Sizlere Küçük Bir Hediye!!

Sosyal fobiyi yenenler..Hastalığı yenme sürecinde yaşadıklarınız..Söylemek istedikleriniz..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Bornfobik
Mesajlar: 1948
Kayıt: 07 Eyl 2006, 19:21
Konum: 36° - 42° / 26°-45°

Sizlere Küçük Bir Hediye!!

Mesaj gönderen Bornfobik »

Selamlar, uzun suredir foruma yazmiyordum hepiniz iyisinizdir umarim sf disinda tabi : ).Ve ins. daha da iyi olacaksiniz.

Size eski uyelerimizden bir arkadasin ilham dolu yazisini aynen aktariyorum.
*Benimle msn de paylasti, kendisi cok onceden yazmis ve gecenlerde bilgisayarinda rastlamis..



Selam hepinize.

Dikkatli okuduğunuzda hayatınıza önemli katkıları olacak, pırlanta cihetinde olduğunu düşündüğüm ve bir zamanlar keşke biri bana yazsaydı da bende okusaydım dediğim bir yazıdır.

28 Haziran Cumartesi sabah 05:00’da sabah namazının ardından buraya bu yazıyı yazma sebebim buradaki eski dostlarımı hatırlamaktır, yazımı siteye koyduğumda saat öğle vaktini bulacak sanırım çünkü kayıt için e-posta bekliyorum. Kendimi bir gözden geçirdim ve toplumsal ilişkiler ile ilgili günden güne kat ettiğim yolu görerek bunu başkalarına da göstermenin üstüme vazife olduğunu düşündüm.

Kendimden kısaca bilgi vermemi isterseniz bir zamanlar bu forumda çoğunuz kadar ne yapacağını bilemeyen biri olduğumu söylememin yeterli bir açıklama olacağına inanıyorum.

Bu güne kadar konu ile ilgili yazılmış nükteleri iki ayrı yüzde ele almak istedim.





1 Yüz. İşin Psikolojik Boyutu.

Genel olarak karşımızdakinin hakkımızda ne düşündüğünü önemsiyoruz. Kısa bir misal olarak bit MSN görüşmesi esnasında karşınızdaki 5dk’lığına size cevap yazmazsa “Acaba yanlış bir şey mi söyledim ?” diye umursuyorsanız bu işte böyle bir şeydir.

Psikolojik olarak insanın bu illeti kapması özgüvensizlikten ileri geliyor. Geçmişte yapılan hatalar kişinin kendisini başarısız bir insan profiline sokmasına sebebiyet veriyor. Üstüne bir de başarısız olduğunuza dair çevreden aldığınız duyumlar ve bizzat başarısızlıklarınızı tatmanız olayı katmerliyor.

Çözüm çok basit.

- Karşınızdaki insanlara fazla değer veriyorsunuz. Bir zamanlar bu forumda bir arkadaş “Karşınızdakine içinizden küfür edin rahatlarsınız.” Diyordu. Evet karşımızdakine küfür etmeyeceğiz tabii, bu saçma olur. Ancak arkadaşın anlatmak istediği insanlara haddinden fazla değer veriyoruz. Siz henüz yeni tanıştığınız birinin hakkınızdaki en ufak sözünü alıp kafaya takar ve bunu hayatınıza yayarsanız korkarım iş içinden çıkılmaz bir hal alır. Zira toplumda bin bir çeşit insan var. Kimse kimseyi kolay kolay beğenmiyor. Ancak ve ancak kendinizi çok yakın hissettiğiniz belki anne baba belki sevgili belki çok yakın dostlarınızın sözlerine takın kafayı. Her insanın hakkınızda düşündüğünü umursamayın.

- Psikolojik olarak rahatlamanın bir diğer yolu ise her işi başarmanız gerekmediğini anlamaktır. Hayatta bir çok kez hata yaparsınız. Etrafınızda onlarca başarılı insanı gördüğünüzde ise tek başarısızı kendiniz zan edersiniz. Halbuki insanlar amerikan tabiri ile “yalancı” yaşıyorlar. Karşınızdakilerin gerçekten uzak olan tavırları ve kendilerini mükemmel gösterme çabaları tamamen yalandır bunu bilin. Hiçbir insan mükemmel olamaz ve sizde olamazsınız. Ancak sizi hatalarınızla seven insanlar mutlaka olacaktır !
- Psikolojik olarak insanı etkileyen en önemli mevzulardan biri de toplumda kendisine yapılan şakaları ciddiye almaktır. Dostlar birinci nüktede belirttiğim üzere yalnızca yakınlarınıza değer verin ve yalnızca değer verdiklerinizin sözlerini kafaya takın demiştim. Ancak değer verdiğiniz insan sizinle alay ediyorsa bunu direk kafaya takmamalısınız. Bir arkadaş diğerine şişko olduğunu söylerse karşısındaki de gülerek cevap verir, bir arkadaş diğerine komik yürüdüğünü söylerse karşısındaki yine alaycı bir tavır sergiler çünkü onlar arkadaştır. Belki söylenen söz doğrudur ancak arkadaşlıkta kırılmayı gerektirmez. İnsanlara sabretmelisiniz. Şakaları şaka olarak algılamalısınız.

- Bazı şeyler hissediyorsunuz: Utanmalar, çekinmeler, toplum içine girmekten kaçınmalar vb. ancak bilmiyorsunuz ki bunları herkes az veya çok hissediyor. Ben henüz bu güne kadar minibüse bindiğinde boş yer varken diğerlerinin yanına oturanını görmedim. Kim istemez ki rahat rahat oturmak ? Birkaç kişi ile birlikte piknik yapılmaya gidildiğinde emin olun ki piknik yerinin tenha olmasını sizin kadar da herkes istiyor. Bir bankaya gittiğinizde ve oturduğunuz yerden size çok farklı gözüken insanlara saatlerce bakmanız gerektiğinde bilin ki onlarda size bakmaktan çok keyif almıyorlar, onlarda bu kalabalık halinden sıkılıyorlar.

- Psikolojik etkenlerden sonuncusuna gelecek olursak. Burası en kritik olan nokta olduğu için ve yazıyı apar topar okuyan kişilere yönelik olarak büyük harfle yazacağım. İNSANLAR SİZİN DIŞ GÖRÜNÜŞÜNÜZ HAKKINDA NE DESELER DAHİ ASLINDA YANLIZCA İÇ GÖRÜNÜŞÜNÜZE EHEMMİYET VERİRLER. ÇOK GÜZEL BİR KIZ YALANCI İSE SEVGİLİSİ ONU. TAKMAZ. ÇOK BİÇİMSİZ VE TİPSİZ BİR ADAM ÇALIŞKAN VE GÜVENİLİR İSE HERKESİN BAŞININ ÜSTÜNDE YER EDER. Eğer derseniz “Hayır benim dış görünüşüme ehemmiyet veriyorlar, iç görünüşüme bakmıyorlar.” O zaman karşınızdaki insan hayatı anlamamış lüzumsuz bir insandır. Böyle insanlara değer vermemeniz gerektiğini ilk nüktede belirtmiştik.






2 Yüz. İşin Fizyolojik Boyutu.

İşin fizyolojik boyutuna gelinecek olursa, psikolojik bozuklukların temelinde özgüvensizlik olduğunu daha önceden söylemiştik. Bu durumda özgüvenimizi yüksek tutmamız gerekiyor ve bu da ancak bedensel olarak rahat olmamızla mümkündür.

- Düzenli beslenme ve düzenli uykuya çok önem vermelisiniz. Ayakta uyuklarken ve açlıktan başınız dönerken “Ben niye böyleyim yahu” deyip birde bunu psikolojik bozukluk olarak algılıyorsanız vay halinize..

- Yüz kızarması vb. fizyolojik tavırlarınız tamamen size özgüdür. Bunları sakın psikolojik bozukluk olarak algılamayın. Siz belki fark etmeseniz dahi bunları yaşayan bir çok insan var. Biri utanç duruma düştüğünde vb. yüzü kızarır ve çevresindekiler ona güler o da daha çok utanır vb. bu günlük olabilecek bir şeydir. Sırf böyle bir şeyi kafaya takanlar bunun gereksizliğini anlamalılar.

- Düzenli olarak vitamin mineral almalısınız. Kendinizi dinç hissetmelisiniz ki hem iş hayatında hem sosyal olarak en iyi performansı gösterebilesiniz.
- İlaç kullanımı ile ilgili olarak: Eğer çok önemli bir toplantınız vb. var ise yalnızca bu esnada rahat olabilmek için sakinleştirici almanız uygundur. Ancak ömrünüzü ilaçlara vermeniz sizi uyuşturmaktan başka bir şeye sebep olmaz. Bir de üzülerek söylüyorum ama psikologunuzu zengin etmeniz hali var ki o da ayrı bir mesele.




İMZA: nereyekadar
Kullanıcı avatarı
yasminn
Mesajlar: 113
Kayıt: 18 Ağu 2008, 12:30

selam

Mesaj gönderen yasminn »

haklısın gercekten.cok guzel seyler yazmıssın.tesekkur ederım
zélih@
Mesajlar: 68
Kayıt: 07 Şub 2008, 01:43

Mesaj gönderen zélih@ »

Baştan sona kadar okudum.Gerçekten çok doğru tespitler var.
Okurken sanki kendimi buldum.
Teşekkürler
Kullanıcı avatarı
sunlight
Mesajlar: 452
Kayıt: 30 Haz 2006, 21:27

Mesaj gönderen sunlight »

Bir sosyal fobiğin iyileştikten sonra bu yoldan geçmekte olan arkadaşlarını düşünerek; fikirlerini, olumlu düşüncelerini ve yol boyunca edindiği deneyimlerini forumda paylaşması çok onurlu bir davranış. Bu foruma üye olan herkesin yapması gereken birşeyi yaptığı için "nereyekadar" nickli arkadaşımı tebrik ediyorum ve çok teşekkür ediyorum. Yazıların bizim için değerli.
*Toplumun %10 unda SF görülüyormuş ama ben göremiyorum ve sadece birkaç talihsiz insandan biri olduğumdan korkuyorum.
mirtatli_ceyar
Mesajlar: 175
Kayıt: 30 Ağu 2007, 17:27

Mesaj gönderen mirtatli_ceyar »

Allah bunu yazandanda bize aktarandan da razı olsun cok güsel fikirler bunlar
BATUHAN
Mesajlar: 413
Kayıt: 21 Mar 2008, 19:02

Mesaj gönderen BATUHAN »

ben zaten farkındaydım herkese hakettiğinden çok değer verdiğim için bu halde olduğumun,ondan sonra o böyle yaptı bu böyle yaptı,tabii değer vermezsem,haketmeyene o öyle yaptı bu böyle yaptı dememede gerek kalmayacak işte aradığım cevap buydu teşekkürler..
BATUHAN
Mesajlar: 413
Kayıt: 21 Mar 2008, 19:02

Mesaj gönderen BATUHAN »

ben zaten farkındaydım herkese hakettiğinden çok değer verdiğim için bu halde olduğumun,ondan sonra o böyle yaptı bu böyle yaptı,tabii değer vermezsem,haketmeyene o öyle yaptı bu böyle yaptı dememede gerek kalmayacak işte aradığım cevap buydu teşekkürler..
OverTheRainbow

Mesaj gönderen OverTheRainbow »

Öncelikle tebrik ederim seni nereyekadar.Düşünce yapını değiştirmiş, olumluya yönelmişsin,bu da sana huzur ve psikolojik rahatlık getirmiş.Sanırım sf senin için bitmiş durumda şu an.Ayrıca buradaki üyeleri düşünüp,yardımcı olmak amacıyla buraya önerilerini eklemen de çok güzel bir davranış.Dilerim bu böyle devam eder ve sf en sonsuza kadar kaybolur.
Kullanıcı avatarı
athena
Mesajlar: 4389
Kayıt: 19 Oca 2008, 15:07

Mesaj gönderen athena »

Bazen bildiğimizi düşündüğümüz tesbitleri duymak veya okumak artı yeni bir öneride yakalarsak bu arada güzel oluyor gerçekten paylaşım için teşekkürler.
insanlar hayal ettiği müddetce yaşar...
Kullanıcı avatarı
beyaban85
Mesajlar: 459
Kayıt: 11 Eki 2008, 16:30

Mesaj gönderen beyaban85 »

güzel tespitler yapmışsınız.teşekkürler...

-bunlara ek olarak etrafmızdaki başarılı insanların nasıl başarıya ulaştıklarını irdeleyip,onların güzel hasletlerini örnek almamız gerektğine inanıyorum.bunun da faydasını görürüz...
user
Mesajlar: 184
Kayıt: 29 Haz 2006, 12:59

Mesaj gönderen user »

örnek, örnek, örnek.. hep örnek ala ala bu hale gelmedik mi zaten. Yapmayin arkadaslar, olumlu yazidan sonra olumsuz yorum katmayin araya. Biz kimseyi örnek almak zorunda degiliz!!! Sadece kendimiz olalim, olmaya calisalim en azindan. Baskalariyla kendimizi kiyaslamamayi ögrenmeliyiz. Eger kendimiz olursak, kendi kisiligimizi kazanirsak, etraftaki bir cok örnekler bizi hic ilgilendirmez, ve neden baskalari gibi olamiyoruz diye hayiflanmayiz. Iste en kritik nokta da bu!! Kendimiz olmak, kendi ses tonumuzu, fizigimizi, özelliklerimizi tam anlamiyla kabullenmemiz icin herhalde kafamizdaki tüm yanlis saplantilardan, düsüncelerden arindirmamiz gerek. Buda pek kolay gözükmüyo gibi :cry:
Kullanıcı avatarı
beyaban85
Mesajlar: 459
Kayıt: 11 Eki 2008, 16:30

Mesaj gönderen beyaban85 »

user yazdı:örnek, örnek, örnek.. hep örnek ala ala bu hale gelmedik mi zaten. Yapmayin arkadaslar, olumlu yazidan sonra olumsuz yorum katmayin araya. Biz kimseyi örnek almak zorunda degiliz!!! Sadece kendimiz olalim, olmaya calisalim en azindan. Baskalariyla kendimizi kiyaslamamayi ögrenmeliyiz. Eger kendimiz olursak, kendi kisiligimizi kazanirsak, etraftaki bir cok örnekler bizi hic ilgilendirmez, ve neden baskalari gibi olamiyoruz diye hayiflanmayiz. Iste en kritik nokta da bu!! Kendimiz olmak, kendi ses tonumuzu, fizigimizi, özelliklerimizi tam anlamiyla kabullenmemiz icin herhalde kafamizdaki tüm yanlis saplantilardan, düsüncelerden arindirmamiz gerek. Buda pek kolay gözükmüyo gibi :cry:
kendimiz olmayalım demiyorum ki.hangi kişisel gelisim kitabını okursak okuyalım(ki bu kitapları zaten "başarılı" insanlar yamıştır);başarılı insanların hayatlarına bakın,nasıl başarılı olmuşlar anlamaya çalışın der.onları taklit edin onlar gibi olun demek zaten saçma.kendimiz olarak kalmak ancak başarılılardan da istifade edilmesi gereken yönleri varsa almak mantıklı olan...
Cevapla