bir kıza aşık oldum adı üveyda köken lise aşkı işte şimdi kim bilir nerde benim unutulmaz lise aşkım üveyda aşık olduk olmasınada okula nasıl gidecez ya öğretmen bir soru sorarsa ya beni tahtaya kaldırırsa ve en kötüsü ben tahtaya nasıl kalkacam hocam diyelimki kalktım elimin titremesi kalbimin o korkunç çarpmasını yüzümün kızarıklığını,su gibi terlemiş bedenimi nasıl saklayacağım hocam birde öğretmenimin beni fark edip sen niye terliyon niye titriyon derse işte ben bittim abi.tek çare okuldan kaçmak ama üveydayı nasıl görecektim ve bir plan yaptım okula gitmeyecektim okul dağılırken üveydaya yazdığım mektubu ona verecektim mektubu yazdım ve aynen planladığım gibi okulun kapısında gizlice lise aşkım üveydayı beklemeye başladım üveyda okuldan çıktı evine doğru yürümeye başladı tabi bende onu takip ettim tahmin etmişsinizdir mektubu veremeden üveyda tek katlı ara sokaktaki evine girdi .gel zaman git zaman bu mektubu verme işi tam 2 yıl sürdü benim gibi kendini degersiz bir hiç olarak düşünen öz güveni hiç olmayan bir insan o mektubu vermesi kolaymı sanıyosunuz .sonunda mektubu bir arkadaşım vasıtasıyla verdim ve mektuptan cevap beklemeye başladım çünkü o mektubu o kadar güzel duygularla yazdımki kesin cevap yazacaktı en sonunda yine bir okul çıkışı üveydayı takibe başladım oda beni fark etti biraz yürüdükten sonra yere bir kağıt attı hemen aldım bu bir mektupdu sevinçten deliye döndüm hemen okumak istemiyorum .bu mektubu okuyacak sakin güzel bir yer bulmalıydım en sonundan bir bahçeye benzer sakin biryer buldum etrafa baktım kimse yok oraya oturdum ve mektubu okumaya başladım mektubta kısa bir yazı vardı neydi biliyomusunuz::: kaç yıldır beni takip ediyosun senin gibi okula gitmeyen serseri birinin beni takip ettiğini ailem anlarsa seni öldürür bidaha beni takip etme..o an ölüm bana ne kadar basit geldi biliyomusunuz .ölmekten beter bir duyguyu nasıl anlatırım bilmiyorum .işte benim lise hayatım sonra babam okula gitmediğimi anladı anlamazdıda eve devamsızlık kağıdı geldi bütün devamsızlık kağıtlarını ben daha gelmeden postaneden alıyordum ama bunu alamadım tabi gerisi malum atılan dayaklar edilen küfürler atılan fırçalar sonra okulu gerçekten bıraktım yani babam bıraktırdı .babam beni bir kaportacının yanına verdi orda çalışmaya başladım babam kaportacıya ne söylediyse bilmiyorum ama usta bana nazi kampında esir düşmüş asker muamelesi yapıyordu.zaten pısırık içine kapanık biriydim şimdi tamamen bittim.neyseki biraz daha büyüdüm artık beni kimse dövmüyordu ama babamın fırçaları askere gidene kadar devam etti. sonra askerlik yaşım geldi ve ısparta dağ komando okuluna acemi birliğini yapmak için gittim orada insanlar çok olduğundan arada kaynadım kimse benim nasıl biri olduğumu anlamadan usta birliğim olan özel koruma taburuna gittim orasıda bayağı kalabalıktı ve öyle böyle asker psikolojisi falan teskereyi aldık orayıda böylece atlattık ve memlekete geldik iş yok para yok meslek yok tahmini bir ay kimse birşey demedi sonra niye çalışmıyon niye iş aramıyon diyen diyene bir çay ocağına girdim sigara parasına çalışmaya başladım derken 2 ay daha geçti birgün evde günlerden cumartesiydi sabaha kadar düşündüm lise terk 21 yaşında hiç bir meslegi olmayan bir genç aynı zamanda sosyal fobili ne yapar ne eder .ama hiç bir çıkar bulamadım daha sonra 15 gün geçti aradan birgün kitapçıda bir kitap gözüme çarptı SINIRSIZ GÜÇ yazarı anthony robbins kitabı elime aldım biraz inceledim içinde istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz diye bir yazı okudum işte o an hayatımın dönüm noktası heralde hemen kitabı aldım tam 8 defa okudum sosyal fobim geçmedi ama o kitap bana çok şey öğretti en azından sosyal fobiyi öğrendim çünkü benim durumumun bir hastalık olduğunu bile bilmiyordum şimdi kendimi tanıyorum düşmanı tanıyorum öz güvenim azcık geldi ve o kitabın üzerine her gün kütüphaneye gidip o tip kitaplardan 3 ay içinde 20 tane okudum şimdi her şeyi biliyordum tek sorunum uygulamaya geçmekti hemen kendimi sorguladım nelere sahibim diye çıkan sonuç bir lise tastiknamesi ve rambo gibi bir vucut o sıralar nedense aşırı spor yapardım heralde hıncımı bedenimden çıkarmaya çalıştım ama iyi oldu heralde acayip kaslıydım gerçi şimdide öyleyim canım..neyse bu tastikname ve bu sportik vücutla ne yaparım derken aklıma halamın oğlu geldi kendisi jandarma uzman çavuş onu aradım bu uzman çavuşlarda ne özellik arıyolar diye o zaman orta okul mezunlarını alıyolarmış ocakta form gelecekmiş kasım ayındaydık heralde hemen planı yaptım ders çalışmaya başladım günde tam 18 saat kitap okudum çünkü iki kere ikiyi bile unutmuştum artık hiç uyumuyor ders çalıyordum çoğu zaman koltukta elimle kitapla uyudum herşey yolundaydı ama tek sorun yine babam beni ne zaman görse o kadar ünifersite lise mezunu varken seni almazlar diyip durdu ben babamın bu konuşmalarını bir motivasyon aracı yaptım babam her o kelimeleri söylemesine ben dahada hırslandım sonunda sınav zamanı geldi sınava girdim talihsizlik ya çok kötü bir karın ağrısı yüzünden 83 soru yaptım ve çıktım 83 sorunun hepsinin doğru olduğuna emindim kazandığımada emindim ama elimde bir delil yoktu daha sonuçlar açıklanmamıştı babam yine devreye girdi ve bana o sınava boşuna ümit bağlamamamı ve bir iş bulup çalışmamı söyleyip duruyodu bende babama ve çevremdekilere o kazandı kağıdını büyüttürüp şuraya asacagım dedim bunu söyleyecek öz güveni nerden bulduysam fallaha bende bilmiyorum ne oldu biliyomusunuz sınavı 120 ci olarak kazandım o kadar ünifersite lise mezunlarından 120 olarak kazandım. öz güvenim birazcık daha geldi. sonra ankaraya askeri okula gittim 1 yıl okudum ve mezun oldum tabi okulda yine çok kötü zamanlarım oldu ama onuda atlattık ve ilk tayin yerim olan diyarbakırda göreve başladım artık bir maaşım vardı ve bütün paramı kendimi geliştirmek için harcamaya hazırdım ve öylede yaptım yüzlerce kitap okudum geçen saydım 230 tane okumuşum.kendimi bilgi yönünden iyice geliştirdim şimdi sosyal fobinin karşısında daha bilgili daha kararlı biri vardı ve ben bu sosyal fobiye kıl olmuştum kökünü kazımaya yemin ettim ve birgün bir toplantıda sanırım 25 kişi valan hepside rütbeli kişilerin önüme çıktım ve onlara şimdi bir şey anlatacağımı ve terleyeceğimi yüzümün kızaracağını onlarında bana güleceğini söyledim bana bakıp ne diyo bu delirdimi ne yaptı dediler ve o gün sosyal fobiye ilk meydan okumamdı yaklaşık 1 saat terleye terleye konuşma yaptım evet terledim yüzüm kızardı ama sonuçta oraya kalkıp 1 saat konuşma yapma cesaretini gösterdim sosyal fobi sanki benden korkmaya başladı gibi sonra aynı olayı birkaç defa daha yaptım ilk adımı at ne eksik ne fazla gerisi gelecektir ne büyük bir söz bu ilk adımı attım şimdi gerisi geliyordu daha sonra daha sonra ek kuvvet için bir uzmana baş vurdum beni muyene ettikten sonra paxil adında bir ilaç yazdı onu kullanmaya başladım bu ilaç bana çok yardımcı oluyordu şimdi dahada güçlüydüm ilcında destegiyle yapamadığım şeylerin listesini yaptım ve bunların tersini uygulamaya başladım o aradada olacak ya elime esaretin bedeli adlı bir film geçti onu serrettikten sonra iyice güçlendim ilk iznimde istanbula gitim ve taksim meydanında takım elbiseyle 1 saat yürüdüm görenler bu delirmiş dedi ama ben sosyal fobiye meydan okuyordum ve sesli olarak sokaklarda şarkı söylemeye başladım sosyal fobiyi tam köşeye sıkıştırmıştım ve ölümcül vuruşu yapmam lazımdı ve o ölümcül vuruş NLP le oldu NLP le tanıştım ve sanırım 35 e yakın nlp kitabı ve ketleri dinledim şimdi tamamen kontrolü elime aldım artık sosyal fobiyle dalga geçiyordum nasılmı OGUZ SAYGINI tanıyomusunuz bilmem kendisi kişisel gelişim uzmanı memleketimde seminer veriyordu bende gittim seminerde konu toplum karşısında konuşmaya gelince bir gönüllü istediler ve hemen ayaga kalktım ben gönüllü oldum ve orada OGUZ SAYGIN ın sayesinde yaklaşık 500 kişinin karşısında 15 dakika konuştum ve o an sosyal fobiyi mezara ve tarihe gömdüm ama hala sosyal fobiye karşı savaşım sürüyor aslında bu savaş sayılmaz çünkü o öldü ben sadece egomu tatmin ediyorum ve sosyal fobi kimde varsa ona yardım ediyorum çünkü o benim hayatımdan çok şey aldı bende onu dünyadan tamamıyla silmek için elimden geleni yapacam bu arada söylemeyi unuttum liseyi açıktan bitirdim ve astsubay sınavını kazanıp astsubay oldum şimdi o kadar büyük bir özgüvenim varki başaramayacağım hiç bir şey yok başarısızlık aklıma bile gelmiyor. tabi ben sizi sıkmamak için kısa tutuyorum aynanın karşısında konuştuklarımı sonra anlatırım. sözlerime son vermeden önce başarının şu güzel tanımını sizlerle paylaşmak istiyorum.: BAŞARI::: çok ve sık gülmek;çocukların sevgisini ve akıllı insanların saygısını kazanmak;içtenlikle eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarına girişimlerine dayanabilmek;güzeli anlamak;başkalarında en iyiyi bulmak,sağlıklı bir çocukla güzel bir bahçe yada saygın bir sosyal durumla biraz daha iyi bir dünya bırakabilmek;hatta birtek kişi bile olsa ,birilerinin siz yaşadığınız için daha rahat nefes aldığını öğrenmektir. kendinize çok ama çok iyi bakın çünkü o sizsiniz.SİSLİ75@HOTMAİL.COM selim31 11.08.2007 20:42:25 tarihinde yorumlamış
hcib1
Mesajlar: 12
Kayıt: 27 Şub 2008, 12:24

Mesaj gönderen hcib1 »

troya 2 valla bı cırpıda okudum cok etkılendım helal olsun onemli olan dusunup durmak degıl uygulamaya gecmek bunu senın yazında 1 kere daha cok ıyı anladım dedıgın gbı ılk adımı attıktan sora gerısı gelıyoo ben d acıkcası bu yolda galıplerden sayılırım cunku bende de keske hoca benı kaldırsa da kendımı ıfade etsem sınıf onunde konuşsam tarzı dusunceler hakim artık korkmuyorum ustune gdıyorum ilk dk yuzum hafıften kızarıyo ondan sora kontrolu elıme alıyorum :P ogrenmek ıstedıgım su su anda da ılac tedavısı veyahut ta psıkolog yardımı alıyomusun ben bunların hıcbırını yapmadım ve kendımı cok rahat hıssedıyorum kendıme guvenerek su ana kadr bırsuru sey basardım yanı bu ıs sadece kafada bıter de mı senınle aynı seylerı dusundugumuzu sanıyorum :D
mirtatli_ceyar
Mesajlar: 175
Kayıt: 30 Ağu 2007, 17:27

Mesaj gönderen mirtatli_ceyar »

bu yazıyı bende okudum bi siteden hatta selim abiyle de tanıstım bana ilk baslarda baya tavsiye verdi ama bi daha benle ilgilenmedi ne telefonlarımı actı nede maillerime karsılık verdi ama bu gayreti gösterdiği için onu gönülden takdir ediyorum insallah hepimizin sonu böyle mutlu biter arkadaslar mutlu kalın
Kullanıcı avatarı
alihayat
Mesajlar: 315
Kayıt: 23 Ara 2005, 18:33
Konum: ankara

Mesaj gönderen alihayat »

Harika bir başarı öyküsü anlattıkların hemen hemen hepimizin başına gelmiş olaylar.Bende orta ve lisede çok sıkıntılar çektim okulu bırakmayı düşündüm fakat zar zor üniversiteyi bitirdim umarım herkes bu sf illetiyle başetmeyi öğrenir ve kendine güzel bir gelecek kurar.
Kullanıcı avatarı
athena
Mesajlar: 4389
Kayıt: 19 Oca 2008, 15:07

Mesaj gönderen athena »

Çok güzel bir başarı öyküsü gerçekten.Ben başaramam bir şeyi diye düşünen herkes okumalı 8) Paylaşım için teşekkürler...
insanlar hayal ettiği müddetce yaşar...
burçak5

Mesaj gönderen burçak5 »

darısı tüm SF lilerin başına inşallah
sehzade07
Mesajlar: 8
Kayıt: 22 Oca 2010, 20:28

Re: internetten bulduğum bir hikaye

Mesaj gönderen sehzade07 »

Merhaba arkadaşlar öncelikle sizlerinde benim gibi olduğunuz düşünerek birbirimizi en iyi bizim anlıyacağımızı sanıyorum..
Benim durum aslında biraz karışık..önceden çok utanırdım sebebide oldukca populer bir ınsandım..kucuk bır koyde dogdum buyudum okulun en çalışkanıydım küçükken..lıse caglarına gelınce gene populerdım baya yakısıklıydım çünki yatılı okuldaydım...buda herkesın benden bır beklentısı oldugu dusuncesını olusturuyordu kafamda ama cogununda umrumdan degıldım aslında..

HEr neyse unı yıllarımda ıyı gectı..oldukca esprılı ve dedıgım gıbı dıkkat ceken bır ınsanım..ben ortamlara gırınce sıkılan tıplerden degılım aslında..yenı ınsanlarla tanısmak felan hcı sorun deıl gıder dırek konusurum..onceden bazı yerlere gıtmeye cekınırdım yanlız ama sımdı oda yok..
mesela bizim oranın düğünleri meşhurdur zorla oynatırlar adamı..önceden benide cıkartırlar dıye aklım gıderdi..hiç bir düğünde çıkartamazlardı beni..ama abimlerin düğünü geldi valla shaneye bi çıktım düğün boyunca sahneden inmedim şimdi o olayı atlattım artık ehr dugunde delı gıbı oynayabılırım..
Ben üniversitede türkçe öğretmenliği okuyordum..aslında hiç bir sıkıntım yoktu..sınıfta nerdeyse en cok ben konsurdum dedımya espırlıydım mıllet kopardı bana..ama sunu olayları yaklastı dersler odevler felan bılırsınız ıste..İlk sunumumuzda kendim çıktım ben hoca kaldırmadan.öle bi cesaretim vardı..
Ama şöylee bir şey vardı benim şivem mi diyim ses tonum mu biraz garip..Yanı coğu öle sölüyor ses tonu biraz garip işte..Ben bunu uni yıllarımda farkettım daha dogrusu farkettırdıler..herkes senın ses bıraz farklı demeye basladı..ama ben yınede delı doluydum hala sınıfı costururdum.. Derken bir sunumda bölüm başkanının dersinde 8 arkdas tahtadaydık..o an biraz farklıydı..ben 7.sırada anlatacaktım kısa sayılırdı..her anlatan oturuyordu..bunlar oturmaya basladıkca benım kalbım hızlı atmaya basladı..aha sıra bana geldı haa gelyıor..hcı olmazdı bende..sıra bana gelınce ınanılmaz heycan yasadım sesım tıtreye tıtreye okudum elımdekını..ondan sonra bende cesaret kalmadı..ama bu sadce sunu olayında..dıger konularda hala ıyıyımdır..yanı ortama cabuk ayak uydururum yenı ınsanlarla konsurum kalabalık yerler sıkmaz benı..sadce sunum mulakat gıbı seylerde sf llıyım..
BEN öğretmenlikte yaptım ucretlı olrak cocuklara oyle gzuel ders analttımkı sormayın hemde bır yıl boyunca ama onlar farklı..İlk zman yine aynı şeyi yaşadım ama alışınca sazı elime aldım süper ders anlattım cogu zman..ama Mufettiş geldiği zmanlar müdür geldiği zmanlar yine aynı şeyleri yaşadım..süpriz bişey olunca biraz sıkıntı çekiyorum..
şimdiden bahsediyim biraz..Şimdi çok güzel bir işim var çokta seviyorum..başımızdaki yönetici hepimize ödevler verdi..iki hafta sonra bir sununum olcak ben şimdiden kafayı yemeye başladım..hiç aklımdan çıkmıyor..sunuc onemlı degıl yanı sonucunda bısey kzanmıycam sadce odev gıbı dusunun..ama dedıgım gıbı aklımdan çıkartamıyorum hatta sımdı bıle heyecanlanıyorum..o an ne yaparım bılemem ilşk cumleden sonra rahatlarım buyuk ıhtımal ama su dusunce benı mahvedıyor..saclarım beyazlıycak nerdeyse..aslında şiir felan yazarım ben rahat oldugum zmanlar gayet guzel cumleler kurarım ortamı etkılerım..espırıyle mılletı kendıme odaklarım ama işte düşüceler kahredıyor..
İşte size hayat hıkayemı ve yasadıklarımı anlattımm..şimdi ne yapayım ben..dedıgım gıbı daha ıkı hafta var yarım saatlık bır sunum alt tarafu ama aklımdan cıkmıyor...yardımcı olursanız sevınırım..az zmanım var...sımdılerde kursa gıdıyoruz soz felan alıyorum hep ama o farklı gelıyor bana..

Bide özelden msn lerını yazarsanız eklerım hem bırbırmızı tanımıs oluruz hemde sorunlarımızı dınleyerek başkalarınında benzer sorunlar yasadıgını ogrenırız ve bır nebze rahatlarız..sunuda unutmayın bizi en iyi yine biz anlarız..
vakkavakka_ee_ee
Mesajlar: 43
Kayıt: 11 Oca 2011, 22:55

Re: internetten bulduğum bir hikaye

Mesaj gönderen vakkavakka_ee_ee »

ben de zamanında bu hikayeden sonra toparlanmıştım ama işte yine aynı yerdeyim. başarılı olduğum konuları dğşünüp diğerlerini arka plana atmıştım iyi gidiyordu ne zaman bi yenilikle karşılaşsam alıştığım ortam bozulsa hortkuluklar çıkıyor , bütün sorun önümde buz dağı gibi dikiliyor . az zamanım kaldı , yaşamaktan soğudum ölmeyi istiyorum. hayat öyle güzelken ben hayattan soğudum. yapamadığım şeyleri ,korkularımdan söylediğim küçük yalanları bi kenara bırakıp yğrğmek sityorum rahatça , hayatımda bundan sorna rahat olmak istyorum . insanlr para ister aşk ister ev ister. ya ben rahat olmak sityprum gerisi gelir diyorum çaklışırım kazanırım akıl sağlığımı sitiyorum hayatta en önemlisi meğer sağlıkmış , akıl ve beden sağlığı, hayatımı geri istiyorum. neden ben tamamaen bu sf illetinden kurtulamıyorum onu köşeye sıkıştıramıyorum ben de denedim başarıyordum sorun ne ki bende tamamen gitmiyor,bari en başa dönmesem . neden ya neden?
Cevapla